Kaza yerine polis gelmeyecek İçişleri Bakanı Beşir Atalay, trafik kazalarını önleme konusunda kararlı olduklarını belirterek, denetimlerin sıklaştırılacağını söyledi. "Trafik Güvenliğinde Yeni Açılımlar, Hedefler ve Çözüm Projeleri" İçişleri Bakanlığı’nda düzenlenen toplantı ile açıklandı. Atalay, "Trafik kuralarına uymayanlara müsamaha edilmeyecek, kurallar uygulanacak, denetim yapanlar da ciddi şekilde denetlenecektir" diyerek şu bilgileri verdi: Karayollarındaki, "Trafik canavarları" gibi tabelalar kaldırılacak. Alkol denetimlerine ağırlık verilecek. Şehir içi ulaşımda trafiğin yoğun olduğu saatlerde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazalarına polisler müdahale etmeyecek. 1 Nisan 2008’de hayata geçecek uygulama ile bu vakalarda sürücüler, karşılıklı dolduracakları formları sigorta şirketlerine gönderecekler. Kırmızı ışık denetimleri artırılacak. MOBESE kameralarla trafik kontrolüne ağırlık verilecek. Kazaların yoğun olarak yaşandığı kavşaklarda sivil polisler görevlendirilecek. Emniyet kemeri kontrolüne ağırlık verilecek. Kemer takmayanlara 52 YTL para cezası uygulanacak. Gereksiz yere korna çalan sürücülere 52 YTL para cezası kesilecek. Özel geçitleri kullanmayan yayalara da 52 YTL para cezası uygulanacak. Zaman kaybını önlemek için trafik polislerine, elektronik ceza tutanağı düzenleme cihazı alınacak. |
Mehmet Emre’ye manevi kardeş Kızları Kübra’yı evlendirdikten sonra Çankaya Köşkü’nde oğulları Mehmet Emre ile kalan Gül çifti, SHÇEK korumasında 12 yaşında bir kıza ’gönüllü aile’ olmaya hazırlanıyor. Aile ile çocuk uyumu sağlanır, psikologlar da onay verirse, kız çocuğu, Gül Ailesi’nin koruması altında, onlarla birlikte yaşamaya başlayacak. YAKLAŞIK iki ay önce kızları Kübra’yı, Mehmet Sarımermer ile evlendiren Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun (SHÇEK) koruması altında bulunan, 12 yaşındaki bir kız çocuğuna ’gönüllü aile’ olacak. Gül Ailesi’ne öneriyi, SHÇEK’ten sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu götürdü. KÖŞK’ÜN YENİ ÜLKÜ’SÜ Gül Ailesi’nin önce ’koruyucu aile’ olması düşünüldü ve SHÇEK bünyesinde, aileye uygun bir çocuk arandı. Sonunda, 12 yaşında bir kız çocuğu seçildi. Ancak Gül’ün programlarının yoğunluğu nedeniyle, aile ve çocuk bir araya getirilemedi. Cumhurbaşkanı Gül’ün programı uygun olduğunda taraflar buluşacak. Aile ile çocuğun uyumu sağlanır ve çocuğun yaşam koşulları uygun bulunursa, küçük kız Gül Ailesi’nin koruması altında, onlarla yaşamaya başlayacak. Böylece küçük kız Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün manevi kızı Ülkü Adatepe’nin ardından Köşk’ün ikinci manevi kızı olacak. Son anda aksilik çıkar sa, Hayrünnisa Gül’ün ’gönüllü anne’ olması üzerinde de duruluyor. MEHMET EMRE’YE SORULABİLİR Gönüllü aile başvuru prosedürüne göre, aileye Koruyucu Aile Hizmetinin esasları, işleyişi ve çocukların özellikleri hakkında bilgi veriliyor. Uzman bir sosyal çalışmacı, başvuran ailenin çocuklarıyla da görüşüyor. Bu kapsamda 16 yaşındaki Mehmet Emre Gül ile de görüşülebilecek |
Komisyonumu tahsil ediyorum |
Yer almaz inşallah Türk kadınına seçme ve seçilme hakkı verilmesinin 73. yıldönümü toplantısında katılan Meclis Başkanı Toptan, türban konusundaki bir soruya, Anayasa çalışmasını kastederek, "Yer almayacak inşallah" yanıtını verdi. |
Kahvaltı öncesi Anayasa yemeği ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nin "Güneydoğu kahvaltısı"ndan önce "Anayasa yemeği"ne ev sahipliği yaptığı ortaya çıktı. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson’un, bir süre önce AKP’nin yeni sivil anayasasının hazırlıklarını yürüten "kurmay" heyetini akşam yemeğine davet edip, henüz kamuoyuna açıklanmayan taslakla ilgili bilgi aldığı belirlendi. Wilson’un özel konutundaki davete, AKP’deki sivil anayasa hazırlıklarını yürüten komisyonun başkanı Genel Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat, Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya ile ilk taslağı hazırlayan öğretim üyelerinden oluşan komitenin başkanlığını yürüten Prof.Dr. Ergun Özbudun katıldı. Yemeğe, eski Adalet Bakanı ve Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Hikmet Sami Türk de davet edildi. BRİFİNG VERMEDİK Fırat, Hürriyet’e daveti doğrularken, "Kimse bizim amirimiz değil. Kimseye de brifing vermiyoruz. Biz medeni insanlarız, gelip bizi