22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

BUGÜNÜN BASIN ÖZETLERİ

 

DTP’de Demirtaş dönemi 
Demokratik Toplum Partisi’nin (DTP) dün yapılan 2. Olağan Kongresi’nde Diyarbakır’da açıklanan ’demokratik özerklik’ başlıklı talepler parti tüzüğüne alındı.

234 oyla genel başkan seçilen Nurettin Demirtaş, "Bulgaristan’daki örnek bile hızla çözümün önünü açabilecektir. Orada Türk halkının hakları verilerek, sorunlar barışçıl ve demokratik bir anayasa içinde çözüldü" dedi.

Ankara Büyükhanlı Park Otel’de gerçekleştirilen kongrede, Gayri resmi olarak eşbaşkanlık sistemini yürüten DTP’nin bir diğer genel başkanı ise Mardin Milletvekili Emine Ayna oldu. Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın kardeşi Mehmet Öcalan ise 80 kişilik Parti Meclisi (PM) seçiminde 282 oy alarak 17. sıradan PM’ye girdi. PKK üyesi olduğu gerekçesiyle yaklaşık 10 yıl cezaevinde yatan Nurettin Demirtaş, kongreyi açış konuşmasında, şunları söyledi:
PKK’yı operasyon korkusu sardı 
Fırat Haber Ajansı, terör örgütü PKK’nın, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Kuzey Irak operasyonunun yaklaştığını tahmin ettiğini, bu nedenle güvenlik önlemlerini artırdığını iddia etti.

Ajansın haberine göre, 4 gündür Amerikan keşif uçakları Kandil’deki PKK Kampları üzerinde uçuyor. ABD uçaklarının özellikle terör örgütünün elebaşlarının bulunduğu kamp ve bölgelere odaklandığını ileri süren ajans, "Hava saldırısının yaklaştığı tahmin ediliyor. PKK’nın önlemlerini arttırdığı bildiriliyor" ifadesini kullandı. Ajans, PKK elebaşlarının, Irak’taki Amerikan yetkililere mektup yazarak, uçuşların durdurulmasını ve istikrarsızlığa yol açabilecek adımlardan vazgeçilmesini istediklerini de bildirdi. Bu arada Türk Silahlı Kuvvetleri, muhtemel sınır ötesi operasyon sırasında Irak’a giriş yapılacak yol güzergáhında sürekli mayın araması yapıyor.

 Ailem...


OKURLARIM benim ailem gibidir.

Ben onları bilirim, onlar da sadece köşemi-yazılarımı değil, evimizi bilirler... Kemanımı, bahçemizi, kumru kuşunun ne zaman geldiğini, yağmur saçaklarını, kedi Paspas’ı, kirpilerimizi...

Çarşıda-pazarda karşılaştığımızda birbirimizin boynuna sarılırız, sanki bir ailenin fertleri gibi konuşuruz.

Kimi zaman karşılıklı gözlerimiz dolar.

Biz birlikte ağlarız. 
 
"Meydanlarda niye türbanlılar yok?" başlıklı yazımdan sonra birçok yazar "kör müsün?" diye (özellikle dinci medyadakiler) beni yerden yere vurdular.

Oysa ben açıkça siyasi simge türbanı kastetmiştim.

Bekir Çoşkun yazdı...

Samsun’daki enkaz insansız uçağın mı 
Samsun’un Alaçam İlçesi’nde sahile vuran bir cisim Toplu Köyü sakinlerini ayağa kaldırdı. Güvenlik güçlerine bildirilen cismin üzerinde Rusça yazılar görüldü.

Olay yerine Merzifon’dan askeri uzmanlar incelemeye geldi. Yaklaşık 3 metre boyunda ve ön bölümü kopuk KH-55 SM tipi füze, ya da "insansız uçak" olduğu tahmin edilen şüpheli cisim jandarma ekiplerince muhafaza altına alındı. Yetkililer, cismin Merzifon 5. Jet Ana Üs Komutanlığına gönderilerek incelemeye alınacağını belirttiler. Toplu Köyü Muhtarı Ali Yetmişbir, uçak benzeri cismin kokpit kısmının olmadığını, sadece gövde ve kanatlarının bulunduğunu belirterek, "Üzerinde yabancı dilde yazılar var. Ne amaçla ve niçin kullanıldığını bilmiyoruz" dedi
Oval Ofis’te Başkan Bush ’istediğini aldı’ iddiası 
ABD Başkenti’ndeki bazı uzmanlar, Beyaz Saray’daki ABD Başkanı George W. Bush-Başbakan Tayyip Erdoğan görüşmesinden kazançlı çıkanın, Amerikan tarafı olduğunu savundu.

Bu uzmanlara göre, ABD Başkanı Bush’un ’öncelikli hedefi’, Türkiye’nin Kuzey Irak’ta geniş bir operasyon düzenlemesini engellemekti ve bu da başarıldı. Çünkü, Başkan Bush, ABD’yi Irak’ta ’ayakta tutan’ unsurlardan biri olan Kürtlerle ittifakın ve bu ülkede istikrarın daha fazla bozulmamasını hedeflemişti.

İSTİHBARAT OLMAZ

Washington’daki bu uzman çevreler, üçlü askeri düzenleme ile eyleme dönüştürülebilir istihbarat paylaşımı konularını ise inandırıcı bulmadılar. Bu uzmanların iddiaları özetle şöyle:

Soyunma odasında gördüklerim


PSV Eindhoven maçından sonra Başkan Aziz Yıldırım’la birlikte soyunma odasına indik.

Yıldırım her zamanki gibi sakin.

1907 tribününün merdivenlerinden inerken, alkış kopuyor.

