18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

EMEKLİ MAAŞINA DA GÖZ DİKTİLER!..

Mecliste bütçe görüşmelerinin sonuna gelindi. Devlet kurum ve bankaların satışından, yap işlet devret modelinden, uzun vadeli kiralanmalara rağmen bütçe yine denkleşmiyorsa hayret ki, ne hayret!..

Son olarak köprüler ve karayollarının ihalesi yapıldı, sigara başta olmak üzere tüketim mallarına zam kapıda.

Deniz bitti kara göründü!..

Maliye Bakanı, bakmış ki, sata sata elde bir şey kalmadı, bütçeye yeni kaynaklar arıyor. Bu kez gözünü emekli maaşlarına dikmiş! Kendince malum ama bizlerin bilmediği bir cevheri ortaya atmış (ayıp olur diye yumurtladı) demiyorum; “Türkiye’nin OECD ülkeleri arasında, çalışırken alınan maaşa oranla en yüksek ülke. Bütün dünyada çalıştığınız zaman daha fazla, emekli olduğunuz zaman daha az maaş alıyorsunuz. İngiltere’de çalışırken 100 lira alıyorsanız emeklilikte 25 lira alıyorsunuz. Fakat Türkiye’de durum çok farklı. Hatta OECD ülkeleri arasında, çalıştığı dönemde aldığı paraya oranla emeklilikte alınan para en yüksek olan ülkedir. Türkiye, çalışma döneminde aldığı maaşa oranla en yüksek emeklilik maaşı veren ülkedir. Zaten ondan dolayı bu bu yıl bütçeden sosyal güvenlik sistemine 73 milyar lira para aktarmış olacağız.”

Maliye Bakanı’nın n bu sözlerinden ne anlıyorsunuz?

Meğer Türkiye en yüksek emekli maaşını veren ülkeymiş!..

Türkiye’deki emekliler işçisinden en yüksek bürokratına kadar refah içerisinde yaşıyorlar ve acayip yüksek para (!) alıyorlarmış da bizlerin haberi yokmuş! Bakanın sayesinde bunu da öğrendik…

Ancak İngiltere’yi örnek gösteren ve aynı zamanda İngiltere vatandaşı olduğu söylenen Bakanın bu saptamasına karşı Mustafa Mutlu köşesinde somut bilgiler verince benim aklım iyiden iyiye karıştı.

"Fransa’da ortalama emekli maaşı 1.400 Euro Bizim kura indekslerseniz 3.300 Lira…
Yunanistan’da 1.200 Euro Bizim kura göre 2.800 Lira...
Almanya’da 1.500 Euro. Bizim kura göre 1.650 Lira...
Türkiye’de ne kadar derseniz, üç aşağı beş yukarı 1.000 Lira.
Türkiye’de resmen ilan edilen açlık sınır 1.071 Lira
.”

Avrupa’da emekli olanın maaşı azalıyor ama azalan maaşı bile bizim emeklinin üç katı daha fazla.

Kısacası Türkiye’deki emekliler Avrupa ülkelerine göre geçim yönünden en çok sıkıntılı çeken insanlardır. Bütçe görüşmelerinden sonra işçi ve memur konfederasyon ve sendika yöneticileri hükümetin temsilcileriyle pazarlık masasına otururlar ve orada başlı başına bir komedi yaşanır. Hükümetin ne vereceği ve diğerlerinin ne alacağı önceden bellidir. Günlerce tartışılır, pokerdeki gibi karşılıkla restleşilir ve sonunda taraflar anlaşır. Bu komedi yıllardır sürüp gider. Öte yanda emekliler de umutla bekleşirler. Her zaman olduğu gibi sonuç emekliler için hüsran olur… Geçen yılki uzun tartışmalardan sonra bazı emekçilerin eline 45-50 TL arasında bir zam geçmişti.

