’Türkiye’de neler oluyor’ denecek Bütçe görüşmelerinin ardından hızlı ve sürpriz bir reform sürecinin başlayacağını açıklayan Dışişleri Bakanı Babacan "Türkiye’de bunlar da oluyormuş diyeceksiniz" dedi. Reformların içeriği ile ilgili bilgi vermeyen Babacan yeni bir Kürt açılımını da ima etti. DIŞİŞLERİ Bakanı Ali Babacan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın "Amaç PKK’nın silah bırakması" sözleriyle gündeme gelen plan tartışmasına reform takvimi vererek katıldı. Hürriyet ve Vatan gazetelerinin Ankara Temsilcileri ile Star Başyazarı’nı Brüksel yolunda GAP uçağına konuk eden Babacan soruları yanıtladı. Ali Babacan, hükümetin icraat hızının ikinci dönemde yavaşladığı eleştirilerine karşı çıktı. Babacan yılbaşına kadar sürecek bütçe görüşmelerini hızlı ve sürpriz reform sürecinin takip edeceğini açıkladı, "Türkiye’de bunlar da oluyormuş diyeceksiniz" iddiasını ortaya koydu. Uzun süren tartışmaların reformların içini boşalttığını, yaraladığını hatırlatan Babacan, "O yüzden gündeme gelmeleri ile Cumhurbaşkanı tarafından onayı arasındaki süreç mümkün olduğunca kısa tutulacak" dedi. Dışişleri Bakanı Babacan, reformların içeriği ile ilgili bilgi vermekten kaçındı. Ancak yeni bir Kürt açılımıyla ilgili olduğunu "Cemil Bey de (Çiçek) PKK’ya af kesin yok dedi" diyerek belli etti. |
Demokrasi, terörü ortadan kaldırır Cumhurbaşkanı Abdullah Gül Ankara Ticaret Odası’nın vergi rekortmenleri plaket törenindeki konuşmasında, Türkiye’nin uğraştığı pek çok sorunun başında terör meselesinin geldiğine dikkat çekti. Gül, terörün üstesinden kesinlikle geleceklerini bildirdi. Türkiye’nin geçmişinde etnik ayrımcılığın hiç olmadığını belirten Gül, şunları söyledi: VATANDAŞLAR EŞİT Ne yazık ki son yıllarda aramıza giren hastalık, toplumu ve ülkenin bir kısmını zehirlemeye başladı. Bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlar birbirine eşittir. Her makama gelme hakkı vardır. Bütün vatandaşların ülkeye aidiyetini pekiştirmek, kardeşlik duygularını geliştirmek görevimiz. Ne yazık ki hastalıklı insanlar dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da ortaya çıkıyor. Burada bize düşen topyekûn mücadele etmek. Bu mücadelede güçlü olmak için demokrasiyi ne kadar önemsersek, o kadar başarılı çıkarız. Demokrasi terörü ve teröristi izole eder. Teröristlerin sempatizan kazanmak istediği tabanı izole eder. Eline imza istedi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle 81 ilden temsilci çocukların katılımıyla gerçekleştirilen "8. Çocuk Forumu Heyeti"ni kabul etti. Cumhurbaşkanı Gül, yaptığı konuşmada çocukları "Hoş geldiniz, gözlerinizden öpüyorum. Buralar sizin eviniz" dedi. Gül, eline imza isteyen bir çocuğun defterini imzaladı. |
Yazık vatan... |
Eli silahlı kovboy değiliz Başbakan Erdoğan, "Tezkereyi aldın ne duruyorsun" eleştirilerine, "Eli silahlı kovboy değiliz" dedi. DTP’yi de, "Terör ile demokrasi arasında tercih yapamayan demokrasiden medet umamaz" diye uyaran Erdoğan, Meclis grubunda şöyle konuştu: TERÖRÜ KARŞINA AL Terör ile demokrasi, karşıt kutuplardır. Siyaset ile terörün ilişki içinde olması ne demokrasiye uygundur ne de hukuka. Demokratik siyasete soyunanların atması gereken ilk adım, temel tercihini yapmak, terörü karşısına almaktır. Demokrasi, her türlü farklılığı içinde barındıran ve tolore eden bir sistemdir. Ancak, hukukla problemli olmak, terörle ilişkisini kesememek, terörist unsurların yan kol faaliyeti konumuna düşmek, demokrasinin ve hukuk devletinin kabul edebileceği bir durum değildir. Terör ile demokrasi arasında tercih yapamayanlar, demokrasiden medet umamazlar. GÜVENCİN UÇURMAYA BENZEMEZ Meydanlarda güvercin uçurmak kolay. Güvercin bol, herkes uçurur. İcraat, icraat. Öyle güvercin uçurmakla bu olmuyor. Bir taraftan güvercin uçur, öbür taraftan gel bu ülkenin barış dinamiklerine fitili koy ve ateşle. Bunu kimse yutmaz, yutmuyor. HAREKÁT EMRİ ALMADIK Biz olaya tek boyutlu bakmıyoruz. Şimdi kalkmış ’Eee biz tezkereyi verdik’, e ne olmuş. ’E ne duruyorsun.’ Bir dakika ya. Tezkereyi aldık diye, senden hareket emri de almadık. Bu tezkerenin içinde ne yazdığı belli. Zamanını hükümet belirleyecek. Okumadın mı? İlgili kurumlarımızla bunun istişaresini sürekli yapıyoruz. |
