PKK Kuzey Irak’ı böldü Bölgede halkın nabzını tutan Associated Press Ajansı, Iraklı Kürtler arasında PKK’ya destek olma konusunda kararsızlıklar yaşanmaya başladığını ve bir bölümünün, karşı tavır koyduklarını bildirdi. BÖLÜCÜ terör örgütü PKK, Kuzey Iraklı Kürtlerin de tepkisini çekmeye başladı. Bölgede halkın nabzını tutan Amerikan Associated Press (AP) ajansı, Iraklı Kürtler arasında PKK’ya destek olma konusunda bir kararsızlık yaşanmaya başladığını bildirdi. Oysa Kuzey Iraklı Kürtler, daha düne kadar çoğunlukla, PKK konusunda açıkça taraf olarak tavır koyuyorlardı. Erbil kaynaklı haberinde AP, PKK yüzünden bölgedeki istikrarın bozulmasından korkan Kürtlerin endişeli olduğunu ve tutum değiştirmeye başladıklarını belirtti. Ajansa konuşan Arap gazeteci İsmail Zayer, "PKK burada yaşayan insanları kaygılandırıyor. Bu yüzden en milliyetçi Kürtler bile artık daha az istekli. Bağımsızlık için ille de bayrak ve devlet gerekmediğini anladılar. Önemli olan ekonomik istikrar" dedi. Bağdat’ta birkaç kez saldırıya uğradıktan sonra, geldiği Erbil’de gazete çıkartan Zayer, siyasi izolasyondan kurtulan Kürtlerin, başka ülkelerle ilişkilere büyük önem verdiğini belirtti. Zayer, bölgenin dışa açılımında tek önemli engelin, şu anda PKK olabileceğini sözlerine ekledi. |
Bulgaristan’da silahlı insanlar yoktu DTP Kongresi’nde Bulgaristan modelini gündeme getiren Genel Başkan Nurettin Demirtaş’a yanıt, Bulgaristan AB İşlerinden Sorumlu Bakanı Gergana Granşarova’dan geldi. Granşarova, "Bulgaristan’da silahlı insanlar yoktu" dedi. Granşarova, dün TBMM AB Uyum Komisyonu Başkanı Yaşar Yakış ve üyelerle görüştü. Görüşmede CHP Adana Milletvekili Gaye Erbatur, Bulgaristan’daki Hak ve Özgürlükler Hareketi ile DTP arasında yapılan benzetmeleri gündeme getirdi. Granşarova, Türkiye’de Kürt kökenli bir partinin bulunmasının iyi olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Demokratik kurumlarda bu tür insanların temsili önemli. Hak ve Özgürlükler Hareketi’ne, Türklerden daha çok Bulgarlar üye olmaya başladı. Hak ve Özgürlükler Hareketi ile DTP’nin yapısı farklı. Çok şükür ki Bulgaristan’da eli silahlı insanlarla karşılaşmadık. Her şey demokratik süreç içinde gerçekleşti. Türkiye’de de demokratik süreç içinde çözüm bulunması önemli." |
Kandırmaca... |
Binlerce Gökhan yetiştiririm Gabar Dağı’nda şehit olan 4 Mehmetçik 3 ilde toprağa verildi. İstanbul’daki törene Cumhurbaşkanı Gül de katıldı. Şehit Üsteğmen Gökhan Yavuz’un eşi Şeyma Yavuz, "Boşuna sevinmesinler. Ben öğretmenim. Binlerce Gökhan yetiştireceğim" dedi. ŞIRNAK’ta Gabar Dağı Bestler Dereler mevkiinde PKK’lı teröristlerle çıkan çatışmada şehit olan Piyade Üsteğmen Gökhan Yavuz, Piyade Onbaşı Özkan Kılıç ve Piyade Komando Erler Gökhan Soylu ile Erdem Yüce’nin cenazeleri, dün üç kentte binlerce kişinin katıldığı törenlerle toprağa verildi. Şehit Üsteğmen Yavuz ve Er Soylu için İstanbul Maltepe Yusuf Ziya Üçüncü Camii’nde yapılan törende, cami avlusu ve sokakları dolduran vatandaşlar teröre lanet okurken Şehit Yavuz’un eşi Şeyma Yavuz, "Boşuna sevinmesinler. Ben öğretmenim. Binlerce Gökhan yetiştireceğim. Hepsinin kökünü kazıyacaklar" dedi. Yavuz, asker selamı vererek, eşinin tabutu başında bir süre saygı duruşunda bulunurken, annesi Emine Yavuz da oğlunun tabutunu öptü. Şehit Yavuz’un cenazesi Edirnekapı Şehitliği’nde, Şehit Soylu’nun cenazesi de Küçükyalı Mezarlığı’nda toprağa verildi. Şehit Piyade Onbaşı Özkan Kılıç’ın cenaze töreni de, dün memleketi Giresun’un Keşap İlçesi’nde yapıldı. Kubbeli Camii’ndeki cenaze namazından önce ilçe merkezinde toplanan 15 bin kişilik kalabalık, sloganlar atarak yürüdü. |
Dağlıca’nın analizi Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, KKTC’nin 24’ncü Kuruluş Yılı Resepsiyonu’nda Dağlıca saldırısı ile ilgili analizler yaparken, ilk çatışmadan sonra bölgeye ulaşan ve PKK’ya ağır kayıplar verdirdikleri belirtilen helikopter pilotlarına "Onlar isimsiz kahramanlar" diyerek teşekkür etti. PKK'ya Kuzey Irak ablukası KARA Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, KKTC’nin 24’üncü Kuruluş Yılı Resepsiyonu’nda 12 askerin şehit olmasıyla sonuçlanan Dağlıca saldırısına açıklık getirdi. Orgeneral Başbuğ, Dağlıca Taburu’nun görevini yerine getirdiğini ifade ettikten sonra çatışmanın kahramanlarına yönelik saptamalarda da bulundu. "İsimsiz kahramanlardan da bahsetmek isterim" diyen Orgeneral Başbuğ, "Onlar da silahlı helikopterlerin kahraman pilotlarıdır. Oradaki bu çatışmanın bu şekilde cereyan etmesi ve örgüte büyük zayiatlar verilmesinde kahraman helikopter pilotlarına teşekkürü bir borç biliyorum" sözleriyle üzerinde durulmayan bir noktaya dikkat çekti. Olayı, son 10 yılın en büyük çaplı PKK eylemi olarak nitelendiren Başbuğ şunları söyledi: SAYILARI 100’DEN FAZLA Dağlıca’da saldıran teröristler bizim değerlendirmemize göre 100’den fazla. Takviye geç oldu gibi yorumlar yapıldı. Dağlıca’da bizim bir piyade taburumuz var. Tabur kendi kendine yeten bir birliktir. O birliğin ayrıca takviye edilmesine gerek yoktur. |