ziyaret ederlerse de konuşuruz, davet ederlerse de" dedi, şöyle konuştu: "Anayasa konusunu da konuşuruz ama neyi ne kadar söyleyeceğimizin takdiri bize aittir. Biz özgürlükçü, demokrat bir hukuk devleti öngören bir anayasanın hazırlığı içindeyiz. Bana haftada iki-üç büyükelçi geliyor, kabul etmeyecek miyim. (Wilson’a yönelik genel vali benzetmesi yapılması üzerine) Türkiye egemen bir devlettir. Ama bazıları için Türkiye, genel valiler tarafından idare edilebilir. Bu onların kabulüdür. Bizim öyle bir kabulümüz yok." TÜRBAN KONUŞULMADI Türk de, "Anayasal bir sohbet oldu. Sayın Büyükelçi, yeni Anayasa ile anlatılanları sadece dinledi. Türban konusu orada hiç gündeme gelmedi" dedi. |
Haraç-mezat... |
Bedava dağıtılan balığa koştular Kumkapı Balık Komisyoncuları Derneği, Fatih’te yardıma muhtaç kişilere 10 ton balık dağıttı. Poşetleri kaparak dağıtım yapılan kamyonlara koşan kadın ve çocuklar evlerine balık götürebilmek için birbirleriyle yarıştı. Çoğunluğu istavrit ve hamsiden oluşan balıkları Fatih Belediyesi dün kamyonlarla Çarşamba ve Balat’a götürdü. Parasız balık dağıtıldığı duyan ev hanımları ve çocuklar ellerine poşetleri alarak kamyonların başına koştu. Balıklar kısa sürede bitti. Balık alanlardan bir kişi "Allah verenlerden razı olsun. Çok mutlu olduk. Bu uygulamaların devam etmesini istiyoruz" dedi. Kumkapı Balık Komisyoncuları Derneği Başkanı Mahmut Uçan, "Bu sene şükürler olsun balık çok çıkıyor. Biz de alım gücü düşük semtlerimizde vatandaşlarımız balık yesin diye böyle bir uygulamaya gittik. Dağıtımları sürecek" diye konuştu. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir de "Bir çok fakir insanın evine balık girecek. Bu da beni oldukça sevindiriyor" dedi. |
Sivil Havacılık’a uluslararası uyarı İstanbul-Isparta uçağının düşmesi ve kazada 57 kişinin hayatını kaybetmesinin ardından gözlerin çevrildiği Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM), Türkiye’nin üyesi olduğu Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO) tarafından "Personeliniz yetersiz" diye uyarıldığı ortaya çıktı. ICAO tarafından, 2 Mayıs 2007’de hazırlanan raporda, Türk Sivil Havacılığını düzenleyen ve denetleyen SHGM’nin personel politikasını yetersiz buldu. Raporda, Türkiye’nin uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmesi için, uygun personel istihdamı yapılması istendi. SHGM’nin nitelikli personele sahip olmadığı vurgulanan raporda, örnek olarak da İnsan kaynakları bölümü gösterildi. İŞTE TESPİTLER Raporda, insan kaynakları bölümünün göstermelik olduğu belirtildi. Uzmanlık eğitiminin yetersiz bulunduğu raporda, Genel Müdürlüğe şu tespit ve tavsiyelerde bulunuldu: |
Sabah ve ATV’nin satışı |
Çoğunluğa göre ramazanda lokantalar kapanmalı Toplumun çoğunluğu ramazan ayında lokanta ve içkili yerlerin kapalı olması gerektiğini söylüyor. Buna karşılık bazı şeriat kurallarını onaylayanların oranı yüzde 10'u bulmuyor Gündelik yaşamda Din, Laiklik ve Türban - 4 Türkiye'de hemen her ramazan ayında, bazı resmi dairelerin yemekhanelerinin kapatılması ve bazı yerel yönetimlerin esnafa dayatmasıyla gündeme gelen bir tartışma var: Ramazanda lokantalarla içkili yerlerin durumu. Araştırmada bu konu da ayrıntılı olarak ele alındı. Deneklere "Ramazanda lokanta ve içikili yerler açık olmalı mı? Hangi zaman dilimlerinde açık ya da kapalı olmalı?" gibi sorular yöneltilerek, inanç gruplarının düşünceleri belirlenmeye çalışıldı. Sonuçta, eğitim yükseldikçe veya yaş gençleştikçe bu konudaki hoşgörü (tolerans) oranlarının da yükseldiği ortaya çıktı. İçkili yerlere hoşgörü düşük Toplumun yüzde 45.4'ü ramazan ayında lokantaların açık olabileceğini düşünürken, yüzde 17.3'ü içkili lokantaların açık olabileceğini söylüyor. İftara kadar açık olmasını söyleyenlerin oranı, lokantalar için yüzde 35.8, içkili yerler için yüzde 10.1 düzeyinde. Lokantaların tümüyle kapalı olması gerektiğini söyleyenler yüzde 13.6 iken, içkili lokantaların tümüyle kapalı olması gerektiğini söyleyenler yüzde 67.6 oranında. Toplumun yüzde 81'i ramazanda lokantaların tam gün veya belli zaman diliminde açık olmasına hoşgörülü bakarken, içkili lokantalara müsamaha yalnızca yüzde 27 oranında. Başörtüsünden türbana ve çarşaf kullananlara doğru kayıldıkça, lokantaların ve içkili yerlerin tümüyle kapalı olması gerektiği fikri dikkat çekici biçimde yükseliyor. Eğitim yükseldikçe veya yaş gençleştikçe bu konudaki tolerans oranları da artıyor. |