Merdivenlerin her tarafından "Başkan bu senin eserin" sesleri yükseliyor.
Yıldırım’la birlikte maçı seyredenlere bakıyorum.
Klasik kadro orada.
Mahmut Uslu, Nihat Özdemir, Tahir Perek, Murat Özaydınlı.
Yanlarında eski İstanbul Emniyet Müdürü ve Ulaştırma Bakanı Necdet Menzir, eski Gaziantep Belediye Başkanı Celal Doğan.

Hepsi sonuçtan memnun.
Ertuğrul Özkök yazdı...

Geyikler bu kafayla ölür...

Geyikler için seferberlik ilan etmenize inanamıyorum. Amerika ve İsrail’in ayak oyunlarıyla milyonlarca insan çoluk, çocuk demeden katledilirken hangi duygu ve düşüncede olduğunuzu me-rak ediyorum.

TARIM ve Köy İşleri Bakanlığı Koruma Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Beytullah Okay, kendisine gümrükte tutulan 5 geyiğin durumunu soran İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Ahmet Kemal Şenpolat’a, "Geyikler için seferberlik ilan etmenize inanamıyorum. Amerika ve İsrail’in ayak oyunlarıyla milyonlarca insan öldürülürken, siz neler düşünüyorsunuz" diye mesaj gönderdi. Avukat Şenpolat, 7 Kasım günü Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker’e hitaben yazdığı yazıda, özel bir hayvanat bahçesi için Hollanda’dan getirilen, fakat Avrupa ülkelerinden ’deli dana’ hastalığı nedeniyle ithali yasak olduğu için gümrükte tutulan 5 geyiğin durumuna değindi

 

Şahin kendini savundu 
Kuzey Irak’ta bırakılan 8 asker için sarfettiği sözler nedeniyle yoğun eleştiriye uğrayan Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, bakanlığının bütçe görüşmelerinde kendini savundu. Şahin, "Güvenlik güçlerimizin üzerine gölge düşürülmesine tahammül edemeyiz, hassasiyetimiz bundan" dedi.

ADALET Bakanı Mehmet Ali Şahin, bakanlığının dünkü bütçe görüşmesinde, tepki çeken sözlerine açıklık getirdi. CHP’li Mustafa Özyürek’in, "Kaçırılan 2 askerin PKK ajanı olduğu Bakanlar Kurulu’nda konuşuldu mu?" sorusuna "Hayır" yanıtı veren Şahin, şöyle konuştu: "Benim, arkadaşların ve buradaki herkesin, konuştuğumuz konulara ilişkin temel hassasiyet şudur; devletimiz ve güvenlik güçlerine sahip çıkmak. Ufak bir gölge düşürülmesine bile tahammül edemeyiz." Bazı vekillerin, "Siz askerlerin bırakılmasına sevinemediğinizi söylediniz" demesi üzerine Şahin, "Fazla sevinemedim’ dedim. ’Sevinemedim’ demek başka, ’fazla sevinemedim’ demek başka" dedi.

Cilve yapma, öldürürler


KOT pantolon giyerek alışveriş merkezine giden ve orada bir erkeğe saat soran eşini bıçaklayarak öldüren adamın cezasında indirim yapıldığına ilişkin haber dünkü gazetelerin hemen hepsinde yayımlandı.

Eşini öldüren erkek kendini savunurken "Bana inat kot giydi, saati de cilveli bir şekilde sordu" deyince, mahkeme müebbet hapis cezasını 24 yıla indirmiş. Adam "pişmanım" dediği için de bir dört yıl daha indirilmiş. Ülkemizin ceza infaz yasasını da hesaba katarsanız kadın öldüğüyle kalmış olacak.

Kim bilir, belki de kadını mezarından çıkarıp yeniden asmadıkları için sevinmemiz gerekiyor!

Tesadüf bu haberin yayımlandığı gazetelerde Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu tarafından yapılan bir araştırmanın sonuçları da yayımlandı.


Mehmet Y. YILMAZ yazdı...

 

'Sınır ötesi' için yol temizliği 
Kuzey Irak'a olası sınır ötesi operasyonu sırasında askerlerin Irak'a giriş yapacağı yol boyu ve tampon bölge, teröristlerin mayınlı tuzaklarını ortaya çıkarmak için didik didik aranıyor 

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) olası sınır ötesi operasyonu sırasında askerlerin Irak'a giriş yapacağı yol güzergâhında dedektörlerle mayın araması yapılıyor. Türk askerleri, PKK'lıların tuzaklarına karşı tampon bölgeleri didik didik arıyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin olası sınır ötesi operasyonu için tüm hazırlıkların tamamlandığı sınır noktalarında, askerin geçiş yapacağı stratejik bölgeler 24 saat gözleniyor. Askerlerin harekât emriyle birlikte geçiş yapacağı Kuzey Irak bölümündeki yollar da kontrol altına alındı.

Skandal için suç duyurusu 
Bir İletişim Müdürü Demir, Altın Portakal Film Festivali'nde kendisine saldırıp küfürler ettiğini iddia ettiği TÜRSAK Başkanı Yiğitgil hakkında 'yaralama ve hakaret'ten dava açılmasını istedi. Aydınlar da Yiğitgil'e istifa çağrısı yaptı

44. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nin basın ve halkla ilişkilerini yürüten Bir İletişim'in genel müdürü Nimet Demir, Türkiye Sinema ve Audiovisuel Kültür Vakfı (TÜRSAK) Başkanı Engin Yiğitgil hakkında suç duyurusunda bulundu. Demir'in Yiğitgil hakkında şiddet ve hakaret eylemi nedeniyle, "yaralama" ve "hakaret" suçlamaları çerçevesinde hakkında dava açılmasını talep ettiği dilekçenin, Antalya Başsavcılığı'na gönderileceği belirtildi.

