16
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

BUGÜNÜN BASIN ÖZETLERİ

 

LCW: Ticari kaygımız yok ama iftira bizi çok incitti
Lc Waikiki’nin ortakları arasında Leyla Zana’nın bulunduğunu iddia eden e-postalar ve fısıltı gazetesi binlerce kişiye ulaşınca satışlar yüzde 10-15 geriledi.

Markanın web sitesinin aylık ziyaretçi sayısı da 5 günde 60 binden 280 bin kişiye çıktı. Tema Mağazacılık Genel Müdür Yardımcısı Murat Mısırlı, ticari kaygıları olmadığını ama çirkin bir iftiraya maruz kaldıkları için çok üzüldüklerini söyledi.

21 Ekim’de 12 askerin şehit edilmesinden 3 gün sonra ortaya çıkan ve LC Waikiki markasının ortakları arasında Leyla Zana’nın bulunduğunu iddia eden e-postalar ve fısıltı gazetesi, 10 günde binlerce kişiye ulaştı. Markanın web sitesini ayda 60 bin kişi ziyaret ederken son 5 günde bu rakam 280 bin kişiye çıktı
Türkiye’nin lüks sektörü 100 milyon dolar 
Dünyadaki cirosu 100 milyar dolarları aşan lüks markaların Türkiye’deki temsilcileri 8-9 Aralık’ta JNR Fuarcılık’ın Hilton Convetion Center’da düzenlediği A Plus Lüks Markalar Fuarı’nda buluşuyor.

JNR Fuarcılık Genel Müdür Yardımcısı Elif Keleş, günümüzde lüks markaların cirolarının milyar dolarlarla ifade edildiğini söyledi. Ülkemizde de lüks ürünlere ciddi ölçüde bir talep olduğunu ve ekonomideki istikrar sonucu bu rakamın Türkiye’de de 100 milyon dolarlara ulaştığını kaydetti.

PAZAR BÜYÜYOR: Elif Keleş, hem firmalar hem de tüketici açısından önemli bir organizasyona hazırlandıklarını belirterek "Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de lüks tüketim pazarı giderek büyüme göstermektedir.

Pozitif duygular içinde...
"İSTANBUL’da Boğaziçi’ndeyim;

Bir fakir Orhan Veli;

Veli’nin oğlu;

Tarifsiz kederler içindeyim."

(.......)

Duydunuz; Recep Tayyip Erdoğan da ABD’ye giderken uçağın kapısında söyledi:

"Pozitif duygular içindeyim..."

Recep Veli...

*

Belki de "pozitif duygu içinde" olduğunu Oval Ofis’te Bush’a da açıklamış olabilir:

"Sayın Bush, bilin bakalım ben neyin içindeyim?.."
Bekir Çoşkun yazdı...

Paşa ’Tatmin başka’ yanıtını Roma’da açtı 
Oval Ofis’e giren ilk paşa olan Genelkurmay 2. Başkanı Org. Saygun, Erdoğan-Bush zirvesine ilişkin ilk değerlendirmesinde temkinli konuştu. Saygun, ABD yönetiminin başkan düzeyinde ’kararlılığını’ olumlu bulduğunu söyledi; "Asker tatmin oldu mu?" sorusuna, "Tatmin başka" diye yanıtladı. Paşa Roma’da bu yanıtı açtı: "Siyasi makamlarımızın yaptığı görüşmedir. İki taraf da terörle mücadelede kararlılığını göstermiştir."

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın Beyaz Saray’da ABD Başkanı George W. Bush’la yaptığı heyetlerarası görüşmeye katılan ilk Türk komutan olan Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ergin Saygun, "En üst düzeyde kararlılık gösterilmesi iyi ama tatmin başka" dedi. Saygun, önceki gece Erdoğan Washington’dan ayrılmadan önce Türk heyetinin kaldığı Ritz Carlton Oteli’nin kapısında, az sayıda gazeteciye değerlendirmede bulundu. Saygun’un kendisine yöneltilen sorular ile yanıtları şöyle oldu:

ABD ’hayır’ demedi 
ABD Başkanı Türkiye’de yükselen kararlılığı görerek, aleni olarak ’Müdahale etmeyin’ dememiştir. Ve ABD Başkanı herhangi askeri müdahalede işbirliğinin, istihbarat paylaşımının kapısını açmıştır. Tüm bunlar ABD Başkanı’nın ’Evet müdahale olabilir’ demesi anlamına gelmektedir

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Başbakan Erdoğan’ın ABD Başkanı Bush ile görüşmesinin sonucunu, "Artık müdahale fikrinin ABD tarafından reddedilebilir olmaktan çıkması" olarak değerlendirdi. Partisinin meclis grubunda konuşan Baykal, "ABD Başkanı Türkiye’de yükselen kararlılığı görerek, aleni olarak ’Müdahale etmeyin’ dememiştir. Ve ABD başkanı herhangi askeri müdahalede işbirliğinin, istihbarat paylaşımının kapısını açmıştır.

Tüm bunlar ABD başkanının ’Evet müdahale olabilir’ demesi anlamına gelmektedir" diye konuştu. Baykal sözlerini şöyle sürdürdü:

Bir sabah aniden bir paket
O duyguyu çok iyi anlıyorum.Yani kahrolmuşluk duygusunu.Çaresizliği.
Kimse üzülmesin.
Ruhunun en küçük santimetrekaresinde bile burukluk zerresi bırakmasın.
Bu ülke, bu büyük ülke, şehit çocuklarının hakkını, o çapulcuda bırakmaz.

Kimse sinirlenmesin.

"Gururum incindi" falan demesin.