Son Halife’nin torunu miras için dava açtı Londra’da geçen yıl vefat eden son Halife Abdülmecid’in kızı, Berar Prensesi Dürrüşehvar Sultan’ın oğlu Haydarabat Prensi Karamat Ali Khan Şah, veraset belgesi almak için Şişli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurdu. Prens Karamat Ali Khan Şah, bilirkişi incelemesi sonunda Dürrüşehvar Sultan’ın oğlu olduğunu ispat ederse Türkiye’deki mirasından hak iddia edebilecek. DÜRRÜŞEHVAR Sultan, 10 yıl önce hanedan ailesinden 11 kişiyle birlikte Osmanlı’dan kendilerine kaldığını iddia ettikleri araziler için hazineye karşı Beykoz ve Üsküdar Adliyeleri’ne tapu tescil, tespit ve yıkım davaları açtı. Orman Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin, mirasçı oldukları yerleri bedelsiz kamulaştırdığı anlatılan dilekçede davacılar, Hekimbaşı Mezarlığı, O-2 Otoyolu Fatih Sultan Mehmet Köprüsü Asya çıkışından iki kilometreden sonrası ve Elmalı Barajı çevresinin de bulunduğu Hekimbaşı Çiftliği Ormanı’nın tapusunun kendi adlarına tescilini talep ettiler. Dürrüşehvar Sultan, davaların sonunu göremeden yaşamını yitirdi. Haydarabat Prensi Karamat Ali Khan Şah, Şişli 4. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne verdiği dilekçede, Dürrüşehvar Sultan ile 1970 yılında vefat eden Haydarabat Nizamı Azam Şah’ın oğlu olduğunu söyleyerek kendisine "mirasçı olduğuna dair belge" verilmesini istedi. |
Yazılmamak kaydıylaydı ama... |
Boşanmamakta direndi, servete kondu İzmirli arazi ve bina zengini tanınmış işadamı Aziz Özkahraman’dan (81) boşanmamak için altı yıldır direnen Gönül Yazar’ın ablası Belma Özkahraman (74), eşinin kalp krizi geçirerek yaşamını yitirmesi üzerine 5 milyon YTL’lik mirasın sahibi oldu. Çok sayıda apartmanı, Manisa’da bağ ve bahçeleri bulunan Aziz Özkahraman, şiddetli geçimsizlik gerekçesiyle, 53 yıldır evli olduğu ve çocukları bulunmayan eşi Belma Özkahraman’a 2001 yılında boşanma davası açtı. Özkahraman, 2005 yılında İzmir 2’nci Aile Mahkemesi’nin verdiği kararla eşinden boşandı. Mahkeme, Belma Özkahraman’a aylık 1250 YTL nafaka bağladı. Belma Özkahraman’ın avukatı Gani Engin Ulusoy, Mirşah Çatalkaya ve Berna Çatalkaya’nın yalancı tanıklık yaptıkları iddiasıyla boşanma kararının bozulması için Yargıtay’a başvurdu. Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, mahkemenin verdiği boşanma kararını 2005 yılında bozdu. Geçen temmuz ayında yapılan son duruşma ertelenirken, Aziz Özkahraman iki gün sonra, Çeşme’deki yazlığında kalp krizinden öldü. Boşanma davası da düştü. Böylece Belma Özkahraman, 4 milyon YTL’si taşınmazlar, 1 milyon YTL’si nakit olmak üzere toplam 5 milyon YTL’lik servetin sahibi oldu. |
Gökhan hálá bulunamadı Dev dalgalar yüzünden Sahil Güvenlik botları denize açılamayınca, Cemal Tayfun Gökhan’ın cesedinin aranması Rumelifeneri sahilinden dürbünlerle yapıldı, ama bir sonuç alınamadı. RUMELİFENERİ Kalesi önündeki kayalıklarda dalgaların kaptığı 6 yaşındaki kızı Aylin’i kurtarmak için atladığı denizde kaybolan Cemal Tayfun Gökhan’ın cesedinin aranması çalışmaları dün de devam etti. Kötü hava koşulları ve büyük dalgalar nedeniyle Sahil Güvenlik botları denize açılamayınca Rumelifeneri’nin çeşitli noktalarına dürbünler yerleştirildi. Sahil Güvenlik ve jandarma ekiplerinin dürbünlerle taradığı denizde Türkiye’deki McDonald’s restoranlarına lojistik destek veren Serlog Lojistik’in Genel Müdürü Gökhan’ın su yüzeyine çıkması beklenen cesedi arandı. Alexandra Gökhan’ın teskin edici ilaçlarla ayakta tutulduğu belirtildi. Gökhan çiftinin 11 yaşındaki oğullarının ise olay günü maçı olduğu için onlarla gezleye gitmediği söylendi. |
