18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

OLDU MU SAYIN BAYKAL? - ERDEM YÜCEL YAZDI

Türk demokrasisinde beklenmeyen olaylar birbirini izliyor.

Tezgâh mı? Talihsizlik mi? Rastlantı mı? Montaj mı? Yoksa önceden hesaplanmış bir komplo mu? Baykal’ın dizinden vurulma iddiası da hemen aynı anda gündeme geldi. Rastlantı mı? Bilemiyoruz…

Baykal’ın CHP Genel Başkanlığından istifası, on beş gün sonra yapılacak CHP Kurultayında aday olmayacağı kararı, Türk demokrasisinde bomba etkisi yarattı. Baykal’ın seveni de sevmeyeni de var… Oysa ortada olan gerçek; AKP’ye karşı en iyi muhalefeti yapan bir liderdi. Önümüzdeki yıl yapılacak genel seçimlerde belki de partisini iktidara taşıyacaktı. Yakın tarihlerde olası referandumu halka anlatacak, anayasa taslağının ne olduğunu onlara söyleyecekti…

Şimdi kendisine sormamız gerekir; Oldu mu Sayın Baykal?...

Belki yaptığı pek çok siyasetçiye örnek olacak onurlu kişisel bir davranıştı… Ancak Türk demokrasinin Baykal’a ihtiyacı var…

Hiç olmadığı kadar…

Baykal’a ait olduğu ileri sürülen kaseti ortaya çıkaranların amacı neydi, neyi tezgâhlamak istiyorlardı? Dökülen timsah gözyaşlarına, bıyık altından gülümsemelere bakmayın… Kuşkusuz, belden aşağı vuran bu olaydan nemalanmak isteyenler vardır…

Teknoloji insanın başına ne dertler açıyor.. Birileri bu sayede yatak odalarına kadar girebiliyor, telefonlarda en mahrem konuşmalar dinleniyor, komplolar düzenleniyor…

Acaba dünyanın diğer ülkelerinde de gizli kasetler, video görüntüleri ortalarda dolaşıyor mu? O ülkelerde internet ortamı böyle bel altı vuruşlar için kullanılıyor mu?

Baykal’ı istifaya götüren olaydan zevk alanlar acaba kendilerinin neler yaptığını düşünüyorlar mı?

Masonluğun ikinci derece ritüelinde simgesel bir nokta vardır. İkinci dereceye yükseleceklere aynaya baktırırlar. Aynaya bakış bir bakıma insanın başkalarına söyleyemediklerini kendilerine açıklamasını ön görür. Böylece insan kendisiyle iç hesaplaşmasını yapar…

Şimdi istifa olayı karşısında keyiflenenler aynaya bakıp kendileriyle hesaplaşsınlar… Acaba biz de bu tür yasak ilişkilere girdik mi diye… Erkek olsun kadın olsun yakalanmadan girenler aman ne şanslıyız diye sevinsinler…

Baykal’ın başına gelen yıllar öncesinde kalan bir çapkınlık mı? Yoksa düzmece bir olay mı? Onu da bilemeyiz…

Başbakanın emriyle olayın teknik yönden tahkikatının yapıldığını basından öğreniyoruz. CHP de yasal işlemleri başlatmış, umarız ki, yargı bu işin üstesinden gelir…

Baykal’ın istifası dengeleri alt üst edecektir. Ne yazık ki, Baykal da diğer pek çok lider gibi kendisine halef seçmemiş, olabilecekleri de tasfiye etmiştir. Bu Onun eksi hanesine yazılacak bir nottur.

Bazı köşe yazarları, gerçek olup olmadığı bilinmeyen, “kasetteki o adam ben değilim” demesini beklediler ve ardından da acımasızca istifa çağrısında bulundular. Oysa Baykal’ın siyasete girişinden bu yana toplum değerlerine saygılı, tüccar zihniyetine bulaşmamış, iş bitirici, kendisine ve ailesine çıkar sağlamayan bir siyasetçi görünümü çizmiştir.

