28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Yargı, AKP'ye savaş mı açtı?

Yargı ile yürütmenin arası yine açık..

Aslında yeni bir olgu değil..

Danıştay Başkanlığı seçimi öncesinde yapılan açıklama ortak bir deklarasyondu ve direk hükümeti hedef alıyordu.

Daha sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı dehşet bir açıklama yaptı.

Savcı, hükümetin yargıya direkt müdahale ettiği inancında.

Yargıtay Başkanı Nuri Ok, 'siyasetin yargıya müdahalede bulunduğunu, yargı süreci devam ederken Meclis Komisyonu kurulduğunu ve buralardaki tutanakların savcılık iddiamesine yansıdığını, bunun da doğrudan yargıya müdahale olduğunu' söyledi.
Yani görüldüğü kadarı ile ipler yine çok gergin…

Başbakan Erdoğan’ın zaman zaman sinirlerine hakim olamayarak yaptığı dilm sürçlmeleri –ki biz öyle olduğun kabul etmeye çalışıyoruz- Türkiye’de taraflı tarafsız bir çok kişiyi geriyor…

Nitekim Başbakan’ın “silahı bırak masaya gel” çağrısı birkaç saat içinde Türkiye’yi ve hatta dünyayı şöyle bir dalgalandırınca, “akşam bir balans ayarı” yapıldı.

Elbetteki bu dil süçmesine yargıda aynı sertlikte cevap verdi;

Başsavcı Ok, isim vermeden son olaylarla gündemde olan DTP’yi ima ederek, "hiçbir ülke demokrasisinin teröre destek veren siyasi partilere sürekli hoşgörü gösteremeyeceğini ve uzun süre yaşama şansı vermeyeceğini" alenin ilan etti ve yargının sabrının taşmak üzere olduğu sinyalini verdi.



Yargı ile yürütme arasındaki sorun sadece bunlarla bitmiyor.



Savcı Ok,

“. Siyasi partilerin Anayasa ve Siyasi Partiler Yasası’nda getirilen yasaklar çerçevesinde faaliyetlerini gösterebileceğine dikkat çeken Ok, şöyle dedi: "Siyasi partiler Türk devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, din dil ve mezhep ayrılığı yaratmak, Türkiye Cumhuriyeti’nin dayandığı devletin tekliği ilkesini değiştirmek, bölünmez bir bütün olan ülkede bölgecilik ve ırkçılık amaçlarına gidemezler ve bu amaçlara yönelik faaliyette bulanamazlar. Bölge, ırk, cemaat, din, mezhep veya tarikat esaslarına dayanamazlar. Devletin temel düzenini kısmen de olsa dini esaslara inançlara uydurmak amacıyla veya siyasi amaçla veya siyasi menfaat temin ve tesis eylemek maksadıyla dini veya dini siyaset veya dince mükaddes tanınan şeylere alet ederek her ne surette olursa olsun propaganda yapamaz, istismar edemez veya kötüye kullanamazlar. demokratik, siyasi hayatın vazgeçilmez unsunlarından olan Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı olarak çalışmaları gereken Anayasa ve kanunlar hükümleri çerçevesinde faaliyet sürdürmek zorunda olan siyasi partiler için demokraside ortak kabul gören bu yasaklar, yasalarda yer almasa bile özel duyarlılık alanlarıdır. Dernek ve benzeri örgütlenmeler kadar siyasi oluşumların amacı etnisite olmamalıdır. Bu çağda, bu coğrafyada bu iklimde yapılamaması gereken ırkçılık, şiddete ve teröre övgüdür."



Şimdi siz bu uyarıyı sadece DTP adına mı algılayacaksınız…

Peşinden gelen kapatma uyarısı sadece DTP’ye mi aittir.