Millilere prim SIK sık duyarız... "Boğaz’ı mahvettiler!" "Ormana villa sitesi yapılır mı?" "Sahiller beton yığını oldu!" Sor, bunu diyene... "İster misin o evlerden birini?" Anında yavşar. Yılışık bir gülümseme belirir suratında... "İsterim tabii" der, "kim istemez ki?" Bırak tapusunu, şaka yollu teklifte bile omurgalı durmayı beceremez, bükülüverir. "Asker şöyle, asker böyle" der. Asker davet verir. Bakarsın, en önde o. "Türban Köşk’e çıkmamalı" der. Bi resepsiyon... Kuyrukta! "Şu tivi programı iğrenç" der. Çağır. Koşar. Yılmaz Özdil yazdı... |
Ebu Gıreyb'den 'büyük firar'
|
İstihbarat zirvesi
|
Katliam ve karanlık olan! Hasan Cemal yazdı... |
'Dini baskı yüzünden okulumuzu değiştirdik'
|
Yüreğimiz santrada Kolay lokma değil |
Liberal bir yargıç
Taha Akyol yazdı... |
İnternette daha çok yolumuz var Türkiye'deki hanelerin yüzde 18.94'ünde internete erişim imkânı, bunların da yüzde 79.39'unda internete bağlanabilen bilgisayar var Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Türkiye'deki hanelerin yüzde 18.94'ünün internete erişim imkânına sahip olduğunu, bu hanelerin yüzde 79.39'unda evden internete bağlanabilen kişisel bilgisayar bulunduğunu belirledi. Nisan-haziran döneminde, internet üzerinden alışveriş yapan hane halkı internet kullanıcılarının oranı da yüzde 5.65 oldu. TÜİK'in 2007 Hane Halkı Bilişim Teknolojileri Kullanımı Araştırması'nın sonuçları özetle şöyle: Hanelerin yüzde 18.94'ü internete erişim imkanına sahip. Bu hanelerin de yüzde 79.39'unda evden internete bağlanılabilen kişisel bilgisayar var. İnternet erişim imkânı olan hanelerde en yaygın kullanılan internet bağlantı türü 78.03 ile geniş bant (ADSL). 16-74 yaş grubundaki hane halkının bilgisayar kullanma oranı yüzde 29.46, internet kullanım oranı yüzde 26.67. İnternet kullanan hane halkı bireylerinin yüzde 61.11'i internete hemen hemen her gün, yüzde 25.50'si haftada en az bir kez internete giriyor. Bilgisayar ve İnternet kullanım oranının en yüksek olduğu yaş grubu 16-24, bunu 25-34 yaş grubu izliyor. Eğitim durumuna göre en fazla bilgisayar kullanımı yüzde 84.86, internet kullanımı da yüzde 82.89 ile yüksekokul, fakülte ve daha üstü bireylerde. Öğrencilerin yüzde 86.83'ü bilgisayar, yüzde 81.89'u internet kullanıyor. |
ODTÜ 'plastik ekran'ı buldu
|
Kürtler için Türkiye'yi feda etmeyiz |
PKK'yı bitirme planı devrede ÖNLEMLER KONUŞULDU |
"İstanbul'da gay başkana hazırlıklı olun" Yeşiller Partisi Eş Başkanı Cohn Bendit: Eşcinsel bir İstanbul belediye başkanına hazır olmalısınız. Başörtü takmayanlar için de mücadele edilmeli.. Yeşiller Partisi Eş Başkanı Daniel Cohn Bendit, Türk İşadamları ve Sanayicileri Konfederasyonu (TUSKON) Genel Merkezi'ni ziyaretinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB üyelik sürecinden, başörtüsüne kadar pek çok konuda görüşlerini ifade etti. İşte Bendit'in görüşlerinden öne çıkanlar: * "İlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nın homoseksüel olabileceğine şimdiden kendinizi hazırlamalısınız. Şimdi bu sözlerime gülebilirsiniz ama 20 yıl önce Fransa'da boşanmış birinin Cumhurbaşkanı olması bile imkânsızdı." * "Benim demokrasi anlayışıma göre, bir ülkede çok sayıda insan başörtüsü takıyorsa Cumhurbaşkanı'nın eşinin