Seçime daha bir yıla yakın süre varken bu kasetin ortaya çıkışı oldukça düşündürücüdür. Bazıları yaklaşan Kurultay’da CHP’nin başına başka birinin geçmesini mi planlıyor? Bu tür tezgâhlar parti içerisinden mi, yoksa uluslararası platformda mı planlanmış? O da netlik kazanmıyor… İktidarın Araplara, İran’a yakınlaşıp İsrail’i karşısına almasının ve ABD’nin İran’a tavrının etkisi var mı? Her zaman söylediğim gibi lisede okuduğumuz çok bilinmeyenli denklemler gibi bir şey…

İlk kez bir gazetenin internet sitesinde yayınlanan ve bir saat sonra yayından çekilen görüntüler diğer bazı sitelerde de yayınlandı. Kenthaber’in böyle bir girişimde bulunmayışı da gazetecilik açısından üzerinde durulacak seviyeli bir davranıştır. Sırası gelmişken aklımıza takılan bir soru da yayına ilk veren gazete sitesinin kendiliğinden mi yoksa bir yerlerden direktif alarak mı bu işi yapmış olmasıdır. Oysa o gazete kendi yazarlarından birisinin küçük bir kızla olan ilişkisini ve hüküm giymesini sürekli savunmuştu!..

Dış ülkelere baktığımızda bu tür skandalların onlarda da yaşandığını görüyoruz. Örneğin ABD’de Bill Clinton-Monica Lewinsky skandalı, İtalya Başbakanı Berlusconi’nin aşk maceraları ve Alman sosyal demokrasinin önde gelen Willy Brandt’ın yakınındaki en güvendiği kişilerden birinin casusluk olayına karışması gibi… Türkiye’de Adnan Menderes’in aşkları da gündemde uzun süre kalıp, Yassıada Mahkemesinde dava konusu olmamış mıydı?

Son anda öğrendiğimiz kadarıyla CHP delegeleri ve partililer Baykal’dan geri dönmesini istiyorlarmış…

İnşallah döner diyorum. Baykal’sız siyaset bana çok yavan görünüyor… Kaldı ki, önümüzdeki seçimde CHP’nin şansı çok azalır ve bazılarının ekmeğine kat kat yağ sürer. İstifasından vazgeçmezse bir siyasetçinin sonunu böyle noktalaması da gerçekten üzücüdür.


Erdem Yücel/ Kenthaber…

.
Yayın Tarihi : 10 Mayıs 2010 Pazartesi 19:22:45
Güncelleme :10 Mayıs 2010 Pazartesi 19:27:46


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Vatandaş IP: 85.98.57.xxx Tarih : 12.05.2010 11:17:58

Boşuna telaşlanmaya gerek yok  1999 senesinde chp genel başkanlığına  Altan öymen  olmuştu parti  güç kaybetmeye başlayınca   geri deniz baykal getirilmişti  şimdide  partiyi   yönetecek  hükümete karşı  haklıda olsa haksızda olsa savunma  yapacak genel başkan olarak şahıs bulunmadığından deniz baykalın geleceği malum  nasıl dsp bülent ecevitin başkanlığından sonra  büyük güç kaybettiyse chpninde gelecek  seçimde uğruyacı hüsran aynı olmasada yakındır  Deniz baykal devlet için  bir şey yapmasada  mesala anayasa değişimi oylamasında adamlar demokratım diyorlar   evet   veya hayır   oy kullanmıyorlar devletin kazanacağınıda bilse böyle muhalefet hiç  bir ülkede yoktur  daha     söylenecek  çokta söylenmiyor.nasıl  olsa  parti genel başkanlarının  hep ben haklıyım deyip halkın zararınada olsa karar alıp   bizi  şiddet ve fakirliğe düşürmelerine alışkınız   ben  partinin kazanmasını  değil    hangi parti olursa olsun halkın devletini güçlü  zengin yapacak  ayağını bir  TÜRKİYE CUMHURİYETİ  vatandaşı olarak ayağımı yere sağlam  bastıracak  lider parti yöneticisi  istiyorum     Deniz baykal gelse ne gelmese ne o  ancak chpi yönetir   türkiye cumhuriyetini Bülent ecevit   gibi gerçek liderller yönetir.


