22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

BUGÜNÜN BASIN ÖZETLERİ

 

Piro Salman nikáhın 4. günü dağdaymış 
8 askeri PKK’lılardan teslim alan DTP’li Fatma Kurtulan’ın eşi ’Piro’ kod adlı Salman Kurtulan’ın nikáhının 4. günü PKK’nın dağ kadrosuna katıldığı ortaya çıktı. Akrabaları Fatma Kurtulan’ın vekil seçilinceye kadar Kuzey Irak’a kocasını ziyarete gittiğini söylediler.
DTP Milletvekili Fatma Kurtulan’ın boşandığı ve kendisinden yıllardır haber alamadığı iddia edilen kocası Salman Kurtulan, 20 Aralık 1962 Kahramanmaraş Pazarcık’a bağlı Salmanıpak Köyü’nde doğdu. 7 kardeş. Babası Musa Kurtulan, köyün adını aldığı Salmanıpak Türbesi’nin bekçisiydi, oğluna da türbenin adını verdi. Dedeleri, 1900’lerde Malatya Arguvan’dan geldi. Yoksul bekçi Musa, Salman’ı Pazarcık Lisesi’ne gönderdiğinde onun PKK’lı olacağından habersizdi. Ta ki 1981’de Kahramanmaraş’ta yakalanıp ’Devletin Anayasal düzenini bozma’ suçundan Adana Cezaevi’nde 6 ay yatıncaya kadar.
’Anlık istihbarat’ Escobar’ı da yaktı 
ABD’nin PKK’ya karşı Türkiye’ye önerdiği ’anlık istihbarat’, ABD eski Başkanı, baba George Bush döneminde de, uyuşturucu kaçakçıları ’ulusal güvenliği tehdit ediyor’ gerekçesiyle, Kolombiya’ya önerildi. ’Anlık istihbarat’ paylaşımı ile tarihin en büyük uyuşturucu kaçakçısı Pablo Escobar yakalandı.

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan ve ABD Başkanı George W. Bush’un Washington’daki görüşmesinde gündeme gelen anlık istihbaratın detayları üzerinde tartışmalar sürerken, Amerika’nın daha önce bu yöntemi, George W. Bush’un babası eski Başkan George Bush döneminde, uyuşturucu kartellerine karşı Kolombiya Devleti ile denediği ve tarihin en büyük uyuşturucu baronu Pablo Escobar’ı bu sayede yakalattığı anlaşıldı.

 

Bakan’ı kızdıran iddia: İki asker PKK ajanı
HEPİMİZ Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in, insani açıdan hiç de benimsenmeyecek "8 askerin kurtulmasına sevinemedim" açıklamasını konuşuyoruz...
Bakan Şahin neden böyle bir açıklama yaptı?
Neden 8 askeri ve ailelerini töhmet altında bıraktı?
Bir Adalet Bakanı, nasıl olur da böyle bir özensizlik ve dikkatsizliğe imza atar?
Ben Bakan’ı etkileyen olayın ne olduğunu öğrendim.
Hikaye şu:
Bakanlar Kurulu toplantısında Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, kaçırılan askerlerden ikisinin "PKK ajanı" olduğuna dair çok ciddi duyumlar aldıklarını söylüyor...

Alınan istihbarata göre, "kaçırılma olayı"nın da bu iki asker tarafından "planlandığının" tahmin edildiğini belirtiyor.A

Ahmet Hakan yazdı...

Havadan değil yerden bitirildiler 
Tunceli’de, önceki akşam PKK’lı bir grup teröristle çıkan çatışmada Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek’in şehit olmasından sonra, bölgeye Tunceli Jandarma Komutanlığı’ndan özel harekát timleri sevkedildi.
Güvenlik güçleri, sisli ve yağmurlu havaya rağmen teröristleri takibe alıp sıkıştırdı. Burada çıkan çatışmada, biri kadın üç terörist öldürüldü. Havanın aydınlanmasıyla bölgeye çok sayıda asker sevkedilerek operasyon sürdürüldü. Askeri yetkililer, PKK’lı teröristlerin, havanın sisli ve yağmurlu olması nedeniyle bölgeye helikopterle destek gelemeyeceğini hesaplayarak saldırıyı gerçekleştirdiğini, ancak karadan yapılan hızlı müdahale ile planlarının tutmadığını söylediler. şehit olan evli ve uiki çocuk babası Uzman Çavuş Bahtiyar Şimşek ise, Kırşehir’in Kaman İlçesi’nde toprağa verildi.

Irak’tan ilk olumlu adım

Irak Hükümeti, iki tugayını Türkiye sınırına yollama sözü verdi. Bu tugaylar, sınır boyunda 35 kampı bulunan ve bölgeyi tamamen kontrol eden PKK’lı teröristlerin Türkiye’ye sızmasını önlemekle görevlendirilecek. Bu birlikler, Türkiye ile istihbarat paylaşımında da bulunacaklar.

TÜRKİYE-Irak heyetleri arasında yapılan görüşmelerde Irak tarafı, gerekli hazırlıkları tamamladıktan sonra, iki Irak tugayının Türkiye-Irak sınırında teröristlerin geçiş noktalarını kapatmakla görevlendirecekleri bilgisini verdi. Sınırın Türkiye tarafında binlerce asker bulunmasına rağmen, Irak tarafında hiçbir önlem bulunmadığını, bölgenin tamamen PKK’nın kontrolünde olduğunu kaydeden yetkililer, Irak ve ABD yetkilileriyle yapılan görüşmelerde, Irak tarafının da Irak sınır birlikleri tarafından korunması konusunda söz alındığını bildirdiler

O şairi hatırladınız mı
GELİN açık konuşalım.Kendimize şu soruyu soralım:"Kürt sorunu" dediğimiz şeye nasıl bakabiliriz?
Geçen gün bu soruyu bir arkadaşıma sordum, şöyle bir tahlil yaptı:
"Biz Türkler; Osmanlı’nın son döneminden itibaren, çok toprak kaybettik. Bu topraklar üzerinde 20’den fazla devlet kuruldu. Dolayısıyla şöyle düşünebiliriz. Biraz daha toprak kaybetsek, onun üzerinde bir devlet daha kurulsa ne olur?"
Yani ha bir eksik, ha bir fazla...
Biraz durdu ve yine devam etti.