Kadın ve bir buket çiçek

Güncel bir misafirlik, yahut gönülsel bir yakınlık ısısının gösterisi olarak sunulan bir buket çiçek...
Acaba öyle bir sunu tutkunu olanların babalarında da, büyükbabalarında da aynı tutku var mıydı?
* * *
Bendeniz ne dedem Hasan Paşa'nın, ne üst düzey bir bürokrat olan babamın eve bir buket çiçekle geldiğini hiç hatırlamıyorum.
Üstelik bir tanesinin Almancasıyla, ötekinin Fransızcası da mükemmeldi.
Yani efendime söyleyeyim, iyi öğrenimlerden geçmişlerdi.
* * *
Karagöz'le Hacivat'ın gölge gösterilerinde, elinde bir buket çiçekle ortaya çıkan Tarçın Bey; çıtkırıldım, cılız bir "alafrangalık" özentisiydi.


Çetin Altan yazdı...
Penaltının kuralı maç oynanırken değişmez 
İlerleme Raporu'yla ilgili olarak AB'yi eleştiren Başbakan Erdoğan, 'Maç başlamış, oyun sırasında penaltının kuralları değiştiriliyor. Olmaz böyle şey. Objektif kriterler önümüze konulsun" dedi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Birliği'nde (AB) siyasi nedenlerle Türkiye'nin önünü tıkamaya yönelik gayretler olduğunu söyledi. Erdoğan, AB sürecine yönelik ilerleme raporunun açıklanmasının ardından AB'yi dün İtalya'da eleştirdi. İtalya Başbakanı Romano Prodi'nin, Enzo Biagi adlı gazetecinin cenaze törenine gitmesi nedeniyle katılmadığı Türk-İtalyan İş Forumu'nda yaptığı konuşmada Erdoğan, AB'yi şu sözlerle eleştirdi:
Gül'den Asya atağı 
Azerbaycan'ı ziyaretinde büyük ilgi gören Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, önümüzdeki haftalarda Türkmenistan ve Kazakistan gezisine çıkarak bir dizi görüşme yapacak
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye ile Türki cumhuriyetler arasında romantik değil, ekonomik temelli yakın ilişki dönemini başlatmak için diğer Türk cumhuriyetlerini de ziyaret edecek.
Cumhurbaşkanı Gül, Azerbaycan'da dün eşi Hayrünnisa Gül, Devlet Bakanları Kürşad Tüzmen ve Nimet Çubukçu ile birlikte Azerbaycan Başbakan Yardımcısı Abid Şerifov eşliğinde uçakla tarihi Gence kentine geldi.
2. Dünya Savaşı sırasında Alman esirlere yaptırılan Gence İcra Başkanlığı binasında Gül'e şehir hakkında bilgi verildi.

 Ekonomi ve bölücülük

ESKİ Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök etnik milliyetçilik konusunda arkadaşımız Fikret Bila'ya yaptığı açıklamada, "Ben asker kafamla bütün boyutlarını göremem" diyor.
Bilim zihniyetini yansıtan sözlerdir bunlar. Çağımızda "her şeyi bilen" allâmelerin zamanı geçmiştir. Uzmanlık son derece önemlidir. Askerin de sivilin de "her şeyi" bilmesi mümkün değildir.
Uzmanlık bilgilerinin iletişimiyle "disiplinler-arası" yaklaşımlar mümkündür ve zorunludur.
Etnik milliyetçiliğe ya da herhangi bir sosyal sürece sadece askeri, sadece ekonomik, sadece siyasi gözle bakılamaz...
En kötüsü de hiçbir uzmanlık bilgisi olmadan kaba duygularla ve genel geçer kalıplarla bakmaktır.
Hangi ekonomi?
Ekonomik gelişmenin etnik milliyetçiliği bitireceği şeklinde yaygın bir kanaat vardır.
Taha Akyol yazdı...

Diyarbakır kararları Ankara'da uygulandı 
DTP Kongresi'nde, 26 - 28 Ekim günleri arasında Diyarbakır'da 'şahin' kanadın aldığı karar uyarınca 'demokratik özerklik' talebi parti programına girdi, 'Bulgaristan modeli önerildi


Diyarbakır'da 26-28 Ekim günleri arasında yapılan Demokratik Toplum Kongresi'nde "şahin" kanadın etkisiyle alınan kararlar, dün Ankara'da toplanan DTP'nin 2. Olağanüstü Kongresi'nde uygulamaya kondu. DTP kongresi, dün Park Otel'de yapıldı.


Kongre, terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın "Kürt halk önderi" ifadesiyle kayıtlara geçirildiği Diyarbakır toplantısına paralel olarak "tek genel başkan adayı" ile yapıldı ve "demokratik özerklik" talebini içeren siyasi tutum belgesi parti programına dahil edildi.

Bu da mı sanal? 
Cim-Bom, İsveç Ligi'ni orta sıralarda bitiren zayıf rakibi Helsingborg'a Ali Sami Yen'de teslim oldu, UEFA Kupası'nda gruptan çıkma şansını zora soktu. Konuk ekip Larsson, Otomoyossi ve C.Andersson ile sonuca giderken, Nonda'nın golleri Aslan'a yetmedi 
Kalli'ye ne oldu ?

Takımının başında sezona fırtına gibi girerek, hepimizin haklı övgüsünü alan 73 yaşındaki Alman teknik adama son haftalarda bir şeyler oldu. Yaşlı kurt, ya artık kendini erenler sınıfından sayarak 'Kulübeye ceketimi assam, kazanırız' moduna girdi ya da boğazda şarap-balık yemekten sıkılarak, ülkesine dönme planlarına başladı...
Gaziantep'te Bouzid'i oynatarak büyük tepki toplayan teknik adam, bu kez yönetimin müdahelesiyle karşılaşmış olsa gerek, en sevdiği oyuncusunu istemeye istemeye yedek kulübesine oturttu, ancak yanına da birkaç yıldız serpiştirmeyi ihmal etmedi.

