17
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Yağmurlu Bir Gündü - Nazım Alpman

Nazım ALPMAN / İstanbul
E Posta: nalpman@hotmail.com


İstanbul içinde bulunduğumuz haftayı biraz (!) yağışlı geçirdi. Şiddetli yağış öncesinde ilgililer ve yetkililer tıpkı gelişmiş ülkelerde olduğu gibi “olası felakete” karşı önceden uyarıda bulundular:

-Bazı semtlerde evlerin ve işyerlerinin alt katlarını su basabilir. Önceden uyarıyoruz!

Bu uyarı biraz Temel fıkrası gibiydi.

Hani Fadime doktora gider, cinsel yaşamının iyi olmadığını söyler. Doktor da Temel’i çağırıp “ilişki öncesi karını uyarman lazım” der. Temel doktoru gayet iyi anlayıp ayrılır. Ertesi sabah evden çıkarken birden geri döner ve der ki: “Fadime akşama gelince seni ş’apacağım, şimdiden söylüyorum, sonra doktora gidip uyarmadı deme!”

Bizim yetkililerin “uyarısı” da biraz Temel’i andırıyordu. Yağmur yağdı, sel geldi ve olacaklar oldu!

Şimdi herkes gönül rahatlığı içinde… Yağmur sonrası gazetelere bakınca bütün suç orada yaşamak zorunda kalan zavallılara yükleniyor.
“Belediye o kadar söyledi, dere yatağına ev yapan zihniyet uyarılara karşın evlerini terk etmedi, yüzlerce kişi sel altında ölüm kalım savaşı verdi.”

Peki o evleri oraya yaptıran zihniyetin hiç suçu yok mu?

Uyarıyı yapan “zihniyet” 1994’ten beri İstanbul’u yönetiyor. On yıl dere yatağındaki evlerin ıslahı için yeterli süre değil midir?

Dere yatağına ev yapan zihniyet ile o zihniyetin oylarıyla iktidara gelen arasında bir bağlantı olabilir mi?

Yok bunları tartışmayalım.

Zaten dere yatağında ev yapıp su içinde yaşayan zihniyet C ve D grubu tüketim halkası içinde yer alıyor. Bunlara ne satsan almazlar. Alamazlar, paraları da yok. O zaman hayat haklarını da fazlaca konuşmak gerekmez. Baksanıza her yağmurda sular seller altında kalıyorlar, yine de evlerini terk etmiyorlar. Oysa insan tehlike anında hemen evini terk etmeli. Örneğin bir deprem oldu, bakılıp görüldü ki İstanbul son derece riskli bölge… Sorumlu insanlar hemen Beykoz, Şile arasında sağlam zeminli yerlere iki, üç katlı villalar yaptırdılar. İşte A gurubuyla C ve D grubu arısında ki “sorumluluk” farkı.

Bu arada Esenler’deki fiyakalı “Oto Center” de Venedik oldu. Lüks otomobiller hurda haline geldi. Ama kimse orada küfür edeceği bir “zihniyet” aramıyor. Center’in haberleri, yorumsuz olarak veriliyor: Oto Center sular altında kaldı!

Sorumsuzluk suçlamasından kurtulmaları için sadece isimleri bile yeter: Center!

Neyse İstanbul’un en sorumlu zihniyeti olağanüstü bir açıklama yaptı. Belediye Başkanı Kadir Topbaş “Beklemeye zamanımız yok. Dere yatağındaki evler istimlak edilecek” dedi. On yıldır İstanbul’u yöneten “sorumlu zihniyet” önlemsizliği son sürat fark etti.

Kollar sıvandı, harekat başlıyor.
NAZIM ALPMAN
Yayın Tarihi : 24 Ağustos 2004 Salı 14:34:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?