"Ama şöyle de bakabiliriz. Bu kadar toprak kaybettik. Artık bir santimetrekare daha kaybetmeye tahammül edemeyiz."
Yani, bir eksiği mümkün değil kabul edemeyiz.
Ertuğrul Özkök yazdı...

Porscheli müdüre ’sevgili’ indirimi 
Müşterilerin hesabından çektiği 591 bin 938 YTL’yle Antalya’da arsa ve Porsche cip aldığı iddiasıyla tutuklanan bankacı Köpük Akçin’e 5.5 yıl, sevgilisi Mehmet Alper Kuyumcu ise azmettirmekten 8 sene 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.

İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki son duruşmaya tutuklu sanıklar Köpük Akçin ve azmettirici olduğunu iddia ettiği eski sevgilisi Mehmet Alper Kuyumcu ile başka suçtan tutuklu Mustafa Kemal Yavuz getirildiler. Köpük Akçin’in avukatı, müvekkilinin eski sevgilisinin baskısı ve azmettirmesi sonucu bu eylemi gerçekleştirdiğini söyleyerek, beraat talep etti. Kuyumcu ise "Zimmet suçuyla alakam yoktur. Zaten bilgisayar kullanmayı dahi bilmem" diye konuştu

Kazadan 4 çocuğu kurtardı ama kendi kızını bulamadı 
Tokat’ın Reşadiye İlçesi yakınlarında Kelkit Çayı’na düşen ve 30 kişinin yaralandığı otobüs kazası, bir babanın dramına sahne oldu.

İstanbul’dan Iğdır’a giden 31 kişinin bulunduğu Hayrettin Yardak yönetimindeki otobüs, Bahçeköyaltı Köprüsü’nde kayarak 15 metre yükseklikten Kelkit Çayı’na uçtu. Iğdır’daki yakınlarını ziyaret için eşi Elvan ve altı yaşındaki kızı Damla ile otobüste seyahat eden Serdar Yılmaz, kaza sırasında otobüsten fırlayarak suya düştü. Kazada yaralanan dört küçük çocuğu çıkarmayı başaran Serdar Yılmaz, kendi kızını bulamadı. Sulara kapıldığı tahmin edilen Damla Yılmaz’ı arama çalışmalarından gece sonuç alınamadı.

E-posta kampanyalarına dikkat!


İNTERNETTE e-postalar aracılığıyla yürütülen kampanyaların ne kadar etkili olabileceğinin bir örneği dünkü Hürriyet’in manşetindeydi.

Habere göre, Leyla Zana’nın, LC Waikiki’nin ortağı olduğunu iddia eden e-postalardan sonra şirketin satışlarında önemli gerilemeler olmuş.

Bunun yanlış bir bilgi olabileceğini, şirketin ticari rakiplerinin bu tür bir işi yapabileceğini ya da kızgın bir müşterinin "Ben size gösteririm" intikamı peşinde koştuğunu kimse sorgulamamış.
E-posta kutuma her gün artık saymaya üşendiğim kadar elektronik mektup geliyor.
Mehmet Y. YILMAZ yazdı...

 

Hemen silah bırak 
Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani, PKK'nın silah bırakarak siyasi sürece dahil olması gerektiğini söyledi. Barzani 'Aksi halde büyük zarar görür, sonucuna katlanır' dedi

Kuzey Irak Bölgesel Kürt Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani, terör örgütü PKK'yı sert bir dille uyararak, "PKK hemen silah bırakmalı ve uzun bir ateşkes ilan edip siyasi sürece dahil olmalı. Yoksa büyük zarar görür, sonucuna katlanır" dedi. Barzani, Washington-Ankara-Bağdat üçlü mekanizmasına Erbil'in de katılması gerektiğini söyledi. Erbil'de dün basın toplantısı düzenleyen Barzani, Erdoğan'ı dikkatli bir şekilde takip ettiklerini belirtti. Washington görüşmesinden bölge yönetiminin memnun olduğunu söyleyen Barzani, şunları söyledi:
Öcalan'ı vermesi için Şam nasıl dize getirildi? 
Bu yazı dizisi, tarihin bir tekerrürden ibaret olduğu inancına hak verdirir nitelikte...
Bugün yaşadığımız gelişmelerin hemen hemen aynısını, 9 yıl önce yine bir ekim ayında yaşamıştık.
Yine Türkiye'nin sınırında terör saldırıları oluyordu.
Saldırganların o zaman üstlendiği merkez Suriye idi.
Abdullah Öcalan Şam'da yaşıyordu.
Ara sıra Türkiye'den giden basın mensuplarıyla görüşüyor, bu görüşmeler haber oluyordu.
MİT kesin adresini biliyordu.
Ama diplomatik girişim yapıldığında Suriye yönetimi "Bizde yok" diyordu.
Türkiye'nin sabrı taşıyor, sokaklar geriliyor, "lafın bittiği yer" yaklaşıyordu.
İplerin koptuğu noktaya 15 Eylül 1998'de gelindi.
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az