3 mühendis neden öldü? (2)

ASELSAN'da önemli ve duyarlı projelerde çalışırken -garip bir rastlantı- 3 mühendisin art arda intiharı bağlamında dün bu köşede yayımlanan satırlarım normalin hayli üstünde yankı yaptı.
Elimde ASELSAN'ın eski Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Em. Tümgeneral Kenzi Süner'in bir arkadaşına yazdığı ve bana dolaylı olarak gönderilen yazısı var.
Ayrıca...
ASELSAN Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Em. Tuğgeneral Adem Demir ile de konuştum.
31 yaşındaki mühendis Hüseyin Bilen 7 Ağustos 2006'da, 30 yaşındaki mühendis Ali İnsem Ünal 16 Ocak 2007'de, 26 yaşındaki mühendis Evrim Yangeçen 26 Ocak 2007'de intihar ediyorlar.
3'ü de ODTÜ'den çok iyi derecelerle mezun, parlak mühendisler...
Birincisi, Pursaklar Ayancık Yolu üzerinde bir aracın içinde ölü bulunuyor. Sol el bileğinde ve boynunda kesik izleri var.
İkincisi, gene aracının içinde tabancadan çıkan tek kurşunla ölmüş.

Güneri Civaoğlu yazdı...

 

Güneydoğu için yeni konsept... 
CHP lideri Deniz Baykal'ın, bu haftaki Meclis Grubu konuşmasının bir bölümü üzerinde fazla durulmadı.
Baykal, konuşmasında Irak'ın kuzeyinin Türkiye'ye dost bölge haline dönüştürülmesi için yeni açılım gerektiğini belirtip şöyle dedi:
"Bölgeye Kürtçe, Arapça yayınlar da yapılmalı..."
Baykal'la dünkü sohbetimizde sözlerini açmasını rica ettiğimde birçok ülkenin bölgeye dönük yayınlarını sıraladı.
"Biz neden yapmayalım?" deyip ekledi:
"Bahsettiğim bugün yapılan gibi değil. Daha ciddi, içi dolu, bilgi aktarabilen, interaktif (etkileşimli) yayınlar. Yoksa bizim televizyonların eğlence programlarının orada fazla izlendiğini biliyorum..."
Baykal'ın devam cümlesi ilginç:
"Türkiye'ye gelirsek; buraya dönük olarak da sadece askeri çatışmalarla sorun çözülmez. Daha geniş konseptte, uzun vadede düşünmek lazım. Bu yayınlardan bizim vatandaşımız da yararlanacaksa yararlanır..."

Doktor 'Yatsın' diyor onlar yürütüyordu.

Bülent Ecevit'in hastalığı sırasında doktorlara güvenmeyen Rahşan Ecevit, eşine uyuması için verilen hapları bölüp üçte birini içiriyordu..

1999 genel seçim sonuçları üçlü bir koalisyonu zorunlu hale getirmişti. Kurulan DSP-MHP-ANAP koalisyonu ülkedeki siyasi gerilimi azalttı ancak ekonomide durum iyi değildi. Ve tam bu dönemde beklenmedik bir olay, sıkıntıyı "kriz" noktasına taşıdı. Çankaya Köşkü'nde l9 Şubat 2001 tarihinde yapılan Milli Güvenlik Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Sezer, elindeki Anayasa'yı Başbakan Ecevit'in önüne fırlattı. Öfkelenen Ecevit toplantıyı terk etti. Borsa çöktü, faizler fırladı. 2000 yılı Kasım ve 2001 yılı Şubat ayında yaşanan ekonomik krizler sonrasında, Başbakan Ecevit'in daveti üzerine Kemal Derviş Dünya Bankası Başkan Yardımcılığı görevinden istifa ederek Türkiye'ye geldi ve Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı olarak göreve başladı:.

Keşke şehit olsalardı!!!
Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin'in, "Kaçırılan askerlerin kurtarılmasına sevinemedim" sözleri, herhalde maksadını aşan bir değerlendirme. Şahin'i iyi tanırım. Demokrat, hoşgörülü ve son derece nazik bir insandır.

Zaten bu yüzden acaba yanlış mı anladım diye defalarca demecini okudum. Ayrıca, "Şehit olmalarını tercih ederdim" diye bir cümlesi de var.


Kur'an'da, şehitlik üstün bir mertebe ama, herhalde amaç şehit olmak değil, yaşamak. Tek bir insanın ölmemesi için büyük fedakârlıklar, hatta gizli pazarlıklar yapılabilir. Üstelik, ateş bütün aileyi yakıyor. Anne, baba, evlât, eş...

Hepsinin dünyası yıkılıyor. Bir hayat sönüyor ve ardında dinmek bilmeyen acılar, zifiri karanlık, kolay kolay doldurulamayacak derin bir boşluk bırakıyor.
Nazlı Ilıcak yazdı...

Kanserini umursamadı gönüllü öğretmen oldu 
Eskişehirli Kocabey, okulu olmayan Hakkâri'nin Uluköy mezrasına gitti. Bir ahırı sınıfa dönüştürüp gönüllü öğretmenlik yaptı ve okuma yazma öğretti..

Eskişehir'de ilik kanseri tedavisi gören emekli öğretmen Erdoğan Kocabey (55), televizyon haberlerinde okulu olmadığını öğrendiği 80 kişinin yaşadığı Hakkâri Yüksekova'ya bağlı Yukarı Uluköy mezrasına giderek gönüllü öğretmen oldu. Uzun yıllar boyunca Almanya'da öğretmenlik yapan Erdoğan Kocabey, 15 Ekim'de geldiği telefonların bile çekmediği dağların arasındaki mezrada, hastalığına aldırmadan köylülerle el birliği içinde bir ara hayvanlara barınak olarak kullanılan zemini toprak eski bir evin odasını sınıfa çevirdi.