Bize samimiyet delili getirin |
Organ nakli vatan borcum MHP eski Milletvekili Mehmet Gül (55), geçirdiği karaciğer nakli ameliyatından 9 gün sonra Memorial Hastanesi’nde basının karşısına çıktı. Kendisini çok iyi hissettiğini söyleyen Mehmet Gül, organ nakli konusunun önemine değinerek, "Doktorlarım iki ay ömrümün kaldığını söylüyorlardı. Bundan sonra organ nakli konusundaki yanlış düşüncelerin değişmesi için çabalamak benim için vatan borcudur" dedi. Operasyonu gerçekleştiren ekibin başkanı Prof. Dr. Münci Kalayoğlu, Mehmet Gül’den önce sırada başka bir kişinin olduğunu belirterek, "Ancak yoğun bakım servisimizde yatan birinci sıradaki hastamızın beyin kanaması geçirdiğini tespit edince nakil imkanımız kalmadı. Mehmet Gül, listemizin ikinci sırasındaydı. Sağlık durumuna göre en fazla iki ay ömrünün kaldığını biliyorduk. Bu nedenle hemen hastaneye çağırdık ve operasyonu gerçekleştirdik" diye konuştu. Siroz hastalığıyla 2,5 yıldır mücadele veren ve son 5-6 aydır durumu gittikçe kötüleşen Mehmet Gül’e 6 Kasım günü beyin kanamasından yaşamını yitiren 39 yaşındaki Zafer Kum’un karaciğeri nakledilmişti. |
Sıra onlarda Ortadoğu sorununu çözmek için İsrail ve Filistin devlet başkanlarını Ankara’da bir araya getirmeyi başaran Türkiye, şimdi de Pakistan’daki siyasi krizi çözmek için en üst seviyede girişimde bulunuyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, güvenlik açısından olağanüstü bir gelişme olmadığı takdirde önümüzdeki ay Pakistan’a giderek Devlet Başkanı Pervez Müşerref ve muhalefetin önde gelen ismi Benazir Butto ile diğer muhalif liderlerle görüşecek. Gül’ün İslamabad temasları sırasında Müşerref ve Butto’yu biraraya getirmesi planlanıyor. Pakistan ziyareti, Gül’ün 28 Ağustos’ta Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra planlanmaya başlandı. Bunda, Pakistan’da bir siyasi krizin çıkabileceğine dair Ankara’ya ulaşan bilgiler önemli rol oynadı. PAKİSTAN KARDEŞ ÜLKE Üst düzey bir Dışişleri yetkilisi, öngörülen Pakistan ziyaretiyle ilgili olarak Hürriyet’e şunları söyledi: "Ziyaret Ağustos’tan beri gündemimizde. Ancak Pakistan’daki koşulların sürekli değişmesi nedeniyle ziyaret tarihi bir türlü netleşemiyor. Son olarak bu ay içinde gidilmesi düşünülmüştü. Ancak siyasi zemindeki oynaklık artınca bu ay olmadı. Önümüzdeki ay için de henüz netleşmiş bir tarih yok. Pakistan, Türkiye için son derece önemli, dost ve kardeş ülkedir. Cumhurbaşkanımız, Pakistan’ın hem bölgesi hem de dünya için ne kadar önemli bir ülke olduğunu vurgulayıp, bu nedenle demokrasi zemininde kalması gerektiğini dile getirecek, demokratik rekabet kurallarından vazgeçilmemesi için dostane uyarılarda bulunacaktır. Türkiye, terörizmle mücadelede, Pakistan’a her türlü desteği vermeye devam edecektir." |
Fethullah Gülen aldı başını gidiyor |
Dünyaya 'savaş' çağrısı yaptılar! Hizbullah ve Hamas gibi örgütlerin temsilcilerinin de katıldığı İstanbul'daki 'Uluslararası Kudüs Buluşması' toplantısında, 'Kudüs'ün şiddet kullanılarak Siyonistlerden geri alınması' çağrısı yapıldı İstanbul'daki Feshane Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı dün "Kudüs'ün şiddet kullanılarak Siyonistlerden geri alınması" yolundaki çağrıları içeren sloganların atıldığı, çoğu yabancı İslamcı örgüt ve kuruluş üyesi 3 bin kişinin katılımıyla "Uluslararası Kudüs Buluşması" adı altında düzenlenen bir toplantıya sahne oldu. Salondakilerin konuşmaların arasında sürekli tekbir getirdikleri ve sık sık Arapça "El Aksa için milyonlarca şehidiz", "Ruhumuzla, kanımızla El Aksa'yı koruyacağız" şeklinde slogan attıkları toplantıda Lübnan'daki Hizbullah ve Filistinli Hamas gibi örgütlerin üst düzey temsilcileri de yer aldı. Yaklaşık 3 bin kişinin katıldığı toplantıyı, Türkiye'den aralarında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın danışmanı Nabi Avcı ve eski AKP'li milletvekili Nevzat Yalçıntaş'ın da bulunduğu isimler en ön sıradan izledi. Üç gün sürecek Merkezi Türkiye'de bulunan, Türkiye Gönüllü Teşekküller Vakfı (TGTV), İslam Dünyası Sivil Toplum Kurluşları Birliği (İDSB) ve Filistin Dayanışma Derneği ve Uluslararası Kudüs Müessesesi'nin işbirliğiyle düzenlenen ve organizatörlere göre "Kudüs'ün kimliğine sahip çıkma, işgali ret, medeniyet beşiğinin özgürlük mücadelesine destek" amacını taşıyan 3 günlük toplantı dün Feshane Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda başladı. |
