Başbakan, Cuma (8 Eylül 2006) günü, bu defa Muğla’da gene döktürmüş!

“Bu makamlar, yan gelip yatma yeri değil” demiş, eklemiş:

“Bakanı, milletvekili, bürokratı, teknokratı 24 saat çalışacak, kimse yan gelip yatmayacak.”

Usunca, Balıkesir’deki, “Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” sözünü yumuşatıp düzeltmeye çalışıyor!

Hiç inandırıcı değil!

Söylediklerinde tutarlılık yok!

*
Başbakan, yan gelinip yatılmayan yerleri ve o yerlerdekileri saymış ama kendisini ve Başbakanlığı söylemeyi unutmuş!

İster bilinçli, isterse bilinçsiz unutsun, birlikte çalıştığı insanlardan kendisini ayırması hoş davranış değil!..

*
Hadi bu da bir kenara…

Bir insanın, uyuyup dinlenmeden 24 saat çalışması olası mı?!

Bir gün belki… İki belki… Üç gün üst üste, uyuyup dinlenmeden 24 saat çalışmak nerede görülmüştür?!

İçinizde gören, bilen, bilgi sahibi olan varsa, bana iletir mi? Lütfen…

*

İnsan metabolizması, günde 24 saat çalışmaya uygun değildir, üçüncü günde biter.

*
Günde 24 saat çalışmak, insan sağlığına olduğu kadar insanlığa ve yasalara da aykırıdır.

Yaşam aykırılığı içeren böylesi bir şeyi başkalarından istemek, cahilliktir, bilgisizliktir, insanlık suçudur, yasa suçu işlemektir!

Başbakan, Başbakan’ın danışmaları bilmezler mi?

Eğer biliyorlarsa, ortaya niye böyle bir saçmalık çıkıyor?

“Efendim, benzetme yapılmıştır” denilebilir mi?

Başbakanlık, gerçeklerden kopuk benzetmelerin üretildiği, üretilmekle kalınmayıp kamuoyuna sunulduğu yer midir?

*
Başbakan’ın, “Bakanı, milletvekili, bürokratı, teknokratı 24 saat çalışacak, kimse yan gelip yatmayacak” söyleminde biçimlenen mantığa göre; iki günden sonra 24 saat çalışamayacak olan o bakanlar, milletvekilleri, bürokratlar, teknokratlar üçüncü günden itibaren ayakta duramayacaklar, yere yığılacaklar ve yan gelip yatacaklar. En az iki günlük deliksiz uyumanın, başka bir değişle yan gelip yatmanın ardından ancak uyanabilecekler, ayaklanabilecekler…

*
Başbakan, değişmeceli (mecazi) anlamda da söylese, doğru söz söylememiştir!

Kaldı ki; 24 saat çalışmalarını istediklerinden olan bakanlarından ikisi, günde 18 saat çalıştıklarını söylemişlerdir.

Söyleyenlerden biri, Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’dür, diğeri de Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç’tur…

Koç, 24 Temmuz 2005’de Antalya Kemer’de, Gül ise iki gün önce Ankara’da söylemiştir.

Şimdi; günde, Başbakan’ın istediği gibi günde 24 saat değil 18 saat çalışan bu iki Bakan, 6 saat yan gelip yatmış mı oluyorlar? Dışişleri Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı makamı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı, yan gelinip yatılan yerler mi oluyor?

Başbakan’ın mantığına göre; iki bakan günde 6 saat yan gelip yatıyorlar; yan gelip yattıkları yerler de, Başbakan Yardımcılığı makamı, Dışişleri bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı!..

Böyle bir komedi olur mu?!

*
Bize özgüdür, olur! Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir komedi yaşanmamıştır!

Atatürk Türkiyesi’nde, Atatürk ve Atatürk Türkiyesi karşıtları ülke yönetimine gelirlerse, böylesi komediler de, tuhaflıklar da kaçınılmazdır!

Kuruluş ya da çözüm, geldikleri gibi gitmeleridir…

Aynen öyle olacak. Yani, geldikleri gibi gidecekler, gönderilecekler.