Skandal takipsizlik Malatya'daki kanlı baskına ilişkin davanın dosyasından skandal bir takipsizlik kararı çıktı. Kararda MHP'li İl Genel Meclisi üyesi Polat'ın verdiği bilgilerin çelişkili olmasına değinilmedi Zirve Yayınevi çalışanları Necati Aydın, Tilmann Geske ve Uğur Yüksel'i misyoner faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle 18 Nisan'da öldüren Emre Günaydın, Hamit Çeker, Abuzer Yıldırım, Cuma Özdemir ve Salih Gürler hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin soru işaretleri gün ışığına çıkmaya devam ediyor. Milliyet, "Günaydın'ı katliama azmettirmek" ile suçlanan kilit isimler hakkındaki skandal bir takipsizlik kararına ulaştı. Günaydın'ın, misyonerlerle ilgili bilgi birikiminin oluşmasında Varol Bülent Aral ve Ruhi Polat'la yaptığı görüşmelerin etkili olduğunu söylediğinin anımsatıldığı kararda, şöyle denildi: "Bununla birlikte özellikle Aral ile yaptığı konuşmanın ağırlığını PKK terör örgütü oluşturmuş, bu örgütün izlediği strateji ve yaptığı faaliyetler konusunda bilgi edinen şüpheli Günaydın bu işe birisinin 'dur' demesi gerektiğini belirtmiştir. İfadeler örtüşmüyor Günaydın ile aralarında bu tür konuşmaların cereyan ettiği iddiasını, şüpheliler Aral ve Polat kabul etmemişlerdir... Günaydın, daha çok internet üzerinden edindiği bilgiler, daha sonra kendisinin misyoner olduklarını belirttiği kişiler ile bizzat yaptığı görüşmeler sonucunda düşündüğü eylemi gerçekleştirmeye karar vermiştir. Bu nedenle bu kişilerin somut bir suça azmettirmeye ilişkin eylemlerinin bulunduğuna dair delil elde edilememiştir." Ancak Günaydın'ın, dava dosyasındaki ifadesiyle, takipsizlik kararının örtüşmediği anlaşıldı. Günaydın, ifadesinde, Aral'la yaptığı konuşmayı, "Misyonerlerin vatanı yıkmak amacı olduğunu anlattı. 'Birilerinin buna dur demesi gerekmez mi?' dedim. 'O zaman sen çık, dur de' dedi. |
Yargı kavgası |
Küpeli'de 14 PKK'lı öldürüldü Genelkurmay Başkanlığı, Şırnak Küpeli Dağı bölgesinde önceki gün başlayan çatışmalarda öldürülen PKK'lı sayısının 14'e yükseldiğini açıkladı. Genelkurmay Başkanlığı'nın internet sitesinde yer alan, konuya ilişkin bilgi notunda şöyle denildi: "Şırnak/Küpeli Dağı bölgesinde 4 Aralık günü başlayan çatışmaların devamında, tesirsiz hale getirilen terörist sayısı 14'e yükselmiştir." Önceki gün bir sığınakta çıkan çatışmada toplam 6 örgüt üyesi öldürülmüş, bir subay şehit olmuştu. Öldürülen PKK'lıların 7 Ekim'de Şırnak bölgesinde görev yapan askeri birliğe düzenlenen saldırıda bir astsubay ile 12 eri şehit eden gruptan oldukları belirtilmişti. Hakkâri'nin Yüksekova, Şemdinli, Çukurca, Şırnak'ın Uludere kırsalında dün PKK'ya yönelik büyük bir operasyon başlatıldı. Türkiye'ye girdiği tahmin edilen 300 PKK'lının bulunması için başlatılan oparasyonda, komandolar zor koşullara rağmen dağların zirvelerine tırmanıyor, stratejik noktalara konuşlanıyor. Şırnak'ın Cizre ilçesinden hareket eden yaklaşık 300 komando, Uludere-Çukurca arasındaki sıfır noktalarda bulunan karakollara nakledildi. Bölgeye tankların da gönderildiği belirtildi. |
Şehit babaya son bakış...
|
Ne kadar çok çetemiz var maşallah Nişantaşı kafeteryalarında, kapıdan giren alışık müşterilerden bazı genç hanımlarla genç beyler; değişik bir fanus içinde, "dünyada benden başka kimse yok" görüntüleri yayan özel bir portre çiziyorlar. |
Metropolitan A.Ş.'ye bir günde iki kıyak! Metropolitan A.Ş.'nin Göztepe'deki arazisine 'ayrıcalıklı imar izni' veren Büyükşehir Belediye Meclisi'nin, aynı gün şirketin Esenler'deki arazisini de 'Özel Sağlık Alanı'na aldığı ortaya çıktı Büyükşehir Belediye Meclisi'nin, ayrıcalıklı imar izni verdiği Metropolitan Sağlık ve Eğitim Hizmetleri A.Ş.'nin sahibi Fahrettin Koca'nın, Esenler'deki arazisinin de aynı gün "Özel Sağlık Alanı"na alındığı ortaya çıktı. Planlama ve Park ve Bahçeler Müdürlüğü'nün olumsuz görüş bildirdiği teklifle ilgili rapor Meclis'te oybirliğiyle kabul edildi. Bahçelievler'deki Nisa ve Koşuyolu'ndaki Medipol hastanelerini de bünyesinde barındıran Metropolitan Sağlık A.Ş.'nin yüzde 95 hissesine sahip olan Koca, 2006'da 1 milyon 250 bin YTL'ye satın aldığı Esenler'deki 2 bin 595 metrekarelik arazisinin "Özel Sağlık Alanı"na alınması için Belediye'ye plan değişikliği teklifi sundu. Belediye arazisi de dahil edildi Araziyle ilgili plan değişikliği teklifine, arazinin yanındaki Esenler Belediyesi'ne ait 804 metrekarelik arazi ile iki parsel arasındaki 1161 metrekarelik yol da dahil edildi. Önceki planlarda belediye hizmet alanı, sosyal tesis, bölge parkı, yol ve ticaret alanında kalan 4560 metrekarelik arazinin "Özel Sağlık Alanı"na alınması talep edildi. Esenler Belediyesi de kendisine ait arazi ve parseller arasında kalan yolun 'Özel Sağlık Alanına' alınması için 'muvafakatname' verdi. Teklifte, parselin tamamında bodrum katların hastane amaçlı ve otopark olarak kullanılması talep edildi. |