Bu arada kapıda bekleyen zamlar devreye girerek emekliye yapılan zam bir yana, cebinden daha çoğu uçar gider…

İngiltere’de daha önce görev yaptığından olacak OECD ülkeleri ile Türkiye emeklilerini karşılaştıran Bakan acaba turizm mevsimlerinde başta İstanbul olmak üzere hiç müzelerimizi gidip gördü mü?

İnşallah yanılmışımdır; Gördüğünü de hiç sanmıyorum. Ola ki gidip görmüş olsaydı sözünü ettiği o ülke insanlarının, Japonya başta olmak üzere bazı Asya ülkelerinin (ABD’yi hiç saymıyorum) emeklilerinin dünyayı gezdiklerini ve rahat bir yaşam sürdüklerini görürdü.

İngiltere’den örnek verdiğine göre; acaba oradaki milletvekillerine bizdekilere sağlanan ayrıcalıklar ve ömür boyu kıyak emeklilik var mı?

Devleti yönetenlerin bizim Dışişlerinde olduğu gibi özel konutlarına ödenen kira bedelleri acaba ne kadardır?

Bütçe denkleştirilmek isteniyorsa öncelikle devletin üst kademesinden tasarrufa başlanmalıdırlar. Uçaklar, son model zırhlı-zırhsız araçlar, aile boyu yurt gezileri, yurt dışı hastane masrafları, yolluklar bunun başında geliyor… Bu arada bizim milletvekillerimizin telefon giderleri bile devlet tarafından karşılanıyor. Ne gariptir mecliste bir türlü anlaşamayan iktidar ve muhalefet milletvekilleri kendi maaşlarına, yolluklarına sıra geldi mi anında anlaşıyor, can ciğer kuzu sarması oluyorlar!..

Unutulmasın ki; yıllar öncesi; bugün bazılarının hedef tahtası yaptığı İsmet İnönü başbakanken makam aracı olarak yerli ve küçük bir otomobili kullanıyordu.

Yeri gelmişken Maliye Bakanının açıklaması gereken bazı noktalar da olmalı… Örneğin Alman yargısının kısa sürede karara bağladığı Deniz Feneri’nin bizdeki uçları neden bulunmadı? Kimlerin ceplerinden paraları lüpletildi, sınırlarımızdan içeriye buyur ettiğimiz Suriyeliler bize kaça patladı?..

Yoksa gariban emeklilerimizin maaşına göz dikmek ve bunu konu etmek biraz ucuz politika değil mi?

Biz maliyeci değiliz ama yine de bu konularda kendimizce bildiklerimizi açıklamakta yarar var diye düşünüyorum:

Gelişmiş ülkelerde çalışan beş kişi bir emekliye destek olmaktadır. Onların düzeni böyle… Türkiye’de ise çalışan her iki kişi emekliyi besliyor. Gerçekte en verimli çağlarında kendisini devlete adamış bir işçi veya memurun çalıştığı süre içerisinde aylıklarından kesilen paralarının, keseneklerinin doğru yatırımlara yönlendirilmesi gerekir. Bu işlem doğru yapılacak olursa çalışan emekli maaşlarından hiçbir ek katkı olmadan kalan ömürleri boyunca kendilerine ödenir. Kısacası emekli aylığı bir lütuf değil çalıştığı sürece kendi aylıklarından kesilen paralardır. Günümüzde bazı sigorta şirketlerinin de yaptığı bunun doğru uygulanmasıdır.

Maliye Bakanı İngiltere’de çalışmış ve bu makama paraşütle getirildiği(!) düşünülecek olursa, Türkiye’nin bazı gerçeklerini bilmediği de açıktır. Bilmediği için de geçmişte yapılan bazı yanlış uygulamalara değinemiyor.

Süleyman Demirel hükümetleri pek çok kişinin genç yaşta emekli olmalarına olanak sağlamış, çalışanlardan kesilen paraların da Ziraat Bankasına %5 faizle yatırmıştı. Oysa o günlerin enflasyonunda bu paralar %70-80 gibi faiz getiriyordu. İşin garabeti burada başlıyordu; Ziraat Bankasında biriken bu paralar emekliye değil de seçim öncesinde karşılıksız olarak çiftçiye, köylüye dağıtılmıştı. Bundan sonra da emekli maaşları devlet bütçesine yük olmaya başlamıştır. O günlerde maliye konusunda doğru politikalar yürütülmüş olsaydı bu gün aldıkları göze batan emekli aylıkları çok daha fazla olacaktı. Bugün emeklilerimizin aldıkları maaşlar fazla değil, hak ettiklerinin çok altındadır.

