29
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

KEŞFEDİLMEMİŞ KÜLTÜR MİRASI TARAKLI

Sakarya iline bağlı Taraklı ilçesi, kent hayatında boğulanların temiz hava alıp, doğayla baş başa kalacağı, sakin ve huzurlu bir atmosfere sahip. Safranbolu ve Beypazarı'nı aratmayacak güzellikte evleri, daracık sokakları ve yemyeşil yaylaları var. 

İlçeye gitmişken Hisar veya Hıdırlık Tepesi'nden bölgeye kuşbakışı bakmayı, yörenin meşhur keşkek yemeğinden ve köpük helvasından tatmayı ihmal etmeyin. Taraklı'ya 20 km uzaktaki Karagöl yaylası ve 15 km uzaktaki Kil Hamamı Tesisleri ise mutlaka gezi programınızda olmalı.


Taraklı'ya gidenlere yol boyu yemyeşil ağaçlar eşlik ediyor. 800 metre rakımdaki ilçeye ulaşıldığında dikkati çeken ilk şey 19. yüzyıldan kalma Osmanlı evleri. Safranbolu'yu ve Beypazarı'nı aratmayacak güzellikteki bu evlerin tek problemi hala restore edilmemiş olması.

Evlerin ve bölgenin genel restorasyonu için belediye tarafından yürütülen çalışmalar devam ediyor. Bu konuda çok heyecanlı ve hevesli görünen Belediye Başkanı Tacettin Özkaraman, düşündükleri projelerin hayata geçirilmesi halinde birkaç sene sonra Taraklı'nın çok başka bir yer olacağını söylüyor.

Kent merkezinde çok az yeni yapı var. Sokaklar boyu sanki bir dönem filminin içinde yürüyor gibi hissediyorsunuz. İlçenin restore edilen ender binalarından biri Kültür Evi olarak kullanılıyor. İçinde yöreye ait zanaat örneklerini görebilirsiniz. Kaşıkçılık bunların başında geliyor. Kültür Evi'nin odaları kumaş dokuma aletlerine, Çingenelerin yaptığı demir ve ferfore işlerine, Taraklı doğumlu ünlü hattat sanatçısı Saim Özel'in eserlerine ve yöresel kıyafetlerin sergilenmesine ayrılmış.

Halk arasında, kubbesindeki kurşunlardan dolayı Kurşunlu Cami olarak bilinen, Yunus Paşa Camii'ni ziyaret ediyoruz. 1500'lü yıllarda Yavuz Sultan Selim tarafından, Yunus Paşa'ya yaptırılmış. Hálá bütün görkemi ile ayakta.

HAZİRANIN İKİNCİ HAFTASI ŞENLİK VAR 

İlçe merkezinde belediyenin sevimli bir çay bahçesi var. Onun hemen yanında Park Lokantası bulunuyor. Yöresel yemekleri yiyebiliyorsunuz. Taraklı çarşısında yürüyüş gayet keyifli olabilir. Sonrasında ilçeyi bir de yukarıdan görmek için Hisar tepesine, ya da Hıdırlık tepesine çıkabilirsiniz.

Yalnızca yürüyerek ulaşılabilen Hisar tepesinde, Osmanlı döneminden kalma kale kalıntıları ve su sarnıcı dikkat çekiyor. Hıdırlık tepesinde ise Hıdır Dede'nin türbesi var. Kim olduğu hakkında pek de bilgi sahibi olunmayan Hıdır Dede için haziranın ikinci haftasında geleneksel olarak şenlikler düzenleniyor. Çeşitli etkinliklerin yapıldığı şenlikte yörenin meşhur bulgur pilavını da yeme şansınız oluyor.