Dünkü Posta gazetesinin sürmanşetinde Candaş Tolga Işık'ın özel bir haberi vardı:
"Saklanan şehitler
1914'te Sarıkamış'ta donarak şehit olan 90 bin askere kışlık giysi, erzak ve mühimmat götürmek için İstanbul'dan Trabzon'a doğru yola çıkan, içinde 3 bin de asker bulunan 3 gemiyi Ruslar 7 Kasım'da Karadeniz'de batırır. Enver Paşa'nın emriyle kayıtlara geçirilmeyen bu faciayı Prof. Dr. Bingür Sönmez ortaya çıkardı. 'Sarıkamış'ın Deniz Şehitleri' 93 yıl sonra dün ilk kez törenle anıldı"
* * *
Vaktiyle Yahya Kemal:
- Siyasette gerçekler daima geç söylenir, demişti.
Ressam İbrahim Çallı da şöyle demişti:

Çetin Altan yazdı...
Açık alanda da 'yasak' teklifi 
Teklif yasalaşırsa, alışveriş merkezi, düğün ve konferans salonları ile kafelerde sigara içilemeyecek. İçenlere 50 YTL ceza kesilecek
TBMM Sağlık Komisyonu Başkanı AKP'li Cevdet Erdöl'ün, sigara yasağının uygulanacağı alanları genişleten yasa teklifi, bugün Adalet Komisyonu'nda görüşülecek. Geçen dönem yasalaşamayan teklifle ilk kez açık alanlarda sigara içme yasağı getiriliyor. Teklifinin aynen yasalaşması halinde, sistem şu esasları içerecek:
Okeyde yasak
Fuar, alışveriş merkezi, düğün salonu, kongre, toplantı ve konferans salonları, kafeler, internet kafeler, kahvehaneler, elektronik oyun merkezleri, atari salonları, bilardo salonları, bowling salonları ve bu gibi yerlerin bağlantılı kullanım alanlarıyla, resmi ve özel kurumların ve işyerlerinin her türlü alanlarında her ne surette olursa

Sınırdaki köylüler savaş istemiyor 
Kuzey Irak'ta, Türkiye'ye 30 kilometre mesafedeki Begova köyünde yaşayanlar, özellikle de kadınlar ve çocuklar, "Türk askeri bölgeye gelirse yine savaş yaşanacak, savaş istemiyoruz" diyorlar

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Kuzey Irak'a olası bir sınır ötesi harekâtı, sınır köylerinde yaşayan Kürtleri tedirgin ediyor. Kürtler, PKK'nın bölgedeki faaliyetinden rahatsız olduklarını belirterek, operasyonda kendilerinin de zarara uğrayacağına inanıyor.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ABD Başkanı George W. Bush ile görüşmesi sonrasında, sınır ötesi harekât yapılacağını ilan etmesi bu bölgelerde yaşayan Kürt aileleri tedirgin etti.

 Komutanlar ve Kürt meselesi

AYTAÇ Yalman Paşa ödünsüz bir Kemalist, şahin bir komutan olarak bilinir. Cumhuriyet gazetesinde yayımladığı "Türkiye'deki Toplumsal Değişimin Analizi" adlı yazı dizisinde, radikal bir laikliği savunuyor, Kürt meselesini sırf emperyalizm faktörüne bağlayarak "Dayatmacı ve otoriter tedbirlerle konuya yaklaşmalıyız, insanların farklılıkların peşinde koşmasına fırsat vermemeliyiz" diyordu.Arkadaşımız Fikret Bila'ya yaptığı açıklamada ise, Aytaç Paşa, meselenin üç aşamadan geçtiğini söylüyor: Sosyal sorun dönemi, askeri dönem ve siyasallaşma dönemi. 
'Sosyal sorun' döneminde Kürtler kendini ifade, dilini konuşmak, türküsünü dinlemek, kültürünü yaşamak gibi talepler ileri sürüyordu. Sorun o aşamada çözülebilirdi...

 

 

Taha Akyol yazdı...

Hayatımıza yeni cezalar girecek 
170 kanunda değişiklik öngören tasarıya göre, kasten orman yakanlara 10 yıl hapis, sağlıksız kurban kesenlere 1500 YTL para cezası verilecek

TBMM Adalet Komisyonu, bu dönem yeniden Meclis'e sunulan ve temel ceza mevzuatına uyum öngören kanun tasarısını benimsedi. 170 kanunda değişiklik öngören ve 651 maddeden oluşan tasarıyla, hayatın her alanıyla ilgili yeni düzenlemeler gündeme gelecek.
Onlarca kanunun, başta yenilenen TCK ve CMK olmak üzere temel ceza mevzuatıyla uyumlu hale getirilmesini amaçlayan tasarı, TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi. Komisyon Başkanı Ahmet İyimaya, tasarının gecikmesi nedeniyle diğer tasarılarla kimi değişikliklerin yürürlüğe konulduğunu, bu nedenle zaten yürürlükte olan 70'e yakın düzenlemenin Genel Kurul aşamasında tasarıdan çıkartılacağını bildirdi.
Tasarıyla gündeme gelecek yeni ceza ve uygulamalar şöyle:
Petrol 100 $'a koşuyor 
Rekor üzerine rekor kıran petrolün varili 98 doları da aştı. Bu kez gerekçe, üretim bölgelerinde yaşanan sıkıntılar
Petrol fiyatlarının rekor koşusu sürüyor. Londra piyasasında ABD hafif petrolünün varil fiyatı gün içinde 98.62 doları görerek yeni bir rekor kırdı. Bu rekoru gördükten sonra 98.12 dolara gerileyen söz konusu petrolün varil fiyatındaki günlük artış şu anda 1.42 dolar.
Brent petrolünün varil fiyatı da 95.19 dolarla kendi rekorunu gördükten sonra, önceki güne göre 1.27 dolar artışla 94.53 dolar oldu. Petrol fiyatlarındaki son artışın gerekçeleri şöyle sıralanıyor:
- Belli başlı üretim bölgelerindeki jeopolitik gerilimler.
- Rafineri darboğazları.
- ABD yüksek riskli kredi sektöründe başlayarak mali piyasalara yayılan sıkıntıyla yatırımcıların, güvenli bir yatırım olarak gördükleri petrole yönelmesi.