de takması gayet normal. Bu özgürlük için mücadele edebilirsiniz ama aynı zamanda başörtüsü takmayanlar için de mücadele etmelisiniz." KAPATMA DAVASI HATA * "Önemli olan PKK'nın Kürt halkından ayrıştırılması meselesidir. Yargıtay'ın DTP hakkında ortaya attığı kapatma önerisi kesinlikle yanlıştır. Biz Kürtlerin parlamentoda demokratik olarak temsil edilmesini, tercih ederiz." * "Şimdiki rüyam, Boğaziçi'nin güzelliklerinin de AB sınırları içinde yer alması. AB egemenliklerin paylaşıldığı bir organizasyon ve siz de egemenliklerinizi paylaşmaya hazır hale gelmelisiniz." |
İstanbul'da Milli Eğitim Müdürü var mı?.. |
Sel, sınır kapılarını kapattı Sel, sınır kapılarını kapattı Bulgaristan barajların kapağını açtı. Edirne'yi su bastı. Kapıkule ile Pazarkule gümrük kapıları kapandı. Vatandaşın yardımına asker koştu .. Bulgaristan'ın Arda Nehri'nde üç barajın kapaklarını açması sonucu Meriç ve Tunca nehirleri taşınca Edirne sular altında kaldı. Karaağaç mahallesinin kent merkeziyle ulaşımını sağlayan karayolu kapanırken, mahallede bulunan ilk ve orta dereceli okullar 4 gün tatil edildi. Mahallede mahsur kalan vatandaşlar, askeri araçlar ve botlarla taşındı, Kapıkule ve Pazarkule gümrük kapıları kapandı. Karaağaç kışlasında görev yapan askerler de dün sabah göreve botlarla gitti. HER YER SU ALTINDA * Tunca Nehri'nin taşması üzerine onarımda olduğu için sadece yayalara açık olan Yalnızgöz Köprüsü, Sarayiçi Er Meydanı'nda bulunan Fatih ve Kanuni köprüleri de araç ve yaya trafiğine kapatıldı. Sarayiçi'ndeki Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri'nin yapıldığı Er Meydanı, Adalet Kasrı, Balkan Şehitliği ile bölgedeki bazı tarım alanları, evler ve balıkçı barınaklarıyla Mehmetçik Gazinosu, tarihi Kasımpaşa Camisi ve şeker fabrikası da sular altında kaldı. Kurtarma ve jandarma ekipleri muhtemel olumsuzluklara karşı Tunca Nehri kenarında bekletildi. |
İnsansız uçaklar 'acil' alımla geldi Üç sistem Batman'da konuşlandırıldı. Üç sistemle birlikte İsrailli pilotlar ve yer destek ekipleri Türkiye'ye geldi. İstihbarat amaçlı kullanılacak araçlar terörle mücadele operasyonları öncesinde devreye sokularak, dağlık alanlarda fotoğraf ve görüntü çekecek. Böylece keşif faaliyetlerinde can kaybı yaşanmayacak ve uçakların çektiği görüntüler anında Batman'daki İHA birliğinde değerlendirmeye alınacak. Malatya'daki 2. Ordu Karargâhı, Batman'dan gelen istihbarat değerlendirmesi ışığında bölgedeki ilgili birliğe operasyon komutu verecek. TSK, istihbaratı operasyona dönüştürme süresini daha da kısaltmak amacıyla, istihbaratı gerçek zamanlı olarak doğrudan Malatya'ya gönderecek teknoloji üzerinde de çalışıyor. |
Biz mikrop muyuz! |
Kendilerini kapattırmak istiyorlar Erdoğan'ın DTP için, "Kendilerini kapattırmak istiyorlar" yorumunda bulunduğu öğrenildi. Başbakan, MHP ve CHP'nin, "Tezkereyi verdik niye kullanmıyorsun" eleştirilerine ise AKP grubunda yanıt verdi: "Verdin ne olmuş? 'Ne duruyorsun?' diyor. Bir dakika ya... Biz tezkereyi aldıysak, senden harekât emrini almadık ki... Biz elinde silah bulunan kovboylar değiliz. Yeri geldiğinde güvenlik güçlerimiz bunu kullanır." Erdoğan, gerilimden medet uman kesimler bulunduğunu belirtirken "Terörle ilişkisini kesmeyenler demokrasiden medet umamazlar. Biz siyasi linçten yana değiliz. Ancak şiddet ve terörü kınamayanlarında bizim dünyamızda yeri yoktur" dedi. |
