BUGÜNÜN BASIN ÖZETLERİ

Üstü Mekke altı Paris tartışması 
Aslında çeyrek tesettür, örtülü çıplaklar gibi eleştiriler İslami kesimde bir süredir devam ediyor. 2005’te Ahmed Kalkan’ın Vuslat Dergisi’nde yayımladığı "Çeyrek tesettür gerçek tesettüre karşı" başlıklı yazı dizisi çok dikkat çekti.

Yazıdan yapılan alıntılar bugün bile internet sitelerinde dolaşıyor. Geçtiğimiz haftalarda Milli Gazete’nin kadın yazarlarından Mine Alpay Gün de modern giyimli tesettürlü kadınları eleştirdi.Başında örtüsü, yüzünde makyajı, dar pantolonu, pantolonun üzerine günümüz modası tuniği, stiletto pabuçları veya son model etek ve elbiseleriyle sokaklarda salınarak yürüyen genç kızlar, kimseye kendilerini beğendiremiyor.

Düdük sesi... 

TAM 45 gün önce, bir hayvan hastanesinin (VTM) "yoğun bakım" ünitesi... Bir köşede, yere serilmiş battaniyenin üzerindeyim, dizimde Gorbi’nin başı. Biliyorum ki artık ayrılma vakti geldi, son saatler.

Karşımda üç kafes var, ikisi boş, birisinde kocaman bir kurt köpeği, arada bir ağlıyor, sonra kulaklarını dikip bizi izliyor.

Serum askısı odanın ortasında, üzerlerinde yarım kalmış serum şişeleri sallanıyor, ortalık loş...

*

Bir anda Gorbi koşuyor, etrafta yemyeşil tarlalar var. O uzaklaşınca Andree, "O boynundaki düdüğü çal gelsin" diyor.

Bekir Çoşkun yazdı...

Doğduğu evden uğurlandı
İnönü için ilk tören dün Meclis’te düzenlendi. Törene eski cumhurbaşkanları Sezer ve Demirel de katıldı. Ardından İnönü’nün naaşı doğduğu Pembe Köşk’e getirildi. İnönü burada halkla vedalaştı ve İstanbul’a uğurlandı.

TÜRK siyaseti ve bilim dünyasının sembol isimlerinden Prof. Dr. Erdal İnönü hem devlet erkanı, hem de halk tarafından alkışlarla başkentten uğurlandı. İnönü Ailesi’nin isteği üzerine ’Devlet töreni’ düzenlenmedi.

’Cek cak’ı çok’ yakalarız’ı yok
Irak Başbakanı Nuri El Maliki, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin PKK terörüyle ilgili sıkıntılarının farkında olduklarını belirterek, PKK’yla mücadele konusunda yine taahhütlerde bulundu.

Konuşmasında Irak’ın El Kaide’ye karşı savaşını kazandığını öne süren El Maliki, şunları söyledi: 

GÜVENLİK YILIYDI

Bu savaşta aşiretlerin de kendi bölgelerini temizleyerek yardımı oldu. İlk başta silahlı kuvvetlerimizin gelişimini sağladık. 8 bölgeyle başladık. Tüm Irak’a yaymaya çalışacağız. 2007 güvenlik yılıydı. 2008 ekonomi ve kalkınma yılı olacak.

Kadiköy'de seri sonu
Turkcell Süper Lig'in 11. hafta maçında Fenerbahçe, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Beşiktaş'ı 2-1 mağlup etti. Fenerbahçe'yi 6.5 yıl sonra Beşiktaş karşısında galibiyete taşıyan golleri 29. Deivid ve 60. dakikada Semih Şentürk atarken, Beşiktaş'ın tek golünü 3. dakikada Bobo kaydetti.

Maçtan sonra Yıldırım Demirören, "Biz o kadar büyüğüz ki, sahada değil saha dışı oyunlarıyla yeniyorlar. Sivasspor maçına PAFtakımıyla çıkacağız.Affan Keçeci istifa etsin, İsmet Arzuman da düdüğü bıraksın" dedi.

Görünen köy

LAF ne güzel... Hem de dün "Genişletilmiş, Irak’a Komşu Ülkeler Konferansı" nedeniyle İstanbul’da bulunan Irak Başbakanı Nuri El Maliki’nin ağzından çıkıyor. Maliki, "Cani PKK yüzünden kardeş ilişkilerimiz bozulmasın" diyor.