3 mühendis neden öldü?

Türkiye-Irak sınırının ABD'nin üstün teknolojiye sahip elektronik gözetlemesiyle güvenceye alınması, Beyaz Saray randevusundan çıkan sonuçlardan biri...
Tabii... ABD sınırdaki hangi hareketlenmeyi Genelkurmay'daki ekrana yansıtmayı uygun görürse o.
Peki... Ya "isterse görmezden geleceği PKK sızmaları?"
Türkiye bu teknolojiyi kendisi üretmelidir.
Hatırlayınız... Türkiye Savunma Sanayii'nde görevli çok özel bilgilere sahip 3 Türk mühendis öldü.
Üçünün de "intihar ettikleri" açıklandı.
Neden?
Biraz fazla abartılmış bir rastlantı değil mi?
Bu esrarengiz intiharlardan sonra "ABD'nin Türkiye'ye vermediği yazılımları bu 3 mühendisin çözdükleri" yolunda yayınlar olmuştu.
Hatırlatmakta ve hatırlamakta fayda var
Güneri Civaoğlu yazdı...

 

İfşaatlar 
PKK'nin eski elebaşısı Osman Öcalan tezkerenin K. Irak ve terörist örgütteki etkilerini anlattı, ifşaatlarda bulundu:

* "PJAK'ın kuruluşuyla örgüte İran'dan katılım çok yoğunlaştı. Örgüt Türkiyelilikten çıkıp İranlılaşıyor. Örgütün % 30'ı İranlı."
* "Kürt-Şii ittifakının gelişmesinden korkan İsrail, ABD görüntüsü altında PJAK'a yardım ediyor. Amacı bir İran-PKK savaşı yaratmak."
* "PKK'ya karşı 250 bin kişilik ordu yerine 25 bin kişilik profesyonel güç yeter. Nokta operasyonla değil zamana yayılan kuşatma gerekir."
* "PKK'nın bitmesi affa ve sınırlı siyasi hakların tanınmasına kalmıştır. Kürtler buna razıdır. Böylece sorun çözülebilir."

Yeni Sulukule yolda Romanlar ayaklandı 
AB İlerleme Raporu'na giren Sulukule'deki yıkımlara Romanlar tepki gösterip Meclis'e dilekçe yağdırdı. Projeyi yürüten Fatih Belediye Başkanı, "Kimse mağdur olmaz" dedi..

Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, AB'nin Türkiye İlerleme Raporu'nda sosyal ve ekonomik boyutu eksik olduğu için eleştirdiği Sulukule Kentsel Dönüşüm Projesi'ni savunarak, "3 bin 500 kişinin yaşadığı Sulukule'de 621 konut var. Her ev sahibine bir ev vereceğiz" dedi. Projeyle Sulukule'de yaşayanların mağdur edilmeyeceğini ileri süren Demir, şu ana kadar ev sahiplerinin yarısıyla anlaştıklarını kaydetti.

Sulukule'nin kentsel dönüşüm planı, Haziran 2007'de 5366 sayılı yasa uyarınca kurulan Yenileme Kurulu'ndan onay alan ilk proje oldu

Komutanlardan acı itiraflar
Gazeteci Fikret Bilâ, üst düzey komutanlarla bir dizi söyleşi yaptı.
Eski Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman'dan sonra, 12 Eylül darbesini gerçekleştiren Org. Kenan Evren de, Kürt meselesinde yanıldığını itiraf ediyor. Yalman, "Biz Kürtlere Türklerin bir kolu diyorduk. Karda yürürken kart-kurt diye ses çıktığını, Kürt lafının buradan geldiğini düşünüyorduk. Sosyal talepleri bile yıkıcı faaliyetler olarak değerlendiriyorduk" diye günah çıkarıyor. Kenan Evren daha da ileriye gidiyor; yeni önerileri var. 12 Eylül döneminde konulan Kürtçe yasağını eleştirdikten sonra, "Güneydoğu'da hizmet verecek memurların Kürtçe bilmesi lazım" noktasına kadar, özgürlüklerden yana tavır koyuyor. Diyarbakır Cezaevi'ndeki ağır işkencelerden ise, haberi olmadığını söylüyor.
Nazlı Ilıcak yazdı...

En kritik 1000 km alan Irak'a verilmiş 
USAK Başkanı Laçiner, 1926'da verilen toprağın bugün hayati önemde olduğunu söyledi. Laçiner'e göre; o yer Türkiye'nin sınırda zor durumda kaldığı toprak parçası.

Yeni Aktüel, son sayısında Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu Başkanı Doç. Sedat Laçiner'in, Irak sınırıyla ilgili çarpıcı bir iddiasına yer verdi: İddiaya göre dönemin Dışişleri Bakanı Tevfik Rüştü Bey, K. Irak sınırındaki 1000 km2'lik toprak parçasını büyük ihtimalle Atatürk'ten habersiz "jest olarak" İngilizlere bıraktı. Ve bugün bütün mesele işte o toprak parçasında cereyan ediyor... İddianın dayanağı, Tevfik Bey'in 7 Haziran 1926 günü (İçtima: 115, Celse: 2) ...

'PKK'lılarla tokalaşmak suç değil' 
Askeri Yargıtay onursal üyesi Ali Fahir Kayacan, Dağlıca Karakolu'na yapılan saldırı sonrası rehin alınan ve 14 gün sonra serbest bırakılan askerlerin, PKK'lı teröristlerle tokalaşmalarının etik olmadığını, ancak PKK'lılarla tokalaştıkları için vatana ihanetle suçlanamayacaklarını söyledi.