Kendi kullandığı aracın altında kaldı Aşırı hız nedeniyle karşı şeride geçen sürücü, kamyona çarptı. Camdan fırlayan sürücü, kendi aracının altında kalarak öldü İstanbul'da önceki akşam başlayan ve gece boyunca devam eden yağmur nedeniyle kayganlaşan yollarda, dikkatsiz sürücülerin neden olduğu kazalarda 4 kişi öldü. İlk kaza, Şişli Ayazağa Evyap Sabun Fabrikası önünde önceki dün akşam meydana geldi. Çağlayan'da özel bir şirkette şoförlük yapan Ahmet Gürsoy, Ayazağa'daki evine gitmek için otomobiliyle yola çıktı. Havanın yağışlı olmasına rağmen aşırı hız yapan Gürsoy, virajı alamayınca direksiyon hâkimiyetini kaybetti. Kontrolden çıkan otomobil karşı yöne geçerek Esin Soyubelli'nin kullandığı mıcır yüklü kamyona çarptı. Gürsoy'un kullandığı otomobil takla attıktan sonra yaklaşık 30 metre sürüklendi. Bu sırada otomobilin sağ camından dışarı fırlayan Gürsoy, kendi otomobilinin altında ezilerek yaşamını yitirdi. Soyubelli gözaltına alındı. O-2 otoyolu Bahçeşehir mevkiinde ise aşırı hız yaparak aydınlatma direğine çarpan Romanya plakalı cipte bulunan Mehmet Çetin (41) ve Fethi Toprak (20) yaşamını yitirdi. Vatan Caddesi üzerinde meydana gelen trafik kazasında ise Osman Avcı (37) adlı taksi sürücüsü direksiyon hakimiyetini kaybederen üstgeçidin ayaklarına çarptı. Avcı, olay yerinde öldü. |
Türban teferruat |
Kahvenin hatırına bile hoşgörü yok Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne uygulanan ambargoda ilk delik dün oluştu. Gloria Jean's Coffees, orijinal ismini koruyarak Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde şube açtı. Açılışı katılan KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat "BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un söylediği gibi Kıbrıslı Türkler'in artık bir an önce izolasyonlardan kurtulması gerekiyor" dedi ve izolasyonların kalkmasının, Kıbrıslı Türkler'in dünyayla bütünleşmesinin, Kıbrıs sorununun bir an önce çözüme kavuşturulmasına katkıda bulunacağını dile getirdi. KKTC, kurulduğu 1983 yılından beri her alanda ambargoyla karşı karşıya. Kıbrıs sorunun çözümüne dönük olarak referanduma sunulan "ANNAN Planı" çerçevesinde KKTC'ye yönelik ambargoların kaldırılması gündeme gelmiş ancak bu daha sonra uygulanmamıştı. Rumların ekonomik alandaki ambargoları nedeniyle hiçbir uluslararası şirket ülkede şube açmaya yanaşmıyordu. Bazı uluslararası şirketler, özel isimler yaratarak KKTC'de faaliyet gösteriyordu. 'SEVİNÇLE KARŞILIYORUM' |
Türkiye'de sera gazı salım hızı sorunu var Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ile Doç. Dr. Yıldız Arıkan'ın "Karbondioksit Salımları Araştırması", Türkiye'nin sera gazı yaratımı konusunda AB ülkeleri arasında alarm sınırına geldiğini gösterdi.. Boğaziçi Üniversitesi'nden Doç. Dr. Gürkan Kumbaroğlu ile Sabancı Üniversitesi'nden Doç. Dr. Yıldız Arıkan, küresel iklim değişiminin temel nedeni olarak bilinen karbondioksit salımlarına Türkiye'nin etkisini, Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştıran bir rapor hazırladı. İstanbul'daki üç ayrı tüketici profilinin yaşamlarındaki verilerden yola çıkarak hazırlanan ve Açık Toplum Enstitüsü tarafından desteklenen "Karbondioksit Salımları Araştırması: Türkiye Küresel iklim değişiminin neresinde? Hangimiz ne kadar sera gazı salıyoruz? Çok geç olmadan bireysel ölçekte neler yapabiliriz?" başlıklı çalışmanın detayları oldukça ilginç sonuçlar içeriyor. TÜRKİYE AB 7'NCİSİ Rapora göre, Türkiye'nin kişi başı karbondioksit salımı Avrupa Birliği ülkeleri ortalamalarının yüzde 37'si oranında. Kişi başı salımların düşük olmasına rağmen, Türkiye'nin salım yoğunluğu ise AB ülkeleri içinde 7'nci sırada yer alıyor. Türkiye'nin bir birim enerji elde etmek için saldığı karbondioksit ise Avrupa'daki en üst değere eşit. Bu durum Türk sanayisinin karbondioksit salım oranı yüksek olan fosil yakıt gibi enerji kaynaklarına bağımlılığını gözler önüne seriyor. Bu durumun uluslararası rekabet gücünü olumsuz etkileyebileceğinin altı çiziliyor. BÜYÜK KENTLER BAŞTA Yaşam tarzlarının karbondioksit salımı üzerindeki etkilerine yer verilen rapora göre, 15 yıllık 1400 cc'lik bir araç, 2000 cc'lik yeni bir dizel araçtan daha fazla karbondioksit salımına neden olurken LPG'li araçlar doğaya, her iki aracın yarısından daha az karbondioksit salıyor. |
