30
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

O SIR ZİYARETLERDE NELER YAŞANDI?

Kenthaber Yazarı ve Yayın Koordinatörü Erdem Yücel, İngiliz Kraliyet Ailesi'nin bilinmeyen Türkiye ziyaretlerini yazdı. Kral Edvard'dan, Kraliçe Elizabeth'e ve Mahzun Prenses Margaret'e kadar basında hiç bilinmeyen ziyaretlere şahit olan Yücel, bu sır ziyaretleri yıllar sonra kaleme aldı.

İşte Yücel'in tarihin tanıklık ettiği o anıları:

 

İngiliz Hanedanının Türkiye’ye ziyaretlerinin başlangıcı Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun hemen ardından başlamıştır.

İngiltere Kralı VIII. Edward 4 Eylül 1936’da Türkiye’ye gelmiş ve Atatürk tarafından Dolmabahçe Sarayı’nın rıhtımında karşılanmıştır. Atatürk ve Kral Edward üzeri açık bir otomobilin eşliğinde İstanbul’un başta İstiklal Caddesi olmak üzere şehri gezmişlerdir.

Kral o yılarda tarihin en büyük aşk maceralarından birisini yaşıyordu. Veliahtlığı sırasında tanıştığı Simpson ile evlenmek istemiş, ancak İngiliz gelenekleri bir kralın halktan ve eşinden boşanmış birisi ile evlenmesine izin vermiyordu. Bunun üzerine Kral imparatorluk ile aşkı arasında bir tercih yaparak aşkı tercih etmiş, İstanbul’u ziyaretinden hemen sonra tahtan feragat etmiş Simpson ile evlenmiştir. İngiltere Kralı, İstanbul’a Mrs. Simpson ile birlikte gelmiş, Atatürk’ün yanına yalnız gelmişti. Ancak, Atatürk o akşamki yemeğe Bayan Simmpson’u da çağırarak büyük bir jest yapmıştı. 

Kral VIII. Edvard’ın İngiliz geleneklerinin gerektirdiği merasimlerden hoşlanmadığı o günlerin basınında yer almıştı. Nitekim Krallıkta uzun süre kalmak istemediğini de belirten sözleri olmuştur. Kendisi daha veliaht iken Düşeş d’York olan Kraliçe Elizabet’e hep “Kraliçe Elizabet” diye hitap ettiği, Majestelerini ilerideki tahtın varisi olarak gördüğü bilinmektedir.

Kral Edvard tahtından feragat ederek yerini kardeşi VI. George bıraktıktan sonra Fransa’da, İngiltere Kilisesine bağlı bir papaz tarafından Cande şatosunda sade bir törenle evlenmiştir. Kral VI. George ise tahta geçtikten sonra ilk işi de kardeşim “Son altes Ruvayal Dük dö Vindsor” lakabıyla anılacaktır diyerek ona Windsor dükü unvanını vermiştir. 

Kraliçe Elizabeth II. Babası Kral VI. George’nin ölümü üzerine 6 Şubat1952’de tahta geçmiştir.

Kraliçe Elizabeth II, 13–16 Mayıs tarihleri arasında ikinci kez Türkiye’ye geliyor.

Kraliçe Elizabeth II 24 Ekim 1971’de Türkiye’ye gelerek Ankara ve İstanbul’da çeşitli ziyaretlerde bulunmuş, bu arada Ayasofya Müzesi’ni gezmiştir. O sırada Ayasofya müzesinden yeni emekli olan Müze Müdürü Feridun Dirimtekin, diplomatik niteliği olan sayılı müze müdürlerindendi. F.Dirimtekin, Kraliçe’ye Ayasofya ziyaretinde refakat etmek istemiş ve bu arzusu uygun görülerek Ayasofya ile ilgili bilgiler vermiştir. Bundan sonra da Kraliçe Müze Anı Defterini imzalamıştır. 