Sıkıyönetim mahkemelerinde de hâkimlik yapan Kayacan, "Düşmana bilgi verip vermedikleri, köstebeklik yapıp yapmadıklarına dair bir bilgi olmaksızın askerleri suçlamak ve 'vatan haini' ilan etmek doğru bir tavır değil" diye konuştu.

Askerlerin, dönüş sırasında PKK'lı teröristlerle tokalaşmasını da değerlendiren Kayacan, askerlerin özgür iradeleriyle tokalaşıp tokalaşmadıklarının belli olmadığını söyledi.

Sekiz sıfır dersleri
90 dakikalık futbol maçında, "topun oyunda kaldığı süre" yarısı kadar olmalı.
Öyleyse, "beş dakikada bir" gol yemişsinizdir.
Üstelik, daha 15 gün önce, ezmediğiniz ama, ezilmek ne yana, hırpaladığınız rakipten.
Sizin "en kötü" halinizle onun "en iyi" halinin buluşması dahi, muhtemelen sekiz sıfırlık olmamalı. Ama oldu.

Çünkü, şöyle bir şey oldu:
Kulübün yönetimi, iyi oynamadıkları, hatta rakibin hak ettiği, oyuncularının şanssızlıktan değil, beceri, düşünce, paylaşım, çabuk karar eksiklikleri yüzünden gol kaçırdıkları bir maç sonrasında;
"Tartışmalı pozisyon"u, her şeyin tek sorumlusu ilan etti.
Kulübü, oyunu, teknik heyeti, oyuncuları değil, sadece "dış faktör"ü tartıştı.

Umur Talu yazdı...

Tunceli'de uzman çavuşu şehit eden 3 terörist öldürüldü 
Tunceli'de uzman çavuş Bahtiyar Şimşek'i şehit eden PKK'lı teröristlerin yakalanabilmesi için başlatılan hava destekli operasyonda biri kadın 3 terörist ödürüldü. Genelkurmay Başkanlığı, Şimşek'in Tunceli'nin Uzunçayır karakoluna düzenlenen saldırıda değil, çatışmada şehit olduğunu açıkladı. Tunceli Valiliği'nin açıklamalarına göre önceki gece saat 21.00 sıralarında bölgede operasyon düzenleyen güvenlik güçleri ile bir grup PKK'lı arasında Mazgirt ilçesi Yukarı Çanakçı köyü kırsalında çatışma çıktı. Uzman çavuş Bahtiyar Şimşek şehit oldu, 10 kişi oldukları sanılan PKK'lılar ise kaçtı. Çatışmadan sonra 4. Komando Tugayı ve İl Jandarma Komutanlığı'na bağlı birlikler, bölgeyi çembere aldı.
İşte o koca! 
PKK'lı teröristlerin kaçırdığı 8 askeri teslim alanlar arasında bulunan DTP Van milletvekillerinden Fatma Kurtulan'ın eşi Salman Kurtulan'ın 9 yıldır bölücü örgütün dağ kadrosunda bulunduğu ve afişle her yerde arandığı belirlendi. Kurtulan'ın 3 askerin şehit edilmesi ve 1 vatandaşın öldürülmesi olayları nedeniyle ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle gıyabında yargılandığı ortaya çıktı. Kahramanmaraş nüfusuna kayıtlı olan Salman Kurtulan'ın PKK'da "Pir" kod adıyla faaliyet gösterdiği, 1998'de, Mehmet Can Gürhan (34), Casim Dursun (27), Fikri Azgan (37) ile Hatay'ın Dörtyol içesi ve Mersin'de güvenlik güçleriyle çatışmalara girdiği belirtildi.

Kalli'nin, Kalli efsanesini yok ediş öyküsü..
Kalli'nin yokuş aşağı kayışı daha Türkiye'ye geldiği gün başladı. Sorumlusu da Adnan Polat'tı..
Gerets fiyaskosundan sonra efsane hoca Kalli'nin Galatasaray'a dönüşünü başarılı ile yöneten Polat, teknik ekibin kurulmasında etkili olamadı. Bu defa yanında bir Alman "ikinci" ile gelmeyen Kalli ekibini Türkiye'den kuracaktı. Hocanın yaşını da dikkate alanlar, güçlü bir yardımcı önerdiler. Kalli ile çalışacak, hoca ülkesine dönerken de Galatasaray'ın başına geçecek bir isim.. Genç Abdullah Avcı'dan başlayarak, geleceğin Galatasaray'ını taşıyacak isimler de ortaya atıldı.. Hikmet Karaman, Ümit Kayıhan, Yılmaz Vural.. Hıncal Uluç yazdı...

 

Orman yakana müebbet hapis

Uyum yasalarına uymayan yanacak
TBMM Adalet Komisyonu'nda benimsenen ve temel ceza mevzuatına uyumu öngören 170 kanunda yapılacak değişikliklerle başta orman yakanlar olmak üzere bir çok suça önemli cezalar getiriliyor
TBMM Adalet Komisyonu, temel ceza mevzuatına uyumu öngören 170 kanunda değişiklik düzenleyen ve 651 maddeden oluşan yasa tasarısını benimsedi. Geçen dönem yasalaşamayan ancak bu dönem Hükümet tarafından yeniden Meclis'e sunulan, Temel Ceza Kanunlarına Uyum Amacıyla Çeşitli Kanunlarda, Temel Ceza Kanunlarında ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı'na göre, akarsular üzerinde izinsiz balık üretim tesisi kuranlar, 250 YTL idari para cezası, bilgisayar programlarının hukuka

Aslanlı baron 'belgeselci' çıktı 
'Aslanlı Baron' olarak adlandırılan Mehmet Selahattin Merih'in evinden vahşi hayvan belgeseli içerikli pek çok CD ve VCD çıktı. Emniyet kayıtlarına 'psikopat vaka' olarak geçen baronun, bu belgeselleri izleyerek psikopat ruh halini güçlendirdiği öne sürüldü

Beykoz Otağtepe'deki ultra lüks villasında beslediği aslan ve kaplanlarla kaçırdığı insanları tehdit edip, hizmetçilerine yaptığı insan dışı muamelelerle kayıtlara geçen Mehmet Selahattin Merih ve çetesinin, vahşi hayvan belgeselleriyle silah koleksiyonu yaptığı ve bir zırh kaplama atölyelerinin olduğu ortaya çıktı.