kalender IP: 212.23.104.xxx Tarih : 15.05.2010 09:14:59

VAR BU ISIN ICINDE BIR BIT YENIGI ANLAMADIM GITTI NE DE OLSA BUNLAR KENT HABER YAZARI YA BIRI HABERI YAZIYOR ÖBÜRÜ HEMEN ONU DESTEKLEMEK ICIN YORUM YAZIYOR KARDESIM SIZIN BASKA ISINIZ YOK MU SIZLER BU ÜLKE ICIN NE YAPTINIZ ALLAH ASKINA SÖYLEYIN BAKALIM SIZIN YAPTIGINIZ ANCAK HALKI DINDE IMANDA UZAKLASTIRMAYA CALISMAK BASKA ISINIZ YOK AMA CENABI HAK BUNA MUSADE ETMEZ HERKEZ YAPTIGININ CEZASINI MUTLAKA GÖRECEK  AYETI KERIMEDE OLDUGU GIBI( KIM ZERRE MIKTARI KADAR HAYIR ISLEDIYSE ONUN SEVABINI ALACAK ´´ KIMDE ZERRE MIKTARI KADAR SER ISLEDIYSE DE ONUN CEZASINI CEKECEK : ZELZELE SURESI) ONUN ICIN MAHKEME I KUBRADA ORADA TORPIL YOK


Yılmaz Ergüvenç IP: 88.233.138.xxx Tarih : 11.05.2010 11:03:05

Hukukta özel yaşamın korunması ilkesi esastır. Doğru olsun veya olmasın, tezgâhlanan komplo kalleşçe bir eylemdir. Ne yazık ki önemli bir politikacının özel yaşamını ihlâl eden alçaklar, kritik zamanı kollamışlar ve eylemlerinde başarılı olmuşlardır. Bu zavallılara pabuç bırakmamak gerekir fikrindeyim. Çünkü, Türk toplumu kadın-erkek ilişkilerinde, zannedildiğinin aksine hiç de muhafazakâr değildir; hatta bu gibi eylemleri artı puan olarak değerlendirir. Eğer böyle bir ilişki olmuşsa bu sadece eşi ile kendi arasındaki bir problemdir. Sayın Baykal, bundan sonraki yaşamında köşesine çekilerek meydanı boş bırkmamalı, Kurultay çağrısına uymalı, partinin başına dönmelidir.


CANSU KAPLAN IP: 85.104.53.xxx Tarih : 10.05.2010 23:08:33

Sn. Erdem Yücel güzel yazı ve yorumlarınızdan dolayı öncelikle teşekkür ediyorum size ve dediğiniz gibi baykalsız siyaset yavan bir siyaset olur o yüzden diyorum ki inşallah 15 gün sonra Sn. genel başkanımız koltuğuna geri dönecektir.

Akp nin timsah gözyaşlarınada inanmıyoruz inşallah iktidarı rahat bırakmayacağız ve başkanımızı görevine geri getireceğiz Allah onu başımızdan eksik etmesin tekrar teşekkürler...


Teoman Törün IP: 85.103.88.xxx Tarih : 12.05.2010 14:05:58

Sayın Baykal'a yapılan komplo'ya karşı gösterilen tepkiler içinde, bazen gerçekden Atatürk'ün işaret ettiği çağdaş uygarlık ve kültür hedefi dışına çıkan Şarkkârî ve de sulu gözlü "Biat kültürü" tezahürleri görülüyor. Aman, Sevgili CHP'li gençler Baykal'ı sevebilir ve ona güvenebilirsiniz ama, açık alanda açlık grevi yapmak gibi sağlığınıza zarar verecek gösterilere him ama hiç gerek yok. . Bu sakıncalı gösteriler dün televizyonlarda izlediğimize göre "Lider'e gösterilen vefa ve sadakat olarak açıklanıyordu. Ülküleriniz yönünde yolunuza devam etmeniz için öncelikle size sağlığınız gerek. Ayrıca, Sayın liderinizin, kendisini yetişiren büyüklerine böyle bir vefa ve sadakati olmamıştır. Şimdiye kadar Türkiye siyasetinde en bilge, en olgun, en donanımlı, göğsünü gayrı meşru baskı ve darbelere en dik tutmuş, ortamın elverdiğince (çalışanların hakları, Kıbrıs'daki üstünlüğümüz örneklerinde görüldüğü üzere) siyaseten verimli olarak gördüğüm, bunlara karşı hem dışardan hem içerden darbe yemiş Rahmetli Ecevit'e hangi vefa gösterilmiştir? Ve Sayın Baykal'ın muhalefetteki başarısı dışında hangi siyasal başarısı mevcuttur. Muhalefette ki konumu tatlı gelmiş; bir program'ı yok iddialarına karşı daha yeni, o da gönülsüz olarak el yordamı ile arayışlara girmeye başlamıştır. Diyeceksiniz ki, o da İnönüye vefa göstermemiştir. Onun tavrı vefasızlık değil, Siyasal Parti gibi çok önemli bir kuruma yeniden can vermekdir. Ve bu da kesinlikle gereklidir. Bunu yaparken, 90'ına varmış İnönüye hiç bir saygısızlık göstermemiştir. Baykal ise Eceveit'e uluorta yakıştırmalar yapmıştır. Aman, Sevgili gençler Atatürk'ün hedefi çağdaş yapılanmadan geriye  gitmeyelim. Sosyal demokrat ilkelerden tümüyle uzaklaşan Baykal merkezi Londradaki Sosyalist Enternasyonal tarafından istiskâl görmüştür.  


