Amerikalılar oldum olası dünyaya bir düzen vermeye, ellerindeki devasa parasal ve askeri gücü kullanarak masa başı projelerini hayata geçirmeye meraklıdırlar.
Bir dolarlık banknotların üzerine 1782 yılında Latince yazdıkları aslında bir Farmason ve İlluminati düşüncesi olan “Novus Ordo Seclorum” (Çağların Yeni Düzeni) fikrinden, gerçekten aradan çağlar geçse de vazgeçtiklerini söylemek mümkün değildir.
Orta Asya’dan tutun da Ortadoğu’ya, Uzak Doğu’dan tutun da Güney Amerika’ya kadar her yerde Amerikan menfaatlerini gözeten bir tutum içerisinde bulunurlar.
Medya veya düşünce kuruluşlarını tek bir amaca rahatlıkla kilitleyebildiklerinden dolayı, istediklerini dünyaya kabul ettirmekte pek de zorlanmazlar.
Bunların yaptıklarına karşı çıkan “çoğunluğa”, medya manupilasyonu altında bırakarak, en azından “haklı bir tarafları” olduğunu düşündürmekte bile çok mahirdirler.
Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerde ardı ardına kansız “Turuncu Devrimler” gerçekleştirirken; öyle gerek gördükleri için bizzat kendilerinin işgal ettiği Irak’a, kanunsuzluk, düzensizlik ve hatta iç savaş hakim olmuşken, dünyayı buraya “demokrasi getirdiklerine” inandırabilirler.
Öte yandan; yanı başlarındaki Irak’ta çoğunluğunu çocukların oluşturduğu milyonlarca insan Amerikan askerleri tarafından Amerikan silahları ile öldürürken, yüz binlerce kadın ve kızın ırzına geçilirken bihaber ve tepkisiz kalan Türkleri, Gazze’de ölen bin kişi için bir anda galeyana getirebilirler!
* * *
Tüm dünya finans piyasalarını ve anlı şanlı okullarda ekonomi eğitimi almış insanları, “bottom line” denen açıklanan son rakama inandırmayı başarıp, borsa, finans ve ekonomiyi sadece “açıklanan” rakamlar üzerinden değerlendirmek gibi saçmalığa tüm dünyayı inandırabilirler.
Bir cıvata bile üretmeyen insanların bilgisayar ekranına bakarak tek tuşla bir günde milyonlar kazandığı veya kaybettiği devasa bir sanal sistemi tüm dünyaya gerçekmiş gibi kabul ettirebilirler.
Böyle bir sanal ortamda çıkması kaçınılmaz olan “gerçek” bir krizin bedelini sadece kendileri ödemeyecek kadar planlı olduklarından dolayı da kendi “toksik değerlerinden” dolayı, ortaya çıkan krizin bedelini dünyadaki bir çok ülkede olduğu gibi Türkiye’deki üreticiye, esnafa, işçiye ve ücretliye ödettirmeyi de başarabilirler.
* * *
Tabii ki, “Novus Ordo Seclorum” peşinde koşan Amerikan düşüncesinin her zaman ve har yerde başarılı olduğu da söylenemez.
İnsan faktörünü göz ardı ederek hazırlanan projelerin yüzde yüzlük bir başarıya ulaşması her zaman mümkün değildir.
Dünyayı devasa bir oyun alanı olarak gören bu zihniyetin hesapsız kitapsız hırsı kendileri açısından her zaman başarıya ulaşamasa da gelen başarısızlığın ardından o ülkede ortaya çıkan gözyaşı, acı, ıstırap ve yıkım kalıcı olabilmektedir.
“Demokrasi getirmek amacıyla” Irak’ı “ikiye bölmeyi” planlayan ancak “çuvallayan” ABD’nin burayı 2011 yılında tamamen terk etmesinden sonra bölgeye gerçekten demokrasi mi yoksa kaos mu geleceğini kestirebilmek için kahin olmaya gerek yoktur?
* * *
ABD, Türkiye ve yakın coğrafyası ile de her zaman ilgili olmuştur.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, I. Dünya Savaşı ve ardından gelen Kurtuluş Savaşı dönemlerinde, II. Dünya Savaşı sonrasında Doğu ve Batı blokları arasında ortaya çıkan “Soğuk Savaş” döneminde ve Doğu bloğunun yıkılmasından sonra Reagan tarafından açıklanan “Yeni Dünya Düzeni” döneminde Anadolu coğrafyası her zaman Amerikalılar için hayati öneme sahip olmuştur.
