19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yetmiyor - Oktay Ekşi (Hürriyet Gazetesi)

MİLLİ İstihbarat Teşkilatı (MİT) Alaattin Çakıcı isimli çete reisinin Avusturya’da yakalanması sırasında üzerinden Faik Meral isimli emekli bir MİT mensubunun yeşil pasaportu çıkınca hemen ortaya atıldı ve teşkilatın adını temizlemeye çalıştı.

Önce belirtelim:

Gösterilen duyarlık yerindedir. Dahası... Bu tavır öteki devlet kuruluşlarına da örnek olmalıdır. Çünkü hepimiz biliriz ki çoğu kez çok kirli gerçekler ‘vatan, millet, Sakarya’ laflarının ardında saklanır.

Bu son olayla ilgili olarak verilen bilgiye göre Faik Meral, MİT mensubu olarak görev yaptığı sırada da, buradan emekli olduğu 1999’dan bu yana geçen süre içinde de belli ki eski teşkilatının başını çok ağrıtmış. Zaten ‘Alaattin Çakıcı’yı tanırdım. Cezaevinden çıkınca ziyaretine gittim. Pasaportumu o sırada düşürmüş olabilirim. Ama kaybettiğimi vaktim olup resmi makamlara bildiremedim’ türü açıklamaları, kendisinin ne menem bir kişi olduğunu ortaya koymaya yetiyor.

Muhteremin sadece pasaportu değil şu tesadüfe bakın ki Nüfus Cüzdanı da Alaattin Çakıcı’nın cebinden çıkıyor.

Tabii burada ister istemez MİT’in böyle Alaattin Çakıcı; Abdullah Çatlı; Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım; Susurluk olayı faillerinden Yaşar Öz; Tarık Ümit; Korkut Eken gibi isimlerle bağlantısı akla geliyor.

Sayısı bilinmeyecek kadar çok kişinin katili olarak aranan Yeşil kod adlı Mahmut Yıldırım’ın Ankara polisi tarafından yakalanıp ağır şekilde hırpalandıktan sonra Ankara’da MİT merkezinde tedavi edildiği, daha sonra da bir MİT mensubu refakatinde uçakla Türkiye’den Beyrut’a gittiği kaç kere yazılmış ve tekzip edilmemiş bir konudur.

Sadece şu yazdığımız isimlerle kurulmuş işbirliğine dayalı MİT faaliyetinin doğrusu kaç kişinin hayatını söndürdüğünü bilemiyoruz.

Demek istediğimiz şu:

MİT son zamanlarda -belki son yıllarda demek daha doğru- karanlıklar gerisinde yaşayan bir teşkilat olmaktan çıkıp kamuoyunun tanıdığı, bildiği ama korkmadığı bir teşkilat olmaya çalışıyor.

Bu doğru bir yaklaşım.

Hatta bir de internet siteleri var. Orada suya sabuna dokunmayan konularda olsa da bazı açıklamalar yapmış olmaları, her şeye rağmen bir adımdır.

Ama ne bunlar ne de Faik Meral olayı nedeniyle gösterdikleri duyarlık yeterlidir.

Devletin gizli faaliyet gösteren ‘istihbarat’ örgütünün ortalık malı gibi her şeyiyle açık hale gelmesini isteyen yok. Ama şu Irak savaşı nedeniyle ABD’nin Merkezi Haberalma Teşkilatı’nın (CIA) ve İngiltere’nin meşhur MI6 diye bilinen gizli haber alma örgütünün kendi kamuoylarına hesap vermeye mecbur edilmeleri gösteriyor ki, devlet adına gizlice haber toplama bu tür örgütleri hesap vermekten muaf (bağışık) saymaya yetmiyor.

Demokrasi hesap verme yükümlülüğünü taşıma rejimidir.

OKTAY EKŞİ - HÜRRİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 17 Temmuz 2004 Cumartesi 22:13:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?