2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

FINDIK, ORDULU'NUN DERDİNE NEDEN DERMAN OLMADI?

Uzun bir süreden beri açılımla ilgili Doğu ve Güneydoğu’ya yaptığımız art arda seyahatlerin ardından, bu kez Türkiye’nin ‘yoksulluk’ pusulası, bize Kuzey’de bir ili, Ordu’yu işaret etti.

Türkiye İhracatçılar Meclisi TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi ve Yönetim Kurulu ile birlikte Ordu’dayız.

İstanbul’dan bindiğimiz uçak, bizi 1 saat 5 dakika sonra Samsun Çarşamba Havalimanı’nda indiriyor.

Oradan karayolu ile 1.5 saate yakın bir yolumuz var. Sahil boyunu takiben önce Terme, Ünye ve Fatsa’dan geçerek varıyoruz Ordu’ya.

Daha Ünye’den geçerken insan gözlerine inanamıyor. O kadar modern ve güzel bir ilçe ki burası. Tıpkı Güney’deki bir turizm beldesi gibi. Ardından Fatsa...

Sahilde yapımına başlanıp, sonra da terk edilen birkaç çirkin inşaatın dışında burası da çok kalabalık ve modern. Dışarıdan biri bilmeyebilir ama son yıllarda 3’üncü kez geldiğim bu topraklar, her geçen gün daha da bir güzelleşiyor sanki.

Ve Ordu...

Adına türküler yakılan, Ordu... Dereleri yukarı yukarı akan, toprağı, denizi güzel Ordu...

Gerçekten insanın içi açılıyor bu şehirde. Güzel mi güzel. İnsanları cana yakın. Şehir ferah ve zengin bir izlenim veriyor dışarıdan gelene...

Ama öyle değil işte!

Bu madalyonun görülen yüzü

Ünye’den başlayarak sahil kesimi gerçekten gördüğümüz, algıladığımız gibi. Ama gel gelelim içerilere doğru girdikçe, fukaralık az önceki görüntülerle tezat ve adeta bir hayal kırıklığı yaratıyor insanda.

Zaten bu yüzden Sivas’tan sonra en fazla göç veren ikinci Anadolu şehri burası. TÜİK verilerine göre 715 bin nüfuslu Ordu’nun, sadece İstanbul’da 500 bin insanı var.

Kalanların büyük bölümü fındıkçı bir kısmı ise balıkçı...

Ama ‘her derde deva’ olan fındık, Ordulu’nun derdine derman olmamış... Olamamış.

Türkiye’de Karadeniz’den İstanbul’a kadar yılda 700 bin tondan fazla fındık yetişiyor ve bu mucize meyve, 4 milyon kişiye istihdam sağlarken, 250 bin tonu da ihraç ediliyor.

Ama nedense hep sorunlarla anılıyor, ülkede sığ tartışmalara ve kamplaşmalara neden oluyor fındık.

Fındık Tanıtım Grubu Eş Başkanı ve Karadeniz İhracatçılar Birliği Koordinatörü Dursun Oğuz Gürsoy, en büyük yanlışın devletin alım garantisi vermesi olduğunu söylüyor. Çünkü ürün, klasik bölgesini değiştirip, farklı yerlere de kayıyor, ekildiği alanlar büyüyor...

Ve doğal sonuç olarak her yıl arz fazlası doğuyor.

Bu fazla, ya yağ olup, 10’da biri fiyatına satılıyor veya yakılıyor.

Son 10 yılda fındığa bütçeden büyük kaynaklar aktarıldığına dikkat çekiyor Gürsoy. “Yüksek destekleme fiyatlamasıyla, 0 rakımdan bin metreye kadar her yer fındıklık oldu. 20 yıl içinde bu milletin en az 8 milyar doları iç olup, heba olup gitti” diyor.

Bu pencereden bakıldığında haklı da, “Devlet fındıkçıya verdiği ürün alım garantisini neden domates veya biber ekene vermiyor?” diye düşünüyor insan.

Ama açıklaması var elbette bunun: Bölge yıllarca ‘oy deposu’ olarak görülmüş, fakat geçici pansumanlar yarayı tedavi etmeyip büyütmüş.

Gürsoy, şimdi hastaya artık neşter vurma zamanının geldiğinin altını çiziyor.

DEVLETİN ARAZİSİNİ KAÇAK EKİP, AYNI
DEVLETE PARAYLA FINDIK SATIYORLAR!

Ancak söylediği bir şey var ki, inanılır gibi değil. 110 bin hektar alanda kayıt dışı üretim yapılıyor. Yani insanlar devletin orman arazisindeki ağaçları söküp, fındık ekmişler. Ekmekle kalmayıp, bu araziden çıkan ürünü, kendilerine teşvik veren devlete parayla satıyorlar.

Gürsoy, Gürcistan sınırından İstanbul’a kadar 350 bin ailenin fındık üretimiyle geçindiğini, ama kışın 100 haneden 80’inin kapalı olduğunu iddia ediyor..