Amerikalılar, Anadolu coğrafyasında Amerikan menfaatlerine aykırı bir durum veya yönetim ortaya çıkmaması için her zaman tetikte ve bu coğrafyanın kaderini üzerinde yaşayanlara bırakmamakta ısrarcı olmuşlardır.
* * *
Şimdi de Friedman isimli ve CIA ajanı olduğu saklanmayan bir “analist” Türklere yeni bir Osmanlı rüyası gördürmek amacıyla Türkiye’de bir dizi konferanslar veriyor.
Bu arkadaş daha önce bu konuyu işlediği bir kitap da yazmıştı.
Onun tezine göre Türkiye’nin sınırları yakın bir gelecekte eski Osmanlı coğrafyasına kadar genişleyecekti!
İlk başta hepimizde büyük bir heyecan uyandıran böylesi bir tezin; Kafkasya, Ortadoğu ve Dünya şartlarını iyi analiz eden ve buna yönelik politikalar üreten ve ısrarla uygulayan milli bir altyapımız olmadan hayata geçemeyeceği gerçeği karşısında pek de bir şansı olmadığını görünce aklımıza başka sorular geliyor:
Yoksa “Yeni Osmanlı İmparatorluğu” da önümüze hazır olarak konmuş olan farklı bir Amerikan tezi midir?
Artık ufak ufak gündeme düşmeye başlayan ve bazı yöneticilerimize “padişahlık” payesi veren pankartlar ve Merkez Bankası’nın İstanbul’a taşınmasıyla yeniden alevlenen İstanbul’un başkent olacağına dair dedikodular neye işaret etmektedir?
Bugünlerde halk arasında kulaktan kulağa konuşulan ve bayağı da heyecan yaratan önemli bir söylenti var:
Halifelik aslında 100 yıllığına kaldırılmış ve çok yakında yeni bir Halife gelecekmiş!
Peki o zaman “Yeni Halife” kim olacak?
Ve bu Halife nereden gelecek?
Şu anda Anadolu’da mı yaşıyor, yoksa İran’daki Humeyni gibi yurt dışından mı gelecek?
* * *
Türk kamuoyu bu soruların cevaplarını bulmaya uğraşırken, biz “Yeni Osmanlı İmparatorluğu” tezini savunan Sayın Friedman’a bir konuyu hatırlatmakta fayda görüyoruz:
Unutmayın; şimdi adını tezleriniz için kullandığınız Osmanlı İmparatorluğunun temeli Osman Bey tarafından “bir inanç uğruna” atılmıştı.
O yüzden de 600 yıl adaletle hüküm sürdü ve size şimdi kendi milli amaçlarınıza hizmet edecek tezler üretmenizde ilham verecek kadar da kalıcı oldu!
Bu yazı üzerine söylenecek bir şey yok.Kısacası biz ,Amerikan ajanı halife denen çobanlarımız tarafından güdülümeyi ilerleme zannedip oyalanırken,Onlar işgallerini sürekli kılacaklar.Ayrıca,rahmetli Saddam gibi,önce komşularımıza saldıracağız,sonra Onlar komşularımızı kurtaracaklar.Yani sürekli çatışma yaşayıp,kafamızı kırdıracağız.Adamlar dünyayı böyle yönetiyor.Biz halifeyi çoktan tarihin tozlu arşivlerine attık.''Yurtta Sulh,Cihanda Sulh''ilkesini benimsedik.Geri dönmeyeceğiz.Görecekler.
Abdullah bin Aziz'in desteği yeterince güçlü değil, Ortadoğuda ve İslam Aleminde daha sağlam bir Amerikan kuklasına ihtiyaç var.