'Kafkasya'da yaşıyorsanız kılıç hep elinizde olacak' 
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, işadamları ile birlikte çıktığı ilk resmi dışı gezisi Azerbaycan'daki temaslarının son gününde tarihi Gence kentine gitti. Türk şehri olarak bilinen Gence'de Barış Manço'nun 'Gülpembe' şarkısıyla karşılanan Gül, burada kendisine hediye edilen gümüş işlemeli Kafkaslar'ın simgesi Şeyh Şamil'in kılıcının bir benzerini alırken, "Kafkasya'da yaşıyorsanız, bu coğrafyadaysanız, kılıç hep elinizde olacak" dedi. Gül, Gence'nin Bolşevik ve Ermeni işgalinden kurtuluşunda Nuri Paşa'nın önemli rol oynadığını anımsattı ve önümüzdeki yıl gerçekleşecek 90. yıl kutlamalarına Türk Hava Kuvvetleri gösteri timi Türk Yıldızları'nın da katılacağını belirtti. Gence'nin, Ermenistan sınırına yaklaşık 40 km mesafede olması nedeniyle gösteri uçuşu düşüncesi anlamlı bulundu.

Şehidin anatomisi
Fikret Bila Milliyet'te yine önemli bir gazetecilik yaptı. Eski komutanların özeleştirilerini de aldı. Özeleştiri, salt pişmanlık değil, vicdan ve akılla geçmişin değerlendirilmesi, bugün ile geleceğe sunulması; salt kendi zihninin değil, başka ezberlerin de sarsılması.
Özeleştiriden uzak sanılanların, "neden sonra" olsa bile, yapması önemli.
Gazeteciler, bu özeleştiriler üstüne epey laf ediyoruz. Etmeli. Onca siyasi, askeri sorumlunun "eski" yanlışı irdelenmeli.
Ama, eski bir savaş komedisi filmin adıyla, "Savaşta sen ne yaptın baba?" Biz gazeteciler, o yanlışlar sırasında ne yaptık? Neleri görmedik, duymadık, söyle(ye)medik? Neleri hiç sorgulamadık? Nelerden korktuk, nelerde gazeteci gibi değil, katip gibi davrandık?

Umur Talu yazdı...

Dink suikastinin faturası 2 askere 
Gazeteci Hrant Dink cinayetinin ardından ihmali olduğu gerekçesiyle haklarında soruşturma başlatılan astsubay O.Ş. ve uzman çavuş V.Ş. hakkında 'Görevi Kötüye Kullanmak' iddiasıyla dava açıldı. Dink suikastinin ardından azmettirici Yasin Hayal'ın eniştesi Coşkun İğci'nin, "Ben cinayet işleneceğini jandarmaya ihbar ettim" sözü üzerine müfettişler tarafından ön inceleme başlatılmıştı. Yapılan ön incelemenin ardından 8 jandarma rütbelisinden, 4'ü hakkında soruşturma izni verildi. Müfettişlerin talebini inceleyen Trabzon İl İdare Kurulu, Jandarma astsubay O.Ş. ve uzman çavuş V.Ş. hakkındaki soruşturma yapılmasına izin vererek, dosyayı başsavcılığa gönderdi. Soruşturmayı tamamlayan Trabzon Cumhuriyet Savcısı Yakup Ünal Demir, Jandarma Astsubay O.Ş. ve Uzman Çavuş V.Ş. hakkında, görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle 6 aydan 2 yıla kadar hapis istedi.

Putin, Rusya'nın 'milli şef'i olacak 
Gelecek yılın mart ayında Kremlin'den ayrılmaya hazırlanan Rusya lideri Vladimir Putin'in siyasi hayatına başbakan olarak devam etmesi bekleniyor.

Ancak Rus lideri 2 Aralık'ta yapılacak parlamento seçimlerinde birinci sıradan aday göstermekle yetinmeyen Birleşik Rusya Partisi, Putin'i "milli şef" ilan etmeye hazırlanıyor.

Parti yöneticisi Abdulhakim Sultigov, Sivil Konsey'in Putin'e liderler üstü bir sıfat verilmesini istedi.

İstanbul'a "Otorite" gerek!.. Trafik Otoritesi!..
Şimdi size yaşadığım iki olayı nakledeceğim..
Birincisi..
Yıllar önce.. Ali Kocatepe arabayı kullanıyor. Ben yanında oturuyorum. Yan sokaktan caddeye çıktık, sola saptık, trafik polisi işaret etti. Durduk..
"Burada sola dönüş yasak" dedi ve makbuzu çıkarıp cezamızı yazmaya başladı. Müdahale ettim..
"Memur Bey, ama çıktığımız yolun köşesinde sola dönüşün yasak olduğunu gösteren işaret yok!.."
Gülümsedi..
"Burada sola dönüşün yasak olduğunu herkes bilir.. Oraya levha dikilmesi ayrı iş.. Bir levha için kaç imza, o evrakın kaç masa dolaşması gerekir bilir misiniz?. Levhayı beklesek yandık.."  

Hıncal Uluç yazdı...

 

Fehriye Erdal yerine Kraliyet Nişanı 
Sabancı suikasti sanıklarından Erdal'ın gözaltındayken kaçışına seyirci kalan Belçika, Güler Sabancı'ya Kraliyet Nişanı verdi. Sabancı, Erdal konusunda Belçika'ya kırgın olduklarını söyledi

Sabancı Holding Yönetim Başkanı Güler Sabancı'ya, Belçikalı Bekaert grubuyla BEKSA ortaklıklığının 20. yılını doldurması ve Türkiye-Belçika ekonomik işbirliğine yapmış olduğu katkılardan dolayı Kral II. Leopold Commander Nişanı verildi. Kulislerde verilen ödülün, 1996'da Özdemir Sabancı'ya suikast düzenleyen Fehriye Erdal'ın kaçışına seyirci kalan Belçika'nın bu yolla Sabancı ailesinden özür dilediği görüşü hakim. AB temasları çerçevesinde Brüksel'de bulunan Devlet Bakanı Mehmet Şimşek'in de katıldığı törende Sabancı'ya nişanı, Belçika Senatosu Başkanı Armand De Decker tarafından takdim edildi.