Peki Ok’un şu uyarılarına ne diyeceksiniz:

“Siyasal İslamla bağlantılı, çağdaşlık, ilericilik, özgürlük, laiklik ve demokrasi karşıtı siyasi partilerin de Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu’yla kesinlikle reddedildiğini ifade ederek, "Siyasi partiler, parti yasaklarının hukuk düzeni içinde takibi, olası girişimlerin demokratik sistemle ve anlayışla bağdaşmadığı düşüncesi demokrasinin kendisini savunma hakkıyla ulus birliği ve ülke bütünlüğünü koruma üstün değerleri karşısında geçerli olamaz"

Tabi Ok’un en önmeli uyarısı da yukarıda belirttiğimiz yorumları doğrular nitelikte .

”Devlet kurumları arasında gerginlik ve çekişmenin önemli bir sorun olduğunu” belirten OK çok önemli bir mesaj veriyor.

Ne diyor Ok;

"Devletin üzerine düşen tüm görevleri ve kamu hizmetlerini nitelikli, etkin ve düzenli bir şekilde verebilmesinin ilk koşulu, kurumlarının koordineli, dayanışmalı ve uyumlu çalışmalarıdır" diye konuştu. Gerginlik ve çatışmanın hizmet ve görev kalitesini düşürdüğünü dile getiren Nuri Ok, bu durumun kurumlara olan güveni sarsacağını söyledi. Nuri Ok, "Bu yola kimi kurumların gözden düşürülerek avantaj sağlamak ve takip edilen hedefleri gerçekleştirmek için başvuruluyorsa derhal terk edilmesi gereken son derece tehlikeli bir tutumdur"

Yargı ile yürütme ve hatta yasama arasındaki bu çelişki sadece bunlarla da sınırlı kalmıyor..





Yargının devlet bölümünün yani yargıç savcı tarafı böyle…

Ya savunma tarafı ne durumda…

Onlarında yürütme ile ciddi sorunları var…

Xxx



İsterseniz önceki gün olan bir olayın haberinde kısaca bir göz atalım:

“İstanbul Barosu’nun kuruluşunun 128. yılı etkinlikleri kapsamında düzenlenen "Adalete Erişim" konulu Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Merkezi’nde yapıldı.

Erişim projesinin tanımıyla konuşmasına başlayan Bakan Çiçek, avukat Taylan Talay’ın "Sayın Bakan, siz bunları anlatıyorsunuz ama, bakın bizde neler oluyor" sözleriyle karşılaştı. Talay, konuşmasını bitirmeden salonun güvenlik görevlileri tarafından karga tulumba dışarı çıkarıldı ve bir depoya kapatıldı. Duruma tepki gösteren avukatlar ve İstanbul Barosu Başkanı Kazım Kolcuoğlu, deponun kapısına gelerek, Talay’ın çıkarılmasını ve salona geri alınmasını istedi. Depodan çıkarılan ve yüzünde kesikler olduğu gözlenen Talay, salona geri alındı.

BİLDİRİYLE PROTESTO

Talay’ın salona girişinin ardından ikinci bir arbede yaşandı. "Avukat Behiç Aşçı, tecrite karşı ölüm orucunda" başlıklı bildiriyi dağıtmak isteyen avukatlar, polis müdahalesiyle karşılaştı. Avukatlar ve emniyet güçleri arasında çıkan tartışma güçlükle yatıştırıldı.
Bu olaylar yaşanırken Cemil Çiçek, konuşmasını kesmeden sürdürürken, protestolara "öyle birşey bekliyordum, benim için sorun yok" dedi.

xxxx






Son paragrafa dikkat ettiniz mi…

Ne diyor Bakan Çiçek; Böyle bir şeyi bekliyordum…

Türkiye’de bir bakanın böyle bir şey söylemeye hakkı varmıdır?

Bu siyaseten çürümüşlüğün ta kendisidir..

Bir hukuk adamını, alıp depoya kilitleyeceksiniz..

Hem de bir bakanın önünde…

Kim kilitleyecek, polisler…

Yani, biri yakalayan, bir savunan, diğeri yargılayan…

Onlar tartışacak, hatta kavga edecek bakan seyredecek…

Eeee..

Burası Türkiye…

Bizden başka büyük yok…
Mehmet Aycan
Yayın Tarihi : 7 Nisan 2006 Cuma 19:19:27


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?