Akıllı para politikalarına örnek olarak askerlerin 1961’de kurmuş oldukları OYAK’ı (Ordu Yardımlaşma Kurumu) gösterebiliriz. OYAK subaylarından kestikleri paraları piyasada değerlendirerek emekli olduklarında, devletin verdiğinden çok daha fazla katkı payı ödeyebilmektedir. Bu durumda emekli olan bir subay 500 bin Lira, general ise 800-900 bin Lira ikramiye almaktadır. Kendilerine ödeneni devlet değil OYAK vermektedir.

Şimdiye kadar göz ardı edilen bir başka noktayı da açıklamakta yarar var sanırım. Bazı bürokratların, milletvekilleri özellikle birer makam olan müsteşar, genel müdür, yüksek dereceli yargıç veya üst rütbeli subayların aylıkları veya emekli aylıkları açıklanırken nedense yan ödemelerine değinilmez!.. Resmi Gazetede ise yayınlanıp yayınlanmadığını bilmiyorum. Biraz garip değil mi? İnsan elinde olmadan düşünüyor; Maliye Bakanı bizim üç kuruş aylıkları olan, geçim sıkıntısı içerisindeki gariban emeklimizi değil de, bunlardan neden söz etmez?

Bence mademki, bu konuya girdi kimlerden söz etmek istediğini de açıklamalı Acaba çalıştıkları sürelerde devlete hizmet etmiş, diğer emeklilerin tepkisini çekmesin diye mi?


erdemyücel2002@hotmail.com 

Erdem Yücel
Yayın Tarihi : 22 Aralık 2012 Cumartesi 12:26:39
Güncelleme :22 Aralık 2012 Cumartesi 12:44:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kazım IP: 88.227.160.xxx Tarih : 24.12.2012 12:34:52

 daha durun bu hükümet ismet inönüyü  keçiden bile vfrgi alıyor diyordu o savaş türkiyenin yeni gelişmeye basladığı dönem normaldi Almanlar  savaş sonraları 1ci ve ikinci dünya savasından sonra karın tokluğuna devlete çalıştı    1 iki seneye kadar keçiyi boşver kapıdaki tavuğa vergi senin 2 evin var birinin kirasını devlete vereceksin demeselerdi   tmm fransadaa      servet yasası çıktı ama 1 milyon 300 bin  euronun üstündekilere geliri olan herhalde    1 milyon 300 bin gelirim olsun senede ben bütün servetimi bağışlarım devlete   bunlar bir milyon üçyüzbin geliri olana değil 1000  lira emekli maşı alana göz diktiyse vay halimize bunların aylıklarını geçimlerini sıkıntısız geçirip     halka yüklemeyecekleri vergi yok mesela bir evin var kirada deprem vergisi emlak vergisi gelir vergisi kombi masrafı kirayı ödemez mahkemeye ver harç vergisi avukat parası    bari ya kominist olalım ya şeriat adam gibi vatandası açlık sınırının üstünde   yasatırsanız bütün malımızı devlete verelim   onuda yapamazlar   keske yapsalar çoluğa çocuğa yeterlik para seni geçinderecek parayı beslenmeyi iyi sağlayacak düzene gelse 100de 90nı bağışlar tabi varsa yüzde doksanın malı mülkü bağışlar  ne ya vergi v  vergi elektrik veriyon yarısı vergi su parası veriyon yarısı vergi alışveriş yapıyon fatura vergi   denizlerin kıyılarıda önceden 50 metreydi kıyısına ev yapmak şimdi herhalde 10 metreye düştü yollar köprüler petrol ofisleri satıldı ee kim kaldı vatandas kanun değişirmek kendi ellerinde aksam kanunu çıkar sabah vergi niyetinde topla  böyle giderse vergi yüzünden sağlıklkı beslenmeyip beslenme bozukluğundan barınma bozukluğundan verem zatüre bit pire gibi hasaratlar çoğalmasaydı bakımsızlık her türlü hastalığı temizliğide yapamassan paran olmayıp tursil alamassan temizlik malzemelerialamassan o zararlı hasaratlarda çoğalır milenyum türkiyesinde çağ atlıyoruz ama  ortada   geleceğimizinde iyi olacağını bir görsek o zaman inanırız çağ atladığımıza    hayalde düşünmesi bile güzel