'Kaçırılan askerlerden ikisi ajan' demedim 

Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Türkiye'ye getirilen 8 askerden ikisinin "terör örgütü ajanı olduğu yönünde ciddi duyumlar aldığını söylediği" yönündeki iddiaların kesinlikle doğru olmadığını bildirdi.

Çiçek, dün bir gazetenin köşe yazısında, "Cemil Çiçek, kaçırılan askerlerden ikisinin terör örgütü ajanı olduğu yönünde ciddi duyumlar aldığını Bakanlar Kurulunda söyledi" şeklinde ifadenin yer aldığını anımsatarak, bu ifadenin kesinlikle doğru olmadığını kaydetti.

Çiçek, “hiçbir yerde bu şekilde açıklamam olmamıştır" dedi.

Hatasız kul olmaz
Kritik dönemlerde görev üstlenmiş üst düzey komutanlar özeleştiri yapmaları istenince hatalarını itiraf etmişler. Biri, "Bizler o dönemde, 'Kürt yoktur' diye eğitilmişiz. Kürtleri, Türklerin kolu olarak görüyoruz. Ortalıkta işte dağlarda gezerken, karda yürürken kart-kurt sesleri çıktığı için Kürt denilmiştir, gibi tarifler dolaşıyor. O dönemde sosyal istekleri bile biz 'yıkıcı faaliyetler' kapsamında görüyoruz" demiş... Diğeri de "Kürtçeye ağır yasak koymamız hataydı" itirafında bulunmuş ve eklemiş: "Güneydoğu'da görev yapacak memur Kürtçe de bilmeli."

Beşer şaşar, insan olan hata yapar. Milliyet'ten Fikret Bila'nın "Kürt sorununda nerede hata yapıldı?" sorusuna cevap veren komutanların itirafları beşerin bu özelliğini teyit ediyor işte
Fehmi Koru yazdı...

Her yerde No Smoking 
İşyerlerinin her türlü kapalı alanlarında ve araçlarda sigara içilmesini yasaklayan yasa teklifi, komisyonda kabul edildi. Teklife göre taksiden cami bahçesine kadar birçok yerde sigara yasak

Milletvekili Ahmet İyimaya başkanlığında toplanan TBMM Adalet Komisyonu, “Tütün ve Tütün Mamüllerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun” teklifini görüştü. Resmi ve özel kurumlarla, işyerlerinin her türlü kapalı alanlarında ve araçlarda sigara içilmesini yasaklayan teklif, Adalet Komisyonu'nda oybirliğiyle kabul edildi. Teklif, önümüzdeki günlerde Genel Kurul'da ele alınacak.
İzmir'de askeri uçak düştü: 2 şehit 
İzmir'in Çiğli İlçesi'ndeki 2'nci Ana Jet Üs Uçuş Eğitim Merkezi Komutanlığı'ndan havalanan T-38 eğitim uçağı, henüz bilinmeyen nedenle saat 17.40 sıralarında düştü, 2 pilot şehit oldu. Eğitim uçuşu sırasında üs sınırları içinde havada infilak ederek düştüğü öğrenilen uçakta bulunan pilotlar, fırlatma koltuklarını kullanamadı. Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nın internet sitesinden yapılan açıklamaya göre kazada, öğretmen pilot Yüzbaşı Tunç Fidaner ile öğrenci pilot Teğmen Muzaffer Gümüş'ün şehit oldukları bildirildi. Komutanlığın açıklamasında, kazayla ilgili inceleme ve araştırma faaliyetlerinin sürdüğü kaydedildi.

 Yeni sorun: DTP meselesi…
Hükümet, Temmuz 2007 seçimleri sonrası karşı karşıya kaldığı ilk ciddi krizi atlatmasını bildi. Daha doğrusu Kürt sorunu ve terör merkezli krizi olabildiğince iyi yönetti.

Evet, kabul etmek gerekir ki, Başbakan Erdoğan ve hükümet, krizin hiçbir anında askeri kurumun öne çıkmasına imkân vermedi. Sorunu askeri bir mesele olmanın ötesinde tanımladı. Dahası "realpolitik" çerçevesinde devletin beklentileri açısından iyi bir sonuç aldı.

Ali Bayramoğlu yazdı..

En baba 10 kural 
İtalya'da faaliyet gösteren Sicilya mafyasının geçen hafta yakalanan lideri Lo Piccolo'nun evinde yapılan aramada mafyanın 10 kuralı ele geçirildi
Avrupa'da mafyanın en etkili çalıştığı ülkelerden biri olan İtalya'da son dönemde ilginç gelişmeler yaşanıyor. İtalyan mafyasının kalbi sayılan Sicilya'da önceki gün yakalanan mafya babası Salvatore Lo Picolo'nun evrak çantasında, mafya üyelerinin uyması gereken '10 kanun'un listesi çıktı.

İşte 10 kural:
Tanıştırmayı daima 3. kişiler tarafından yap.
Arkadaşlarının karılarına bakma.
Polislerle görünme.
Barlara gitme.

Ulaşılabilir ol.
Atamalara saygı göster.
Karılarınıza saygılı olun.
Gerçeği söyleyin.
Başkalarının parasına dokunma.
Ailesinde polis olan bize üye olamaz.