Tekrar ilçe sokaklarına iniyoruz. Beş bin nüfuslu ilçenin yüzde yetmişi yaşlılardan oluşuyor. Başlıca geçim kaynağı kümes hayvancılığı, tahta oymacılığı ve sebze meyve üretimi. Özellikle son yıllarda önemli miktarda enginar yetiştirilmeye başlanmış. İlçe merkezinde bir dükkan ilgimizi çekiyor. Burası tahtadan süs eşyalarının yapıldığı, aynı zamanda Turizm Danışma olarak hizmet veren bir yer. Görevli Sıtkı Buluntekin kayın, kiraz ve ceviz ağaçlarından hediyelik eşyalar yapıyor. Taraklı evlerini yansıtan maketleri ise Kültür Evi'nde sergileniyor.

Sonraki durağımız Yusufbey Mahallesi. Burası halk arasında Başkanlar Mahallesi olarak da biliniyor. Çünkü ilçenin son beş belediye başkanı buradan çıkmış. Mahalleye giden yolun üzerinde Göynük Çayı'ndan geçiyoruz. Burada bir mesire alanı var. Mahalleye girmeden önce eski çamaşırhaneye de uğruyoruz. Kadınların vakti zamanında burada kazanlar içinde çamaşır kaynattığı, derenin suyunda hem çamaşırlarını, hem de çocuklarını yıkadığı söyleniyor.

Yusufbey Mahallesi'nde, Ertuğrul Gazi döneminde yaptırıldığı düşünülen tarihi bir çeşme ve onun yanı başına dikilen çınar ağacı bütün heybeti ile ziyaretçileri selamlıyor. Eskiden çeşmenin etrafında kadınların tahta kaşıklar işlediğini öğreniyoruz. 

İlçeye yaklaşık 20 km uzaklıktaki Karagöl yaylasına çıkmak üzere yola çıkıyoruz. Her iki tarafı orman olan yol üzerinde bir alabalık tesisi var. Bu bölgede avlanılabildiğini de hatırlatalım. Domuz, kurt, tilki, tavşan, keklik, bıldırcın rastlanan hayvanlar.

Yayla, ilçe merkezinden çok daha serin. Manzara karşısında büyülenmemek elde değil. Deniz seviyesinden 1150 metre yükseklikteki Karagöl, haftasonları piknikçilerin vazgeçilmez durağı. Biraz yukarısındaki köy, misafirperver halkı ile ünlü. İstanbul'a dönerken Roma döneminden kalma kil hamamı kaplıcalarına uğruyoruz. Özel bir şirketin işlettiği kaplıcaların romatizmaya ve böbrek taşı düşürmeye iyi geldiği söyleniyor.

İLÇEYE TUR DÜZENLEYEN ŞİRKETLER:

Ogzala Turizm: (212) 293 91 95

Geziciyak: (212) 238 51 07

Arnika Turizm: (212) 245 15 93

NASIL GİDİLİR? 

Taraklı'nın Sakarya'ya uzaklığı 60 km, İstanbul-Sakarya arası 135 km. İstanbul'dan yola çıkacaksanız, Çamlıca gişelerden girerek otoban tercihinizi Adapazarı-Bilecik sapağına dek kullanabilirsiniz. Bilecik istikametinden ayrıldıktan sonra, 20. km'de Geyve kavşağını kullanarak Geyve-Taraklı yoluna giriyorsunuz. Bir süre sonra Aksu köyünü gösteren bir tabela göreceksiniz. Onun hemen yanındaki yolu seçin.

NE YENİR?

Taraklı'da turistik restoran yok. İlçenin en önemli yemek noktası Park Lokantası. Yöresel tatların başında keşkek geliyor. Tamamen buğdaydan yapılan uhud ile çüven otu, buğday ve yumurta akından yapılan köpük helvası mutlaka denenmeli. Çarşıda uhud ve köpük helvası satılıyor. Karagöl Yaylası yolu üzerindeki Mahdumlar Alabalık Tesisleri'nde de yemek yiyebilirsiniz. . Yörenin elma ve ayvası ile dil peyniri, halkın ‘keş' diye adlandırdığı jadel peyniri meşhur. ‘Kışın keşsiz, yazın ceketsiz gezme' diye bir atasözü bile var.

NEREDE KALINIR?