İntikam mı, huzur mu?
"Bugüne kadar işledikleri cinayetler yüzünden PKK ve destekçilerinden intikam almak mı olmalı izlenecek politikaların amacı, yoksa yüreklere bir daha ateş düşmemesi, ayrılıkçı terör yüzünden tek bir kişinin bile burnunun kanamaması mı?"
Bu soruyu bağrı yanık ana-babalara, ya da çocukları silâh altındaki ailelerin fertlerine sormuyorum. Bu sorumun muhatabı, yazıları ve yorumlarıyla siyasilere akıl verme, topluma yön gösterme iddiasında olanlar: "Hangisini tercih etmeliyiz: İntikamı mı, terörün sona ermesini mi?"
Sorumun muhatabı aslında tek bir kişi; PKK'nın son saldırıları ardından yazdığı yazılar ve attığı manşetlerle intikam duygularımızı iyice bileyen bir yazar...
Fehmi Koru yazdı...

Porsche'li Akçin'e 5.5 yıl hapis 
Müşterilerinin hesabından 591 bin YTL'yi zimmetine geçirdiği iddiasıyla yargılanan bankacı Köpük Akçin, 5 yıl 6 ay hapis ve 16 bin YTL adli para cezasına çarptırıldı
Müşterilerin hesabından zimmetine 591 bin YTL'yi geçirerek kendisine arsa ve Porsche marka lüks araba aldığı iddiasıyla tutuklu yargılanan bankacı Köpük Akçin'e 5 yıl 6 ay, 'zimmet' suçuna azmettirmekten yargılanan eski sevgilisi Mehmet Alper Kuyumcu'ya 8 yıl 4 ay hapis cezası verildi. İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki karar duruşmasında, Akçin'in avukatı, müvekkilinin baskılar nedeniyle zimmet suçunu işlediğini öne sürdü. Son sözü sorulan Akçin de, "Gözaltı sırasında paraları ne şekilde aldığımı, kimlere verdiğimi, alan kişilerin bu parayı hangi kaynaklara aktardığını açıkladım" dedi.
600 bin kişi hac için sıra bekliyor 
Hacca gitmek için 600 bin kişi sıra bekliyor. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, 70 bin olan kontenjanı arttırmak için çalıştıklarını söyledi

Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, hac için 70 bin kişilik kontenjan aldıklarını ancak 600 binin üzerinde kişinin hacca gitmek için beklediğini belirterek, ilave kontenjan için girişimlerde bulunduklarını bildirdi. Bardakoğlu, Isparta Valisi Şemsettin Uzun'u ziyaretinde gazetecilerin, hac ile ilgili sorularını cevaplandırdı. Ek kontenjan girişimlerinin sürdüğünü söyleyen Bardakoğlu, "600 binin üzerinde kişi bekliyor. Biz 70 bin kişilik kontenjan aldık" dedi.

Kürt sorununda siyasi adım zamanı…
Türkiye'yi Irak ve Ortadoğu bataklığına itecek kapsamlı askeri bir harekâtın, en azından şu an için rafa kalkması yaşadığımız en önemli gelişmedir.

Diğer önemli gelişme Türkiye'nin, attığı aşırı riskli, ancak kararlı adımlarla, Türk-Irak sınırı, Kuzey Irak Kürtleri Türkiye ilişkileri meselesini ABD'nin dış politika ajandasına önemli bir madde olarak yerleştirmesidir.
Üçüncü önemli gelişme, PKK kamplarına yönelik takip ve operasyon konusunda Türkiye ile ABD arasında bir “işbirliği ihtimali”nin ilk kez bu denli yüksek olmasıdır.
Şimdi ortada “iki mesele” var…
Bunlardan “birincisi” bu ikili iş birliğinin pratikte yürüyüp yürümeyeceğidir.
Ali Bayramoğlu yazdı...

Kredi kartına taksit sınırlaması geliyor 
Kredi kartı borç stokunun 25 milyar YTL'ye ulaşması BDDK'yı harekete geçirdi. Kurum, kredi kartıyla taksitli alışverişe dayanıklı mallarda 12 ay, dayanaksız üründe 3-6 ay sınırlaması için çalışıyor

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), kredi kartıyla taksitli alışverişte gördüğü sorun üzerine vade sınırlamasına gitmeye hazırlanıyor. Yeni Şafak'a konuşan BDDK Başkanı Tevfik Bilgin, Eylül 2007 itibariyle 25 milyar YTL'ye ulaşan kredi kartı borç stokunun 10 milyar YTL'sinin taksitli alışverişlerden kaynaklandığını söyledi. Bilgin, "kredi kartıyla taksitli alışverişte, dayanaklı mallar için vadeyi 12, dayanıksız mallar içinde 3 veya 6 ayla sınırlamayı planlıyoruz" dedi. BDDK, verilmesinde ve kullanımında ortaya çıkan yanlışlıklar ve takibe dönüşen kredi oranının yüzde 7'leri aşması üzerine, kredi kartı piyasasını mercek altına aldı
Örümcek kız yekvücut oldu 
Dünyaya 4 bacak ve 4 kolla gelen 2 yaşındaki kızın normal bir vücuda sahip olması için yapılan ameliyat başarıyla sonuçlandı. 30 kişilik doktor ekibi, 40 saat sürmesi planlanan ameliyatı 27 saatte bitirdi