Diplomatik niteliği ağır basan müzelerin başında gelen Ayasofya’ya İngiliz devlet adamlarından gelenler olmuştur. Benim belirli aralıklarla müze müdürlüğü yaptığım 1982-1996 yılları arasında Ayasofya’ya Prens Charles (7.10. 1993) Prenses Margaret, İngiltere Veliahtı Edward (2 Nisan 1995), Kraliçe II.Elizabeth nin eşi, Edinburg Dükü, Prens Philip (1992) İngiltere Başbakanı Margaret Thacher (8.4 1987), İngiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hurd ( 21.4 1992), Londra Belediye Başkanı Allen Aris bulunmaktadır.

Prenses Margaret’in Ziyareti 

Prenses Margaret, Ayşegül Tecimer’in davetlisi olarak özel bir ziyaret için geldiği İstanbul’da Ayasofya Müzesi’ni de ziyaret etmiştir. Önceden tanıdığım Ayşegül Tecimer telefonla Prensesin geleceğini, ancak bu ziyaretin tamamen özel olduğunu ve gazeteciler tarafından duyulmamasını benden rica etmişti. Prenses Margaret Ayşegül Tecimer refakatinde müzeye gelmiş, ana yapıyı gezdikten sonra, o günlerde yeniden ziyarete açtığımız beş Osmanlı padişahının türbelerini görmek istediğini belirtmişti.

Ayasofya Türbeler bölümünde Sultan II. Selim, Sultan III Mustafa, Sultan IV. Mehmet ile Sultan İbrahim ile Sultan I.Mustafa’nın gömüldüğü vaftizhane binası bulunuyordu. Bu yapılar Osmanlı sanatının tüm öğelerini bir araya etmiştir. Prenses Margaret türbelerin her biri ile ayrı ayrı ilgilenmiş, özellikle Osmanlı süslüme sanatlarının üzerinde durmuştur. Gezisi bittikten sonra kafeteryamızda dinlenmek isteyip istemediğini kendisine sorduğumuzda memnuniyetle kabul etmiştir. Ayasofya Müzesi’nin kafeteryasında gözlerden uzak bir köşede oturarak Osmanlı ve Bizans sanatları üzerindeki sohbetimizi sürdürmüştük. O konuşmamızda Prensesin bu konular üzerinde engin bir bilgisi olduğuna da tanıklık etmiştim.

O sırada Ayasofya’yı gezenler ve kafeteryada oturanlar, bir masada çayını içen ve sandviçini yiyen bu hanımın İngiltere Kraliçeni Elizabeth’in kardeşi Prenses Margaret olduğu akıllarından bile geçiremezlerdi.

Prenses Margaret özel yaşamında mahzun prenses olarak tanınmış ve sık sık saray kurallarına karşı çıkmıştır. Prenses 71 yaşında, 2002 yılında Londra’da yaşamını yitirmiştir.

Edinburg Dükü Philipp’in Ziyareti

Kraliçe II. Elizabeth’in eşi Edinburg dükü Philipp resmi olarak Türkiye’ye gelmiş ve Ayasaofya Müzesi yönetimindeki Kariye’yi (CHRO Manastır Kilisesi) ziyaret edeceği Kültür Bakanlığı tarafından resmen müzeye bildirilmiştir. Edinburg dükünün geleceği günün sabahı Kariye Müzesinde kendisini kapıda karşıladım. Dük yanındaki İngiliz başkonsolosluğu görevlileri ile geldi. Son derece nazik, kısa bir konuşmadan sonra Kariye’nin mimarisini, içerisindeki mozaik ve freskleri kendisine anlattım. Edinburg Dükü’nün de Bizans sanatı konusunda son derece bilgili olduğu, sorduğu sorulardan kolaca anlaşılıyordu.

Veliaht Edvard’ın Ziyareti

İngiltere veliahdı Edward Türkiye’ye resmi bir ziyaret yapmış ve 2 Nisan 1992’de Ayasofya’yı ziyaret etmişti. Veliahdın bu ziyaretinde yine bilgi vermek onuruna ben erişmiştim. Ayasofya’da kaldığı kısa süre içerisinde yapının azametinden etkilendiğini açıkça belirtmiş, ardından o akşam İstanbul Başkonsolosluğunda vereceği davete benim ve eşimin gelmesini istemişti. İstanbul Başkonsolosluğundaki davette ben eşim Veliaht prens ile aynı masada yek yeme onuruna eriştik. Yemekte konuştuğumuz konuların başında da Bizans ve Osmanlı kültürlerinin bir bakıma sentezini yapmıştık. Veliahdın da bu konularda son derece bilgili olduğu, yine sorduğu sorulardan anlaşılıyordu.