Türkiye Cumhuriyeti şu ülkesi olmasın,bu ülkesi olmasın.Tamam da ne ülkesi olsun.Arkadaşlar TÜRKİYE zaten bir ülkedir.Ya bizim kötü bir yanımız var.Milliyetçilik yapmak isteyen'i hemen Şovenistlikle veya faşistlikle suçlarız.Ama ülkede contalar su sızdırmaya başlayınca bu ülkenin sahibi yokmu diye de bağırır,feryat ederiz..Ülkede Enver,Cemal,Talat ;geçmişte ülkeyi düzelteceğiz derken ,büsbütün elden çıkmasına sebep olmuşlar.Al sana Dimyat'a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak.Şimdi herkes şapkasını yalnız berber önünde çıkarmasın .Eline alıp düşünsün .Bir kere ülkemde kimse KARABAĞ 'dan ,HOCALI katliamından söz etmedi.Orada yaşayan soykırıma uğrayan TÜRKLER'di.Ama herkes FİLİSTİN diye canhıraş bir çırpınışla konuya abone oldu.Tamam FİLİSTİN'de müslüman bir ülke.Ama biz neden kendi duyarlılıklarımız konusunda hassasiyet göstermiyoruz.Devlet adamlığı zor bir iştir.Ama bu işte Tarık BUĞRA'nın ''Küçük Ağa'sındaki ''gibi adamlığın parolaları olmazsa; rehalar ,fedalar,seda'lar olmazsa contalar hep su sızdırmaya devam edecek.ANKARA Hasanoğlan'da yıllar önce yapılandırılması düşünülen devlet adamı yetiştirme konusu rafa'mı kalktı.Yoksa yeni ENDERUN'lar görecekmiyiz.
arkadaşlar duydunuzmu padişah torunları tokatta yaşıyormuş....tokat haber de :D:D
"benim naciz vucudum elbette birgun toprak olacak ama Turkiye cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktir" M.Kemal ATATURK.arkadaslar hic uzulmeyin hic caninizi skmayin.turkiye cumhuriyetine hicbirsey olmaz bizim sorunumuz her yaziya her soylentiye gordugumuz her seye hemen inanip yelkenleri suya indirmektir.feramuz bey amerikayi iyi tahlil etmis ancak osmanliyi ve biz turkleri biraz olumsuz tasvir etmis.turkiye cumhuriyeti osmanli imparatorlugunun devamidir osmanliyi kuranlarla turkiye cumhuriyetini kuranlar ayni millete sahip insanlardir.zamaninda osmanli imparatorlugu dunyaya hukmetmis bundan gurur duymaliyiz .gelgelelim yapmamiz gerekenlere bizim amerikadan baska ulkelerden gelebilecek olumsuzluklar uizerine odaklanipta bosuna kendimizi olumsuzluklar buhranina suruklemeyelim.asil buyuk sorun icimizdeki dusmanlari temizlememiz lazim turkiyenin icerisinde turkmus gibi yasayan ancak ici fesatlik dolu ve gercekte turk dusmani olan binlerce insan var bunlari yoketmek lazim dis tehditler ic tehditlerden daha etkisizdir .bu saatten sonra ne osmanli geri gelir ne halifelik diyelimki halifelik geri geldi kimin umrundaki halifelik bos bos dusuncelerle kendi milletimizi kucumsemeyelim Turk milleti caliskandir Turk milleti zekidir uretmeye dusunmeye birbirimizi sevmeye bakalim onemli olan budur.
nee osmanı mosmanı ya türkiye cumhuriyeti laik demokrat bır ulkeyız bızı unutmasınlar............. atamızın azız bekçileriyizz
CALSIN DAVULLAR ZURNALAR BİZLER CUMHURİYET COCUGU OSMANLI TORUNLARIYIZ BİZİM ELİMİZİN ULAŞTIGI YERE ONLARIN HAYELLERİI BİLE ULAŞAMAZ ORTAK BİR SÖZÜMÜZ OLSUN ORTAK BİR TARZIMIZ OLSUN.DOGRU BİR TANEDİR ELBETTEKİ KÖTÜLÜĞÜN KARŞILIGI İYİLİK SİYAHIN KARŞILIGI BEYAZ DEYİLMİDİR HER ZAMAN HER YERDE BU BÖYLE OLMAMIŞMIDIR BİZİM YAPMAMIZ GEREKEN SADECE İYİ ANALİZ YAPMAMIZ KOTÜ OLANA PİRİM VERMEMEMİZ DEYİLMİDİR MAZERET ARADIKTAN SONRA İKİZ KARDEŞİN BİLE ARASINDA NİFAK CIKARTILABİLİR DEYİLMİDİR REKABET EDEBİLMEMİZ İÇİN AZİZANE GÖNLÜMCE COK CALIŞMAK AKILLI OLMAK LAZIM DEYİLMİDİR RUHUMUZ İÇİN SEVDAMIZ İÇİN GEÇMİŞİMİZ İÇİN GELECEGİMİZ İÇİ BİZİM İÇİN VATANIMIZ İÇİN DÜNYA İÇİN BİR OLALIM HOŞ GÖRÜLÜ OLALIM KÜCÜK HESAPLARA UGRAŞMAYALIM..SEVGİ VE SAYGILARIMLA.