Hindistan'da 4 bacak ve 4 kolla dünyaya gelen 2 yaşındaki küçük Hint kızı Lakşimi Tatma'nın normal bir vücuda sahip olması için yapılan ameliyat başarıyla tamamlandı. Hindistan'ın güneyindeki Bangalore kentinin Sparsh hastanesinde önceki gün başlayan ameliyata giren 30 kişilik doktor ekibinden Mamta Patil, ameliyatın iyi geçtiğini belirterek, Lakşimi'nin 48 saat yoğun bakımda kalacağını söyledi.
Lakşimi'nin vücudundan başsız yapışık ikizinin kolları ve bacaklarının yanı sıra iç organlarını da çıkaran ekibin 40 saat sürmesi planlanan ameliyatı 27 saatte bitirdiği belirtildi
Washington'u ateşe vermenin zamanı!..
Dünya genelinde son bir ayın en önemli gündemi Türkiye oldu. Yüz elli bin askerle Irak sınırına yığınak yapan, PKK'yı devre dışı bırakmayı önceleyen, bu arada Kuzey Irak'taki Barzani yönetiminin “yıkıcı tehdidi”ni gizlemeyen, ekonomik ambargo kararı alan ve son olarak 5 Kasım'da ABD ile içeriği tam netleşmeyen bir pazarlık yapan Türkiye, petrol fiyatlarının yükselmesinden bölgesel ölçekte çatışma ihtimaline, Türk-ABD ilişkilerinin geleceğinden haritaların nasıl değiştirileceğine kadar bir çok konudaki soru işaretlerini yeniledi.

5 Kasım görüşmesinden bize yansıyanlar şunlar: PKK en azından bir süreliğini Türkiye için tehdit olmaktan çıkarılacak. ABD örgütü İran'a yönlendirecek. Buna karşı çıkan üst yönetim tasfiye edilecek.
İbrahim Karagül yazdı...


Bu cezalar can yakar 
Cezaları caydırıcı hale getirmek amacıyla 170 kanunda değişiklik yapan tasarı Adalet Komisyonu'ndan geçti. Orman yakanlar müebbet hapisle yargılanacak, kurusıkı tabancayı silaha dönüştürenler ise 3 yıl cezaevinde yatacak. 
Adalet sisteminde yaşanan aksamalar Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri. Davaların yıllarca sürmesi ve özellikle şahıslara karşı işlenen suçlarda cezaların yetersiz olması adalete güveni zedeliyor. TBMM, bu problemi asgariye indirmek amacıyla dün önemli bir adım attı. Geçen dönem yasalaşmadığı için yeniden Meclis'e sunulan Ceza Mevzuatına Uyum Tasarısı Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.

Emekli komutanların 'hata yaptık' itirafına Evren Paşa da katıldı 
Terörle mücadelede bütün seçenekleri masaya yatıran Türkiye, bir yandan da geçmişte yaptığı hataları tartışıyor. 
Milliyet Gazetesi'ne açıklamalarda bulunan eski Genelkurmay başkanları, bugüne kadar uygulanan yöntemlerle ilgili özeleştiri yaptı, attıkları bazı adımların sorunu büyüttüğünü itiraf etti. Meselenin sosyal aşamada olduğu ilk yıllara atıf yapan eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman, inkar politikasının yanlışlığına dikkat çekiyor: "Bölge insanı dilini konuşmak, kültürünü yaşamak istiyor. Oysa bizler 'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz. Karda yürürken kart-kurt sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir gibi tarifler ortada dolaşıyor. Sosyal istekleri bile yıkıcı faaliyetler kapsamında gördük."

Terörün kaynağındaki şiddet

Dünyada şiddetten en çok çeken toplumlar arasında olduğumuza kuşku yok. Uygarlığın temelini oluşturan, anlaşmazlıkların ancak konuşarak, tartışarak, uzlaşarak çözülebileceği anlayışını; şiddetin şiddeti doğurduğu, rüzgâr ekenin fırtına biçeceği bilincini yerleştiremedik. 
Karşımıza her çeşidiyle terör olarak çıkan büyük belanın kaynağında, toplumun temelini oluşturan aile kurumu içinde erkeklerin kadınlara, ana-babaların çocuklarına uyguladığı baskı, zor ve şiddetin yer aldığı konusunda en küçük bir tereddüt olmamalı. Yani, eğer şiddeti, terörü toplumsal hayatımızdan kökünden çıkarmak istiyorsak, işe aileden başlamak gerekiyor.
Şahin Alpay yazdı...

Elektriğe, konutta yüzde 15 sanayide yüzde 10 zam yolda 
Uzun süredir tartışılan elektrik zammının 1 Kasım itibarıyla yürürlüğe girmesi için düğmeye basıldığı ortaya çıktı. 
Elektriği ev ve işyerlerine ulaştıran Elektrik Dağıtım AŞ (TEDAŞ), ücretlerin konutlarda yüzde 15, sanayide yüzde 10 artırılması için bağlı bulunduğu Özelleştirme İdaresi'ne müracaatta bulundu. Zammın onaylanması için Bakanlar Kurulu kararı gerekiyor. Dolayısıyla İdare'nin bağlı bulunduğu Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın önümüzdeki kabine toplantısında konuyu masaya getirmesi bekleniyor.
Tarifenin mevcut haliyle onaylanması durumunda bu ay başından itibaren tüketilen elektriğin faturası zamlı ödenecek. Konut ve ticarethane elektriğinin birim fiyatı ortalama 12 kuruştan 13,5 kuruşa; sanayide kullanılan elektriğin birim fiyatı da 11 kuruştan 12 kuruşa çıkacak. 