Atatürk Havalimanı'nda 'turuncu' alarma geçildi Terör örgütünün stratejik noktalarda eylem yapabileceği ihtimaline karşı önlemler sıklaştırıldı. Atatürk Havalimanı'nda güvenlik düzeyi 'kırmızı'dan önceki seviye olan 'turuncu'ya çıkarıldı Türkiye'nin dış dünyaya açılan en önemli kapısı olan İstanbul Atatürk Havalimanı'nda güvenlik düzeyi 'kırmızı'dan önceki alarm düzeyi olan 'turuncu' seviyesine çıkarıldı. Terminal girişlerinde otomatik silahlı güvenlik görevlileri nöbet tutuyor. Türkiye'nin olası Kuzey Irak operasyonu için 'geri sayım' sürerken, PKK'nın büyük şehirlerdeki 'stratejik noktalara' eylem yapabileceği ihtimaline karşı önlemler sıklaştırıldı. Güvenlik önlemlerinin üst düzeye çıkarıldığı Atatürk Havalimanı'nda da alarm seviyesi, resmi dairelerin kapatıldığı 'kırmızı alarm' düzeyinin bir alt kademesi olan 'turuncu'ya yükseltildi. Bagajlara sıkı kontrol Terminal girişlerindeki x-ray cihazlarının hassaslık dereceleri artırıldı. Şüpheli görülen yolcuların üstleri ve bagajları titiz bir aramadan geçiriliyor. Üst düzey bir Emniyet yetkilisi, uygulamaların Atatürk Havalimanı Güvenlik Komisyonu'nun aldığı karar doğrultusunda başladığını belirterek, "Son gelişmeler doğrultusunda güvenlik seviyemizi daha da hassaslaştırdık" dedi. |
Abdülhamit, rom ve ötesi
konuşulmalı, hiç kimse tabu değildir" söylemi de aynı kesimden özellikle Atatürk için dile getirilmiyor mu? Güneri Civaoğlu yazdı... |
'Nazi' peşmerge PKK'ya karşı önlem almak amacıyla sınıra sevk edilen peşmergelerden birinin migferindeki Nazilerin sembolü 'gamalı haç' dikkat çekti Kuzey Irak Bölgesel Yönetimi, terör örgütü PKK'nın hareket alanını daraltmak amacıyla sınır boyuna sevk ettiği peşmerge birlikleriyle tampon bölge oluşturmaya çalışırken, bölgesel yönetimin istihbarat birimi olan Parastin elemanlarının da PKK'lıların bulundukları bölgeleri araştırdığı belirtildi. Türkiye sınırına sevk edilen peşmergelerden birinin miğferinde Nazilerin sembolü olan 'gamalı haç' dikkat çekti. Peşmergenin 'gamalı haç'ı hangi amaçla miğferine çizdiği öğrenilemedi. Türkiye'den her an bir sınır ötesi harekat bekleyen Kürt yönetimi, Türkiye sınırının yanı sıra İran sınırına da peşmerge birlikleri yığıyor. İstihbarat birimi Parastin elemanları da terör örgütü elemanlarının barındıkları bölgeleri araştırmanın yanı sıra siviller arasına karışarak kentlere dağılmak isteyen PKK'lılara da engel olmak için kontrol noktalarında sıkı kimlik kontrolü yapıyor. Önlemlere tepki Özellikle Türkiye sınırına yakın yerleşim birimlerinde ve yollarda yoğunlaşan kontrollerde uzun süre kuyrukta bekleyen, araçlardan indirilerek sıkı aramadan geçirilen Kuzey Iraklılar ise bu uygulamalara tepki gösteriyor |
Yatırıma gelen Ruslar için geçici sınır kapısı açıldı Erdemir ihalesinde Oyak'a yenilen Rus NLMK, Erdemir'e komşu olmaya hazırlanıyor. Zonguldak'taki yatırım olanaklarını araştıran NLMK'nın yöneticilerinin ülkeye girişini kolaylaştırmak için Zonguldak-Çaycuma Havaalanı bir aylığına hudut kapısı oldu Zonguldak'ın Filyos Çayı bölgesinde yatırım amacıyla Türkiye'ye gelmek isteyen, dünyanın önemli çelik devleri arasında yer alan Rus NLMK'nın iki üst düzey yöneticisinin ülkeye girişini kolaylaştırmak için ilginç bir "bürokratik operasyon" gerçekleştirildi. İşadamlarının zaman darlığı nedeniyle, Çaycuma Havaalanı bölgeye gelen iki Rus işadamı için "geçici sınır kapısı" haline getirilerek yurda giriş işlemi yapıldı. Milliyet'in aldığı bilgiye göre, daha önce Erdemir'in özelleştirilmesi ihalesine katılan ve 2 milyar 750 milyon dolarlık teklif vermesine karşın ikinci sırada kalan NLMK'nın yöneticileri, Zonguldak Valiliği ile görüşerek bölgede yatırım yapmak istediklerini dile getirdi. |
DTP'de PKK operasyonu DTP, daha önceki partiler gibi iki eğilimden oluşuyor. Ilımlılar, azgınlar... Ve daha önceki partilerde olduğu gibi, ikinciler birincileri bir süre vitrinde tuttuktan sonra kenara itiyorlar. Partiler PKK'nın emriyle ve PKK'nın siyasi unsurlarıyla oluşturulduğu için ılımlılar bir türlü partiye hâkim olamıyor, parti politikalarını belirleyici hale gelemiyor. HADEP ve DEHAP'ta basın müşavirliği yapan Eyyüp Demir, 'içeriden' gözlemlerle yazdığı "Legal Kürtler" adlı kitabında bu süreci çok iyi anlatır. Son olarak Ahmet Türk'ün genel başkanlıktan alınıp yerine PKK tarafından Nurettin Demirtaş'ın oturtulması DTP'deki aynı sürecin ifadesidir. Şimdi Ahmet Türk, Sırrı Sakık ve Aysel Tuğluk Merkez Yürütme Kurulu'ndan çekildiler. Bunu dışa karşı "Parlamento çalışmalarına yoğunlaşacağız" diye ifade ediyorlar. Tabii DTP'de PKK'nın yaptığı operasyonu, partinin büsbütün aşırılaşmasını tasvip etmediklerini söyleyemiyorlar, böyle diyorlar. Bu sözleri, 'örgütsel' faaliyetler yerine parlamento çalışmalarını tercih ettikleri anlamını da içeriyor. 'Koşullar sertleşti' PKK'nın siyasi uzantıları, partideki bu operasyonu "sertleşen koşullara göre yeniden kadrolaşma" diye tanımlıyorlar. Tabandaki halk partideki sertleşmeyi doğru bulmuyor. PKK'nın siyasi uzantıları "Koşullar sertleşti... ne yapalım, biz de sertleştik" gibi bir mantığı tabana benimsetmeye çalışıyorlar. Taha Akyol yazdı... |