Ben Huseyin sasmaz bu yaziyi yazarken bir Allah birde ben olmakla beraber,banada Allah'dan baskasi bunu boyle yapacaksin demiyor.
Senin dusunduklerine aynen katiliyorum.yani bir amarikan modeli ilimli islam diye bir sey kurguluyorlar.Haklisiniz.Bizde bu amarikan muhurlu ilimli islam modeline karsi olup Allah'imizin bizden istemis oldugu yayilimci islami istemekteyiz.Ama bizler bu dunyaya gelisimizin bir gayesi var elbette.Bakiniz bu dunyada gorduklerimizin hepsinin bir gayesi oldugunu goruyor,musahede ediyoruz.bizimde var elbette.o da yaratanimiza riaet edip rizasini kazanmak oldugundan Kuran ve sunneti tatbik etmek.Kuran'da mana olarak mevcut olup sunnet'te acikca vede icma yolu ile bu HILAFET VE HALIFE ye yer verilmektedir..
Osmanlı yı neden istiyorlar?Çünkü Osmanlı hanedanın geleceği uğruna kişisel menfaatler uğruna Sevres i kabul eden bir devlet.Sadece son dönem değil,Avrupa nın muhteşem dediği Süleyman dönemi de aynıydı.Neden severlerdi Sultan Süleyman ı?Çünkü kapitülasyonları kabul etmişti.Velhasıl istedikleri kukla bir yönetim.Zaten Osmanlı kalıntıları halen vızıldayıp duruyor sağda solda.Bunları fırsat bilip arada nabız yoklaması yapılıyor.Geçen gün de pankart açılmıştı.Artık bunları bir kenara bırakmaları ya da zorla bırakmaları sağlanmalıdır.Amasya genelgesi doğrultusunda manda ve himaye sonsuza dek reddedilmeli,TÜrkiye Cumhuriyeti asla şeyhlar,dervişler,müritler ülkesi olmamalıdır.Atatürk devrimleri,karalı bir şekilde uygulanmalı, en küçük taviz verilmemelidir.Bunun içinde Soros gibilerin ülkeye girişi derhal yasaklanmalı enstitüleri kapatılarak faaliyetleri yasaklanmalıdır. ŞİMDİ VE İLELEBET; LAİK CUMHURİYET ZAMANIdır.
ABD nin Osmanli tekrar gelecek, yok efendim sinirlari soyle veya boyle olacak demesii sadece basit bi senaryodan ibarettir ,hangi ABD li veya Avrupali Osmanlinin yeninden hayat bulmasini ister soruyorum sizee.Bazi arkadaslarimiz da almislar gazii son gaz osmanliyi elestiriyorlar, yahu kardesim senin elestirdigin BIR CIHAN IMPARATORLUGU, Osmanliyi elestirerek Cumhuriyeti yuceltmek yanlis bir elestiri yontemidir.Cumhhuriyet mutlakaki en iyi yonetim sekillerinden birisiidir, ama unutmamak gerekirki :cumhuriyet cikarcilarin ticarethanesi olmadgi surece iyidir.Ataturk zirhi altina siginmis biinlerce insan gectigimiz yillarda biz ataturkcuyuz,biz laik iz ,biz cumhuriyetciyiz diyerekten mitinglerde bulundular,sizler bu insanlarin gercekten ataturkcu veya cumhuriyetci olduklarina inandiniz mi ? Kalmiski bu mitinlerin finansoru olan Kanal Turk patronu bu mitingin finansmanini nasil saglamis bunu arastirmanizi rica ediyorum.Ayrica ADD nin finansorunun kim oldugunuda arastirmanizi rica ediyorumm .Olaylarin ic yuzunu bilmeden yuzelsel olarak yapilan elesriler gercekten bir cumhuriyet gencligine yakismazz