Bu ülke, bu büyük ülke, Kuzey Irak’taki o arzuhalci masasını, o çadır tiyatrosunu, o vodvili hiç unutmayacak; katil sürüsünün yanında bırakmayacak.
Nasıl bir sabah aniden bir paket Türkiye’ye teslim edildiyse, yine hayırlı bir sabah gelecek.
Bir bakacaksınız, yine bir, birkaç, beş on paket kapımıza bırakılmış.
İadesiz taahhütlü.

Adres İmralı...

Ertuğrul Özkök yazdı...

Suriye-İran’ı ikna et, gir 
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı George W. Bush ile Washington’da yaptığı görüşmede aradığını bulamadığını, boş güvenceler ve etkisiz bazı adımlar atılacağı vaatleriyle geri dönmek zorunda kaldığını savundu.

"Havanda su dövüldü, dağ fare doğurdu" yorumunda bulunan Bahçeli, "ABD olmazsa olmasın, Suriye ve İran’ı ikna edip sınır ötesi operasyona geçilmeli" dediği, dünkü MHP Grubu konuşmasında şunları söyledi:

BARZANİ’Yİ KORUYOR

"Bu görüşme müttefikimiz ABD’nin, Kuzey Irak’taki bir avuç Peşmergenin istikrarını, Türkiye’nin güvenliğinden ve toprak bütünlüğünden daha öncelikli gördüğünü gösterdi. Bush, Türkiye’yi yaralama pahasına teröristleri himaye eden Barzani’yi koruma yolunu seçti.

Takdir edilecek manzara değil  
Resmi davetle Azerbaycan’a giden Cumhurbaşkanı Gül, 8 askerin Türkiye’ye getirilişiyle ilgili "O görüntülerin büyük yanlış olduğunu özellikle söylüyorum. Herhalde takdir edilecek bir manzara değil" dedi. Gül, böyle olmaması için gerekli ikazların da önceden yapıldığını vurguladı.

CUMHURBAŞKANI Abdullah Gül, 8 Türk askerinin teslim edilmesine ilişkin görüntüleri, "Tabii ki eleştirilecek bir manzara. Herhalde takdir edilecek bir manzara değil" sözleriyle yorumladı.

Gül, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetlisi olarak dün THY’ye ait özel bir uçakla Azerbaycan’a gitti. Gül’e eşi Hayrünnisa Gül, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Mustafa İsen, Devlet bakanları Kürşad Tüzmen ve Nimet Çubukçu ile çok sayıda gazeteci ve işadamı da eşlik etti.

Bakan Bey çok üzülmüş!


TERÖRİSTLER tarafından tuzağa düşürülerek kaçırılan askerlerin tesliminden sonra Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin önemli bakanlarının verdikleri demeçleri hayretler içinde okudum.

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, fotoğrafları PKK ile ABD, DTP ve Kuzey Iraklı Kürt yetkililerin irtibat halinde olmalarının açık kanıtı olarak gördüğünü söyledi.

Merak ediyorum, bundan bugüne kadar kuşkusu olan mı vardı?

Zaten Türkiye, bu bilgiye sahip olduğu için Barzani ve ABD’ye "teröristleri yakalayın ve iade edin" talebini dile getirmiyor muydu?

Tepkinin en garibini Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’den duyduk:



Mehmet Y. YILMAZ yazdı...

 

'Böyle istihbarat olmaz, değil mi paşam?' 
Stratejik ve Uluslararası Etüdler Merkezi'ndeki toplantıda, baba Bush'un Ulusal Güvenlik Danışmanı olan generalin yanında oturan Erdoğan, ABD'nin geçmişte verdiği istihbaratın anlık olmadığından yakındı ve "Uzun süreye yayılmış istihbarat olmaz, değil mi paşam?" diye sordu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, Beyaz Saray'da ABD Başkanı George Bush'la yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere "Kuzey Irak'taki yerel yönetimin sivillerin yaşadığı köyleri PKK kamplarından ayırması gerektiğini" vurgulaması, "operasyon hazırlığı" iddialarını güçlendirdi.
Erdoğan, Washington'daki temaslarının ardından gazetecilerle yaptığı sohbet toplantısında Bush'la verimli ve olumlu bir görüşme yaptığını belirterek, "Bundan sonraki kısmı daha verimli geçecek" dedi
Alnımdan vursaydı 
Adalet Bakanı'nın, kaçırılan 8 er için 'O gece, teröristlerle gitmelerini içime sindiremedim. Kurtulmuş olmalarına sevinemedim' sözlerine, 'Onurumuzla oynuyor' diyen Aynur Atakul, 'Bakan bey öyle konuşacağına, keşke alnımdan vursaydı' diye tepki gösterdi

Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin hiçbir mensubu böyle bir duruma düşmemeliydi. O gece, o teröristlerle birlikte gitmiş olmalarını içime sindiremedim. Kurtulmuş olmalarından fazla sevinç duymadım" açıklamasına, kaçırılan askerlerden Denizlili piyade er Fatih Atakul'un annesi Aynur Atakul sert tepki gösterdi. Aynur Atakul, "Bakan bey öyle konuşacağına, keşke beni alnımdan vursaydı" dedi.
"Altını çizdi", "vurguladı", "...diye düşünüyorum"lu yorumlar ve Arif Damar'la Kemal Bekir Özmanav