Baykal: Terörle müzakere olmaz "Terörle müzakere etmek ya aymazlık ya teslimiyettir. Üçüncüsünü söylemek istemiyorum" diyen Deniz Baykal, "İhanettir" sözleri üzerine "Evet odur" dedi.. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin grup toplantısında konuşmasının büyük bölümünü teröre ayırdı. Baykal, Türkiye'nin Kuzey Irak'a operasyon yapma hakkı bulunduğunun dünyada kabul edilmeye başlandığını belirterek, "Bunun meyvesini alalım. Nedir bunun meyvesi? Türkiye'nin gönlünü almaya yönelik birkaç güzel söz mü? Derhal Irak sınırları içindeki PKK örgütleri dağıtılmalı" dedi. "PKK'NIN SÖYLEMİ" Erdoğan'ın "Kış gelmeden müdahale yapacağız" ve "Bizim için önemli olan silahların bırakılmasıdır" sözlerini hatırlatan Baykal, "Silahların bırakılması söylemi, PKK söylemidir. Silahların bırakılması söylemi, terörü halletmeye yönelik olarak değil, terörün pazarlıkla sonuç almasını sağlamaya yönelik bir stratejinin parçası olarak ortaya atılmaktadır. Silahların bırakılmasını kabul etmek demek, karşınızdakinin silah bulundurma hakkına teslim olmak demektir" diye konuştu. Baykal, "Müzakere ancak tarafların karşılıklı taleplerinin kabul edilebilir noktaya gelebildiğinde söz konusu olur. |
Emekli askere "akreditasyon"
Nazlı Ilıcak yazdı... |
İhalelerde aslan payı Cheney'ye ABD'nin 25 milyar dolarlık savaş ihalelerinden 16 milyarla aslan payını ABD Başkan Yardımcısı Cheney'nin 1995-2000 yılları arasında başkanı olarak görev yaptığı Halliburton şirketi aldı. 100 ihaleden -12'si Türkiye olmak üzere- 31'i yabancı şirketlere gitti ABD'nin Irak ve Afganistan'da dağıttığı savaş ihalelerinden en çok kazanan 100 şirketin 31'inin yabancı olduğu ve bu 31 ihalenin 12'sinin Türk şirketleri tarafından alındığı ileri sürüldü. Kamu Bütünlüğü Merkezi (The Center for Public Integrity) adlı kâr amacı gütmeyen bir kuruluşun yaptırdığı araştırmaya göre ABD, yerel ve yabancı şirketlere toplam 25 milyar doların üzerinde ihale dağıtırken, savaş ihalelerinde en büyük payı, ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney'nin 1995-2000 yılları arasında başkanı olarak görev yaptığı Halliburton şirketi aldı. Bu çerçevede Amerikan hükümetinin Irak ve Afganistan'da dağıttığı ihaleler 2004 yılında sadece 11 milyar dolarken, 2005'te bu rakam 17 milyar dolara ve geçen yıl toplam 25 milyar dolara ulaştı. TÜRK ŞİRKETLER Rapora göre, savaş ihalelerinden en çok kazanan 100 şirketin 31'ini yabancılar oluştururken, bunlardan 12'si Türk şirketlerine verildi. Listede açıklanan ilk 100 arasındaki Türk şirketler arasında Petrol Ofisi, Zafer İnşaat, Emta İnşaat, Turcas Petrol, Biltek, Yüksel İnşaat, Doğuş İnşaat, Delta Petrol Ürünleri, Metağ İnşaat yer alıyor. |
Üstünden onlarca araç geçti Yolu ikiye ayıran bariyerlere çarpan otomobilin ön camından fırlayan Ödemiş, asfaltın üzerine düştü. Bu sırada süratle yoldan geçen araçlar, Ödemiş'i yaklaşık 50 metre sürükledi. Ödemiş'in parçalanan cesedi üzerinden onlarca otomobil geçti. Kazayı fark eden sürücülerin ihbarıyla olay yerine gelen polis, Ödemiş'in cesedini otomobilinden metrelerce uzaklıkta buldu. |
İki şıklı soru Fehmi Koru yazdı... |
Türkiye Dünya üçüncüsü Türkiye, ikinci uzatma devresinde, maçın 66'ncı dakikasında Nurettin Balkaya'nın golüyle üstünlüğü ele geçirdi. Maçın kalan süresinde Brezilya Milli Takımı oyuncularının çabası sonucu değiştirmedi ve Türkiye 1-0 galip gelerek dünya üçüncüsü oldu. Brezilya ise dördüncü sırada yer aldı. Nurettin Balkaya, galibiyet golünü atarak, takımına dünya üçüncülüğü kazandırdığı için kendisini dünyanın en mutlu insanı hissettiğini, sevincinden ötürü duygularını daha fazla dile getiremediğini söylerken, maç sonrası millilerin sevinci görülmeye değerdi. Final maçında ise Rusya'yı 2-1 yenen Özbekistan, dünya şampiyonu oldu. |
3. köprüde güzergah rantı Rumelikavağı-Anadolukavağı yada Sarıyer-Beykuz Yuşa Tepesi arasına yapılacak köprü ve bağlantı yolları üzerinde bulunan arazileri ucuza alan arsa spekülatörleri yüzde binlerle ifade edilen kar elde etti.