Bir tarafta Yeni Osmanli Hanedani deniliyor, diger tarafta Lozan bitiminde Halifelik geri gelecek deniliyor, ama Lozan denildigi gibi yüz yillik bir anlas idiyse, ozaman bu yüz yilin sonunda, (Sözde müttefikimiz Amerika hic bir zaman onay vermemis?) Lozan öncesi imzalanmis ama Türk meclisinden gecmemis antlasmayi mi diretecekler? Orada bilindigi gibi bir Ermeni vede bir Kürt devleti kurulmasi diye maddelerden tutunda, Ankara ve Kastamonu harici Türk topraklari tamamen, Ingiliz,Fransiz ve Rus Ittifakinin direttigi sinirlara geri dönüs arzusu olabilirmi? Fransizlarin Ermeni soykirimi diye zorladiklari hatta kanun olarak kabul etmek istemesi bu Sevr`e dayaniyor olabilirmi? Ellerindeki silahlara bakarsaniz PKK nin da destekcisinin bu Ruhu tasidigini görebiliriz. Bütün dünyanin günden güne uzaklasmak istedigi halde Türkiyeye Ruslarla anlasarak illaki Nükleer Santrali yapilarak( Asiri derecede Deprem tehlikesi olan bir bölgede?) acaba Güzel gibi görünen yaptirimlerin aslinda Planlanmis bir Komplonun Sadece senaryo satirlarimidir?OYsa Dogal enerji kaynaklarini yatagi olan bir ülkedeyiz. Türk mali diye bir sey Kalmadi, Türkiye Savunmasi tamamen dis kaynakli, Ucaklara hedef kitleme ABD istekleri güdümünde oluyorsa, biz kendi düsmanlarimizi secme ve kendimizi savunma hakki elimizden alinmis demektir. Bu günki Ithalat ve Ihracat oranlarina bakmak lazim, Türk ciftcisi kan agliyor, oysa Türkiyedeki Tarim imkanlariyla tamamen bagimsiz bir sekilde yasabiliriz, ve Osmanli zamaninda Kirim Savasinin etkileriylede olsa gerek, Sanayilesme cagini uyuyarak gecirmisiz. Bu gün övündügümüz, Otomobil sanayisine bakalim, Renault,Toyota,Fiat...Fransa,Japonya, Italya, Garip degilmi? bu ülkeler 1. Dünya Savasinda Bize karsi durmamislarmiydi? Peki olasi bir savasta bizi ne bekliyor? Sanayi ambargosu, Tarim ambargosu...eli kolu bagli bir yigin Insan degilmi!!! Türkiyeye kimler müttefik olacak? Amerika, Suriye, Arap devletleri,Israil, Avrupa, Müslüman ülkeleri? Hayir bence hicbirisi bizimle Müttefik olmayacak. Neden mi? Cünki Müslüman ülkelerin hali belli, Tamamen Petrol cikarlari sebebiyle kendilerini Kabuklarina cekmis bir Krallar grubu, Diktatörler grubu. Avrupa ayni Dünya savaslarinda oldugu gibi Emperyalist düünceleri dogrultusunda, Hammadde vede Pazar olarak kullandiklari bu topraklari kendilerine sömürge ülkesi olarak paylasarak Kasalarini dahada doldurmaya devam etmek isteyeceklerdir. Amerikanin hayali daha da bir baska, Kendi EKonomisini vede Dünya Ekonomisini elinde tutan Yahudi Lobisinin isteklerine hizmet edmektedir. Yani bu gün savas olsa Iran dahi Mezhep düsmanligi yapacak vede Irakli siileri kullandigi gibi sözde düsmani Amerikaya hertürlü destegi saglayacaktir.. Peki bu 2023 yilinin sirri nedir? Bu dogrultuda bilgi ve Belgeler varmidir? Varsa birey olarak ne yapacagiz? Varsa Devlet bu konuda ne yapiyor? Hükümetin bu dogrultuda gelistirdigi Politika BOP Politikasiyla esdegerdemidir? Kimleri kizdiriyoruz vede Kimleri yandas ediniyoruz bu konuda? Türk Askerine Silah sikan Teröristlerin siginmasina müsade veren Barzani bile bu gün Basbakanla kucaklasiyorsa, Bu hangi Tavizlerin sonucunda olmustur. Acaba hatami ediliyor, edilen hatalari tedarik etmeye firsat kalacakmi? Tarih yapilanlari yargilayacaktir elbet ama, acaba bir bunu yargilayacak bir Türk devleti olacakmi? Yahudi olan Rotschild in de dedigi gibi "Hasta yeniden can buldu ama Atatürk sadece Planlarinin gecikmesine sebep oldu" demis olmasi gercektende Türkiyenin üzerindeki Projelerin hizla devam etmesindenmidir??? Belkide bosuna telas ediyorum ama söz konusu Vatan olunca....