Tarhan Bey nasıl kullanıldı? |
Gökyüzünden 'çile' yağdı İstanbul'da önceki akşam saatlerinde başlayan ve gece boyunca devam eden yağmur dün kentte trafiği durma noktasına getirdi. E-5, TEM Otoyolu ve bağlantı yollarında yoğunluk yaşanırken, boğaz köprülerinde trafik adeta kilitlendi. Özellikle sabah ve akşam saatlerinde yaşanan yoğunluk nedeniyle kilometrelerce uzanan araç kuyruğu vatandaşı çileden çıkardı. Yağış nedeniyle kayganlaşan yollarda çok sayıda kaza meydana gelirken, kazalarda 4 kişi hayatını kaybetti. İstanbul Meteoroloji Bölge Müdürü Mustafa Yıldırım, son 24 saat içerisinde metrekareye düşen yağış miktarının Sarıyer'de 35.8, Florya'da 30.2, Kartal'da 26.8, Bakırköy'de 26.6, Pendik'te 26.1 ve Şile'de 18.4 kilogram olduğunu belirtti. Önceki gün başlayan sağanak yağmurun bugün öğlen saatlerinde tekrar kent genelinde etkili olacağının tahmin edildiğini kaydetti. Yağışların yarın öğleye kadar aralıklı olarak devam edeceğini ifade eden Yıldırım, kuvvetli rüzgârın da etkisini kaybedeceğini vurguladı. |
Babacan Barzani'yi Atina'dan uyardı: Somut bir adım yok Dışişleri Bakanı Ali Babacan, KDP lideri Mesud Barzani'ye Atina'dan yüklendi. K. Irak yönetiminin PKK'ya karşı net irade beyanı göstermediğini söyleyen Babacan, Atina ziyaretinin ardından düzenlediği basın toplantısında "K.Irak'taki irade beyanı konusunda tatmin edici bir açıklama duyamadık. Bazı adımlar atılıyor, fotoğraf ve kamera görüntüleri gösteriliyor ama örgütle mücadelede güvenimizi kazanacak somut adımlar gördük mü derseniz, görmedik" dedi. Sınır ötesi operasyonun "safha safha" başladığını ve ABD ile işbirliğinin sürdüğünü belirten Babacan, "Kuzey Irak'takiler eğer bir şeyler söylemek istiyorlarsa, bunun yolunu biliyorlar. Burada söylediklerimizi duyuyorlardır, anlıyorlardır" dedi. Yıllardır Türkiye'yi ziyaret etmeyen Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani'nin Bağdat Büyükelçisi tarafından İstanbul'da 2 Kasım'da yapılan Irak'a Komşu Ülkeler Toplantısı'na davet edildiği ortaya çıktı. Diplomatik kaynaklar, Talabani'ye ve Irak Başbakanı Maliki'ye toplantıdan 2 gün önce "açık davet"in iletildiğini söyledi. |
Kalem kırıklığı |
DTP'li Sakık: PKK ülkenin gerçeği 'Hayır' mı diyelim TRT'de Kürtçe yayının yarım saat olmasını eleştiren Sakık'ın PKK ile ilgili sözleri gerginlik yarattı. AKP'liler Sakık'ın sözlerine tepki gösterdi.. Meclis Genel Kurulu'nda, RTÜK, Cumhurbaşkanı, Sayıştay ve Anayasa Mahkemesi bütçeleri ele alındı. Görüşmeler sırasında söz alan DTP'li Sırrı Sakık, TRT'de yaklaşık 3 yıl önce günde yarım saatlik Kürtçe yayını yapılmaya başlandığını belirtti ve "Kürtçe yayın yapıldığı için ne ülke bölündü ne parçalandı. Anadili Kürtçe olan 15-20 milyon, kendini yarım saatte nasıl ifade edebilir?" dedi. 'YARIM SAAT KÜRTÇE OLMAZ' Sakık, "Hani birlikte bu ülkeyi kurmuştuk. Kardeşler arasında bir kardeşin 100 televizyonu, bir kardeşin yarım saatlik televizyonu olmamalı" diye konuştu. Sakık, şöyle devam etti: "Üniter yapıya saygılıyız, ancak tek millete asla, asla. Başbakan, 75 Kürt milletvekili olduğunu söylüyor. Uçakta aklına Kürtler geliyor. Burada siz niye hatırlamıyorsunuz? Kürt milletvekilleri niye konuşmuyor? PKK, bu ülkenin bir gerçeği; hayır mı diyelim?" AK Partililer, "Tabii ki 'hayır' diyeceksin" diye laf atarak Sakık'ın konuşmasını kesti. Bunun üzerine Sakık, "Amerika'da Bush ile baş başa PKK konuşuyorsanız, burada da konuşalım. Silahsızlaştırmak, silahı susturmak bizim boynumuzun borcudur" diyerek sözlerini tamamladı. |