|
Köksal Toptan'la, kahvaltıda buluştuk |
Ya silahı tercih edersiniz ya demokrasiyi Muhalefet partilerine yüklenen Başbakan Erdoğan, 'AK Parti'yi bir savaşçı gibi gösterme amacını güden siyasetçiler önce demokrasiyi kavrasın. Daha önce birilerinin yaptığı gibi kimseyi ovaya falan davet etme olasılığım yok' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında DTP'lilere çağrı yaparak , “Biz eğer demokratik ortamda mücadelemizi sürdüreceksek o zaman tercih yapmak durumundayız. Ya silahı tercih edersiniz ya demokrasiyi”diye konuştu. Başbakan Erdoğan, CHP lideri Baykal, MHP lideri Bahçeli'nin söylemlerine sert tepki gösterdi. Erdoğan'ın AK Parti grup toplantısında yaptığı konuşmanının önemli bölümler şunlar: GERİLİMDEN MEDET UMANLAR Ülkemizde gerilimden medet umanlar var. Bunlar sizler iyi biliyorsunuz. Bunların aktörünün kimler olduğunu biliyorsunuz. Kutuplaşma beklentisi içinde olanlar, milletimizin derin sağduyusu ve güçlü kardeşliği karşısında hayal kırıklığına uğramış,karanlık senaryoları da ellerinde kalmıştır ve bundan sonra da kalacaktır. TERCİHİNİ YAP Biz eğer demokratik ortamda mücadelemizi sürdüreceksek o zaman tercih yapmak durumundayız. Ya silahı tercih edersiniz ya demokrasiyi. Ya silahı tercih edenler beraber olursunuz ya da barışı, sevgiyi kendine şiar edinmiş olanlarla beraber olursunuz. |
3 milyon YTL'lik vurgun İşbirlikçi doktorlara yüzde 30, eczacılara da yüzde 20 komisyon veren sahte ilaç çetesinin yaptığı vurgun aylık 3 milyon YTL'yi buluyor. Bu tür çetelerin SSK'ya verdiği zararın boyutu ise yılda 12 milyar YTL'ye ulaşıyor. İstanbul Mali Şube ekipleri tarafından 8 ay önce başlatılan İksir Operasyonu'nun devamı niteliğindeki operasyonda, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Tıp Fakültesi Dahiliye Bölümü'nde görev yapan Profesör Doktor A.Ş.D'nin de aralarında bulunduğu 6 doktor bulunuyor. İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından önceki gün beş ilde başlatılan İksir Operasyonu'yla çökertilen şebekenin kullanım süresi dolmuş ilaçlar ile yurtdışından getirilen kaçak ilaçları ambalajlayarak piyasaya sürdükleri öğrenildi. Şebeke liderlerinin, ecza deposu sahipleri C. G. ile Ahmet K. olduğu belirlendi. Sahte ilaç çetesinin ayda en az 3 milyon YTL'lik haksız kazanç elde ettiğini ifade eden polis kaynakları bu tür şebekelerin SSK'yı yılda 12 milyar YTL civarında zarara uğrattığını vurguluyorlar. DOKTORLARA YÜZDE 30-50 PAY Günü geçmiş ve kaçak ilaçları yeniden ambalajlayarak piyasaya sürdüğü belirlenen şebekenin, doktorlara yüzde 30 ila 50 arasında, eczacılara da yüzde 10'la 20 arasında kar payı verdiği iddia edildi. Polis tarafından yapılan incelemede, şebekenin 5 ayrı birimden oluştuğu belirlendi. Bu birimler şöyle: |
Kürt sorununda çözüm ışığı… |
Avrupa'daki Türkler'in hac kotası arttı Suudi Arabistan yetkilileriyle yapılan görüşmeler sonucu yurt dışı hac kotası 16 bine yükseldi. Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Fikret Karaman, Suudi Arabistan'ın, Avrupa'da yaşayan hacı adayları için ayrılan 8 bin 240 kişilik kotayı 16 bine çıkardığını bildirdi. Karaman, "Kota, bu yıl kullanılacak. Biz de Avrupa'daki hacı adaylarının çıkış işlemleriyle ilgili çalışmaları başlattık." dedi. Fikret Karaman, Avrupa'dan bu yıl hacca gitmek için 16 bin kişinin başvurduğunu, ancak 8 bin 240 kişiye hac imkanı tanındığını söyledi. Avrupa'da yaşayanlar için kotanın artırılması konusunda Suudi Arabistan'dan talepleri bulunduğunu anımsatan Karaman, "Avrupa'da 8 bin kadar vatandaşımız daha hacca gitmekle ilgili bir beklenti içindeydiler. Avrupa'da bir birikim vardı. 8 bin 240 kişiye izin verilmişti. Geriye kalanlar için bir belirsizlik yaşanıyordu. Bu problem, geçtiğimiz günlerde çözüldü. Avrupa'da hacca gidecek Türk vatandaşları için kota 16 bine çıkarıldı. Kotanın artırılması bir rahatlama sağladı. Biz de Avrupa'daki hacı adaylarının çıkış işlemleriyle ilgili çalışmaları başlattık." diye konuştu. Fikret Karaman, Avrupa'daki hac başvuru sayısının esnek olduğunu ve her yıl miktarın değiştiğini kaydederek, "Avrupa'daki vatandaşların hac kayıtları konusunda, kademeli olarak bir artış söz konusu, ama sabit bir rakamdan söz etmek zor. Önemli olan teamülün devam etmesi." dedi. |