Hava hem yağmurlu, hem de buz gibi; kış ha geldi, ha geliyor. Evde de kaloriferler henüz yanmadı. Yaz sıcaklarında "serin hava"ya ayarladığımız klimaları, yeniden "sıcak hava"ya yönlendiriyoruz.
Bizim yazı odasında da klima olmadığı için, elektrik sobası yetişiyor imdada.
* * *
Bizler üşümüşüz, üşümemişiz; Bolu Dağı'nda görüş mesafesi 5 metreye inmiş, inmemiş; trafik kazaları artmış, artmamış...
Hiç önemli değil bunlar.
* * *
Önemli olan Hazine'den geçinmeli "mevki sahipleri"nin durumuyla, neler söyledikleri.
Çünkü ortaçağ uzantılı "oligarşik" yapılanmalarda, "mevki sahipleri" "devlet"i temsil ediyor.
Çetin Altan yazdı...
El Kaide zanlısı Konya'da yakalandı 
11 Eylül'ün yıldönümünde Almanya'da eylem hazırlığındayken yakalanan üç El Kaideli ile bağlantılı olduğu gerekçesiyle aranan 22 yaşındaki Atilla Selek, yurtdışına çıkmak üzereyken ele geçirildi

Almanya'da 11 Eylül'ün yıldönümünde Frankfurt Havalimanı ile Ramstein Hava Üssü'ne yönelik eylem planlayan El Kaide grubuyla bağlantılı olduğu iddiasıyla aranan Atilla Selek, dün Konya'da yakalandı. Alman istihbarat birimlerinin peşinde olduğu Selek, yurtdışına çıkmak üzereyken gözaltına alındı.


Selek, kilit isim
Milliyet'in edindiği bilgiye göre, Almanya'da El Kaide bağlantılı olarak eylül ayında planlanan terörist eylemler engellenirken başlatılan soruşturma çerçevesinde "Muaz" kod adlı Selek, "kilit isim" olarak aranıyor.

Ekmek kavgası 
Başkentte ekmek zammı tartışması büyüyor. Tarım Bakanı, buğday fiyatının zamma gerekçe gösterilemeyeceğini söyledi. TZD ve TÜDEF dava açıyor. Ankara Fırıncılar Odası Başkanı, "Ekmek üzerinden siyaset yapılmasın" dedi»

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Ankara'da ekmeğe yapılan zam için buğday fiyatlarının gerekçe gösterilemeyeceğini belirterek, "Çünkü yüzde 20'lik ekmek zammı için buğday fiyatlarının yüzde 100 artması gerekiyor" dedi. Türkiye Ziraatçılar Derneği (TZD) ile Tüketiciler Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) ise ekmek zammına karşı dava açacaklarını açıkladı.

Eker, dün TZD'yi ziyaret etti. Eskiden tarımın insanların ve hayvanların beslenmesi için yapıldığını söyleyen Eker, son yıllarda ise insanların artık bindikleri araç için de tarım yapar hale geldiğini söyledi.

 

ABD gezisi başarılı mı?

BU soruya iç politika açısından cevap aramak yanıltıcı olur. Çünkü Erdoğan'ı destekliyorsanız peşinen olumlu, karşıysanız peşinen olumsuz bakarsınız.
Doğru bakış açısı problemin ne olduğunu ve ABD gezisinde alınan kararların uygulamada ne anlama geleceğini araştırmaktır.
Problemin ne olduğunu Org. Hilmi Özkök, arkadaşımız Fikret Bila'ya yaptığı açıklamada ortaya koyuyor: "Sınır ötesi operasyonla PKK bitirilemez..."
1990'larda 30 bin askerle yapılan operasyonlarla bitirilemedi nitekim. Ama sınır ötesi operasyonlar PKK ile silahlı mücadelede "uygun şekilde" kullanılması gereken bir faktördür.
Uygun şekil nedir? Evvela, bugünkü dünyada 'istila' görüntüsü verecek ve Türk ordusunu mahalli unsurlarla çatışmak zorunda bırakarak bir Türk-Kürt savaşına yol açacak büyük çaplı kara harekâtından kaçınmaktır.

Taha Akyol yazdı...

Kaçak elektriğin faturası 1.2 milyar YTL 
Son dört yılda Türkiye'de kullanılan kaçak elektriğin faturası milyar dolar sınırını aştı. Enerji Bakanlığı, sadece bu yıl kayıp - kaçak elektriğe yönelik 53 bin 199 dava açıldığını bildirdi

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde komisyon üyelerine sunulan kitapçık, Türkiye'deki kaçak elektrik kullanımının boyutunu ortaya koydu. Buna göre 2003 - 2007 arasında incelenen 27 milyon elektrik abonesinden 1.2 milyonunun kaçak elektrik kullandığı tespit edildi.
Söz konusu kaçak kullanıma yönelik yaklaşık 1.2 milyar YTL'lik fatura tahakkuk ettirilirken, bu rakamın sadece 395 milyon YTL'si tahsil edilebildi.
AB'den ölçülü destek 
AB Komisyonu'nun dün açıkladığı İlerleme Raporu ve Strateji Belgesi'nde Türkiye'nin PKK terörüne karşı verdiği mücadeleye destek ifadeleri yer aldı. Olli Rehn, Türkiye'nin orantısız güç kullanmamasını istedi

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, siyasi kriz düzeyi yüksek bir seçim dönemi geçiren Türkiye'nin, reform sürecinde yavaşlamasını "anlayışla karşılayan" bir yaklaşımla hazırladığı karne niteliğindeki İlerleme Raporu'nu ve bir çeşit yol haritası olan Strateji Belgesi'ni açıkladı. Komisyon'un Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn, Kuzey Irak'a yönelik olası bir operasyonda orantısız güç kullanılmaması mesajını verirken, reformların ve özellikle de 301. maddenin peşini bırakmayacağını net bir şekilde hissettirdi.