kaleder IP: 92.116.209.xxx Tarih : 12.05.2010 07:32:49

sabah  namazindan sonra benim güzel ülkemde olandan bitenden haberdar olayim diye gazete sayfalarini karistirirken alismisiz ya nereden sehit gelecek diye allah a cok sükür ögle olmadi  baktim hala miadi dolmus siyasetciler mesgul ediyor benim güzel ülkemin gündemini tamam defalarca söyledik allah kimsenin basina vermesi bunu samimiyetle söylüyorum ama bu kadarda olmaz kardesim baska isleriniz yok mu ne imis referandum süreci baslarsa anadoluya cikacakmis halka anlatacakmis 50 yildir siyasetteyim diye ögünüp duruyorsunuz  ne yaptiniz bu sure icersinde kendine faydasi yokki millete olsun gelin sayin deniz baykal a bir tavsiyede bulunayim kendi sahsin adina sizin yapacaginiz bu zamandan sonra bu yastan sonra ailenle güzel vakit gecirmen bes vakit namazini kilman biliyorsunuz namaz boynumuzun borcu ondan sonra varsa hacca gidecek gücünüz hacca gitmek biliyorsunuz her müslüman in eger gücün yetiyorsa ömründe bir sefer hacca gitmek farz gelin birakin bu isleri eger elli yildir beceremediyseniz bu saatten sonra zor be kardesim sana müslüman kardes tavsiyesi sayet bu türk milletini  kendi haline birakin  sayet bu yorumum yayinlanirsa en güzel cevaplarinizi bekliyorum zor ama HZ ÖMER IN SÖYLEDIGI GIBI YINEDE ÜMIDIM VAR


Bekir ASLAN IP: 94.54.239.xxx Tarih : 11.05.2010 13:44:48

Evli bir kadın ile evli bir erkeğin birliktelikleri "özel hayat" kapsamının çok dışında, rezil bir durumdur. Baykal'ın başına gelen bu durum, bırakın sayın Başbakanımızı AKP milletvekillerinden herhangi birinin başına gelse idi CHP'li vekillerin nasıl ortalığı karıştıracağını az çok tahmin edebiliyoruz. Baykal istifa ederken orada ağlayanları da ağlamak münkün değil :) Yahu adam yasadışı bir beraberlik yaşıyor, beraber olduğu kadına torpil yaparak milletvekili yapıyor ve bu çirkinlikler ortaya çıkınca istifa ediyor... Bu şekilde gerçekleşen bir istifadan sonra da partililer gözyaşlarına boğuluyor :) ne gariptir... ağlasak mı, gülsek mi...


Atatürk Milliyetçisi IP: 88.231.70.xxx Tarih : 10.05.2010 23:48:36

OYSA, ORTADA YANILTICI GERÇEKLER (!) VARDI; AKP'YE KARŞI EN İYİ MUHALEFETİ YAPAN LİDER SIFATINI DA (!) GÖRDÜK VE BİZLERE HÜSRAN YAŞATTI. İKTİDARA TAŞIMAK BİR YANA, PARTİSİNDE DAHA DA ÇOK KAYIPLARA YOL AÇACAKTI. OLASI BİR REFERANDUMU VE "ANAYASA TASLAĞININ NE OLDUĞUNU" BUGÜNE KADAR AÇIKLAMAYAN VE DİLE GETİREMEYEN BİR LİDERİN ARKASINDAN GİTMEYE ARTIK GEREK YOKTUR. KENDİSİNE SORDUĞUMUZDA SÖYLEYEBİLECEĞİ EN GÜZEL SÖZ, ŞU OLMALIDIR: "HALEFİ MİLLÎ ŞEF İSMET İNÖNÜ'NÜN BELİRTTİĞİ GİBİ, GİTMESİNİ DE BİLMEK GEREKİR" DİR.