Vinç kazasında sorumlu, taşeron firma Bir grup mühendis Gülseren Yurttaş'ın ölümünün ardından gerekli denetimler yapılmadığı gerekçesiyle eylem yapmıştı. Harita mühendisi Gülseren Yurttaş'ın ölümüyle ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda sorumlunun ana ve taşeron firmalar olduğu belirtildi. Raporda gerekli denetimin yapılmadığı vurgulandı. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) Melen Projesi'nde çalışırken vincin altında kalarak hayatını kaybeden harita mühendisi Gülseren Yurttaş'ın ölümünde ana yüklenici ve taşeron firma asli kusurlu bulundu. Kazayla ilgili hazırlanan bilirkişi raporunda, çalışanların güvenliği için asgari güvenlik şartlarının yerine getirilmediğine vurgu yapıldı. Raporda, vincin çalışma sahasına girilmemesi için uyarı tabelasının konulmamış olmasına dikkat çekildi. Son 3 ay içerisinde 9 kişi, kamu kurumlarından ihale alan ana yüklenicilerin iş devrettiği taşeron şirketlerin çalışmaları sırasında meydana gelen kazalarda vefat etti. İSKİ'nin Melen Projesi'nde mühendis olarak çalışan Gülseren Yurttaş da, işe başladığı ilk gün kaza geçirdi. 27 Eylül 2007'de meydana gelen olayda Yurttaş, şantiye sahasında çalışırken halatı kopan vinçten düşen taşıyıcı kolun altında kalarak can verdi. Olaydan sonra ailenin başvurusu üzerine görevlendirilen bilirkişinin hazırladığı raporda yeterli denetimin yapılmadığı taşeronluk uygulamasının sebep olduğu sorunlara dikkat çekilirken firmaların kanundan kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmediğine vurgu yapıldı. |
Figüran olmak Evren'in sadece pişmanlık ifade edip 'pardon' diye geçiştirdiği bu ve benzer uygulamalar, Türkiye'nin 20 yılına ve 30 bin kişinin canına mal oldu. PKK'nın güç kazanmasının en büyük nedeni, 12 Eylül darbesinden sonra bölgedeki dil yasağı ve aşırı baskıcı sıkıyönetim uygulamasıydı. Sıkıyönetim ve olağanüstü hal, başka bir seçenek bırakmayacak şekilde bölge halkını PKK'nın kucağına itti. Darbeyi yaptıranlar acaba Kenan Evren'in kulağına Kürtçe konuşma yasağı koymasını da fısıldamışlar mıydı? Sağ-sol çatışmalarının bitmesinden sonra ileride lazım olacak bir Kürt sorunu için böyle bir baskıya ihtiyaç olduğunu gören güçler, Kenan Paşa'ya böyle bir uygulamayı çaktırmadan telkin etmişler miydi?
Mehmet Kamış yazdı... |
Tunca ve Meriç taşınca, Karaağaç Türkiye'den koptu! Tunca Köprüsü, Bulgaristan'ın barajların kapaklarını açmasının etkisiyle sular altında kaldı. Vatandaşlar, tarihi köprü üzerine kurulan sacdan 'köprü'yle karşıya geçti. Trakya, sağanak yağış sebebiyle zor günler yaşıyor. Hafta sonunda sel ve su baskınlarıyla boğuşan bölge, Bulgaristan'ın baraj kapaklarını açması yüzünden adeta denize dönüştü. Pazarkule ve Kapıkule gümrük kapıları trafiğe kapandı, Meriç ve Tunca nehirleri taştığı için Karaağaç Mahallesi'nin Edirne ile bağlantısı kesildi. Ulaşımı sağlayan iki yol sular altında kalınca, tarihî taş köprünün üstüne demirden asma köprü kuruldu. Askerî araçlar da vatandaşları karşıya taşıdı. Edirne'de yaşanan olağanüstü durum sebebiyle Tunca Nehri kenarında kriz merkezi oluşturuldu. Arama kurtarma timleri, Sivil Savunma ekipleri ve belediye görevlileri zodyak botlarla gün boyunca bölgede nöbet tuttu. Bosna köyü, Tunca ve Meriç nehirleri etrafında uyarılara rağmen ev kuran Roman vatandaşlar, valilik emriyle konutlarından alınarak okula yerleştirildi. DSİ 11. Bölge Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, 727 metreküp/saniye olan Meriç Nehri'nin debisi 1205 metreküp/saniyeye yükseldi. Arda Nehri'ne Bulgaristan'dan 600 metreküp/saniye su salınıyor. |