İngiltere Veliahdı Prens Charles, 7 Ekim 1993’de İstanbul’a geldiğinde Ayasofya’yı ziyaret etmişti. Ne yazık ki, o sırada İstanbul dışında olduğumdan Veliahdı karşılama olanağını bulamadı. Benim yerime Veliahdı karşılayan Müdür yardımcım Suat Kongaz da ziyaret sonrası Veliahdı getiren teknedeki davete katılmıştı.

İngiliz hanedanına mensup bu kişilerle ilgili edindiğim intibaya göre, hepsi İngiliz Kraliyet geleneklerini en ince detayına kadar uygulayan, karşılarındaki kişilere değer veriyorlardı. Kuşkusuz onları karşılayanlar da diplomatik yönden yanlış yapmamak zorundadırlar. Özellikle onların verdiği resepsiyonlara katılanların eşleriyle birlikte bir takım kuralları uygulamak zorundadırlar. Örneğin bu davetlere davet edilenler smokin ve eşleri de tuvalet giymek zorundadırlar. Majesteleri diye hitap etmek, onlar el uzatmadan tokalaşmaya kalkmak saygısızlıktır.
.

Erdem YÜCEL-KENTHABER ÖZEL
Yayın Tarihi : 12 Mayıs 2008 Pazartesi 16:54:44
Güncelleme :12 Mayıs 2008 Pazartesi 17:36:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
erdal geyikçi(köçek).. IP: 88.250.11.xxx Tarih : 14.05.2008 12:42:02

sn:erdem yücel abimizin tarihe geçen fotoğrafını kıskandım:)bazı günler ve fotoğraflar vardır,herzaman hatırlanırlı ve albüme konulur.sn:erdem yücel abimizde,albümüne koyacağı güzel bir fotoğrafı olmuş.torunlarına anlatacağıda bir gün olmuş.türkiye cumhuriyetinin güzüde gazetecisi olan sn:erdem yücelede,ülkemizin misafir perverliğini gösterdiği içinde teşekür etmeliyik.böyle bir fotoğrafta ve orada olmayı kim istemez.benim kıskandığım gibi olamayanlarda kısmanmıştır:)erdem yücel abimizi teprik etmek istiyorum.tarihe geçecek bir fotoğrafta yer aldığı için..saygılarımla.erdal geyikçiş(köçek)...!


Teoman Törün IP: 88.241.150.xxx Tarih : 13.05.2008 19:21:24

Erdemciğim; İngiliz Kraliyet ailesinin, Cumhuriyet Türkiyesini ziyaretlerinin panoromasını, kendi anılarınla süsleyerek vermen beni çok duygulandırdı. Nedense ve nasılsa, uluslararası ilişkilerimizde benim anımsayabildiğim ilk olay, VIII. Edward'ın Türkiyeyi ziyareti münasebeti ile, Cumhuriyet gazetesinde ilk renkli resimle verilen üniformalı fotografıdır. Daha 4 yaşını doldurmamıştım. Fakat o kadar net hatırlıyorum ki, uzun süre bu resmi gördüğüm tarihde 6 yaşında imişim gibi geldi bana... Gerçekden, bazı istinaî olaylar dışında konumlarının hakkını veren soylu ve görgülü bir hanedan... İngilterede Cumhuriyet rejimi isteyen sesler de vardı. Avam Kamarasında gerekli nisabın bir oy fazlasının sağlanması derhal Cumhuriyet'e geçmesine olanak verebiliyor. Fakat İngilterede büyük çoğunluk tarihlerinin simgesi ve turizm için önemli bir cazibe ögesi olan Krallıklarına kıyamıyorlar. Cumhuriyet taraftarlarının da (1970'lerde) ilk Cumhur Başkanı adayı kimdi biliyor musunuz? Edinbourgh Dükü Prens Philip (Prince Consort - Damat Prens)... Rejimde bile yumuşak geçişe itina gösteren İngilizlerin bu uzlaşmacı zihniyetine ve geleneğine hayran olmamak mümkün mü?