Peki... Bozulmasın. Ama onun için gelip İstanbul’da PKK’ya "cani" demek yetmiyor.

Kendi ülkende Başbakan olarak senin de yapman gereken şeyler var.

Örneğin "cani" dediğin örgütü cezalandırman gerek.

Oktay Ekşi yazdı...

"Laf-ı güzaf" ötesi virgüller, noktalamalar...

Tülay Eriş hanım, küçük bir gülücükle bendenize: - Seslerin resmi yapılabilir mi, diye sordu.
Ben de tam sanat dalları arasındaki ayrımların nedenlerini; bir sanat dalının anlatımda yetersiz kaldığı bir alanı, başka bir sanat dalının tamamladığını anlatmaya kalkma ukalalığına "alabanda iskele" yapacaktım ki...
Tülay hanım:
- Benim, 5.5 yaşındaki oğlum seslerin resmini yapıyor dedi ve yaptığı çarpıcı renkli harika çizimleri gösterdi.
* * *
Henüz daha iç içe çember çember çevre koşullanmalarıyla demir bir zırh içine sokulamamış çocukların, o doğal yaratıcıklarındaki güzellikler...
Çetin Altan yazdı...

Siyasi çözüm!

IRAK savaşından önce Türkiye "Irak'a Komşu Ülkeler Platformu"nu oluşturduğu zaman Amerika rahatsız olmuştu; her şeye gücünün yeteceğini sanıyor, kimsenin karışmasını istemiyordu.
Şimdi "Komşu Ülkeler"in 10. toplantısı İstanbul'da yapılıyor ve Condoleezza Rice da katılıyor!
ABD, 'tek süper güç' olsa da gücünün sınırsız olmadığını, Irak trajedisiyle anlıyor!
ABD bölgede müttefikler, dostlar arıyor. Elbette Türkiye, Mısır, İsrail, Ürdün, Suudi Arabistan gibi ülkeler ABD ile dostluk ve ittifak ilişkilerine sahip. Ama muhtemelen İsrail dışında, ABD'nin bölgedeki bütün müttefikleri onun Irak politikasına, özellikle de Barzani'ye verdiği destekle Irak'ın bölünmesi tehlikesini tırmandırmasına karşıdır! Taha Akyol yazdı...

Sınırda 'özel harekât' 
Subay ve astsubaylardan oluşan ve terörle mücadele konusunda özel eğitimden geçirilen Jandarma Özel Harekât Timleri, Irak sınırının sıfır noktalarına kaydırıldı

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) olası sınır ötesi operasyonu öncesinde, özel eğitimli Jandarma Özel Harekât Timleri (JÖH) de sıfır noktalarına kaydırıldı.
Kuzey Irak'a olası sınır ötesi operasyonun kara harekâtının gerçekleştirileceği sıfır noktalarında, askeri birlikler elleri tetikte bekliyor. Tüm hazırlıkların tamamlandığı sıfır noktalarında, birlikler arası kaydırma hareketliği devam ediyor.


Nokta operasyon
Son olarak subay ve astsubaylardan oluşturulan Jandarma Özel Harekat Timleri de operasyonun başlangıç noktalarına kaydırıldı

Oval Oda'da satranç

PKK politikası -neredeyse- sınır ötesi harekâta kilitlendi.
Sınır ötesine, PKK'yı vurmak için 24 kez harekât yapılmış, 25.'sinden ne bekleniyor?
Elbette bu "ulusal onur" konusuna dönüştü ama sadece ve sadece "prestij" için sınır ötesine askeri harekât yapılamaz.
Bunu Ankara da, siyasi iktidar da, komutanlar da iyi biliyorlar.
Daha büyük bir hedef belirlenmesi gerekir.
Harekâtın bakış açısı geniş tutulmalı ve aynı sıkıntıların yeniden yaşanmayacağı önlemler alınmalıdır. Ayrıca ABD'nin elinde kapalı tuttuğu kartlar da iyi okunmalı.
Her şey görüntüdeki gibi olmayabilir.

Güneri Civaoğlu yazdı...