Canan artık L'oréal'in Fransız L'Oréal, İpek şampuanlarının üreticisi Canan Kozmetik'i satın aldı. Satış fiyatı, Rekabet Kurumu onayı beklendiği için açıklanmadı. L'Oréal Türkiye, yaptığı bu satın alma sonrası birinciliğe göz dikti Fransız kozmetik devi L'Oréal, İpek şampuanlarının üreticisi Canan Kozmetik'in tamamını satın aldı. Canan Kozmetik'in yüzde 100'ünün hisse devir anlaşması için Türkiye'ye gelen L'Oréal Orta ve Doğu Avrupa Başkanı Henri Mignot, 'büyük bir ülkede küçük olmanın' beğenmedikleri bir durum olduğunu belirterek, "Türkiye'de büyümek istiyoruz" dedi. '569 patent aldık' Raymond James Menkul Değerler'in aracılık ettiği satışta, Canan Kozmetik ile 50 civarında firmanın ilgilendiği ancak L'Oréal'in öne çıkarak en yüksek fiyat teklifiyle satın alma işleminde öne geçtiği öğrenildi. Satış sürecinde firmayla ilgilenen yatırımcılar arasında yerli yatırımcıların yanı sıra, Avrupalı firmalar, hatta Hindistan'dan bir şirketin de olduğu belirtildi. L'Oréal'in yaklaşık 100 yıllık bir firma olduğunu, şirketin 2006 cirosunun 15.8 milyar euro olduğunu söyleyen Mignot, cironun üçte birini Ar-Ge'ye yatırdıklarını söyledi. Geçtiğimiz yıl tüm dünyada 569 ürün patenti aldıklarını belirten Mignot, bazı pazarlardaki fırsatları yakalamaya çalıştıklarını, Türkiye'deki satın alma öncesinde Japonya ve ABD'de de markalar satın aldıklarını ifade etti. |
'Tabur görevini yaptı' Bülent Arınç'ın Dağlıca baskınıyla ilgili olarak TSK'ya getirdiği eleştirilere yanıt veren Org. Başbuğ, Dağlıca Taburu'nun görevini yaptığını vurguladı. Org. Başbuğ, sınır ötesi konusunda baskı yapılmamasını istedi Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ, eski TBMM Başkanı, AKP Manisa Milletvekili Bülent Arınç'ın, Dağlıca baskınıyla ilgili TSK'ya getirdiği eleştirilere yanıt verdi. Başbuğ, Dağlıca Taburu'nun görevini yaptığını vurgularken, sınır ötesi operasyon konusunda karar alıcılar üzerinde baskı kurulmamasını istedi. Başbuğ, KKTC'nin kuruluş yıldönümü resepsiyonunda, Dağlıca olayıyla ilgili bilgi kuruluğu yaşandığını belirterek şunları söyledi: 100'DEN FAZLA TERÖRİST: Bizim saptamalarımıza göre saldırıda bulunan terörist sayısı 100'den fazla. Saldırı tek nokta üzerinde oldu diye yorumlar yapıldı. Halbuki saldırı 3 ayrı noktada aynı anda cereyan etti. Bölgede takviyeler geç oldu gibi yorumlar yapıldı. Değerli arkadaşlar, tabur kendi kendine yeten bir birliktir, o taburu ayrıca takviye etmeye gerek yoktur. Örneğin takviye ile ilgili olarak, bir köprünün patlatılması olayı hatırlayacaksınız. Sanki takviyelere bir neden olarak görüldü. O köprünün tahrip edilme saati 13.00 neredeyse çatışmaların bittiği saat. Yani o köprü Dağlıca ile Yeşiltaş arasında bir köprü bunun takviye ile bir ilgisi yok. Şimdi o köprü niye patlatıldı. |
Org. Başbuğ: Bizi rahat bırakın Fikret Bila yazdı... |
"Onlar da dağa çıkarlar" Başbakan, terörle mücadelenin terör örgütü silah bırakana kadar süreceğini belirtiyor. "Güvenlik güçlerinin terörle mücadele duyarlılığı silah bırakılıncaya, terörist dağdan şehre ininceye kadar sürecek." Günümüz dünyasında terörün tamamen ortadan kaldırılmasının güçlüğüne işaret ediyor ve bu arada İspanya'daki ETA terörünü örnek veriyor. İspanya'da farklı gelişmeler yaşandığını belirtip "Terör örgütü siyasallaştı ve zayıf düştü. Siyasi kesimle silahlı kesim birbirine ters düştü" değerlendirmesinde bulunuyor. Burada DTP'lilere bir çağrı yapıyor: "DTP samimi bir tercih yapmalı. Ya silahlı eylem türünü ya da silahsız eylem türünü. Yani demokratik yolu. Demokratik mücadele yolunu seçince silahlı mücadeleyi ret edeceksin. Yapmazsan samimi değilsin demek. Adın parti de olsa samimi olamazsın. Hükümet programı görüşülürken Meclis'te söyledim, bu çatı altında terör örgütüne terör örgütü diyemiyorsan, ABD diyor, dünya diyor, onlarla bizim hukukumuz olamaz." Peki, dokunulmazlık meselesi? Başbakan bu konuda net: "Parlamentoya seçimle gelmiş olan milletvekillerinin dokunulmazlığını kaldırarak parlamento dışına atmak doğru olmaz. Suç işlerlerse takip edecek olan ben değilim, yargı var, savcılar var. Demokratik parlamenter sistemde Meclis'i bu kavganın içine sokmamamız gerekir. Aksi halde yozlaşmaya yol açar |
Üçüncü köprüden İstanbul'a çıkış yok Ulaştırma Bakanlığı tarafından Marmara Bölgesi ile Trakya'da yapımı planlanan 6 otoyol ve 3 köprünün en önemli projesi olarak bilinen İstanbul Boğazı'na yapılacak 3. köprü inşaatı rant çevrelerinin harekete geçmesini önlemek için sır gibi saklanıyor. Boğaz'ın kuzeyine yapılması beklenen köprü için Sarıyer-Anadolu Kavağı öne çıkıyor. 2004 yılından beri yapımı planlanan köprü ile ilgili olarak daha öncede Çubuklu-Yeniköy, Beykoz- Kireçburnu, Yuşatepesi-Rumelikavağı ve Arnavutköy-Vaniköy güzergâhları tartışmaya açılmıştı. YAPILAŞMA OLMAMALI İstanbul Büyükşehir Belediyesi danışmanlarının Başkan Kadir Topbaş'ın İstanbul'un su havzaları ve yeşil alanlarının üzerinden viyadüklerle geçirilmesi beklenen 3. köprü projesinde, yeni yapılaşmayı istemediğini ve köprü çıkışlarından İstanbul'a bağlantı yolları verilmemesini istediğini Ulaştırma Bakanlığı yetkililerine ilettiği belirtildi. Topbaş'ın bu istemiyle ilgili olarak Ulaştırma Bakanlığı yetkilileriyle görüş birliğine vardığı ifade edildi. Yani 3. köprü İstanbul'a uğramadan geçecek. Uluslararası yol şeklinde düşünülen ve İstanbul trafiğine girmeden ağır vasıtaların transit geçiş yapmasını hedefleyen proje Kuzey Marmara Otoyolu adı altında Adapazarı'ndan başlayarak Tekirdağ Kınalı'ya bağlanacak. Projede 3. köprünün yanı sıra İznik Körfezi'ne ve Çanakkale Boğazı'na yapılacak köprülerle Marmara aksı tamamlanmış olacak. |