Sözün bittiği yerde 'nokta'

Beyaz saray randevusundan ne çıktı? Bana göre "Türkiye'nin sınır ötesine nokta operasyonlar yapmasının ABD-Türkiye arasında büyük sorunlara dönüşmeyeceğinin" altı çizilmiştir.
Gerisi zaman içinde görülecek söylemlere ve vaatlere girmiyorum.

'Nokta'nın anatomisi
Güneydoğu'da Hakkâri Dağ ve Komando Tugayı'nın Komutanı Osman Pamukoğlu ile devam...
Pamukoğlu Paşa, 4 bin komandoyla Kuzey Irak'a geçmişti. Bir gecede, aynı anda 10 PKK kampına baskın yapılmış ve aynı saatlerde 30 sıcak çatışma yaşanmıştı.
Sonuç rakamlarını yansıtmıyorum.
Ancak... Bu baskınların "başarılı" olduğunu vurgulamakla yetinelim.
Sayıdan çok daha önemli olan, baskının anatomisidir.
Şöyle ki...
1 Sınır ötesi harekât günlerce, haftalarca önceden dillenmiş değildi. 
Güneri Civaoğlu yazdı...

 

Bu kadarı çok ayıp 
Doğu Perinçek Antalya'da düzenlediği basın toplantısında şunları söyledi: "Ben hükümet olsam PKK'nın elinden 8 askeri almam. Alınmalarına sevinemedim. Keşke şehit olup tabutlarıyla gelselerdi de bu manevi zarara uğramasaydık. Millet de bunu söylüyor. Bir asker babası olsaydım aynı şeyi söylerdim."

ANNENİN İSYANI
Serbest kalan 8 askerden er Fatih Atakul'un annesi Aynur Atakul ise Bakan Şahin'in "Kurtulmalarına sevinemedim" sözüne tepki gösterdi: "Bakan böyle konuşacağına keşke beni alnımdan vursaydı. Ölseydi Bakan Bey sevinecek miydi? Konuşmak Bakan'a kolay."
Facebook'ta Türkler ilk 5'e girdi 
Facebook'a üye Türklerin sayısı bir ayda üçe katlanıp, 860 bine ulaştı. Tüm dünyada 51 milyon üyesi olan sitede Türkiye, kullanıcı sayısıyla ilk beşe girdi..

Türkler, internette bir salgın gibi yayılan Facebook'u sevdi. 2004 yılında, o zaman 19 yaşında olan ABD-Harvard Üniversitesi öğrencisi Mark Zuckerberg'in yarattığı sosyal iletişim ağı, dünyanın en çok kullanılan internet sitelerinden birine dönüşmekle kalmadı. Bir ayda Türkiye'deki üye sayısını, üç katına çıkardı. SABAH gazetesinde geçen ay bu internet sitesiyle ilgili yazı dizisi hazırlandığında Türkiye'deki üye sayısı, 275 bin civarındaydı. Bugün bu sayı, 860 bini buldu. Üstelik, tüm dünyadan 51 milyon kullanıcısı bulanan sitede Türkiye, bu sayıyla ilk beşe girdi

ABD'nin hedefi

Bush-Erdoğan zirvesinden operasyon çıkmadı. Tamam... ABD Başkanı,
"PKK terör örgütüdür" demekle yetinmedi; "PKK, Amerika'nın düşmanıdır" cümlesiyle, bir anlamda, kendisini terör örgütüyle mücadele yükümlülüğü altına soktu. Ama, Kuzey Irak'a yönelik bir harekâtın şimdilik rafa kalktığı anlaşılıyor. Tayyip Erdoğan'ın tabiriyle, "Göbeğimizi kendimiz kesemeyeceğiz." Ya ne olacak? ABD ve Türkiye, en üst düzeyde askeri bir mekanizma kurdu. ABD Irak güçlerinin komutanı David Petraeus, ABD ve Türk Genelkurmay 2. Başkanları James Cartwright ve Org. Ergin Saygun sürekli temas halinde bulunacaklar.

Nazlı Ilıcak yazdı...

'Söz artık askerde onlar konuşacak' 
Cumhurbaşkanı Gül, Erdoğan-Bush görüşmesini şöyle değerlendirdi: Biz istedik artık diplomattan diplomata değil, askerden askere görüşülecek. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül işadamları heyetiyle ilk kez çıktığı dış gezi olan Bakü yolunda terörle mücadele konusunda oldukça keskin mesajlar verdi. ... 
Gül, beraberinde eşi Hayrünnisa Gül, Devlet Bakanları Kürşad Tüzmen, Nimet Çubukçu, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TİSK Başkanı Tuğrul Kudatgobilik ve 189 işadamıyla Azerbaycan'ın başkenti Bakü'ye geldi.

Airbus A-330 tipi uçağın isminin Cumhurbaşkanı'nın memleketi "Kayseri" ile aynı ismi taşıması dikkati çekti.

Gül uçakta gündeme ilişkin gazetecilerin sorularını yanıtladı:

Hükümet tezkereyi kullanmakta kararlı 
Başbakanlık, Bush-Erdoğan görüşmesiyle ilgili "Tezkereyi kullanmakta kararlıyız" açıklaması yaptı.

Beyaz Saray ise görüşmeyi "İstihbarat sınırlı, belirli hedeflere yönelik olacak" şeklinde yorumladı. Başbakanlık, Erdoğan-Bush görüşmesiyle ilgili olarak, "PKK terör yuvalarına karşı mücadele amacıyla TBMM'nin verdiği yetkinin kullanılması yönünde hükümetimizin siyasi, diplomatik ve askeri adımları atma kararlılığı devam etmektedir" açıklaması yaptı.