Bu ne demek? İnsanlar göçmüş, birçoğu büyük şehirlerde yaşıyor ve uzaktan kumandalı tarım yapmaya çalışıyor, Yani oradaki akrabasına, eşine dostuna telefon açıp çapa yaptırıyor, gübre attırıyor ve verim düşüyor.

Bunun en somut örneği ise Ordu'nun en yakınındaki Samsun'un Terme ilçesi: Burası bir zamanlar adeta pirinç deposuyken, bugünlerde pirinç ekeni parmakla gösteriyorlar.

Bir de Azerbaycan ve Gürcistan tehdidi var fındıkta. Bu fakir ülkeler, 80 bin ton fındık üretip, Türkiye pazarından pay kapmaya çalışıyor. Entegre ve modern tesisler kurarak, ihracata başlamışlar bile.

Hepsi bir yana, fındığı satan insana ‘düşman’ gözüyle bakıldığını iddia ediyor Başkan. “Hiç insan kendi malını satan adama düşman olur mu?” diye soruyor....

Sokaklarda dolaşırken fındıklığı olan kişilere soruyorum. “Nedir bu kavga?”

45 yaşlarındaki Ordulu Cemal söze giriyor.

"2 ton fındık alıyorum yılda.ağabey” diyor, “Bizi sömürüyorlar. Hakkımızı alamıyoruz bir türlü. Tüccardan başla da devlete kadar herkes ahımızı alıyor bizim. Ben iki ton fındık için 4 günde 80 kişi çalıştırıyorum. Gübre parası veriyorum. Bazen kafa kafaya, bazen zarar...” diyor.

İddiasına göre, tüccar bazen fındık alımı yapan kurumlarla da işbirliği içine giriyormuş. Bu yüzden her yıl büyük kavgalar yaşanması kanıksanmış artık.

“Ama Türkiye’de hiçbir ürüne uygulanmayan ‘alım garantisi’ fındığa veriliyor. Bu haksızlık değil mi?” diye soracak oluyorum.

Sözümü kesiyor ve “Fındık başka şeye benzemez. Çok değerli” diyor.

“Neden değerli?” diye ısrarla cevap bekliyorum.

Biraz düşündükten sonra, “Değerli işte. Öyle olmasa devlet alır mı? Hem siz İstanbul’da bir avuç fındığa dünyanın parasını ödüyorsunuz” şeklinde bir yanıt veriyor.

Peki teşvik alıp, alternatif ürünlere yönelseniz olmaz mı?

“Hayır” diyor. “Burada kiviyle filan uğraşmaz kimse. Herkes bildiği işi yapsın. Kime ne zararı varmış fındığın da yeni haltlar çıkarılıyor!”

Müzminleşmiş sorunlar vs hepsi bir yana bırakılıyor hasat zamanı. Herkes kilo başı fiyatına kulak kesiliyor.

İşte gerçekten kabuğuna sığmayan bu meyveyi ne üreten ne satan ne de alan memnun. Kime dokunsan bin ah işitiyorsun.

Bu güzel yörenin fındık talihi mi yoksa talihsizliği mi? diye düşünüyorum Boztepe’de.

Dudaklarımda o türkü: “Boztepe’ye çıkmalı, şu Ordu’ya bakmalı...”
 

Volkan ÖZSOY - KENTHABER
Yayın Tarihi : 2 Mart 2010 Salı 14:46:59
Güncelleme :2 Mart 2010 Salı 22:28:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ayhan düzgün IP: 78.163.228.xxx Tarih : 6.03.2010 17:40:06

Ordunun derdi fındık doğruur orduda tek fındık yok çoğrafya kitaplarını aç bak bakalım soya nedir nerede yetişir tabiki ORDU da birde fındığı var ama bakın ki ÇARŞAMBA ovası.terme,sakarya,bafra ovaları fındık ekili neden asıl ürüne dönmüyorlar çünkü milletvekilleri hep sahil kesiminden hepsi fındıkçı bu adam alternetif ürün istermi istemez böyle saçmalar  beyler.yüksek kesimde eğim çoktur makineli tarım yapılamaz söksün fıdığı sahil AĞALARI varken yükseklerde oturan işi güçü olmayan başka ürürn yetiştiremeyenlere fındıkçılık yakıır mı


Tuna IP: 85.105.217.xxx Tarih : 5.03.2010 17:32:39

Ovalara fındık dikilirse böyle olur. Ordu nun o dağlık kısımlarında hangi tarımı yapacaksınız? mısır mı yetiştireceksiniz. Fındık ağaçları olmasa bu dağlarda toprak kalmaz. Sanki fındık yetiştirmesi çok kolay iş. Siz Karadeniz in o dağlık arazilerinde hiç gezmemişsiniz. Fındık tüccarları da köylüden fındığı alıp ihracatını yapmaktan çok, marka oluştursunlar. Ekmeğini yedikleri memleketlerine yatırım yapsınlar. Köylüyü sömürmeleri çok kolay. Şimdiye kadarda sömürdüler. (Her tüccarıda kasdetmiyorum).