Baronun arkasındaki büyük baron aranıyor
Acımasızlığıyla tanınan çete lideri Merih'in servetini, koruması altına girdiği uyuşturucu baronu sayesinde edindiği ortaya çıktı..

İstanbul Beykoz sırtlarındaki köşkünden çoğunluğu eski özel harekâtçı polisler ile eski askerlerden kurulu "Aslanlı Çete"sini yönetirken yakalanan 1976 Kilis doğumlu Mehmet Selahattin Merih, babası Abdullah Merih uyuşturucu kaçakçılığı yaptığı için, suç dünyasıyla çocukken tanıştı.

Ancak 17 yaşına kadar Kilis'te oto elektrikçisi olan ağabeyinin dükkânında çalıştı.

Peşmergeler PKK bürolarını kapattı
Kuzey Irak'ta PKK'nın siyasi kanadı olarak faaliyet gösteren Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi'nin Süleymaniye'deki merkezi ve Erbil'deki bürosu kapatıldı. Dohuk sorumlusu gözaltında..

Kuzey Irak'da PKK'nın siyasi kolu olarak faaliyet gösteren Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi'nin (PÇDK) Erbil'deki bürosu ve Süleymaniye'deki genel merkezi kapatıldı. Dohuk temsilcisi Abdullah İsmail ise gözaltına alındı. Partinin Erbil, Dohuk, Musul ve Kerkük'teki ofislerinin de kapatılması bekleniyor.

O masal siviller içindi 

Hem Kara Kuvvetleri, hem de Jandarma Genel Komutanlığı yapmış olan emekli Org. Aytaç Yalman, şöyle demiş:
"(Sosyal sorun aşamasında...) Sorunun ' kendini ifade' olarak tarif edildiğini görüyoruz. Dilini konuşmak, şarkısını türküsünü dinlemek, kültürünü yaşamak istiyor... Bizler o dönemde, 'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. Ortalıkta, işte 'dağlarda kartkurt sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir' gibi tarifler dolaşıyor. O dönemde sosyal istekleri bile biz ' yıkıcı faaliyetler' kapsamında görüyoruz."

Emre Aköz yazdı...

Gülümsediler ama güldüremediler...
Türkiye-Irak ve ABD, PKK'nın tırmanan terörü ve Türkiye'nin sınır ötesi operasyonunun tartışıldığı ortamda üçlü görüşme yaptı.

Babacan-Rice-Zebari arasında yapılan görüşmeden sonuç çıkmadı. Rice, Zebari'ye Irak'ın yükümlülüklerini anımsattı. "Oturup kalktık" yorumunu yapan Türkiye tatmin olmadı..

ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın ısrarıyla, Irak-Türkiye-ABD dışişleri bakanları, dün üçlü görüşme yaptı. Ancak Türkiye'ye tatmin edecek sonuç çıkmadı.

Türk diplomatlar, "Herkes pozisyonu anlattı. Oturduk ve kalktık" yorumunu yaptı.

Ecevit'e ilanı aşk eden kadın
Parti Meclisi'nde, Ecevit'e âşık olan bir kadın onunla olmak istediğini söyledi. Ecevit yanıt vermek için odasına çağırdı ve "Kusura bakmayın, eşimi çok seviyorum" dedi..

Türk halkı, Bülent Ecevit'i yaptıklarının yanı sıra öğrettikleriyle de zihnine kazıdı. "Ecevit" denildiğinde ilk akla gelen şeylerden biri eşiyle aralarındaki güçlü bağdı. Onlar sadakatin sembolü olmuşlardı.

Bülent Ecevit'in öldükten sonra yeniden yaşama dönme olasılığına karşı tek dileği vardı:

Medya fahişesi

İki tür fahişe vardır.
Bir kısmı gerçek kader kurbanıdır. Yaşam onları alıp böyle bir yola sürüklemiştir.
Yaptıkları işten, yaşadıkları hayattan son derece mutsuzdurlar.
Bir de ruhları fahişe olanlar vardır.
Mesleklerini keyif içinde icra ederler. Bedenleri kadar, ruhları da satılıktır.
Bunların benzerleri maalesef bizim meslekte de vardır.
Bugün bekçi köpekliği yaptıkları patronlarının yanlışlarını, günahlarını, hatalarını ancak yeni bir müşteri bulduklarında fark ederler.
Bunun için yeni müşterinin cüzdanını sonuna kadar açması gerekir elbette.