Başbakanlık açıklamasında, görüşmenin, her iki ülkenin terörle mücadelede ortak siyasi iradesini sergilediği belirtildi. Bush'un PKK'yı Türkiye, ABD ve Irak'ın "ortak düşmanı" olarak tanımlamasına dikkat çekilen açıklamada şöyle denildi: .

Peki Bush ne istedi?
Tamam, "Biz", Başbakan ve sivil ile asker kurmayların çıktığı bu Washington seferinde, "her seferinde" olduğu gibi istekler ilettik, kararlılık bildirdik, taviz kopardık, stratejik ortaklık beyannameleri doldurup Başkan'dan en üst düzeyde anlayış görmekle de kalmayıp gelecek için sağlam adımlar attık.
Kendi sınırımız için "anında istihbarat" alacak olmamız çok hoş. Belki o zaman; Birden onca sayıda PKK'lının nasıl içeri girip de köylüleri, askerleri, on iki on iki katlettiği, neden birden azdığı ve şimdi neden durduğu, askerlerin 8'ini nasıl alıp kaçtığı ve nerede tutup nasıl iade ettiği tam anlaşılır.
Söz aldık, vaat aldık, istihbarat alacağız, üçlü mekanizma kuracağız... Harika. Fakat, ABD bizden ne istedi? Sadece "Aman şu kış, göç vakti Irak'a gitmeyin" mi dedi?

Umur Talu yazdı...

"Ben de Doğu'dan kız aldım" 
Başbakan Tayyip Erdoğan, Washington'da bir düşünce kuruluşu olan Stratejik ve Uluslararası Etüdler Merkezi (CSIS)'nde yaptığı konuşmada, Kürtlere ayrımcılık yapılmadığını söyledi.

Erdoğan, eşi Emine Erdoğan'ı da örnek gösterdi: Erdoğan şunları söyledi: "Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşlarımızla bir sorunumuz yok. Terör örgütü, Kürtlerin temsilcisi değildir. Bunun içinde, Kürt var, Ermeni var, başkaları da var.

Olaya etnik yaklaşım yanlıştır diye düşünüyoruz. Partimde 75 tane Kürt kökenli arkadaşım var. Bu insanlarımız, büyük şehirler dahil her yere dağılmış durumda, kız alıp veriyorlar. Örneğin ben Karadeniz'liyim ama Güneydoğu Anadolu bölgesinden evliyim. Tasnif yapmadık, yapamayız, yanlış olur."

'Nişan' ve 'torun' muhabbeti 
Liderlerin Beyaz Saray'daki görüşmesi sırasında Laura Bush da Emine Erdoğan'ı çay partisinde ağırladı.

İki first lady "Dostlar her şeyi aşar. Dolayısıyla iki dost ülke olan Türkiye ile ABD'nin aşamayacağı sorun yoktur" mesajı verdi.

Aile sohbetlerinin de yapıldığı görüşmede Laura Bush, kızı Jenna'nın eski bir Beyaz Saray çalışanı ile nişanlanmasını anlattı ve bu mutlu olay nedeniyle yaşadıkları heyecanı dile getirdi.

Emine Erdoğan da, dünyaya gelen torunlarından söz etti.

Bir kentin nasıl sahibi olmaz?..
Yani bu birtakım insanlar gece başlarını yastığa koyunca nasıl uyurlar çok merak ediyorum..
Sorun orda.. Yıllardır artarak sürüyor.. Bir, tek bir kişi rahatsız olmaz mı, çözümsüzlükten.. Kollarını sıvamaz, beynini çalıştırmaz mı çözmek için.. Ya da en tepede madem, emirler vermez mi, "Çözün bunu artık, halkın çektiği işkence bitsin" diye..
Hayır.. Umurlarında değil.. Çünkü kendileri o işkenceyi ne yaşıyorlar, ne de görüyorlar.. Onlar sokağa çıkma kararı verdiler mi, İstanbul'un tüm trafik araçları ve memurları, onların en rahat yolculuk etmesi için yollara düşüyor saatler evvelden, önlemler alıyor..

Hıncal Uluç yazdı...

 

Sınırda uçan kuşun resmi anında Ankara'da olacak
ABD ile kurulacak anlık istihbarat alışverişi sayesinde Kuzey Irak'taki en küçük hareketlilik bile anında Genelkurmay'daki takip ekranlarına yansıtılacak. Mağaralardaki iletişim dahil K. Irak'taki haberleşmeler takip edilecek. Hareketin büyüklüğüne göre Türk F-16'ları çok hassas ve lazer güdümlü füzelerle teröristlere ait hedefleri imha edecek.

Türkiye'nin PKK teröristlerine karşı mücadelesinde yeni bir dönüm noktasına giriliyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı George Bush'un önceki gün Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği görüşmede yeni stratejinin adı konulurken, çerçevenin ana hatları da belirlendi.
Çanakkale'ye de inci gerdanlık takılacak 
Hükümet 2008'de özelleştirmelerde gaza basacak. Tekel'in yanısıra liman, köprü ve otoyollar özelleşecek, İstanbul, Çanakkale ve Körfez'e üç ayrı köprü yapılacak

Hükümetin büyük önem verdiği özelleştirmede, 2008 programı da iddialı hedefler içeriyor. Gelecek yıl 10 milyar dolar (11.8 milyar YTL) özelleştirme geliri hedeflenirken, zamanında adım atılması durumunda elektrik dağıtım ve kamu bankalarının 2008 Özelleştirme Programı'nın gözdeleri arasında yer alacağı belirtildi. Bu yıl, onay aşamasındaki Petkim'den sonra 25 Ocak 2008'e sarkacak Tekel'in sigara bölümünün varlık satışıyla hızlanacak özelleştirme hamlesinde liman, otoyol ve köprüler de öncelikler arasında bulunuyor.