cenk basaran IP: 93.195.163.xxx Tarih : 11.05.2010 13:13:35

Bu olayla ilgili benim düsüncelerim : Sayin Baykal evli, barkli bir adam. Özel hayatina karisamayiz diyenler icin cevabim: Sayin Baykal topluma mal olmus, büyük bir partinin baskani, özelde olsa yanlis yapma lüksü yok. Onun yaptiklari partiye zarar veriyor.
Gizli cekim yapanlara: Kim olursa olsun,asagilayici bir usül, hic bir kitapta yeri yok.bu sekil cekimleri yapanlar insan olamaz. Affi olmayan bir suctur.
AKP ye : Ne kadarda alakamiz yok desenizde, belki cekimle bir alakaniz yok ama, su andaki Türkiyede görünen oki, iktidardan habersiz böyle önemli olaylar ve haberler yapilamaz ve yayinlanamaz. (ayrica sunuda söylemeden duramayacagim:AKP ninde isine gelmiyor degil yani


Teoman Törün IP: 85.103.75.xxx Tarih : 11.05.2010 14:18:56

Tüm sağduyu sahipleri ile birlikde bu iğrenç komployu lânetliyorum. Ne var ki koca bir toplumda böyle hilkat defolu kişi ve çevreler eksik olmuyor. İnsanlığın dramları da bunların şeytanî eylemlerinden hâsıl oluyor. Ancak, bu komplonun hangi odakda tezgâhlandığını biz halk adamlarının bilmesi mümkün olmadığı gibi akıl yürütme yolu ile tahminerde bulunması da şık değil.

Benim üzerinde duracağım konu Ana Muhalefet Genel Başkanı Sayın Baykal'ın bana ilk ağızda son derece onurlu gelen "istifa" beyanı...

2007 Genel Seçimleri üzerine Kenthaber sütunlarında 24.Temmuz 2007 tarinde yayına çıkan "Seçim Ekstrası" başlığı altında çıkan makalemde, Sayın Baykal'a (kendi oyum oranında) son bir şans verdiğimi ifade etmiş; Çağ'ın koşullarını yakalayamayan, seçkinci, demokrasinin ve sosyalist düşüncenin özünü kavrayamamış, halkı, hele Doğu ve Güneydoğu halkını kucaklayamayan, tabuları olan, işine gelmeyen düşünce ve söz özgürlüğünü kısıtlama uygulamasına giriveren, sırtını güçlü kurumlara dayama kolaylığını seçen, yaptığı Bakanlıklardan birinde bürokrat olduğum için, kadrosu ile ne kadar benmerkezci, geçimsiz ve hırçın olduğunu bildiğim, "Narsisizm'i" yani "Büyüklük kompleksi" olan Deniz Baykal’a artık tahammülüm kalmadığını ifade etmiştim.

Zira, o zamanlar mitingden mitinge koşan Tuncay Özkan’ı dinlemiş; etkili sivil toplum kuruluşlarımızın, kâlplerinde Cumhuriyet devrimlerinin coşkusunu hâlâ sımsıcak taşıyan çoğu hanımefendi liderlerinin Cumhuriyet mitinglerinde lâiklik bayrağını vakarla dalgalandırdıklarına tanık olmuş; sağ kesimden büyük oy potansiyelleri olan Yaşar Okuyan’ın desteğini, İlhan Kesici’nin, Lûtfullah Kayalar’ın CHPye iltihakını görmüş;DSP iltihakı ile CHP'nin güç kazandığını zannetmiş. Gaza gelmiştim. muhalefetime karşın, çoluk çocuğumu da peşimden sürükleyerek ödünç oy istemine olumlu yanıt vermişdim. Benim tanıdığım İP, TKP sempatizanları dahi aynı şeyi yaptılar. Ama sonuç aynı hüsran olduğu için artık Baykallı ve programını ıslah etmemiş bir CHP benden ödünç oy isterse avucunu yalayacağını yazı ile beyan etmiştim..

Fakat o arada, iktidar öylesine gemi azıya aldı ve beni de öylesine çaresiz bıraktı ki, "acaba sözümden dönmeli miyim?" muhasebeleri yapmaya başlamıştım ki araya Baykal'ın çok onurlu bulduğum istifa deklarasyonu girdi. Ben de büyük bir rahatlama hissetim. Zira ben kimseyi müebbede mahkûm etmem; en beğenmediğin kişilere de ıslah-ı hâl etmeleri fırsatı tanırım. Ayrıca, Baykalsız ve makûl bir program çizmiş CHP'ye kolaylıkla oy veririm.