Ergun Babahan yazdı...

Doktorlar çok uğraştı ama o inatla ölmedi
Doktorlar "İkizini de öldürür" diyerek anne karnında öldürmeye çalıştı. Ancak Gabriel hayata tutundu ve şimdi çok sağlıklı..

İngiltere, annesinin karnında müthiş bir yaşam mücadelesi vererek hayata tutunan minik Gabriel'i konuşuyor... Doktorların, "Rahimde ölür ve ikizinin de ölmesine neden olur" diyerek öldürmeye çalıştığı Gabriel, doktorların tüm çabalarına karşın hayatta kalmayı başardı.

Üstelik de şimdi 7 aylık ve gayet sağlıklı! Anneyi muayene eden doktorlar, ikiz bebeklerden Gabriel'in kardeşi Ieuan'a göre gelişmediğini kalbinin de giderek büyüdüğünü fark etti.

"Umur Talu'nun gazetecilik yapmaya devam etme hakkı var mıdır?"

Bugün, sabrınız olursa, sizi biraz fazla meşgul edeceğim.

Cuma günkü "En nazik siyasetçi idi ama bakın ne olmuştu!" başlıklı yazı üzerine, gazete yönetimine "Cevap ve düzeltme metni" geldi. "Hakaret faciası" metni aynen yayınlıyorum.

Beni en çok üzen, Milliyet'te yazarken benim de savunmalarımı üstlenmiş iki hukukçunun da adını taşıması: Çok saygı duyduğum, sevdiğim Prof. Köksal Bayraktar'ın hukuk bürosu ile Av. Şehnaz Yüzer.

Umur Talu yazdı...

Türkiye istediğini aldı

Türkiye'nin gayretleri ile oluşturulan Irak'a komşu ülkeler süreci İstanbul ayağında, gündemi PKK ve Irak'ın güvenliği oluşturdu. Zirvede Irak topraklarının terör örgütleri tarafından kullanılmaması ifadesi oybirliği ile sonuç metnine girdi.

Türkiye'nin gayretleri sonucu 2003'te kurulan ve işlemez diyerek atıl duruma düşürülmek istenen Irak'a komşu ülkeler süreci İstanbul'da yeniden hayat buldu. Irak'a komşu ülkelerin yanısıra BM, AB, G-8, Arap Birliği ve İKT olmak üzere en geniş katılımlı toplantı sonunda Irak topraklarının terör unsurları tarafından kullanılmaması ifadesi sonuç metnine dahil edildi.

Ankara İnönü'yü uğurladı

Eski Başbakan Yardımcısı ve SHP eski Genel Başkanı Erdal İnönü için TBMM ve Pembe Köşk'te iki ayrı tören düzenlendi. Törenlere çok sayıda siyasetçi, bürokrat, işadamı ve vatandaş katıldı.

Tedavi gördüğü ABD'de yaşamını yitiren eski Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü için TBMM'de devlet töreni düzenlendi. Meclis, sabah saatlerinden itibaren törene katılmak için gelenlerin akınına uğradı. Vatandaşların alınmadığı tören, çok sayıda eski siyasetciyi de buluşturdu.
Törene, Erdal İnönü'nün eşi Sevinç İnönü, kızkardeşi Özden Toker, yeğenleri Gülsün Bilgehan ve Hayri İnönü ile diğer yakınları...

Ben yine anlamadım

"Kürt sorunu" adını taşıyan bir sorunumuz olduğu açık. Söz konusu sorunun nelerden-nerelerden kaynaklandığı da –nihayet- herkesin malumu. O zaman geriye kalıyor bu sorunun çözümü meselesi.

Ben bugün –bir kere daha- sorunun çözümü yolunda iktidar ya da daha doğrusu iktidarlarca geliştirilen (böyle bir "geliştirme"den de eser yok ama neyse...) şablondan değil, söz konusu sorunun mağdur ettiği Kürtler adına konuşan bazı aydın ve siyasal oluşumların ileri sürdükleri talepleri değerlendirmeye çalışacağım. 

Kürşat Bumin yazdı...

'Adamın mesleği yok ünlü olmuş!'