Allah sabrımızı artırsın baska yapacak bir sey yok   bitli pireli veremli zatüreli geçinir gideriz kasına kasına          


mehmethayri IP: 78.180.22.xxx Tarih : 24.12.2012 17:56:25

Bakan doğru demiş.Avrupa ülkelerinin emeklileri  sürünüyor.Bizlerse  her yıl tatilimizi yurt dışında geçiriyoruz.Ben şahsen yılbaşımı  yirmi gün olarak Avusturya Alp,lerinde kayak yaparak geçirmeyi düşünüyorum.Yazada herhalde Maldiv,lere gideriz çoluk çocuk.


ahmet IP: 88.241.20.xxx Tarih : 24.12.2012 00:02:33

1500 euronun  işçi ücreti  alan avrupa ülkesi yok   memurlar ise en düşüğü 1500 euro  ile 2500 euro arası  bu yazdıklarım dar gelirli maaşları  bunları alanlar avrupanın garibanları  bizde işçi maaşı 350  euro     bizde emekli maaşı 270 euro onlarda en düşük emekli maaşı 1200 euro     şimdi biri orası pahalı diyecek ama o eskidendi en pahalı elektiriği en pahalı benzini en pahalı haberleşme hizmetleri en pahalı doğalgaz en pahalı  hizmetler  geçen fıransadan biri geldi dana eti  kuşbaşı 14 lira ama iyi yerinden antrikot alırsan 16  ile 25 lira arası domuz eti dedim o kaçlira  onu avrupanın garibanı  yer dediler 4  ile 8 lira arası  bu euro değil türk parası yanlış anlaşılmasın  türkiyede yenebilir et hilesiz hurdasız et fiyatı 46 lira kıyma 26 lira ha bizde bir şey ucuz sebze  zaten emeklide kırsal alana çıkıp haftada 3 gün ot topluyor  bizim emeklimiz koyunlarla ot kavgası içinde elin avrupalı emeklisi soğuk kış günleri  sıcak ülkelerde  tatilde yaşım gereği  bu güne kadar gelmiş tüm asgari ücret komisyonlarının suratına tükürmak isterdim  bu gün olmaz ama allah kısmet ederse mahşer günü bol bol tüküreceğil sadece onlaramı bu maaşı verip sonra bu lafı edenlere de 


ali IP: 78.177.180.xxx Tarih : 24.12.2012 10:10:25

  Emekli er yada geç AKP iktidarı tarafından nasıl kazıklandığını anlayacak ve bu iktidara dersini verecektir.Bundan kimsenin şüphesi olmasın.


Turan Beyztaş IP: 88.228.17.xxx Tarih : 22.12.2012 16:16:23

Devlet yetkilileri zavallı normal emeklilerin aldığı üç kuruş maaşının peşine düşeceğine  üst mevkiden emekli olan ve hele hele yolsuzluk dosyaları olan  millet vekillerinin aldığı iki yılda emekli olup aylık 4 milyon 6 milyon arasınada aldığı emekli maaşlarını düşürsün demekki  hak yiyorsan devlet daha çok veriyor.  


kaan can IP: 85.107.141.xxx Tarih : 26.12.2012 01:08:42

Seçim sandığını o kuyruğun olduğu yere koyunuz, inanın ki %95 AKP çıkar.