Ancaaaak, bu sabah aldığım "Baykal'dan geri dönüş sinyali" efkârımı bulandırdı. Evet Partisi üyelerinin kahir çoğunluğu ona ship çıkmış, sevgi ile kucaklamış olabilir; Parti içinde onu karizmasına sahip başka kimse görememiş olabilirler. Ama, daha Rahmetli Ecevit'in Genel Başkanlığının ilk dönemlerinde Baykalın taptaze genç bir parlamenterken rahat duramayıp hizipçiliğinden başlayarak etrafını kırıp geçirmesi, Altan Öymen'den, Erdal İnönü'den, Hikmet Çetinden, Karayalçın'dan Hurşit Güneş'e kadar tüm birikim ve bilimsel değer taşıtan Atatürk gönüllülerini sonuna kadar darmadağın etti. Partide dişe dokunur kimse mi kaldı?

Baykal'ın siyasetçi olarak meziyeti nedir? Çok gür sesle, irticaî konuşma yeteneği ile usta polemikçiliği mi? Devlet adamlığı için bu yetmez.. Evet, suiistimâllere de bulaşmamış olabilir. Fakat, ilkelerine sadık bir Devlet Adamı kimliğine sahip olduğu kolaylıkla söylenemez.

Andığım 2007 tarihli makalemde: Enerji Bakanlığı sırasında devletleştirdiği maden şirketlerinin sonradan aynı konuda avukatlığına soyunması, Başbakan Yardımcısı iken 1995 yılı sonunda AB Gümrük Birliğini tehalükle savunurken sonradan bunun günahını Karayalçının üzerine yüklemesi, Çiller ve Yılmaz'ın geçinememelerinin sonucu dağılan DSP, DYP, ANAP koalisyonun başarısızlığını Ecevit’in basiretsizliğine yüklemesi; ilk kabinesindeki en hızlı solcu bakanken sonradan, Ecevit’i “Ortak Pazar”a girmemekle suçlamasını tutarsızlığının örnekleri olarak sıralamıştım. Partinin hazırladığı Güney Doğu raporunu da bir kenara attığını burada anayım.

Genel Başkan seçimlerinde aday olabilmeyi güçleştirecek tüzük değişikliklerine gidecek kadar karşısına rakip çıkmasına tahammül edememesi Partinin gelişmesi için son derece tehlikeli olan yersiz bir tutkudur. Etrafında "bizi bırakma" diye çığırtkanlık yapan fanatikler çıkarması, gerçekden istifa etse bile halef ya da emanetçi gösterecek kadar diktatörce davranabileceği imalarının gelmesi Atatürk'ün bu büyük geleneği olan Partinin üstümüzde bir kurum olarak çok cılızlaştığı intibaını veren hazin bir kaderdir. Artık aleniyete çıktığı için adını vermede sakınca görmediğim Sayın Kemal Kılıçdaroğlunun da, adını vermeyeceğim Başkanlığa liyakat gösteren başka çok değerli Beyefendilerin de bulunduğu Partiye bühtan da bulunmayalım. Kan değişikliği mutlaka, tüm Sosyal Demokratları bir araya toplyacak bir sıçrama yapacaktır.  

Artık, Anglo-Sakson usûlü siyasete, yani sürekli yönetimde kan değişikliğine bir inisiasyon zorunludur.   

Baykal yaratıcı değil; yaratıcılığa özenen kopyacı bir lider olmuştur. Sosyalizmden Liberal ekonomiye kaymada "Tony Blair" örneğini göstermesinin en veciz değerlendirilmesi mizah kahramanlarından Temel tarafından yapılmıştır: "Toni Pileyur ama Tenuz pilmeyur." 

Buna benzer biçimde mümin vatandaşlara yönelişde gecikme ile ve de işin gözünü çıkararak kara çarşaflı hanımlara parti rozeti takmıştı. Keza, "Kutlu Doğum Haftası"nı kutlaması, bir çok ulusalcının tüylerini diken diken eden Fethullah Hoca ile mücamelesi (karşılıklı kibar davranış) herkese: "Hayrola, bayram değil seyran değil Baykalla Fethullah Hoca niye öpüştü" dedirtmiştir. 