Maaşlar konut kredisine gidince esnafın keyfi kaçtı Manisa Akhisar'da Hilal Helva'nın sahibi Hüseyin Ölmez, en iyi müşterisi olan PTT çalışanlarını kaybetmenin şaşkınlığını yaşıyordu. Bir şirket personeline bunun sebebini sorunca ilginç bir cevapla karşılaştı: "80 çalışandan 70'i araba aldı. Maaş otomobil taksitine gidince, ancak temel ihtiyaçlarına harcayacak parası kaldı." Bu cevap aslında esnafın son yıllarda yaşadıklarını özetliyor. Tüketiciler önce araba, ardından da konuta yönelince, esnafın müşterisi kesildi. Türkiye'de son üç yılda satılan 5 milyon konut için bankalara ödenmesi gereken para 30 milyar YTL'ye yaklaştı. 'Ayağı yerden kesen' araba kredilerinin tutarı ise 5 milyar 689 milyon YTL. İlk aylarda birikimleriyle borçlarını ödeyenler, zamanla harcamalarını kısmaya, alışverişte kredi kartına ağırlık vermeye başladı. Bankalararası Kart Merkezi'nin ekim sonu itibarıyla kredi kartı sayısının 35,8 milyona ve kartlarla yapılan harcama miktarının 115 milyar yeni liraya ulaştığını gösteren verileri bunu doğrularken, özellikle küçük ve orta büyüklükteki esnaf nakit sıkıntısıyla karşı karşıya kaldı. Karşılıksız çek sayısının ekimde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,3 artarak 128 bin 416'ya çıkması da esnafın ödeme güçlüğü çektiğinin bir başka göstergesi. |
Öcalan, Küba'ya gitsin |
Konut kredilerinde 10 yıldan uzun vadeye rağbet edilmiyor Türkiye'de en hızlı büyüyen sektörlerin başında bankacılık geliyor. Bankaların aktif büyüklüğü 543 milyar Yeni Türk Lirası'na, kullandırılan krediler de 261 milyar YTL'ye ulaştı. Konut kredileri toplamı 2 Kasım itibarıyla 31 milyar yeni liraya çıktı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Tevfik Bilgin, şu anda konut kredisi müşteri sayısının 583 bin 251 olduğunu, kredilerin yüzde 48'inin 0-5 yıl, yüzde 46'sının 5-10 yıl, yüzde 6'sının da 10 yıl ve üzerinde vadelerde olduğunu bildirdi. Batı ülkelerinde GSMH'nin yüzde 40-60'ı büyüklüğüne ulaşan konut kredilerinin Türkiye'de GSMH'ye oranının yüzde 5'ler düzeyinde olduğu dikkate alındığında bu alanda büyük büyüme potansiyeli olduğuna işaret eden Bilgin, TBMM Plan Bütçe Komisyonu'nda şöyle konuştu: "Ancak yurtdışı deneyimler de dikkate alınarak, ilgili kurumlar olan Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, SPK ve BDDK'nın bu kredi türünün istikrarlı bir şekilde büyümesinde oldukça dikkatli ve ihtiyatlı olmaları gerekmektedir." Bankacılık sisteminde kredi ve mevduat pazar payını artırma amaçlı sert, kırıcı bazen de rasyonel olmayan rekabetin sistemi olumsuz etkileyebildiğini vurgulayan Bilgin, yeni dönemde en önemli piyasa payının sektörde faaliyete devam edebilme becerisi olacağını ifade etti. |
Kimseyi düz ovaya davet ettiğimiz yok Başbakan Erdoğan, geçen hafta Prag'a giderken söylediği "Öncelikli hedefimiz silah bıraktırmak." sözüne açıklık getirdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, kamuoyunda af tartışmalarına yol açan "Öncelikli hedefimiz silahları bırakmalarını sağlamak." sözlerine açıklık getirdi. DP lideri Mehmet Ağar'ın "düz ovada siyaset" çıkışına göndermede bulunan Erdoğan, kimseyi ovaya davet etmediğini söyledi. Başbakan, "silahları bıraktırmak" sözüyle ne demek istediğini şöyle izah etti: "Bizlerin, daha önce birilerinin yaptığı gibi ovaya filan kimseyi davet ettiği yok. Biz, demokratik bir ortamda bu mücadelemizi sürdüreceksek, o zaman bir tercih yapmak durumundayız. Ya silahı tercih edersiniz, ya demokrasiyi tercih edersiniz. Ya silahı tercih edenlerle beraber olursunuz veya barışı, sevgiyi kendine şiar edinmiş olanlarla beraber olursunuz. Bu tercihi yapmak durumundasınız. Bizim söylediğimiz budur." Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan Erdoğan, terörle mücadele konusuna değindi. Başbakan, konuşacak hiçbir şeyi olmayanların yatıp kalkıp terörü konuştuğunu, ancak Türkiye'nin gündeminin sadece bundan ibaret olmadığını vurguladı. Bu meseleyle ilgili rant elde etme gayretlerini çirkin bulan Erdoğan, AK Parti'yi terörizm ve teröristle yan yana getirmeyi "gaflet'' olarak nitelendirdi. |
DTP kavgası |
bekir coskun sen koministsen trt nin basindakide mi sen gibi olmali sen trt ye degil kendi durumuna aci zavalli bekir coskun