Haluk Bilginer, son oyununda performansıyla yine göz dolduruyor. Tiyatroyu ve dekoru arkamıza alıp konuştuğumuz usta oyuncu, işi değil, magazinlik hayatları sayesinde ünlü olanlara tepkili... “Annesinin mezarına bile magazincileri çağıranlar var!”

Neden evlilik üzerine bir oyun? Oyun seçerken neye dikkat edersiniz?
Çünkü oyun güzeldi. Yani şundan bahsetsin, bundan bahsetsin diye arayışa girmiyoruz. Ya da bu sene Türkiye'de ne tutar diye düşünmeyiz. Böyle düşünen tiyatrolar patlar, bu çok samimi değil. Biz sadece oyun okuruz ve sevdiğimiz oyunları oynamak isteriz. Bu oyunda da belli ki yazar çok iyi çalışmış ödevini. Evlilik içindeki kadını da, erkeği de algılayışı, gözlemleri tahlilleri bana çok doğru geldi.

Çocukların hayali Süpermen olmak

Yapılan bir araştırmaya göre çocuklar anne babalarını ya da öğretmenlerini değil izledikleri televizyon kahramanlarını örnek alıyor

Erciyes Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde yapılan bir araştırma, televizyonun çocuklar üzerindeki etkilerini ortaya koydu.

Doç. Dr. Metin Işık, Dr. Ayhan Erdem, Araştırma Görevlileri Özlem Güllüoğlu ve Ebru Akbaba tarafından yapılan araştırma "Televizyon ve Çocuk" adı ile kitaplaştırıldı. Çocukların televizyon izleme alışkanlıkları ve davranışları ile ilgili yapılan araştırma, 6-12 yaş grubundaki 500'ü kız, 500'ü erkek olmak üzere toplam bin ilköğretim öğrencisi ile yüz yüze görüşülerek gerçekleştirildi.

Benzerliğin bu kadarı! 
Amerikalılar, PKK sorununu yok etmeye dönük Türkiye'nin diplomatik atağının, Irak'a müdahale öncesi kendilerinin yürüttüğü diplomatik faaliyetleri fena halde andırdığının farkındalar mıdır acaba? ABD'nin Birleşmiş Milletler (BM) ve müttefik ülkeler nezdinde yürüttüğü diplomatik çabalar başarılı olmamıştı, ama zaten o yolla bir sonuç alınmayacağını öngörüyordu Washington. Sonuçta, ABD, askerlerini her şeye rağmen Irak'a gönderdi.

Türkiye'nin yaptığı da o: Hafta sonu 17 ülkenin dışişleri bakanları düzeyinde bir toplantı düzenleniyor ve BM Genel Sekreteri Ban-Ki Moon'un da toplantıda bulunmasını sağladı Ankara...
Fehmi Koru yazdı...

Babamı öldürebilirsiniz

Aslanlı çetenin lideri Merih'in 2003'te bir başka çete tarafından kaçırılan babası için "Babamı hemen öldü-rebilirsiniz. Benim için önemli değil" dediği belirlendi. Çeteyi, Merih'in gizli kasasının çökerttiği ortaya çıktı

Beykoz'daki lüks villasında aslan ve kaplan besleyen çete lideri Mehmet Sebahattin Merih'in polis takibini atlatmak için bütün mal varlığını, kasa olarak kullandığı bir kişinin üzerine yaptığı belirlendi. 2003 yılında, 2 milyon YTL'lik uyuşturucu parasının üzerine konan Merih'in, babasının para karşılığında başka bir çete tarafından kaçırıldığı da öğrenildi.

Anka Kuşu havalandı

Mesut Uçakan'ın son filmi Anka Kuşu, ilk Türkiye galasını Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'ın katılımıyla Bolu'da yaptı. Limuzunlerle galaya gelen filmin oyuncuları için kırmızı halı serildi.

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, yönetmen Mesut Uçakan ile filmin oyuncularına ve teknik ekibine plaket verdi. 

