18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Mehmet Ağar'ı, sözünü geri almaya çağırıyoruz

Ani bir kararla, 21 Kasım 2005 Pazartesi günü Hakkari’ye ve Hakkari’nin ilçeleri Şemdinli ile Yüksekova’ya niçin gittiklerini, bir gün sonra (22 Kasım 2005 Salı) partisinin Kamutay’daki grup toplantısında, “Çünkü biz öyle bir medeniyetin evladıyız ki, bu medeniyet bize şunu emrediyor: Yaratılanı, Yaratan’dan ötürü sev. Biz bu anlayışla insanları seviyoruz. İşte biz dün orada onun için vardık” sözleriyle dile getiren Başbakan, şu sözleri de etti:

“Bazı siyasilerin dediği gibi, ‘Efendim, çok söyledik de, onun için gittiler.’ Biz onun için orada yoktuk. Bunlar, şecaat arz ederken sirkatin söylüyorlar. Sen de siyasi parti liderisin. Gitsene! Niçin gitmiyorsun? Şüphesiz ki, biz idari olarak sorumluluktayız; ama sen de bu ülkede siyaset yapıyorsun. Bu ülkede yarın, bu siyasi iradeyi temsil etmek için oradasın. E git! Niye gitmiyorsun? Bu sadece Başbakanın görevi değil, siyasetçinin de görevi. Yoksa otur Ankara’ya, Ankara’dan siyaset yap. Bu iş böyle yürümez…”

Başbakan’ın, “Efendim çok söyledik de onun için gittiler” tümcesiyle vurguladığı siyasi, DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’dı!

Ağar, partisinin dünkü (26 Kasım 2005 Cumartesi) Antalya mitinginde, Başbakan’a yanıt verdi: Yüreğin varsa, Kandil Dağı’na gidelim!

Bir siyasi parti Genel Başkanı’nın, ülkenin Başbakan’ına, “Yüreğin varsa…” demesi, etik olmadığı kadar, ülkenin ulusal güvenliği açısından da sakıncalıdır, zararlıdır!

Yüreği olmayan, yani korkak bir Başbakan tarafından yönetilmenin ne anlamlara geldiği/gelebileceği ve ne gibi sonuçlar doğurabileceği düşünülmelidir!

Mehmet Ağar gibi devlet kadrolarında yetişmiş, görev yapmış, sorumluluk almış bir siyasinin böylesi bir tehlikeli söylemi etmesi hiç doğru değildir!

Ülkenizin Başbakan’ını istediğiniz kadar eleştirebilirsiniz, yerden yere vurabilirsiniz ama bir siyasi olarak, “korkak”lıkla suçlayamazsınız, suçlamamalısınız!

Korkak Başbakan’ın ülkesinin ve halkının düşmanları yüreklenir, eski düşmanlarına yenileri katılır!

Bir siyasi yanıt ve bir siyasi rant için değer mi?..

Ağar’ı, bu sözünü geri almaya ya da düzeltmeye çağırıyoruz…

Mehmet Ağar, partisinin, Antalya SSK Kavşağı’nda düzenlediği dünkü mitinginde, “Güneydoğu’yu, Barzani’ye havale etmek üzere” olmakla yerip suçladığı Başbakan’a, “Sayın Başbakan iyi dinle. Sen İstanbul’da balık tutarken biz oralarda kurşun yağmuru altında görev yapıyorduk. Sen gidip birtakım odaklardan iktidar olmak için dışarıda etekler altında gezerken biz oralarda siyaset yapıp millet eliyle Meclis’e geliyorduk” diye seslenmekle, yaptıklarını söyleme yanlışına düşmüştür!

Her devlet görevlisi, yaptıklarını anlatırsa, siyasi uğraşlarında kullanırsa, başta kendileri, bunun altından kalkamaz!

“Hakkari’ye gitmeyi cesaret zanneden Başbakan’a sesleniyorum. Hakkari, Şemdinli kesmez, yüreğin varsa hep beraber Kandil Dağı’na gidelim” çağrısını şık ve etik bulmayıp yerdiğimiz DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar’ı, “Ben, ülkemi adeta pazarlamakla mükellefim” sözünü edebilen Başbakan’a, “Senin birinci görevin Türkiye’yi muhafaza ve müdafaa etmektir” diye seslendiği için de kutluyoruz…
Yayın Tarihi : 27 Kasım 2005 Pazar 00:20:57
Güncelleme :27 Kasım 2005 Pazar 00:31:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Cengaver IP: 172.180.92.xxx Tarih : 30.11.2005 15:41:49
Mehmet Agar Efendi önce kendi korkudan yaptigi kiyaklari aciklasin!!! Düyanin en Cesur BASBAKANINA sahibiz degil Kandil Dagina Kaf Dagina bile Seninle Gider Agar Beyefendi.