Tüm CHP mensuplarınca henüz kanıt bulunmadığı itiraf edildiği hâlde, Baykal'ın "komplo sorumlusu" olarak doğrudan AKP'yi işaret etmesi taktik olarak çok hatalıdır. Bu da onun siyasî deneyimi için bir nakise teşkil etmiştir.

Velhasıl, Sayın Baykal bu çok onurlu istifa ilânından cayarsa ben 2007'deki makalemde verdiğim sözü tutacağım. "Kahırdan nimet doğar" derler; Bu çok üzücü olayı CHP için hayırlı bir sonuca tebdil etme Partililerin sağduyularına kalmıştır. Artık, "Baba", "Değişmez şef"  sistemini uygarca terk edelim.


tuncay IP: 88.228.125.xxx Tarih : 14.05.2010 09:20:12

deniz cim yine yaptı yapacagını  olayı akp ye yolladı


sadi toprak IP: 78.163.150.xxx Tarih : 13.05.2010 14:26:09

baykal CHP yi önümüzdeki seçimlerde iktidara taşıyacakmış. buna bizim kediler bile gülmeye başlayacak birazdan. gizli oy açık tasnif sayımda CHP zor iktidara gelemez. gelirse böyle gizli gizli yerlerde iki ayrı evli iktidar olurlar sevişerek. 


erdal geyikçi-sanatcı IP: 88.249.20.xxx Tarih : 10.05.2010 20:11:11

Merhaba Erdem abi;Yazını okumadan önce Berbere gitmiştim,berberde haberleri izlerken Sy:Deniz Baykalın istifasını seyrettik.Berberde 6-7 kişi vardık çok şükür diyenler oldu.Şimdi ne olacak diye Tartışmaya başladık.Ben hemen berber ustasından yola çıkarak olaya el attım.:)))Ustaya yanında çırak yetiştiriyorsun degilmi dedim:Berberlik meslegini devam ettiren ve Mesleği ögrettiğin birisi olsun diye.Sy:Deniz baykal 50 yıllık siyasetci son 20 yılda yerine birisini yetiştire bilirdi.!Şimdi diyeceksiniz siyaset meslekmi.Vallaha erdem abi,siyaset meslek degilde,C.H.P. kim yönetecek.??Benim aklımda birisi vardıda oda başka parti kurdu.!Gelelim Sy:deniz baykalın istifasına kimler sevinecek,kimler üzülecek.Vallaha Sn:Başbakanımız Çok üzülecek.!Sn:Bahçelide üzülecek.!Başbakanımızın üzülmesi,Karşısında ASLAN Gibi muhalefeti kaybetti.!Sy:Bahçelide Yanındaki destekcisini kaybetti.!Gelelim sevinecek kişilere:Bu işe en çok tilkiler sevinecek.!Hani bir ata sözümüz varya erdem abi"Tilki gibi dostun olacağına ASLAN  gibi düşmanın olsun demişler.!Açıkcası ben çok sevinmedim.ama C.H.P'nin Gençleşmiye ihtiyacı olduğunu çok iyi biliyorum .!Başta berberle başladım yorumuma,Fazla tıraş  yapmadan son veriyorum yorumuma :))))saygılarımla.erdal geyikçi-sanatcı...


mersin spancop IP: 88.232.124.xxx Tarih : 15.05.2010 11:01:07

Biraz gerçeklerinize inanın meclisten emekli oldu ne yapmış türkiye için biratane şunu yaptı dermisiniz uyanın lütfen.tarihimiz boyunca chp çalıştık tüm emeklerimizi heba etti sayın deniz baykal.


Musa Erkan IP: 87.167.186.xxx Tarih : 12.05.2010 01:48:05

CHP''NiN iKTiDAR YÜRÜYÜSÜ ENGELLENEMiYECEK,  BÜTÜN BU ALCAK OYUNLARA RAGMEN,  HER NE SARTTA NASIL OLURSA OLSUN BU KURTULUS MÜCADELESINi KAZANACAGIZ.


K. Mükremin BARUT IP: 85.99.66.xxx Tarih : 15.05.2010 21:46:47

PES DOĞRUSU

"Hukukta özel yaşamın korunması ilkesi esastır." diyor bir yorumcu. Bu hayat Baykal ve Baytok'un özel hayatı mı? Adam bence en müstahak olduğu şekilde siyaset sahnesinden silindi. Solun düşmanı, Sosyal Demokrat siyaset alanının işgalcisi Baykal'in serüvenleri yıllardır biline bir şey. Mehmet Sevigen ona bu tür meşru olmayan ilişkilerin organizasyonunu yapan tek kişi. Bu nedenle orta öğrenim diploması ile yıllardır vekilliğini garantileyip dururdu. Baykal siyaset çöplüğüne gömülürse, bu ilişkileri meşru görenler için Sevigen'e de çok "yazık" olacak.