Mesut Uçakan'ın 'ölüm-kalım' filmim diye anlattığı yeni yapıtı Anka Kuşu'nun galası, filmin çekimlerinin de yapıldığı Bolu'da yapıldı. Gala için İstanbul'dan iki otobüs kaldırıldı. Filmin oyuncuları ve misafirleri Abant Gölü kenarında yenilen öğle yemeğinin ardından filmin galasının yapılacağı Kardelen Sineması'na hareket etti.

gazeteci 

gazete, 20. yüzyıl medeniyetinin mahsulüdür..

tekniğin, iletişim imkanlarının inkişafı ve insanoğluna ait sosyal ve siyasî yapının gelişmesi sayesinde vücut bulmuştur..

işe radyonun, televizyon ve internetin de girmesiyle fizikî ve manevî surette genişleyerek “medya” haline gelmiştir.. artık elinde nihayetsiz âletler ve vasıtalar vardır..

sesi ve görüntüyü ânında dünyaya yayma imkânı, yazıyı ve fotoğrafı yine ânında kürenin her tarafına ulaştırma teknolojisi; gazeteciliği ve medyayı inanılmaz boyutlara taşımıştır..

Osman Akkuşak yazdı...

Irak zirvesinden 3 önemli karar

Irak'ın toprak bütünlüğüne büyük önem veren Türkiye, dün İstanbul'da Genişletilmiş Irak'a Komşu Ülkeler Toplantısı'nın ikincisine ev sahipliği yaptı.

Terör örgütü PKK'nın Irak'ın kuzeyinden çıkarılmasıyla ilgili tartışmaların damgasını vurduğu toplantıdan Ankara, istediği sonuçları almayı başardı. Irak'ın toprak bütünlüğünün, siyasî birliğinin ve bağımsızlığının korunması ile topraklarının terör amaçlı kullanılmaması yönündeki talepler, sonuç bildirgesinde vurgulu cümlelerle yer aldı.

Maliki'nin teklifleri yeterli bulunmadı

Konferans sürerken Türkiye, ABD ve Irak dışişleri bakanları, terör örgütü PKK ile mücadeleyi konuşmak üzere bir araya geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Irak Başbakanı Nuri el Maliki ile bir görüşme gerçekleştirdi.


Bağdat hükümeti, Türkiye'ye yardıma hazır olduklarını tekrarlayarak birtakım yeni öneriler sundu. Ancak, zamana dayalı bu teklifler Türkiye'yi tatmin etmezken, Ankara 'acil somut adım'dan başka bir seçeneği kabul etmeyeceğini vurguladı. Irak'ın önerilerine ilişkin detay hükümet sözcüsü Ali Debbağ'dan geldi.

Kritik tarih 5 Kasım 

Bu tarihi önemli kılan Başbakan Erdoğan'ın Beyaz Saray'da ABD Başkanı Bush'la yapacağı görüşme. Gündemin ana maddesi terörle mücadele. Sınır ötesi operasyonun kaderi burada şekillenecek. Zirve yarın. Masada askerî yetkililer de bulunacak.
Hem Türkiye, hem ABD tarafında... Bunun anlamı şu: Terörle mücadele askerî boyutuyla da ele alınacak. Kuzey Irak'a muhtemel bir operasyon bütün boyutlarıyla konuşulacak. 

Kamuoyunda görüşmeye atfedilen önem olağanüstü. Beklentiler çok yüksek. Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt bile, 'Harekât için 5 Kasım'ı bekliyoruz' dedi.

Mustafa Ünal yazdı...

Derbiyi Fener aldı, Kartal 'A takımı'nı ligden çekiyor

Ülkemizi Devler Ligi'nde temsil eden Fenerbahçe ile Beşiktaş, dün Şükrü Saracoğlu Stadı'nda kozlarını paylaştı.

Gülen taraf ise maçı 2-1 kazanan ev sahibi takım oldu. Ancak hakemin kararları Beşiktaş yöneticilerini kızdırdı. Ligden çekileceklerini ve önümüzdeki hafta Sivasspor maçına PAF takımla çıkacaklarını belirten Menajer Sinan Engin, Başkan Yıldırım Demirören'in bu yönde talimat verdiğini açıkladı.

'Köşeyi döndünüz' diyorlar; ama bize yardım ulaşmadı

Gabar Dağı'nda 13 askerin şehit düşmesi üzerine geçtiğimiz ay başlatılan 'Terörle Mücadele Kahramanlarına Destek Kampanyası'nda yaklaşık 100 milyon YTL yardım toplandı. Ancak paranın nasıl dağıtılacağı belirsizliğini koruyor.