Yakıştı mı sana? 
UEFA Kupası grubundaki ilk maçında deplasmanda Bordeaux'ya yenilen Cimbom, kalitesinin çok aşağısındaki Helsingborg'a da Ali Sami Yen'de taraftarının önünde mağlup olarak, gecenin sürprizini yaptı.
G.Saray, UEFA Kupası H Grubu'ndaki 2. maçında evinde Helsinborg'a 3-2 yenilerek hayal kırıklığı yaşattı. Maçın ilk tehlikeli atağı 14. dakikada Helsinborg'un korner atışından geldi. Song'un ayağına çarpan topu, Aykut son anda çıkardı. 18'de Lincoln'ün frikiğini Andersson son anda çıkardı. 27'de Nonda kaleciyle karşı karşıya kaldı ve vurduğu şutu kaleci kurtardı. 30'da Dahl'ın pasında topla buluşan Larsson golü attı 0-1. 39'da Omotoyossi vuruşunda top Aykut'tan döndü. Dönen topu Omotoyossi ağlara gönderdi.

0-2. 44'de Arda'nın ortasını Nonda ağlara gönderdi: 1-2.

ABD'ye karşı trilyonlarca dolarlık savaş başlatıldı!
ABD dolarının yerlerde sürünmesi, küresel kredisini büyük oranda kaybetmesi, çöküşün eşiğine gelmesi, bu “hazin öykü”nün ABD ve dünya ekonomisi üzerinde ne tür travmaya yol açacağı, petrol ve altın fiyatlarının tehlikeli biçimde yükselmesiyle madene yatırımın neden öne çıktığı, Batı piyasalarındaki kredi/banka krizleri ve bu gidişatın politik çatışmaya ilişkin boyutları nedense ülkemizde derinlemesine analiz edilmez.
Ekonomik yorumcularımız gündelik verilerin ötesine geçemezken, siyasi ve askeri analizcilerimiz dar bölge çatışmaları üzerinde patinaj yapıp durur. Böyle olunca, ne Türkiye için ne de bölgemiz ve dünya için sağlıklı öngörüler, geleceğe ilişkin perspektifler yansımaz bize.

İbrahim Karagül yazdı...


Vergi yüzsüzleri devlete faizle 5 milyar YTL borç vermiş 
Vergi borcunu ödemeyen mükelleflerin bankada büyük miktarda parası olduğu ortaya çıktı. Vergi yüzsüzlerinin hesaplarına ihtiyati haciz koyan Maliye, bazılarının 5 milyar YTL'lik hazine bonosu ve tahvil alarak devlete borç verdiğini tespit etti. 
Maliye Bakanlığı'nın, vergi borcunu ödemeyen mükelleflerin banka hesabına haciz uygulaması kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. Uygulama iş dünyası temsilcilerinin tepkisini çekti, ancak detaylı incelemenin ardından ilginç sonuçlara ulaşıldı. Birçok mükellefin bankada parası olduğu halde, vergi borcunu ödemediği ortaya çıktı. 130 bin mükellefin 10 milyar Yeni Türk Lirası'nı bulan vergi borcu için hesaplarına ihtiyati haciz koyan Gelir İdaresi Başkanlığı, yatırım hesaplarını incelediğinde çarpıcı bilgiler elde etti.

Avusturya'dan ABD'ye Glock ambarogsu 
ABD'nin Irak ordusuna hibe ettiği Glock ve Walter silahların terör örgütü PKK ile DHKP-C'den çıkması üzerine üretici firmaların bulunduğu Almanya ve Avusturya'nın ABD'ye silah ambargosu uyguladığı ortaya çıktı

Ambargoda iki yıl boyunca silahların izini süren Türk polisinin raporu ve girişimleri etkili oldu. Irak ordusu için Avusturya'dan 200 bin Glock satın alan ABD geçtiğimiz ay 100 bin Glock sparişi daha verdi. Ancak Avusturya silahların amacına uygun kullanılmadığı gerekçesiyle ambargo uygulayarak sparişi geri çevirdi. Benzer bir ambargoyu Almanya'nın da uyguladığı öğrenildi. ABD'nin Irak'a hibe ettiği silahların terör örgütlerinin eline geçtiğini Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı ortaya çıkarmıştı.

İktidar açığı

Türkiye, siyasal sisteminde fiilen yepyeni bir evreye giriyor. Hızlı işleyen, çabuk karar veren ve kararını icra edebilen bir siyasal iktidarın önü açılıyor. Demokratik siyasal sistem sadece demokratik olmakla kalmıyor, aynı zamanda etkili oluyor. 
Bir siyasal iktidarın asıl yeteneği kriz dönemlerinde ortaya çıktığına göre son kriz üzerinden bir sonuca ulaşabiliriz. İmkânları ve fırsatları kullanabilen, zamanında ve etkili karar verebilen bir devlet cihazına sahibiz. Belki birçokları için, son kriz yönetimi üzerinden bu sonuca ulaşmak için henüz erken. Ama sonuçtan, bu sonucu istihsal eden sebeplere varmaya çalışırsak krizin doğru ve yerinde yönetildiği sonucuna varabiliriz. Bu fiili durumdan demokratik siyasal sistemin geleceğine önemli hisseler düşüyor.

Mümtazer Türköne yazdı...