Taraklı'da bir otel ya da motel henüz yok. Konaklama konusunda Taraklı Belediyesi yardımcı olabilir. Geçici konaklamalar için ilçeye 15 km. uzaklıkta Kil Hamamı Kaplıca Tesisleri'ni kullanabilirsiniz. Otel ararsanız Göynük 30 km uzaklıkta.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Başvurulan kaynaklar:

sihirlitur.com,Hurriyet, sakarya.gov.tr., wowturkey.com

Kenthaber
Yayın Tarihi : 8 Nisan 2008 Salı 07:21:21
Güncelleme :8 Nisan 2008 Salı 11:48:12


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
M.SALİH ÖZBEY IP: 88.245.10.xxx Tarih : 8.04.2008 14:20:13

Türkiye'öyle kalıplaşmış söylemler oluşmuş ki,bunu,bilim ilim bile sötüp atamıyor. SAKARYA'nın,TARAKLI ilçesi ile ilgili,yazıyı büyük bir keyifle okurken, sıra KAPLICALARA gelince. DUR dedim,Bu benim konum diye PÜR dikkat okudum. Çünkü, 1979 yılında,en geniş ve bilimsel olarak,YHA yayını olarak," ŞİFALI SULARIMIZ KAPLICALAR VE İÇMELER REHBERİ" isimli 3 lisanda,bir kitap hazırlayap yayınladım. Şimdi ise bu kitabı,güncelleştirme çalışmaları yapıyor,yeniden yayına hazırlamak istiyorum.O tarihler Sakarya/ Kuzulukta,Şifalı kaynaklar,yani kaplıca ve içme vardı,Şimdilerde, İHLAS'a devre mülk olarak kiralınmış,Bir kaç yazı yazdım,Ayrıntılı,bilgi edinmek için TIS yok! Vatandaşdan edinilen izlem ise,İHLAS'ın bu yapılanmasından İlçe halkına pek fayda sağlamadığı yönündedir! Asıl konu, TARAKLI, KENTHABER 'DE Çıkan yazıda, Kaplıca yetkilileri,o meşhur bilgiçlikleriyle, Taraklı Kaplıcası,şifalı suyunun BÖBREK TAŞI DÜŞÜRDÜĞÜ ŞEKLİNDE Kİ SALLAMALARDIR.Efendim, Şifalı sular böbrek taşı düşürmez,Kim söylüyorsa yalan söylüyor,Üstelik, TARAKLI kaplıcasının. Sağlık bakanlığından, aldığı" RUHSAT'da böyle bir ENDİKASYON ,söylemi YOK. Neden asıl,Şifalı olduğu Endikasyonlar DİLE getirilmez,,olmadık, tedavi ve teşhisler ve Şifalar önerilir,Anlaşılır gibi değil! Örneğin, Suyun sıcaklık özelliği ile özlenen tedavilerde, Romatizmal, her tür hastalıklar ,Çocuklardaki BEYİN Felçi hastalıkları,yanı SPASTİK Çocuklarda,her tür kas,hareket bozukluğu hastalıklar,,Uzun süre haketsiz kalmadan dolayı gelişen hastalık,Stres bozukluğu,Spor yaralanmaları gibi rahatsızlıklar,Şifa Niteliği olan,,Suyun Analiz raporları sonucu verilen rapor,bunları söylemektedir. Bu Raporun aynısı,Kaplıcayı işleten ZATLARDA DA muvcuttur.Nereden Çıkarıyorlar, Böbrek taşı düşürme işini, Ayrıca,Taşların düşmasi söz konusu değil,Taşların etrafını saran,iltihap larla,böbreği saran taş olmayan,ancak sert cisimlerin sökülmesi ve düşmesidir olay.,taş düşüyor gibi algılanır.İşte düşen onlardır. Buradaki, itirazım.Böylesi güzel,Şifalı kaynakları,Bilimsel olarak,Halka anlatmak gereğini vurgulamakdır. Yok üç beş kuruş daha fazla kazanacağım diye Milleti ENAYİ yerine koymanın bir alemi yoktur!