Teemmül bekleyen bir soru
"Beyaz Saray'daki Tayyip Erdoğan-George W. Bush görüşmesi beklenenden çok daha uzun, iki politikacının kameralar önünde görüntüsü olağanüstü samimi, verdikleri mesajlar da müthiş uyumluydu; demek Irak'a askerî müdahaleye gerek kalmadı" diyebilir miyiz?

Diyebilmemiz gerekirdi, ama diyemiyoruz. Görüşme uzun sürmediği, görüntü samimiyetten uzak, mesajlar da uyumsuz olduğu için değil; tam tersine, Shakespeare'in "Vakit o kadar geç ki, erken bile sayılabilir" aforizması gibi, olayı tersinden okuyup, biz de, "Görüşme o kadar umut verici geçti ki, Irak'a savaş konusunda umutsuz olabiliriz" diyebiliriz.
Fehmi Koru yazdı...

Afganistan'da kanlı saldırı 
Afganistan'da milletvekili heyetini hedef alan saldırıda, aralarında 6 milletvekilinin bulunduğu 100'den fazla kişi hayatını kaybetti

Afganistan'ın kuzeyindeki Bağlan'da bir fabrikayı ziyaret eden milletvekili heyetini hedef alan intihar saldırısında 100'den fazla kişi öldü, çok sayıda Afganlı da yaralandı. Saldırıda hayatını kaybedenlerin getirildiği Bağlan hastanesi yetkilileri, patlamada ölenlerin sayısının 100'ü aştığını duyurdu. Yetkililer, ölenler arasında muhalefet sözcüsü Mustafa Kazemi'nin de bulunduğu 6 milletvekilinin olduğunu bildirdi. Saldırıda ölenlerin kesin sayısı hakkında bir açıklama yapılmazken, polis kaynakları, patlamada yaralananlar arasında çocuklar, polisler ve bakanlık yetkililerinin de bulunduğunu bildirdi.
Mal kaygımız yok endişemiz canımız 
LC Waikiki'nin Leyla Zana'ya satıldığı yönündeki iddialara cevap veren Genel Müdür Yardımcısı Murat Mısırlı, bu haberlerle önlerinin kesilmek istendiğini belirterek “Kaygımız 9 bin çalışanımızın canı” dedi

LC Waikiki ile ilgili son zamanlarda internette dolaşan firmayı Leyla Zana aldı haberleri ile ilgili olarak LC Waikiki Genel Müdür Yardımcısı Murat Mısırlı ile konuştuk. Durumdan son derece rahatsız olduklarını belirten Mısırlı “aslında ilk başta durumu çok fazla önemsememiştik. Hatta kısa zaman içerisinde biteceğini düşünmüştük. Ancak mailler şiddetini arttırarak ve kasıtlı bir şekilde devam etti. Bu durum ise bizi daha çok güvenlik açısından tedirgin etti. Sonuçta 47 ilde 183 mağazamız var, mağazacılıkta en yaygı markayız ve 9 binden fazla çalışanımız var.

PKK artık Türkiye'yi değil İran'ı vuracak!
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın ABD ziyaretinden çıkan sonuçlar şunlar: Washington PKK'ya karşı sıcak takip, operasyona ilişkin anlık istihbarat verecek. Dar anlamda askeri operasyonlar yapılacak. PKK'nın üst yönetimine dair bazı sürpriz gelişmeler olabilir. PKK'nın Türkiye topraklarına yönelik saldırı girişimleri ortaklaşa engellenecek...

Türkiye'nin kazancı bunlar. ABD'nin kazancı ise, Türkiye'nin tek taraflı operasyonunu şimdilik durdurabilmiş olmak. Kuzey Irak yönetimine bir anlamda güvence sağlamak. Barzani yönetimini rahatlatmak. 


İbrahim Karagül yazdı...

Zap'taki posterli imza kapatma dosyasında 
DTP'nin kapatılması için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru hazırlığı yapan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı DTP'lilerin asker teslim almaya gitmelerinin ardından süreci hızlandırdı. Başsavcılık, Öcalan posterli fotoğrafı da dosyaya koydu

Kaçırılan 8 askerimizin teslimi sırasında 'Öcalan posterli imza töreni'ne katılan DTP Milletvekilleri Osman Özçelik, Aysel Tuğluk ve Fatma Kurtulan, hem kendilerini hem de partilerini zor durumda bıraktı. 3 milletvekili hakkında başlatılan soruşturma sürerken, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, son gelişmeler üzerine DTP hakkında kapatma davası açmaya hazırlanıyor.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca üç vekil hakkında önceki gün başlatılan inceleme ve soruşturma devam ediyor.
İlerleme Raporu'nda reformlar sürsün uyarısı 
Avrupa Birliği Komisyonu, aday ülkelere ilişkin ilerleme raporu, strateji belgesi ve gelecek dört yıla ilişkin mali yardım çerçevesini açıkladı. Raporda Türkiye'ye temel hakların geliştirilmesi konusundaki reformları hızlandırması uyarısı yapıldı

Avrupa Birliği Komisyonu'nun Türkiye'yle ilgili 82 sayfalık İlerleme Raporu dün yayımlandı. Raporla ilgili basın toplantısı düzenleyen AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn, raporu kısaca “Ne çok sert, ne çok yumuşak” olarak niteledi. İlerleme Raporuyla ilgili açıklamalarda bulunan Rehn, sınır ötesi operasyon ve terörle mücadele konusunda “Türkiye'yi anlıyoruz. Uluslararası camia ve bölge ülkeleri Türkiye'e destek vermeli” dedi. .