Alarm çalıyor duyuyor musunuz? Erdal Şafak yazdı... |
'Tacizcinin sesini teşhis edemedim' Birkan Ç.'yi 18 yaşından beri tanıdığını söyleyen Saner, hâkimin bu kişiyi sesinden tanıyıp tanımadığını sorması üzerine "O olduğundan şüpheleniyordum ama emin olamadım" dedi. Ceylan Saner'le aynı muhitte oturan şüpheli Birkan Ç. savcılığa verdiği ifadesinde hakkındaki suçlamaları kabul etmemişti. |
Org. Başbuğ: Karar alıcıları rahat bırakın Org. Başbuğ, sınır ötesi operasyon sürecinin başladığını belirterek, karar vericilerin serbest bırakılmasını istedi. Başbuğ, 16 askerin şehit edildiği saldırıya ilişkin ise 'Dağlıca taburu görevini yerine getirmiştir' dedi.. Sınır ötesi operasyon ve Dağlıca baskının ardından Kara Kuvvetleri Komutanı Org. İlker Başbuğ, uygulama sürecinin başladığını belirtti ve "Bu aşamada karar vericilerin serbest bırakılmasını" istedi. Dörtte birinin Suriye vatandaşı olduğunu belirttiği PKK'nın dağ kadrosunun çözülmesi için devletin gerekli adımları atması gerektiğini ifade eden Org. Başbuğ, ancak bu adımların neler olduğunu açmadı. KKTC'nin 24'ncü kuruluş yıl dönümü resepsiyonunda soruları yanıtlayan Başbuğ şu mesajları verdi: UYGULAMA SÜRECİNDEYİZ: Tezkere TBMM'den çıktı ve bu konuyla ilgili Bakanlar Kurulu'na yetki verildi. Şimdi sınır ötesi harekâtın uygulanma sürecindeyiz. Medyadan istirhamım bu süreçte karar vericileri serbest bırakın ki bu süreç sağlıklı olarak yürüsün. Artık uygulama sürecine girdik. |
Bir anlık prova! |
Kadına şiddet filmleri TV'de Çubukçu, "Kadına yönelik aile içi şiddet suçtur" mesajı taşıyan 45'er saniyelik 2 spot filmin, 25-31 Kasım tarihleri arasında televizyonlarda yayınlanmasını istedi.. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, "Kadına Karşı Aile İçi Şiddet'' konulu spot filmlerin, ulusal ve yerel kanallarda yayınlanması için Radyo Televizyon Üst Kurulu'na (RTÜK), valiliklere ve televizyon kanallarına yazı gönderdi. Çubukçu, gönderdiği yazıda, "25 Kasım Kadına Karşı Şiddetin Ortadan Kaldırılması İçin Uluslararası Mücadele Günü'' dolayısıyla Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü (KSGM) tarafından hazırlanan 45'er saniyelik 2 spot filmin, 25- 31 Kasım tarihleri arasında televizyon kanallarında yayınlanmasını istedi. Çubukçu, kadın erkek eşitliği, kadının insan haklarının korunması, geliştirilmesi ve kadına yönelik şiddetin önlenmesinin devlet politikası haline getirilmesi amacıyla Başbakanlık tarafından geçen yıl "Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Terör ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirler'' konulu bir genelge yayımlandığını anımsattı. Genelge uyarınca koordinatör kurum olarak görevlendirilen KSGM'nin kampanyalar yaptığını belirten Çubukçu, hazırlanan spot filmlerin, yerel ve ulusal televizyon kanallarında yayınlanmasını istedi. |
İdam kaldırılsın mı? Milyonlarca kişinin imza attığı kampanyayla İtalya, idam cezasının kaldırılması için BM'de girişim başlattı. Oturum öncesi üç mahkûm, nasıl haksız yere idamı beklediklerini anlattı.. Çin'de enseye sıkılan tek bir kurşun, İran'da yağlı urgan, Suudi Arabistan'da bir kılıcın keskin ucu, Amerika'da zehirli iğne... İdam cezasına çarptırılan mahkûmların sonu böyle oluyor. Ancak ya iddia edilen suçları işlemedilerse? Ya DNA testleri ve gelişen teknolojiyle masum oldukları anlaşılırsa? Birleşmiş Milletler (BM) savaşlar ve iç çatışmalar, kıyımlar bir kenara en hararetli toplantılarında bu konuyu ele alıyor. Yani idam cezasını. Toplanan 5 milyon imza sonrası başlayan süreçte BM yetkilileri, idamın tüm dünyada kaldırılmasını tartışıyor. 85 ÜLKE DESTEK ÇIKTI İtalya'da başlayan ve Başbakan Romano Prodi'nin de bastırmasıyla BM'ye taşınan konu çarpıcı ifadelere sahne oldu. BM'ye üye 192 ülkeden Amerika ve Çin başta olmak üzere idamların en yoğun yaşandığı bazı ülkeler itiraz ediyor. 85 ülkenin imza attığı taslakta en çarpıcı bölümler, yıllarca işlemedikleri suçtan dolayı idamı bekledikten sonra masum oldukları anlaşılan mahkûmların anlattıkları... Üç mahkûmu bir araya getiren, Uluslararası Af Örgütü oldu. BM merkezinin bulunduğu New York'a getirilen Edward Edmary Mpagi, Ray Krone ve Sakae Menda, haksız yere ölümü bekleyişi anlattı BM üyelerinin temsilcilerine... |
İçinde olduğum bir gazetecilik ayıbı.. Hıncal Uluç yazdı... |
Meclis'ten atalım da dağa mı çıksınlar Başbakan Erdoğan, DTP'nin Meclis dışına itilmesine karşı çıkarken, “Parlamento dışı kalırlarsa onları da dağa gönderirsiniz” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan, DTP milletvekillerinin Meclis dışına itilmesine karşı çıkarken, onların da “kesin bir tercihle” karşı karşıya olduğunu vurguladı. Erdoğan, “Parlamento dışı kalırlarsa onları da dağa gönderirsiniz. Meclis bu kavgaya sokulmamalı. Onlar da tercih yapmalı. Bölücü terör örgütüne 'terör örgütü' diyemiyorsan bizim sizinle hukukumuz olamaz” dedi. Başbakan Erdoğan, Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'a giderken 'Ana' uçağına davet ettiği gazetecilerin sorularını cevapladı: ABD MEDYASI TERÖRÜ BÜYÜTMEDİ “Terörle mücadele eden ülkelerin medyası Türkiye'deki gibi yayın yapmıyor. Terör örgütü propaganda yapmanın gayreti içinde. Bu imkanı bulamayınca kendi içine kapanıyor. Örgüt zaten görsel ve yazılı medya ile internette etkili olmaya çalışıyor. Bir de buna ulusal medya eklenince'terör örgütü propaganda imkanına kavuşuyor. Mücadeleyi beraber yürütmemiz lazım.” |