İzmir Şehit Aileleri Yardımlaşma Derneği Başkanı Yavuz Alphan, "Komşularım bile 'hadi köşeyi döndünüz' diye dalga geçiyor; ama biz daha bir şey görmedik." sözleriyle rahatsızlığını dile getiriyor. Şehit Aileleri Dayanışma Derneği Genel Başkanı Mehmet Güner de kampanyada toplanan paranın polis-asker ayrımı yapılmadan bütün şehit ailelerine eşit şekilde paylaştırılmasını istiyor.

1808, 1908 ve 2008 

Yüzyılın dönüm noktaları bu tarihler.

1808'de imzalanan Sened-i İttifak, Osmanlı klasik düzeninin artık sona erdiğini haber veriyordu. Çağının şartlarına göre inanılması güç ölçekte bir merkezî devleti kuran Osmanlılar, tersine bir güce yani yerel otorite sahiplerine bu belge ile boyun eğmiş oldular.

Avrupa devletleri hızla merkezileşirken Osmanlı ülkesinde ortaya çıkan bu geri hamle, 1839'da ilan edilen Tanzimat Fermanı ile düzeltildi. Ama 19. asır boyunca dünyaya yeni bir şekil veren gelişmelerin, bu belgenin temsil ettiği otorite zaafı yüzünden dışında kaldık. 1815 Viyana Kongresi'ne Osmanlı Devleti'nin katılamaması, 1808'in iklimi yüzündendir.

Mümtaz'er Türköne yazdı...

Sınır ötesi hâlâ masada

Türkiye, Irak'ın ABD tarafından işgal edilmesinin ardından ülkenin içine sürüklendiği sorunların çözümü için bölge ülkelerinin katkı sağlayacağı bir mekanizmayı bundan 4 yıl önce önermişti. Barışçı yollardan çözüm için komşu ülkeler İstanbul'da bir araya gelmişti.
"Irak'a komşu ülkeler toplantısı"na, uluslararası toplumun önemli aktörlerinin katılması da Ankara'nın teklifiydi. İstanbul, dün, bu toplantının ikincisine ev sahipliği yaptı. Toplantı sonrasında, Türkiye'nin memnuniyetini açıkça ifade ettiği bir bildiri yayınlandı. Irak'ta BM'nin rolü güçlendirildi, ulusal birlik ve toprak bütünlüğüne vurgu yapıldı, Irak'taki siyasal diyalog sürecine destek verildi.

Kazada oğlunu kaybetti, açtığı dava 7 yıldır sürüyor 

Mobilyacılık yapan Erol Satan, 11 Eylül 1999'da iş için gittiği Elbistan'tan dönerken görünmez bir kazaya karıştı

Kahramanmaraş-Göksun karayolundaki tünelin çıkışında nereden geldiğini anlayamadığı bir kaya parçası arabanın ön camından içeri girdi ve arka koltukta oturan 9 yaşındaki oğlu Uğur'un göğsüne çarptı. Ağır yaralanan çocuk, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti.

Olaydan Karayolları'nı sorumlu tutan acılı baba, 'hizmet kusuru işlendiği' gerekçesiyle maddî ve manevî tazminat davası açtı.

Ateizm meselesi 

Oxford Üniversitesi'nin anlı şanlı profesörlerinden birinin, Richard Dawkins'in bir söyleşisini okudum. Söyleşiyi 'Hürriyet' gazetesinden Ezgi Başaran yapmış. Prof. Dawkins'in bu yakınlarda yayımlanan 'Tanrı Yanılgısı' adlı kitabı üzerine yapılan söyleşinin başlığı: 'Ateistler, Saklandığınız Yerlerden Çıkın!' Bununla, ateistleri birleştirmeye yönelik olarak başlattığı bir kampanyayı kastediyor.
Kampanyanın adı, OUT imiş! 'Dünyanın her yerindeki, ama özellikle ABD'deki ateistlere 'Come OUT! Yani, saklandığınız yerlerden çıkın!' demek istiyormuş bu kampanyayla: Şöyle diyor, anlı şanlı Oxford hocası: 'Come OUT deyimi, yıllarca gizli eşcinsellerin cinsel tercihini açıkça söylemeye başlamasıyla ilgili kullanılmıştı. Ben de bu kampanya aracılığı ile ateistleri cesaretlendirmek istiyorum.'

.Hilmi Yavuz yazdı...