5 ayda 40 kadını giyimleri yüzünden öldürdüler Irak'ın güneyindeki Şii kenti Basra'da inanılmaz bir terör yaşanıyor... Son 5 ay içinde İslami kurallara uygun olarak giyinmedikleri gerekçesiyle 40'tan fazla kadının vahşice öldürüldüğü, cesetlerinin de sokaklara atıldığı açıklandı. Reuters haber ajansına konuşan Basra Polis Müdürü Abdülcelil Halef, kadınların bir kısmının çocuklarıyla birlikte öldürüldüğünü, anneleriyle koyun koyuna çocuk cesetleri bulduklarını belirtti. Cesetlerin arasında işkence görmüş, gözleri oyulmuş olanların bile bulunduğunu söyleyen Halef, "Anneleriyle öldürülen 6 ve 11 yaşında çocukları bulduk. Cesetlerinin üzerine kadınları namuzsuzluk ve evlilik dışı ilişkiyle suçlayan notlar bırakıyorlar" diye konuştu. 'HIRİSTİYANLAR BİLE ÖRTÜNDÜ' Reuters, ülkenin bu en büyük ikinci kentinde duvarlara kırmızı boyalarla "makyaj yaparak ya da başörtüsü takmadan dışarı çıkan kadınların korkunç biçimde cezalandırılacağı" tehditleri yazıldığını belirtti. Olaylarla ilgili tanık bulmanın imkansız olduğunu söyleyen polis müdürü, Hıristiyan kadınların bile ölüm korkusu nedeniyle başörtüsü taktığını belirtti. Reuters, Saddam döneminde Iraklı kadınların son derece rahat bir şekilde giyindiğini, işgal sonrasındaysa İslamcılar yüzünden kadınların baskı altına alındığına dikkat çekti. Bazı Şii aşiret liderleri, ekim ayında Şii İslamcı partilerin güney illerinde sıkı İslami kurallar koyduğunu, silahlı adamlarıyla bir korku devleti yaratmaya çalıştıklarını söylemişti. |
Lincoln'süz ve Hasan'sız Galatasaray!.. |
Yoğun bakım servisindeki 9 günlük görüntüler kayıp KOMAYA GİRMİŞTİ |
İşte dünya devlerine meydan okuyan Türkler BCG'nin listesine girmeyi başaran Koç Holding, Türkiye'nin de içinde bulunduğu 30 ülkede perakendeden, beyaz eşyaya, otomotivden enerjiye çok sayıda iştirakleri ile faaliyet gösteriyor. Koç Holding'de 88 bin kişiyi istihdam ediyor. Holding'in 2006 yılı konsolide faaliyet kârı 2.081 milyon dolar. |
Saldırmak yerine cevap verin Fehmi Koru yazdı... |
Hasarlı kazalarda polis beklemeye son İçişleri Bakanı Atalay, 2008'den itibaren hasarlı trafik kazalarında polis raporu zorunluluğunu kaldıracaklarını açıkladı İçişleri Bakanı Beşir Atalay, 2008 nisan ayından itibaren hasarlı kazalarda artık trafik polisinin beklenmesine gerek olmayacağını ve tarafların sorunu sigorta şirketleri aracılığı ile çözeceğini açıkladı. Bakan Atalay, "Trafik Güvenliği, Hedefler ve Çözüm Projeleri" konulu bir basın toplantısı düzenledi. Atalay'ın verdiği bilgiye göre, 1 Nisan 2008 tarihinden itibaren, hasarlı kazalarda trafik polisi beklenmeyecek. Taraflar sorunu sigorta şirketleri aracılığı ile çözecek. Böylece trafiğin kilitlenmesinin de önüne geçilmiş olacak. Atalay, yeni uygulamayı "iki taraf anlaştığında sadece hasarlı kazalarda bir form doldurulucak ve sigorta şirketine verecekler" sözleri ile açıkladı. Beşir Atalay, direksiyon başındaki sürücülerin sigara kullanımı konusunda da bir yasak getirmeyi planladıklarını açıkladı. |
Washington Post gazetesine göre, Murat Kurnaz Guantanamo'da boş yere 5 yıl hapis yattı Bunlar arasında, Kurnaz'ın ABD milli marşı çalınırken namaza devam etmesi, hapishane avlusundaki basketbol potasının boyunu sorması bulunuyor. |
Devletin büyük ve birikmiş bir özür borcu var… |
İran'ın nükleer sırları Askeri istihbarattan
Bu konuda akla gelen ilk kişinin, İran Devrim Muhafızı Generali Ali Rıza Askeri olduğunun belirtildiği haberde, “ABD İran'la ilgili bu maddi bilgilere Askeri'yi sorgulayarak ulaşmış olabilir” görüşü dile getirildi. İran'ın eski Savunma Bakan Yardımcısı Askeri, 7 Şubat'ta Suriye üzerinden geldiği İstanbul'da esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmuştu. İran'ın gizli nükleer ve askeri programlarına ilişkin en yetkili isimlerden biri olarak gösterilen Askeri'nin ABD'ye iltica ettiği öne sürülüyor. |
Çalık'tan Sabah-atv'ye 1 milyar 100 milyon $ 10 MİLYON DOLAR DAHA |
İran'da sevinç, İsrail'de panik! CIA, FBI, NSA gibi temel istihbarat teşkilatlarının yanı sıra Kara, Hava, Deniz hatta Sahil Güvenlik istihbaratını da katarsak, 16 değişik istihbarat teşkilatının ortak kararı İran'ın nükleer bomba yapmaktan vazgeçtiği yönündeymiş! Usame Bin Ladin'i bulamayan, Irak işgali öncesi internetten topladığı “istihbarat dosyaları” ile dünyayı avutan anlı şanlı teşkilatlar bu sefer gerçeği görmüş! Tahran nükleer silahlar yapıyormuş ama 2003 yılında dünya baskı yapınca vazgeçmiş! Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov, İran'ın 2003'ten önce de böyle bir çalışması olmadığını söylüyor. ABD istihbarat raporundan sonra dünyada İran'ın nükleer silah ürettiğine inanan tek ülke kaldı, o da İsrail. Kendi nükleer gücünün tartışmaya açılmasına bile tahammül edemeyen İsrail İran'ın atom bombası yapmasının yakın olduğuna inanıyor. Hangisi doğru acaba? İran'ın resmi tezleri ABD istihbaratı tarafından savunulur oldu. İstihbarat mı doğru, yoksa başka bir şey mi var o da belli değil. O zaman bugüne kadar çıkarılan onca gürültünün sebebi neydi? Yine yalanlar üzerine mi dünya harekete geçiriliyordu? Ya da İran'ın gerçekten böyle bir amacı yok mu, hiç olmadı mı? Bence bütün bu soruların cevabını verirken sabırlı olmakta yarar var. Görüntü şu: Rapor, ABD yönetimine indirilen dev bir darbe oldu. Bush yönetimi, İran'a müdahaleyi içeren askeri seçeneği masadan kaldırdı. İran'da büyük sevinç uyandırdı. Dünya İran tezlerini kabul etme aşamasına geldi ve Tahran nükleer mücadeleyi kazandı. Aynı rapor, İsrail'de büyük paniğe neden oldu. İsrail istihbaratının telkinleri ABD istihbaratını ikna edemedi. Hatta ABD istihbaratı İsrail istihbaratına rezerv koydu. Aynı anlaşmazlık Ehud Olmert yönetimiyle George Bush yönetimi arasında da mevcut. İbrahim Karagül yazdı... |
İşte 'Bilge Kral'ın 4 Türk'e hediye ettiği silahların sırrı |
Sabah ve atv, 1,1 milyar dolara Çalık'ın Çalık Grubu Hukuk Müşaviri Serhat Demir: "Sabah Gazetesi'nin temel yayın politikasında değişiklik düşünmüyoruz." Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun atv-Sabah'ın satışı için düzenlediği ihalede, tek katılımcı Çalık Grubu şirketlerinden Turkuaz Radyo Televizyon, 1 milyar 100 milyon dolarlık teklif verdi. Fon yönetim kurulunun bugün yapacağı toplantıda ihaleyi onaylamasının ardından satış kesinleşecek. Çalık Grubu Hukuk Müşaviri Serhat Demir, daha önce Tüpraş, Türk Telekom ve Petkim ihalelerine de katılan grubun atv ve Sabah'ın temel yayın çizgisinde değişiklik düşünmediğini söyledi. Demir, "Hedefimiz, atv ve Sabah'ı daha beğenilen, bölgesel ve küresel boyutta daha da etkili kurumlar haline getirmek, marka değerlerini daha da yükseltmektir." dedi. Çalık Grubu 1,1 milyar doları peşin ödeyecek. Çalık, atv Televizyonu, Radyo City, Sabah, Takvim, Günaydın, Yeni Asır ve Pas Fotomaç gazeteleri ile Bebeğim ve Biz, Sinema, Sofra, Home Art, Şamdan Plus, Yeni Aktüel, Para, Global Enerji Merkez, Transport ve Hukuki Perspektifler dergilerinin sahibi olacak. Günlerdir beklenen ihale, kırmızı bültenle aranan işadamı Kemal Uzan'ın yalısı olarak bilinen ve borçlarına karşılık Uzan Grubu'ndan devralınan İstinye'deki Ahmet Afif Paşa Yalısı'nda gerçekleştirildi. Bir milyar 100 milyon dolar muhammen bedele sahip atv-Sabah Ticari ve İktisadi Bütünlüğü'nün satışa çıkarıldığı ihaleye sadece Çalık Grubu Şirketi Turkuvaz Radyo Televizyon Gazetecilik ve Yayıncılık AŞ katıldı. Çalık Grubu'nun kapalı zarfından muhammen bedel olan 1,1 milyar dolarlık teklif çıktı. |
Toplu iğnenin ucundaki örtü |
Babacan: K.Irak, henüz güvenimizi kazanamadı Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Kuzey Irak'taki bölgesel yönetimin terörle mücadelede Türkiye'nin güvenini kazanacak adımlar atmadığını söyledi PKK'yı izole etme konusunda Bağdat hükümetinin açık beyanatları olduğunu; ancak Kuzey Irak'tan tatmin edici net açıklamalar duyulmadığını vurguladı. Resmî ziyaret için gittiği Atina'da Türk basın mensuplarıyla sohbet toplantısı düzenleyen Bakan Babacan, Türkiye'nin ne kadar meşru zeminde ilerlediğini bütün dünyanın gördüğüne dikkat çekti. Geçtiğimiz hafta sonu düzenlenen sınır ötesi operasyonun sınırlı olduğu yönündeki haberlere değinirken, "Terör örgütünü yok etmek için ne gerekiyorsa bu, operasyon sınırları içindedir." çıkışında bulundu. Üst düzey bir kaynak da, "Bazıları- nı belki hiç duymayacaksınız." ifadesini kullandı. Türkiye'nin Kürt yönetiminden somut beklentileri bulunduğunu hatırlatan Ali Babacan, bundan ne kastettiğinin sorulması üzerine, "K. Irak'takiler bunu çok iyi anlıyor." dedi. Bakan, K. Irak'taki Kürt yetkililerle temas kurulduğuna dair haberlere de cevap verdi. Ali Babacan, K. Irak'takilerin eğer kendilerine bir şey söylemek isterlerse bunun yollarını bildiklerini kaydetti ve Türk yetkililerin söylediklerinin de onlar tarafından duyulup anlaşıldığını dile getirdi. |