Taslak tamam sıra tartışmalarda AK Parti, anayasa çalışmalarını tamamladı. Önümüzdeki günlerde tartışmaya açılacak olan taslakta, 'zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi' dersi aynen korunurken, 42. maddede “Hiç kimse kılık-kıyafetinden dolayı öğrenim hakkından mahrum bırakılamaz” hükmü yer alıyor. AK Parti, yeni Anayasa konusundaki çalışmalarını tamamladı. Hazırlanan sivil Anayasa paketinin yakında açıklanarak tartışmaya açılması planlanıyor. Yeni Anayasa'da üniversitelerdeki başörtüsü yasağını kaldırmaya yönelik düzenlemede yer alacak. AK Parti'nin, Prof. Dr. Ergun Özbudun başkanlığındaki bilim komisyonuna hazırlattığı taslağa son şekli AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Dengir Fırat başkanlığındaki komisyon tarafından verildi. EĞİTİM HAKKI DÜZENLEMESİ Önümüzdeki günlerde tartışmaya açılacak olan taslakta, üniversitelerdeki kılık-kıyafet yasağını ortadan kaldıracak düzenleme de yer alıyor. Özbudun başkanlığındaki bilim kurulu tarafından taslakta 'Eğitim-öğretim hakkı” ile ilgili 42. maddede “Kılık ve kıyafetinden dolayı hiç kimse yükseköğrenim hakkından mahrum bırakılamaz” ve “Yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir” şeklinde iki alternatif önerilmişti. |
Cezanın büyüğü |
'Yenildik' diyen Tekçe başkanlıktan istifa etti Hakkari Belediye Başkanı Tekçe, belediye çalışmalarında ve genel seçimlerdeki başarısızlıkları gerekçe göstererek istifa etti Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe, Belediye Başkanlığı görevinden istifa ettiğini açıkladı. Tekçe, düzenlediği basın toplantısında, belediye başkanlığı görevinden istifa ettiğini belirterek, "Bu, başarısızlığın karşısında hesap vermek ve belediye çalışmalarına olumlu anlamda ivme kazandırmak üzere arkadaşlarımın önünü açmak üzere almış olduğum bir karardır" dedi. Tekçe, "22 Temmuzda Hakkari'de 3 aday ile seçimlere girmemizdeki en büyük etkenin ben olduğumu hepinizin bilmesini isterim. Sadece 1 milletvekili çıkarışımız benim açımdan bir yenilgiyi ifade etmiştir. Ben bir taktiksel hataya düştüğümden dolayı binlerce kez özür diliyorum. Karşılaştığım ciddi sağlık sorunlarından dolayı belediye çalışmalarına yeteri kadar zaman ayıramadığım için yapmış olduğum görevimden ayrılarak bunun hesabını ödemeyi kararlaştırmış bulunmaktayım" dedi. Metin Tekçe, seçim öncesinde DTP'nin desteklediği bağımsız adaylarlar için düzenlenen mitinde yaptığı bir konuşmada teröristbaşı Abdullah Öcalan için 'sayın' kelimesi kullanmış ve bu nedenle kamuoyundan büyük tepki almıştı. Tekçe, Öcalan'ın DTP'ye oy veren Kürt kökenli vatandaşların iradesini yansıttığını belirterek, asılamayacağını ileri sürmüştü. |
Yüksek güvenlikli pasaportlar yolda İçişleri Bakanı Beşir Atalay, uluslararası standartlara uygun, yeni jenerasyon pasaportlarla ilgili çalışmaların sonuçlanmak üzere olduğunu belirtti. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, bakanlığının bütçesiyle ilgili bir sunumda bulunan Bakan Atalay, uluslararası standartlara uygun, yeni jenerasyon pasaportlarla ilgili çalışmalarının sonuçlanmak üzere olduğunu belirterek, yeni pasaportları gösterdi. Vatandaşların kısa bir süre sonra yeni pasaportlara kavuşacağının müjdesini veren Bakan Atalay, yüksek güvenlik unsurlarına sahip olarak çipli tasarlanan pasaportların en geç gelecek yılın ortasında kullanılmaya başlanacağını bildirdi. Atalay, yeni pasaportlarla sahteciliğin önleneceğini ve uluslararası alanda Türk pasaportlarının güvenilirliğinin artacağını kaydetti. |
Büyük devlet, hatalarıyla yüzleşebilen devlettir 12 Ağustos 2005 Cuma… Sıcak mı sıcak bir Diyarbakır günü… İklim siyasi açıdan da sıcak… Başbakan'ın çarşamba günü Ankara'da yaptığı tarihi konuşmanın ardından Diyarbakır'da nasıl karşılanacağı, söyleyeceği sözler, Kürt sorununa yönelik vurguları merakla bekleniyor, bölge insanı için ciddi bir beklenti oluşturuyor. Başbakan'ın geziye verdiği önem heyetten de belli. Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, Milli Eğitim Bakanı, Tarım Bakanı, Devlet Bakanı, Bayındırlık ve İskan Bakanı heyetin ağır topları olarak Başbakan'ın yanında yer alıyorlar. Daha bir gün önce, Başbakan Tayyip Erdoğan, PKK'ya şiddete koşulsuz son verme çağrısı yapan aydınlar bildirisi vesilesiyle ve imzacı heyeti kabulü esnasında sembolik büyük adım atmış ve önemli bir konuşma yapmıştı. İlk kez bir başbakan yaptığı resmi bir konuşmada “Kürt sorunu” sözcüğünü kullanıyordu. Bu adım psikolojik bir blokajı kırmaya, bölgede siyaseti ve özgüveni canlandırmaya yönelikti… Başbakan, Diyarbakır'da da Ankara'daki açılımı devam ettirdi Ali Bayramoğlu yazdı... |