Teröristlerin geçiş yolu kapandı Gabar ve Cudi'ye büyük yığınak 
Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Dağlıca bölgesinde 12 askerin şehit edilmesi, 16 askerin yaralanması ve 8 askerle de irtibatın kesildiği saldırının ardından terör örgütüne yönelik operasyonlarına hız kazandıran Mehmetçik, terör örgütü üyelerinin Kuzey Irak'a geçiş yaptığı tüm noktaları kapattı.
Mehmetçik'in terör örgütü PKK'ya yönelik operasyonları devam ederken; birlikler Cudi ve Gabar Dağı'na sevk ediliyor. Özellikle teröristlerin yuvalandığı Gabar ve Cudi Dağı ile Bestler-Dereler bölgesinin dağlık arazisinde asker, sabahın ilk ışıklarıyla yollara düşüyor. Arazi üzerinde geniş bir sıra halinde dağılan askerlerin güvenliği ise tepelere mevzilenen gözetleme kulelerindeki termal kamera ile havadan helikopterlerle sağlanıyor.
Galatasaray, UEFA Kupası'nda ağır yaralı 
UEFA Kupası H Grubu 2. maçında Gala-tasaray, İsveç ekibi Helsingborg'a Ali Sami Yen'de 3-2 yenildi. Bir çok gol pozisyonundan yararlanamayan Sarı-Kırmızılı ekip bu mağlubiyetiyle iddialı olduğu grupta işini zora soktu.
Avrupa fatihi Galatasaray'ın UEFA Kupası grup maçlarında yüzü gülmüyor. İlk karşılaşmada Bordeaux'ya yenilen Sarı-Kırmızılılar, dün de Ali Sami Yen'de İsveç'in zayıf temsilcilerinden Helsingborg'a yenilmekten kurtulamadı. İki maçta grubunda henüz puanla tanışamayan Cim Bom, böylece gruptan çıkma şansını da zora soktu. 

Sion ve Bordeaux'dan sonra Helsingborg da maçtan önce Galatasaray'ı favori gösteriyordu. İsveç liginde bile ancak 8. sırada kendisine yer bulabilen Helsingborg'un Ali Sami Yen'deki hedefi bir puandı.

Demokrasiye direnç parola 301..

Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki ülkeler için her yıl yayınlanan İlerleme Raporu üç gün önce açıklandı. Bu, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye için yayınladığı 10. rapor.
Türkiye 50 yıldır AB'ye üye olmak istiyor. Hükümetler değişmiş, başbakanlar değişmiş, hatta darbe dönemleri olmuş ama bu üyelik talebimiz, kararlılığımız hiç değişmemiş. Şimdi bazı emekli Genelkurmay başkanlarımız "AB bizi bölmek istiyor" dese de görevde iken bunu hiç dile getirmemişler. En son DSP, MHP ve ANAP'ın ortağı olduğu koalisyon hükümeti döneminde, AB üyeliğinin Türkiye'nin "devlet politikası" olduğu bir daha ilan edilmiş ve bu üyelik için idam cezası kaldırılmıştır. Yani AB'ye tam üyelik, bizim siyasî irademiz. Uluslararası yarıştan kopmama, çağdaş medeniyet standartlarını yakalama, daha özgür, daha güvenli, daha müreffeh bir ülke olmak için yaptığımız şuurlu bir tercih.
Hüseyin Gülerce yazdı...

DTP'li vekil, terörist kocasından boşanmamış 
DTP Milletvekili Fatma Kurtulan'ın terör örgütü üyesi olduğu iddia edilen eşi Salman Kurtulan hakkında aralarında Adana'da 3 askerin şehit edilmesi ve 1 vatandaşın öldürülmesinin de bulunduğu terör olaylarına karışması sebebiyle dava açıldığı öğrenildi. 


Alınan bilgiye göre, İzmir Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin 1999 yılındaki operasyonunda, terör örgütü PKK üyesi İsmet A. ile Şahin G. gözaltına alındı. İki zanlı ifadelerinde PKK'nın Adana bölgesi yönetim kadrosunda yer alan 4 kişiyi tanıdıklarını ve bu kişilerin 'Piro' kod adlı Salman Kurtulan, 'Reşit' kod adlı Mehmet Can Gürhan, 'Kemal' kod adlı Casim Dursun ile 'Ahmet' kod adlı Fikri Azgan olduklarını söyledi.

DTP'de '3 başlı yönetim' dönemi başladı 
Demokratik Toplum Partisi (DTP), 2. olağanüstü kongresini yaptı. Tek aday olan Nurettin Demirtaş, genel başkan seçildi. Parti Meclisi'ne (PM) giren Mardin Milletvekili Emine Ayna, fiilen 'eşbaşkanlık' görevinde bulunacak. 
DTP'nin TBMM grup başkanlığını ise Mardin Milletvekili Ahmet Türk sürdürecek. Parti artık 3 başlı bir yapıyla yönetilecek. 'Barış ve demokrasi' mesajları verilen dünkü kongrede, Kürt sorununun çözümü için 'demokratik anayasa ve özerklik' talepleri dile getirildi.

DTP, Meclis'te temsil edilmesinin ardından ilk kongresini yaptı. 22 Temmuz seçimi öncesinde yöneticilerin istifa etmesi sebebiyle DTP bir süredir vekaletle yönetiliyordu.

Gül'ün Orta Asya vizyonu

Gence, Azerbaycan'ın ikinci büyük şehri... Dün ilk kez bir Türk cumhurbaşkanını ağırladı. Bu ziyaretle Abdullah Gül, Bakü dışında bir Azeri şehrine ayak basan ilk cumhurbaşkanı oldu. Ermeni saldırıları sırasında adını sık sık duyduğumuz Gence, sıradan bir yer değil; kökleri çok eskiye uzanıyor. Şehrin merkezine asılan tabelalarda 2.501 rakamı dikkat çekiyor. Bunun anlamı şu: Gence, tam 2501 yıl önce kurulmuş. Tarihî kentin Azerbaycan'ın tarihinde çok özel bir yeri var.
Şehrin her yerinde Osmanlı izlerini görmek mümkün... 20. yüzyılın başlarında Gence'yi Ermenilerin tasallutundan Nuri Paşa kurtardı. Nuri Paşa'nın hatırası çok canlı... Konakladığı ev özenle korunuyor. Cumhurbaşkanı Gül, gezi programına Gence'yi özellikle aldı. Kuşkusuz bunun bir anlamı ve mesajı var. 

Mustafa Ünal yazdı...


 

 

Kenthaber
Yayın Tarihi : 9 Kasım 2007 Cuma 04:55:51
Güncelleme :9 Kasım 2007 Cuma 06:39:55


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?