İdam mahkumu beraat etti ABD'de 15 yıldır idamını bekleyen mahkum, yeniden yargılandığı davadan beraat edince serbest kaldı. İdam mahkumu 55 yaşındaki Michael Lee McCormick, 1987 yılında Donna Jean Nichols adlı kadını başından silahla vurarak öldürdüğü ve cesedini bir alışveriş merkezinin parkına gömdüğü iddiasıyla 1998'de mahkemeye sevkedildi. Öldürülme olayından 2 yıl sonra, sahte araba hırsızlıkları düzenleyen kılık değiştirmiş bir polis görevlisinin, bir cinayet işinde ortak çalışmayı önerdiği McCormick'ten aldığı, cinayeti itiraf ettiğini gösteren ses kaydı üzerine mahkeme, McCormick'in, yaptığı bir soygunu polise ihbar etmesini önlemek amacıyla Nichols'ı öldürdüğü görüşüne vararak sanığı idam cezasına çarptırdı. Temyiz mahkemesinin, yargılama sürecinde yeterli hukuki danışmanlık hizmeti alamadığına karar vermesi üzerine 2001 yılında yeniden yargılanmasına karar verilen McCormick'i savunan avukatı Michael Richardson, mahkemenin, olay yerinde bulunan bir saç teli üzerinde yapılan DNA testinin, bu saç telinin müvekkiline ait olamayacağını kabul ettiğini söyledi. Richardson'ın, iddia makamının elinde bulunan tek kanıt olan McCormick'in itirafının kayıtlı olduğu ses bandının, polisin, ''alkolik ve sürekli yalan söyleyen birisi olarak bilinen'' bir kişiye kurduğu komplo sonucu elde edildiği biçimindeki savunmasını kabul eden mahkeme, 15 yıldan beri ölüm hücresinde bulunan McCormick'in beraatine karar verdi. |
Vladimir Putin ve "hükümran demokrasi" |
Kürt Konferansı: İmralı'yı kapatın, Öcalan'ın sıhhatine dikkat edin Avrupa Parlamentosu'nda yapılan ve 2 gün süren "AB, Türkiye ve Kürtler" Konferansı, PKK'yı kınamazken, İmralı Hapishanesi'nin kapatılmasını talep etti. AB'nin terör örgütü ilan ettiği PKK propagandasının yapıldığı, "Öcalansız olmaz", "Öcalan'ın Kürt soruna çözüm teklifleri" gibi kitapçıkların dağıtıldığı konferansın sonunda yayınlanan nihai bildiride de tartışmalı tekliflere yer verildi. Bildiri, üstü kapalı şekilde PKK'nın terör örgütleri listesine konulması kararının da gözden geçirilmesi çağrısı yapıyor. Kürt halkının "anayasal" olarak tanınmasının talep edildiği bildiride anadilde eğitimin sağlanması, PKK ile müzakerelere girilmesi gibi talepler dile getiriliyor. PKK'nın kınanmadığı nihai bildiri, terör örgütü ile Türkiye'ye silahları bırakma çağrısı yapıyor. İmralı'daki hapishane acilen kapatılmalıdır. "Sayın Öcalan'ın" mahkumiyet şartları ve özellikle de sağlığına ilişkin Avrupa Konseyi İşkenceyi Önleme Komitesi'nin tavsiyeleri dikkate alınmalıdır. Avrupa hükümetleri, Avrupa'da faaliyet gösteren ve Türkiye'yi barışçıl çerçevede eleştiren örgütleri soruşturmamalıdır. Özellikle bazı Kürt örgütlerinin tanımlanmasını gözden geçirmelidir. Türk hükümeti, Türkiye'de Kürt halkının mevcudiyetinin anayasada tanınması için geniş katılımlı bir tartışma başlatmalıdır. Türkiye ve Avrupa Birliği, anadilde eğitimin sağlanması için bir plan geliştirmelidir. |
Tatvan'da esrarengiz duman... Bitlis'in Tatvan ilçesinde Van Gölü Feribot İşletmesinin yakınındaki bir mağaradan yükselen duman endişe yarattı. Tatvan Belediye Başkan Vekili Ferit Kiler, bugün öğleden sonra kendilerini arayan Feribot İşletme Müdürlüğü yetkililerinin bir mağaradan duman çıktığını bildirdiklerini belirterek, şunları söyledi: ''Bu duyum üzerine itfaiye ekibini yanımıza alarak, dumanın yükseldiği mağaraya gittik. Mağaraya bir süre su sıktıktan sonra dumanın azaldığını görünce oradan ayrıldık. Bunun oyun amacıyla mağarada ateş yakan çocukların işi olacağını düşündük. Ancak duman gece de devam edince, olayın farklı bir boyutunun olabileceği ihtimalini ele alarak olay yerine ilçedeki jeoloji mühendislerinden birinin gitmesini uygun bulduk. Çünkü Doğu Anadolu fay hattının o bölgeden Van'a doğru uzandığı söyleniyor.'' Mağaradaki taşların arasından dumanların yükseldiğini belirten Kiler, bu dumanların devam etmesi halinde yarın il dışından uzmanları ilçeye getirerek ciddi bir inceleme yaptıracaklarını bildirdi. Dumanların çıktığı yerde incelemelerde bulunan Jeoloji Mühendisi Suat Başar ise şunları bilgileri verdi: ''Burada yer altı hareketi olma ihtimali var. Gazlar yer altından zayıf noktalardan çıkar. Radon gazı olma ihtimali var. Radon gazı olup olmamasının kesinleşmesi için, gaz ölçümleri olması lazım. Gazların çıktığı yerlerde mutlaka deprem olacak diye bir şey yok. Ama bir öncü haber olma ihtimali de var. Yarın uzmanların burada detaylı bir şekilde inceleme yapması gerekir. |
"Tanklar değil, TIR'lar gelsin..." |