 


ADNAN GÜNAL IP: 88.250.9.xxx Tarih : 4.03.2010 14:15:07

merhaba bende ordu dışında yaşayan bir orduluyum. evet fındık bizler için değerli, Türkiye için değerli. ben bir kaç soru sormak istiyorum yanıtlanırsa memnun olurum.

1- Türkiye de fındık dışında hangi tarım ürününden yılda 1 000 000 000 dolar elde ediliyor.

2- sayın Gürsoy' da şikayetçi olmuş devlet alımlarından zarar ediyorlar galiba ben yalnızca mal varlığını bir açıklasın onu merak ediyorum.

fındık fabrikası olup ihracat yapıp Türkiye şartlarının altında yaşayan görmedim duymadım gören duyan olursa bilgilendirmesini rica ediyorum


Cenk Güneş IP: 88.239.131.xxx Tarih : 3.03.2010 12:58:27

Hakan Türk adlı yorumcu sakın Ordu'lu olduğunu iddia etme . Ne demek Yazıklar olsun ! Yakışıyor mu? asıl sana yazıklar olsun! Hiçbir zaman bir Ordu'lu böyle tabirler kullanmaz. Ben bu sözü Ordu'lu olarak kabul etmiyorum. Unutulmasın ki Ordu ve Ordu'lu denince akla ilk gelen kelime medeniyettir. Sana ve senin gibilere rağmen ! Gölköy'den selamlar


ayazagaordululardernegi IP: 88.239.131.xxx Tarih : 3.03.2010 13:12:21

Sayın Özsoy, Güzel Ordu'muza hoşgeldiniz diyelim öncelikle . Evet Bir inci gerdanlıktır Ordu Karadenize dizilmiş, sevdadır , aşktır Ordu.

Gel gelelim fındık konusuna : bu konudaki en büyük yanlış tarifi yapan , Fındık Tanıtım Grubu Eş Başkanı ve Karadeniz İhracatçılar Birliği Koordinatörü Dursun Oğuz Gürsoy'dur. Kendisinin yukarıdaki yazıdaki yaptığı açıklama tam bir talihsizliktir. Madem o kadar çok biliyor. O zaman yıllardır devletin pamuğa , tütüne verdiği teşviğe ne diyecek! Fındığa şunun şurasında birkaç yıldır destek veriliyor, bu bir . ikincisi ise - devlet hiçbir zaman ihtiyaç fazlası fındığı ne pahasına olursa olsun alıp yakmamıştır. öyle olsa idi fındık açıklanan taban fiyatın 1/4 üne inmezdi. Yok domatese bibere de destek verilmeliymiş. Zaten yıllardır fındık hariç bütün tarım ürünlerine destek veriliyordu. bir tek fındık üreticisi mağdur oluyordu. Devlet teşvik vermekle kendi ayıbını düzeltmiştir. Kivide olur yaban mersinide ama fındığunda yeri ayrıdur. Saygılarımla. Çatak Köyü /Gölköy/ Ordu www.ayazagaordululardernegi.com


Hakan TURK IP: 87.210.252.xxx Tarih : 3.03.2010 16:29:58

Sayin Cenk Gunes.Benim soyum 1455 tarihli Tahrir Defteri'nde Kestane Köyündendir.Siz kimsiniz?Yaziklar olsun, hayal kırıklığı yaşandığında kullanılan bir ünlemdir. çeşitli hayal kırıklıkları sonrasında, acıyla sarfedilen hüzün ifadesidir.  Genelde tek seferi yeterli gelmeyen söz öbeğidir. Hakedene hakettiği anda söylenmelidir. O sebeple size de yaziklar olsun.


Adem Büyükaslan IP: 78.174.36.xxx Tarih : 4.03.2010 12:11:58

fatsa nın  sahil  boyunda hala inşaat halinde bulunan  2  3  yerden  bahsetmişsiniz,ama forma bıraktıgınız  resmide  fatsa nın  sahil  yolu, en  azından  bir köşesine  fatsa  yazabilirdiniz,,teşekkürler


Hakan TURK IP: 87.210.252.xxx Tarih : 2.03.2010 19:03:52

 Cok kisa kalmissiniz Ordu'da. Biraz daha kalsaydiniz daha iyi anlardiniz memleketimizi. Yaziklar olsun..


haci ali IP: 188.3.70.xxx Tarih : 4.03.2010 15:51:31

Ordu da bir süre görev yaptım eğitim de sondan 2 ya da 3 üncü sırada yer alan gunesi uvey yagmuru cetin urunu yetim... ve üreteni değil satanı zengin bir kent.Şu içerdeki ilçelerin gelişmesine bir izin verseniz, gelirin sahilden yukarı çıkmasına bir izin verseniz ...Belki ilk göz ağrısı ama sevdiğim hala aklımda  sadece yeşili değil insanı da..