Murdoch FT'yi 'bedava' vuracak Amerikalı ünlü ekonomi gazetesi Wall Street Journal'ı (WSJ) 5 milyar dolara satın alan medya devi Rupert Murdoch, Avrupa'nın lider ekonomi gazetesi Financial Times'ı (FT) devirmek için harekete geçti. Yıllardır Wall Street Journal'ı almak için savaş veren ve sonunda bu amacına ulaşan medya şirketi News Corp'un patronu Murdoch, şimdi de en büyük rakibini altetmeyi planlıyor. Murdoch, hissedarlara yaptığı konuşmada, halen ücretli abonelik sistemiyle hizmet veren gazetenin internet sitesi wsj.com'un ücretsiz hale getirileceğini açıkladı. Abonelik ücretinden yıllık 50 milyon dolar kazanan internet sitesinin, ücretisiz olmasının planlandığını belirten Murdoch, bir milyon abone yerine dünyanın her kesiminden 10 ila 15 milyon kullanıcıya ulaşmayı istediklerini kaydetti. Analistler, bu adımla Murdoch'un Avrupa'nın lider ekonomi gazetesi Financial Times'ın ücretli internet sitesi FT.com'u vuracağını belirtiyor. |
5 bin kişilik anti-terör timi Terörle profesyonel mücadele edecek 5 bin kişilik anti-terör timiyle ilgili çalışmalar tamamlanma aşamasında. Profesyonel birlik, Jandarma Komando ve Jandarma Özel Harekat timlerinden oluşacak İçişleri Bakanı Beşir Atalay, terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelede daha kısa sürede sonuç alınabilmesi için Jandarma Komando Birlikleri ile Jandarma Özel Harekat Timlerinin tamamının profesyonel hale getirildiğini belirterek, "Demokrasiyi teröre feda etmeyeceğiz" dedi. Teröre karşı 5 bin kişilik uzman erbaş kadrosunun kurulduğunu kaydeden Atalay, bunlardan 3 bin 772'sinin halen görevde olduğunu geriye kalanının ise eğitiminin devam ettiğini bildirdi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan Atalay, devletin öncelikli görevlerinden birisinin "vatandaşların huzur ve güven içerisinde hayatlarını sürdürmelerini sağlamak" olduğunu hatırlatarak, "Güvenliğin olmadığı bir ortamda, ekonomik kalkınmadan, huzurdan ve insanca bir yaşamdan söz etmek mümkün değildir" dedi. Atalay, ülkenin bölünmez bütünlüğüne yönelik eylem ve faaliyetlerde bulunan terör örgütlerine karşı yürütülen mücadelede daha kısa sürede sonuç alınabilmesi ve Jandarma Komando Birlikleri ile Jandarma Özel Harekat Timlerinin tamamının profesyonel hale getirilmesi amacıyla yürütülen çalışmanın sürdüğünü söyledi. |
Kudüs'e giden yol İstanbul'dan geçer! Özellikle son iki aydır dünya gündemini belirleyen, uluslararası diplomasiyi peşinden sürükleyen, PKK ve Kuzey Irak dışında bölgesel gelişmelerde inisiyatif alan, Şimon Peres ve Mahmud Abbas ile dünyaya önemli bir fotoğraf yansıtan Türkiye'de, resmi kanalların dışında da aynı alanlarda bazı gelişmeler yaşanıyor. "Hiçbir güç Türkiyesiz bu oyunu oynayamaz" başlığı altında Ankara merkezli bölgesel ve uluslararası girişimlerin ne anlama geldiğini tartışmak olayın sadece bir boyutunu ele almak olurdu. Ama bu kadar değil. Son yıllarda, insani yardım kuruluşları üzerinden yeryüzünün her coğrafyasında dinamik bir görüntü sergileyen, Endonezya'dan Küba'ya, Orta Asya'dan Afrika'nın derinliklerine kadar en ücra köşelerde özverili ama son derece kalıcı çalışmalara imza atan İHH ve Deniz Feneri gibi yardım kuruluşları, Türkiye'nin devlet olarak yapamadığı bir çok şeyi yapan, Türkiye'nin önünü açan kuruluşlar haline geldi. Devletin ve siyasetin dışında, gönüllü kuruluşların etkinlik alanının dünya geline yayılması Türkiye'ye tahminlerden çok fazla kalıcı şeyler kazandırıyor. Ancak bunu ne yazık ki yeterince takdir edebilmiş değiliz. İbrahim Karagül yazdı... |
DTP demokrasi ile silah arasında tercih yapmalı Başbakan Erdoğan, Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'a giderken kendisine eşlik eden gazetecilere önemli açıklamalarda bulundu. Başbakan Erdoğan, PKK'ya bütün dünyanın terör örgütü dediğini belirterek, DTP'nin de terör ile demokrasi arasında tercih yapması gerektiğini söyledi. DTP'ye silaha karşı çıkma çağrı- sı yapan Erdoğan, "Bölücülere terör örgütü diyemiyorsan sizinle hukukumuz olamaz." dedi. Türkiye'nin terörle mücadele konusunda teyakkuza geçtiği bir dönemde Başbakan Tayyip Erdoğan'dan önemli açıklamalar geldi. DTP'yi terör ile siyaset arasında tercih yapmaya çağıran Erdoğan "Bölücü terör örgütüne eğer terör örgütü diyemiyorsan bizim sizinle hukukumuz olamaz." dedi. Demokrasiyi tercih edenlerin silahlı mücadeleyi reddetmesi gerektiğine dikkat çeken Başbakan, silahla arasına mesafe koymayanın samimi olamayacağını vurguladı. Prag'a giderken Ana uçağında gazetecilerin sorularını cevaplandıran Başbakan Erdoğan, DTP'ye ağır eleştirilerde bulunmasına rağmen DTP milletvekillerinin Meclis dışına itilmesine karşı çıkıyor. |