'Dünyada yağmurlar azalmadı, yer değiştirdi' 

Türkiye, bu yıl en sıcak yazlarından birini yaşadı. Kuraklık tartışmaları yıl boyu gündemin ilk sıralarında yer alırken, Dünya Su Konseyi (WWC) Başkanı Loic Fauchon'dan ilginç bir açıklama geldi. 
Fauchon, 'küresel ısınma' iddiasına bağlı olarak dünyanın kuraklaştığına dair somut bir veriye sahip olmadıklarını söyledi. İstanbul'da yapılacak 5. Dünya Su Forumu'na hazırlık toplantıları için İstanbul'a gelen WWC'nin Fransız asıllı başkanı Loic Fauchon, "Dünyanın bazı bölgelerinin çok yağış alırken bazı bölgelerinin daha az yağış aldığını tespit ettik. Sorun da buradan çıkıyor." dedi.

Tuzağa düşülmedi, maceraya girilmedi

5 Kasım'daki Bush-Erdoğan zirvesinin sonucunda ne oldu? Her zirvenin ardından yaptığımız gibi yine bir ak-kara tartışması yapıyoruz. AK Parti muhaliflerine göre tabii ki bundan daha kötüsü olamazdı... Bir sonucun değerlendirilmesi, beklentilere göre olmalıdır. 
Birileri kamuoyunda tamamen hayale dayalı bir beklenti mayalamak istedi. Hesaplarını ve kimliklerini artık büyük çoğunluğun bildiği bu cephe, seçim öncesinde olduğu gibi tribünlerde "sınır ötesi büyük bir askerî harekât" olmalı diyerek "ulusalcı" bir dalga başlattı.

PKK terörü peş peşe canlar alınca şunu dediler: Bu hükümet terörle mücadele edemiyor. Asker Kuzey Irak'a girmelidir. PKK bitirilmelidir. Yetmez Barzani ele geçirilmelidir.

Hüseyin Gülerce yazdı...

Namaz da kıldık, oruç da tutuk, şampiyon da olduk 
Hakan Ünsal, inanç birliği sayesinde büyük başarılar kazandıklarını söyledi.
Galatasaray'ın efsane kadrosundaki futbolculardan Hakan Ünsal'ı hedef alarak, "G.Saray'ı tarikatçılardan temizledim." diye bir dergiye açıklama yapan eski yönetici Fatih Altaylı'ya, Ünsal'dan cevap geldi. 
Sarı-Kırmızılı ekipte forma giydiği dönemde diğer takımlardan en büyük farklarının inanç birliği yapmaları olduğunu söyleyen Hakan Ünsal, "Bu şekilde G.Saray'ı bir yerlere taşımıştık. Tüm takım olarak birbirimizi çok seviyorduk; ama inanç birliği bizi daha kuvvetli bir birlikteliğe ulaştırmıştı. Biz, namaz da kıldık, oruç da tuttuk; dört sene üst üste şampiyon da olduk. UEFA Kupası'nı ve Süper Kupa'yı da kazandık." sözlerini kullandı.
Aday enflasyonu yaşanan DP'de Ağar ve Çiller sürprizi 
DP'de seçim başarısızlığı ile başlayan kriz sürüyor. Ağar'ın istifasının ardından üç isim resmen adaylığını açıkladı. 10'u aşkın isim ise liderlik için nabız yokluyor. Ancak kongreye sayılı günler kala bir sürpriz yaşandı. 
22 Temmuz seçimlerinde baraj altında kalan Demokrat Parti'de (DP) Mehmet Ağar'ın istifasıyla başlayan liderlik yarışı kızışıyor. 17-18 Kasım'da yapılacak kongre öncesi aday enflasyonu yaşanıyor. Kasasında 11 milyon YTL olduğu iddia edilen DP'de şu ana kadar 3 isim adaylığını resmen açıkladı. Gazeteci yazar Nevval Sevindi, DYP eski genel sekreterlerinden Serhan Yücel ve DYP İzmir eski il başkanlarından Kani Aydoğdu.

Fener'in en güzeli kimdi?

F.Bahçe oyunun başında rakibin bir defosunu arıyor gibiydi. Rahattı, sakindi ve yavaştı. Doğru düzgün pozisyon hünerine soyunmuyordu, rakibi hırpalamıyordu. İlk 20 dakikanın nasıl geçtiğini anlamadım. Notlarıma baktım, Alex'in zorlama bir gol girişimi dışında pozisyon bulamadım. 
Bu verimsizliğin nedenini irdelemeden önce kısaca PSV'yi anlatmaya çalışayım. Bir defa üç puan düşüncesiyle gelmişlerdi İstanbul'a. Farfan ve Lazoviç'le çift forvet olarak çıktıkları oyunda Perez bu ikilinin virtüözlüğüne soyunmuştu. Mendez, Van Der Leegte, hatta Simons orta sahanın ofansa bakan yüzleri olarak dikkat çekiyordu. Ancak düşüncedeki bu oyun zenginliğinin hiçbir derinliği yoktu.

Hayri Beşer yazdı...


 

 

Kenthaber
Yayın Tarihi : 8 Kasım 2007 Perşembe 06:43:12
Güncelleme :8 Kasım 2007 Perşembe 07:55:29


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
kazım şahin IP: 88.226.203.xxx Tarih : 8.11.2007 16:38:57

Terörün kökü kazınacaktır, ama dışa bağımlılık,Amerika ile ihtifakımız bozulursa karşımızda olur.u.s.a,nın karşımızda olması avrupanın karşımızda olmasıdır.Şunuda unutmayalım ki:bu güçlerin(u.s.a.ve eu)bize ıhtiyacı var.IraQ,ın yapılanması coğrafik yönden dolayı.U.s.a. tutupta iranı kulanacak değil. Bence girmek tek çözüm ama ihtifakımızdanda biraz faydalanmak gerekir diye düşünüyorum...