Baykalın afişe edilme işi partisinde ve gerçek sosyal demokratlar arasında gizli bir sevinç yaratmıştır.

Hiç te AKP'yi ve Tayyip Erdoğanı sarsan bir muhalefet yapamamıştır. AKP için Baykal'ın CHP başında kalması çok daha tercih nedenidir. Ondan daha kolay bir lokmayı mumla arasalar bile bulamazlar.

Kimi yorumcular da; "Tam da CHP iktidar olacakken Baykal'ın istifa etmesini kayıp" sayıyorlar. 

NE HAM HAYAL.

CHP; ancak balık kavağa çıkarsa iktidar olur. Ayrıca Baykal ve Ekibi Muhalefetin iktidarında olmayı, iktidarda olamya bin kez tercih ederler. Taşın altına elini koymadan, vekil maaşlarıyla krallar gibi yaşa gitsin. "Bir de sekreterlerini ayarlayıp arada bir kaçamak yaparlarsan keyiflerine diyecek olamaz."Kimi insanlarda kendini bu gayrı meşru ilişkileri o kadar endekslemiş ki, bu ilişkinin deşifre olmasını özel hayatın alanına girilmiş sayıyorlar. ÇOK YAZIK. BİZİ YETİŞME ÇAĞINDA GENÇLERE, BAŞKALARIYLA EVLİ OLDUKLARI HALDE BİRBİRLERİ İLE CİNSEL İLİŞKİYE GİRENLERİN YAKALANMALARI YA DA AFİŞE OLMALARI HALİNDE, MAĞDUR OLDUKLARINI MI SÖYLEYECEĞİZ.

Devletin kurucu partisi, ülkede o kadar aydın varken, başkanının  kadını ve bu ilişkide tıbbi destek veren doktoru vekil yapacak kadar keyfi davranabilir mi?

Bu olayda Baykal'a destek atanlar, ondan daha zavallı ve ondan daha acınacak  duruma düştüğünüzün farkında mısınız? 


Mehmet E. IP: 84.62.15.xxx Tarih : 10.05.2010 20:31:11

Ellerine saglik Hocam"Su uyur düsman uyumaz,Ata lafi ne kadar güzel söylemisler.Simdi belden asagi vurma zamani,iktidara karsi iyi bir muhalefet yaparsan,iktidar tarafindan veya taraftarlarindan prangaya vurma girisimleri baslar.Nemalanmak isteyenler camur atar izi kalir misali.

Türkiye,de gördügüm ve azda olsa takip ettigim siyasetin liderligini üstlenmis olan siyasetciler hicbir zaman yapici rol oynamamislardir.Onun icin siyaset yapmak Türkiye,de zordur.Dünyada ve diger ülkelerde gizli kaset meselesi sadece ajan takip etmek icin kullaniliyor sanirim.

Oda ülke meselesi oldugu icindir,Diger ask mesk davalari icin kasete gerek yoktur insanlar medeni bir sekilde insan haklarina saygi sevgi ile hareket edip acik acik yapmaktadirlar.Simdi Sayin Deniz Baykal istifa edisi bence kendisi icin en iyi onurlu davranis oldugunu ve yaptigini sanmaktayim.

Bu arada Hükümetin yanlisi olan nemalanmak isteyenler istedigini yapabilirler.Cünkü artik kendilerine muhalefet edecek Sayin Deniz Baykal yoktur.Onlarda istedikleri gibi Türkiye,yi yönetsinler,Meydan nemananlara kaldi atlarini istedikleri yöne dogru sürebilirler saygilarimla.


sadi toprak IP: 78.163.150.xxx Tarih : 13.05.2010 14:22:55

yazınızdan bir baykal yalakası olduğunuz anlaşılıyor. aklamaya çalışmayın lütfen. baykalın yediği halt ortada. milleti temsil etmesi gereken milletin vekili ile yatak odalarında sevişme sahneleri ile yakalanıyor. bunun savunulacak tarafı yok. Allah bilir o eve kaç sefer sevişmek için girdiler. ilk değildi ya.