Türkiye'nin Haremüşşerif raporu: İslam izleri siliniyor İsrail'in 7 Şubat'ta Mescid-i Aksa'nın da bulunduğu Haremüşşerif'teki Faslılar Kapısı'nda başlattığı tepki çeken kazılara ilişkin sır gibi saklanan Türk raporunu Today's Zaman ele geçirdi. Türk heyetinin, bölgede yaptığı incelemelerin ardından haziran ayında tamamlanan; ancak bir türlü açıklanmayan rapor, İsrail'e bölgedeki kazıları durdurması çağrısı yapıyor ve yapılan kazıların bölgedeki İslâm izlerini silmeye yönelik bilinçli ve sistemli bir gayretin parçası oldukları hissini uyardığını söylüyor. Türk heyetinin 20-23 Mart tarihlerinde bölgede yaptığı incelemelerin sonuçlarını içeren raporda, 'arkeolojik kazının müdahale şekli ile sınırlarını belirleyen net bir çalışma planı bulunmadığı' belirtilerek, "Emevi, Eyyubi, Memlük ve Osmanlı dönemlerine ait muhtelif izler taşıyan, Mağribi Rampası'ndaki arkeolojik kazı derhal durdurulmalıdır." denildi. Rapor, salı günü Ankara'da bir araya gelen İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres ile Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a sunuldu. Konuyu siyasileştirmek istemediklerini belirten Türk yetkililer, raporun açıklanmasının herhangi bir İsrailli veya Yahudi/Musevi tutumuna tepki olarak algılanmaması için 'uygun zamanı' beklediklerini ifade etti. |
Bombanın pimini kim çekecek? Mümtazer Türköene yazdı... |
Nusaybin'deki mayınlar bir ayda temizlenecek, parası TOBB'dan Kuzey Irak'a yönelik ambargoyla gündeme gelen 'Habur'a alternatif sınır kapısı' için düğmeye basıldı. Suriye sınırındaki Mardin'in Nusaybin ilçesinde açılacak yeni kapı jet hızıyla tamamlanacak. Bölgedeki mayınlı arazilerin temizlenmesine ilişkin protokol, Maliye Bakanlığı, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Gümrük Müsteşarlığı ve Milli Savunma Bakanlığı arasında imzalandı. Buna göre 316 dönüm arazi il özel idaresi tarafından yılbaşına kadar temizlenecek. 600 bin dolarlık finansmanı ise TOBB karşılayacak. Sınır kapısının tesis ve saha yapımını da yap-işlet-devret modeliyle Odalar Birliği üstlenecek. Proje için toplam 25 milyon dolar harcama yapılması öngörülüyor. Nusaybin'in yanı sıra Mürşitpınar sınır kapısının açılması için de görüşmeler sürüyor. Bu gelişmeler Habur'un kapatılacağı anlamına gelmiyor. Tartışmaların odağındaki sınır kapısı için yöre halkına zarar vermeyecek tadbirler üzerinde duruluyor. Terör örgütünün nemalandığı akaryakıt ve sigara kaçakçılığını önlemek amacıyla denetimler artırı-lacak |
Karar vericileri rahat bırakın Terör örgütü PKK'ya karşı sınır ötesi operasyonlarla ilgili tartışmalar sürerken, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, medyaya, "Karar vericileri rahat bırakın." mesajı verdi. Başbuğ, sınır ötesi harekâtın uygulama sürecince olduğunu belirtirken, 21 Ekim'deki terör saldırısında Dağlıca taburunun görevini yaptığını vurguladı. İlker Başbuğ, teröre karşı topyekûn mücadele gerektiğine dikkat çekti ve sınır ötesi harekâtı tedbirlerden sadece birisi olduğunu kaydetti. KKTC'nin kuruluşunun 24. yıldönümü vesilesiyle düzenlenen resepsiyona Org. Başbuğ damgasını vurdu. Medyanın siyasi iradeye ve askere baskı uyguladığına işaret eden İlker Başbuğ şöyle konuştu: "Tezkere TBMM'den çıktı. Şimdi hangi süreçteyiz? Şimdi bu sınır ötesi harekâtın uygulanma sürecindeyiz öyle mi? Özellikle medyadan benim bir istirhamım var; artık bu süreçte karar vericileri rahat bırakın, serbest bırakın ki bu süreç sağlıklı olarak yürüsün. Artık bakın bir uygulama sürecine girdik. Tezkere çıktı. Artık bu tezkerenin uygulaması ne zaman, ne olur tabii elbette o ayrı bir konu." |
Silahsız kuvvetlerin ilk anayasası Bülent Korucu yazdı... |
Anlık istihbarat, en iyi insansız uçaklarla sağlanır
ABD'nin Irak'ta ve geçmişte Afganistan operasyonunda insansız uçakları kullandığını belirten Alemdaroğlu, "Anlık istihbarat en iyi insansız hava araçları (İHA) aracılığıyla alınır. |
Ucuz şampuancı, Fransız kozmetik devinin oldu Loreal Orta ve Doğu Avrupa Başkanı Henri Mignot, Türkiye Genel Müdürü Matthieu Serres ve Canan Kozmetik Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Bulut düzenledikleri basın toplantısında hisse devrine ilişkin bilgi verdi. Satın alma sürecinin Rekabet Kurulu'nun onayını takiben yıl sonunda ya da en geç gelecek yıl başında tamamlanacağını söyleyen Serres, o aşamadan önce Canan Kozmetik için ödedikleri fiyatı da açıklamayacaklarını kaydetti. Serres, "Canan Kozmetik'in bünyemize katılmasıyla pazarın en büyük segmenti olan saç bakım pazarındaki konumumuz güçlenecek. Ticari dinamizmi ve geniş dağıtım ağı diğer markalarımızın gelişmesini hızlandıracaktır." dedi. Global kozmetik pazarının büyüklüğünün 124 milyar dolar olduğunu ve Loreal'in pazar payının yüzde 15,6 olduğunu vurgulayan Serres, "Dünya kozmetik pazarı yılda yüzde 5 büyürken Türkiye pazarı bundan 2-3 kat daha hızlı büyüyor.Türkiye kozmetik pazarının büyüklüğünü 1,2 milyar dolar olarak tahmin ediyoruz." şeklinde konuştu |
Eller ellerimizle birleşiyor... İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres ile Filistin Ulusal Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas'ın elleri, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ellerinde birleşirken neler hissettiniz? Ben kendi duygularımı söyleyeyim: Türkiye'nin gücünün, sınır ötesi bir operasyonla ölçülemeyecek kadar büyük olduğunu düşündüm. |