Cep telefonu, hem de 'koşer' cinsinden
Dün Yeni Şafak'ta da haberi vardı; Suudi Arabistan uleması cep telefonu ile ilgili bir soruyu tartışıyormuş. Soru şu: “Zil sesi yerine Kur'an-ı Kerim'den bir âyet kullanılabilir mi?” Ulema soruya henüz kesin bir cevap vermemiş habere göre...

Cep telefonuyla ilgili farklı bir soru size: Telefondan yalnız konuşulmuyor, internete girilebiliyor, e-posta mesajları ve fotoğraf da gönderilebiliyor; bunların ne kadar kötüye kullanılabilen imkânlar olduğunu bilen biliyor. Tanımadığı kişilere kur yapabiliyor insan, kızlarla sohbet edebiliyor... Böyle yanlışlıklara düşmemek için bir çıkış yolu var mıdır?

Taha Kıvanç yazdı...


Avrupa verdiği sözleri tutsun Türkiye reformları hızlandırsın 
Türkiye, Avrupa Birliği yolunda son yıllarda önemli mesafeler kat etti; ancak iç siyasi tartışmalar ve erken seçim, reformların hızını kesti.

Avupa'dan yükselen 'imtiyazlı ortaklık' sesleri, Kıbrıs konusunda verilen sözlerin tutulmaması ve bazı AB ülkelerinin terör örgütü PKK'yı himaye etmesi de Ankara'daki heyecanı azalttı. AB Komisyonu, Türkiye ile ilgili İlerleme Raporu'nu dün ilan ederken, Avrupa'nın en etkili 3 ismi Zaman'a önemli açıklamalarda bulundu.

Avrupa Parlamentosu Başkanı Hans-Gert Pöttering, AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn ve AP Liberal Grup Başkanı Graham Watson aynı noktada birleşiyor: "Verdiğimiz taahhütleri yerine getirerek iyi niyetle müzakerelere devam etmeliyiz. Ancak Türkiye de, reformları hızlandırmalı."

İstediğimizi aldık, operasyon sürecindeyiz 
Başbakan Tayyip Erdoğan ile ABD Başkanı George Bush'un Beyaz Saray'da gerçekleştirdiği kritik görüşmenin yankıları sürüyor.

 
1,5 saat süren ve generallerin de katıldığı görüşmeye Erdoğan ve Bush'un 'terörle mücadelede kararlılık' açıklaması ve terör örgütü PKK'ya karşı 'anlık istihbarat paylaşımı' damgasını vurdu.

PKK'nın Irak'ın kuzeyindeki varlığının ortadan kaldırılmasına ilişkin Bush'a 5 talep ilettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, "Hamd olsun, istediğimizi aldık. Süreç operasyon süreci." dedi.

Başbakanlık'tan yapılan açıklamada da 'tezkere'nin kullanılacağına vurgu yapıldı

Beyaz Kürtler

Kuzey Irak'ta kurulmakta olan Kürt Federe Devleti'nin meşruiyeti tartışılırken, "İsrail'in güdümünde bir oluşum" olduğu söylenir. Bunu da takviye etmek üzere Barzani ailesinin "Yahudi" olduğu, 1950'lerden başlamak üzere Kuzey Irak'tan yüz binlerce Kürt-Yahudi'nin transfer edildiği ve bunların bugünkü oluşum üzerinde etkili oldukları iddia edilir. Bunların bir kısmı doğru, bir kısmı yanlıştır: Amerika ve İsrail'in bir Kürt devleti arzu ettiğinde kuşku yok. Ama Barzani ailesinin Yahudilikle ilgisi yok.

Kürt-İsrail Dostluk Birliği Başkanı ve Kürt-Yahudi Kültür Merkezi'nin kurucusu Dr. Mote Zaken, "Molla Mustafa Barzani'nin İsrail'le ve Yahudilerle ilişkisi çocukluk arkadaşı Havaco Kano aracılığıyladır.

Ali Bulaç yazdı...

Beşiktaş'tan tarihî hezimet: 8-0

Beşiktaş daha 15 gün önce İnönü'ye gömdüğü Liverpool'a İngiltere'de 8-0 mağlup olarak Şampiyonlar Ligi tarihinin en ağır hezimetine uğradı. Anfield Road'ta perdeyi Crouch açtı. Benayoun (3), Gerard ve Babel (2) kâbus senaryosunu yazdı. Crouch 90'da noktayı koydu.

Şampiyonlar Ligi A Grubu'nda Beşiktaş, Liverpool'a 8-0 yenilerek, Avrupa kupalarında tarihinin en farklı skorlu yenilgisiyle tanıştı.

Karşılaşmaya kontrollü başlayan Beşiktaş, savunma güvenliğini ön planda tutup, zaman zaman da Delgado'nun biçimlendirdiği ataklarla ilk dakikalarda rakip kalede gol aradı. Ancak daha sonraki dakikalarda rakibin baskısı nedeniyle sahasından çıkmakta zorluk çeken Siyah-Beyazlılar, tamamıyla savunmaya çekildi.

Türkiye, pilotsuz uçakları PKK'yla mücadelede kullanacak

Türkiye, sınır ötesi operasyonun gündemde olduğu PKK terör örgütüne karşı birbirinden çarpıcı askerî projelere imza attı.

Terörle mücadele araç gereçlerini modernize eden Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), "asimetrik savaş" şartlarına göre yeni projeler geliştirdi. Terör örgütünün korkulu rüyası olacak projelerin başında bilgisayar kumandalı uçak ve helikopterler geliyor. Tamamen yerli üretim olan bu proje pilotsuz savaşa imkan sağlıyor. TSK'nın bir başka projesi olan İnsansız Hava Aracı'ndan farklı olarak her türlü uçak, helikopter ve zırhlı araç hareket ettirilebiliyor. Bunun için "Görev Bilgisayarı" adı verilen bir program geliştirildi

Beyaz Saray'dan ne çıktı?

Oval Ofis'e giren Türk liderin adı değişse de yapılan görüşmenin Türkiye'deki yorumlanış tarzı fazla değişmiyor. İktidara yakın olanlar sonucu 'başarı' diye alkışlarken, muhalefet hiçbir detayı öğrenmeden damgayı yapıştırıyor: Fiyasko. Bu kez de farklı olmadı. 
Görüşmeden hemen sonra televizyonlara bağlanan CHP'li eski büyükelçi Onur Öymen ve MHP'li eski büyükelçi Gündüz Aktan, hiçbir sonuç alınmadığını savundu. Bahçeli de grup toplantısında "Dağ fare doğurdu" diyordu.

Halbuki bu algılama biçimi, uluslararası ilişkilerin mahiyetine aykırı. Elbette masaya maksimum kazanç için oturulur. Ama muhatabınız da aynı amacı taşıdığından, genelde orta yol bir sonuç çıkar.

Abdulhamit Bilici yazdı...

PKK, karakola saldırdı: 1 şehit 
Tunceli'de Uzunçayır Jandarma Karakolu'na teröristlerce düzenlenen silahlı saldırıda bir uzman çavuş şehit oldu.

Tunceli Valiliği'nden alınan bilgiye göre, Tunceli merkeze 18 kilometre uzaklıktaki Uzunçayır Jandarma Karakolu'na saat 21.00 sularında teröristlerce uzun namlulu silahlarla saldırıda bulunuldu. Saldırıda, Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek'in şehit olduğu, teröristlerin yakalanması için operasyonun devam ettiği bildirildi. Tunceli'ye 15 kilometre mesafedeki Uzunçayır Hidroelektrik Santralı'nı korumakla görevli Uzunçayır Jandarma Karakolu'na, gece saat 21.00 sularında bir grup terörist tarafından uzun namlulu silahlarla baskın düzenlendi.

Mehmet Ali Şahin: Ben halkın duygularına tercüman oldum 
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, 8 askerin serbest bırakılmasına sevinemediğine ilişkin açıklamasının toplumun duygularını yansıttığını söyledi

"Bundan rahatsızlık duydum. Zorla kaçırılmış olsalar bile PKK kampında kalmaları, askerlerimizin terör örgütünün yayın organına yaptığı açıklamalar, kamu vicdanını rahatsız etmiştir. O askerlerimiz diğer arkadaşları gibi topraklarımızı savunurken canlarını feda edebilmeliydiler. Halkımız böyle düşünüyor." dedi.

Bakan Şahin, Samanyolu TV'de yayınlanan 'Siyaset Sahnesi' programında teslim edilen askerlere ilişkin soruları cevapladı. .

'Kırmızı çizgimi çizdim' dönemi bitti

Kuzey Irak ve Güneydoğu'da kimin eli kimin cebinde belli değil. Olayları anlayabilmek için, yapılan eylemleri anlamlandırabilmek için kim kiminle iş tutuyor, kimin kimle çıkar birlikteliği var, onu çözmek lazım.

PKK'nın arkasında kim var, Barzani kiminle iş tutuyor, Talabani kimin adamı vs. Şu bir gerçek ki hemen hepsi de Ortadoğu'da hesabı olan büyük güçlerin bölgesel distribütörü gibi. Bir terör örgütü 30 yıl boyunca bir devletle savaşabilir mi? Savaşıyorsa, hâlâ birliğine saldırıyor, onlarca askerini şehit ediyor ve 8 tanesini de dağa kaldırıyorsa büyük güçlerden çok ciddi lojistik destek alıyor demektir.

Mehmet Kamış yazdı...


 

 

Kenthaber
Yayın Tarihi : 7 Kasım 2007 Çarşamba 05:25:49
Güncelleme :7 Kasım 2007 Çarşamba 07:36:22


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Türk oglu IP: 80.219.115.xxx Tarih : 7.11.2007 23:39:41

Sabah gazetesinde yayimlanan haber 'Söz askerde onlar konusacak' gercekten düsündürücüdür! Sebebi ortada... ABD Silahli Kuvvetleri nasil olurda TSK ile anlasabilir iyi bir tavir icinde son yasadiklarimizdan sonra? Burada esasen TSK camura itilmek isteniyor ve sorumlu olarak sonunda leke ile yavas yavas yipratilacaktir! Nasil oluyorda T.C. Cumhurbaskani sinir ötesi hareke izini veremez ve bu konuda T.C. Basbakani'ni görevlendiremez? Yasananlar Türkiye Cumhuriyeti Vatandasini düsündüren olaylardir ve son aylarda süphelendiren konusmalardir. TSK kac defa kuzey irak topraklarini gecerek basarili askeri harekeletler yapmistir ve verimli sonucunu AKP iktidar olmadan önce basarmistik. Zamaninda baglasigimiz (ittifak) olarak 1. Dünya Savasinda Alman Ordusu yanimizda 'sözde' savasti ve ordularimiza cektirmedikleri kalmadi ve Alman Generale Yüce Oender Atatürk res cekip boyun egmemistir... Yani simdi nasil oluyorda birden bu pkk yandaslari ve destekcileri TSK'nin dostu ve yardimcisi olabiliyor? AKP'ye vede Cankaya Köskü Noterine güvenilmez dogrusu. Türkiye Cumhuriyeti vede kurumlari batakliga sürükleniyor farkindamisiniz bilmiyorum...