2
Mayıs
2025
Cuma
ANASAYFA

MGK'nın iyi okunup algılanması gereken açıklaması

“Toplantıda, ülke genelindeki güvenlik ve asayiş durumu ele alınmış, terörist faaliyetlere karşı mücadelenin kararlılıkla sürdürüleceği teyit edilmiş; Orta Doğu'daki son gelişmeler ile bunların Türkiye ve bölge bakımından yansımaları değerlendirilmiş, 1701 sayılı BMGK kararı ve çatışmaların durdurulmasından duyulan memnuniyet belirtilmiş, kararın tümüyle uygulanmasının önemi ve askeri önlemlerin yanı sıra bölgede kalıcı barış ve istikrarın tesisi için diplomatik çabaların hızlandırılmasının gerekliliği vurgulanmış, tarafları barış yolunda cesaretlendirmenin ve sorunları görüşmeler yoluyla çözmeye özendirmenin önemi ile Filistin ve Lübnan'a yönelik insani yardımlarımızın sürdürüleceği ifade edilmiş; Karadeniz güvenliğine ilişkin ülkemiz tarafından izlenmekte olan politika ile bu konuda Türkiye tarafından ortaya konulan girişimler, bölgede yaşanan gelişmeler paralelinde değerlendirilmiştir.”

Okuduğunuz, dün 4 saat 15 dakika süren toplantının ardından yapılan Milli Güvenlik Kurulu’nun (MGK’nın) açıklamasıdır.

Sözlü, görsel ve internet basının dün akşam saatlerinden sonra verdiği, bugün de yazılı basının sütunlarına aktardığı MGK’nın bu, us, mantık, bilgi dolu, olacakların analiz edilip özetlendiği, kılı kırk yararak olması gerekenlerin saptandığı ve kararlılığın altının çizildiği açıklamasını herkesin çok iyi okuması, okuyup algılaması, atacağı adımı, ağzından çıkaracağı sözü bilmesi gerekir…

Özellikle de; Lübnan’a asker gönderme konusunda, devlet adamına yakışır biçimde davranmayarak çok erken konuşan, kendisini, partisini, iktidarını, ülkeyi ve askeri ciddi sıkıntılara sokan/sokacak sözler eden Türkiye’nin azınlık AKP iktidarının ve AKP’nin başı Başbakan ile…

Lübnan’a asker göndermeği “prestij” konusu yapacak kadar ayakları yere basmayan Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün üç-beş defa okuması gerekir.

Ülkesinin güneyi, İsrail tarafından bombalanan, yüzlerce insanını yitiren, maddi yitimlerle baş başa kalan Lübnan Başbakanı, kalıcı ateşkes sağlanmadıkça, askerini ülkesinin güneyine göndermeyeceğini dünyaya duyururken;

Pikniklerde, Mehmet Akif’ten şiirler okuyarak, siyasi iletiler veren Türkiye’nin azınlık AKP iktidarının başı Başbakan, Dışişleri Bakanı’yla birlikte, Lübnan Başbakanının dahi askerini göndermek istemediği ülke toprağına, Türk askerini göndermek istemelerindeki tezcilik, istek nedendir acaba?!

Ülkenin ormanları cayır cayır yanıyor, umurlarında değil!..

Başbakan ve Dışişleri Bakanı, her şeyleriyle, Lübnan’a asker göndermeye odaklanmışlar!

Asker, üstün bilgi ve becerisini ortaya koydu; olabilirler ile olabilirliği olanaksızları netleştirdi ve onları dile getirdi…

Başbakan ve Dışişleri Bakanı hala “Lübnan’a asker gönderme” istemindeler ve bu istemlerinde ısrarlılar!

Hele ki Başbakan!..

Sanki askerin saptamaları doğrultusunda gelişmeler oldu… Hükümetin, Lübnan’a asker yolla tezkeresi, 1 Mart tezkeresi gibi Kamutay’da “kazaya uğramaması (!)” için şimdiden kolları sıvamış! Partisinin milletvekilleriyle görüşecek, onları ikna edecek!

Neden bu tezcilik?

Başbakan, askerin öngörülerinin gerçekleşmesini neden beklemez? Bizim, “bir-leş-miş” diye tanımladığımız Birleşmiş Milletler’in kararını daha bir netleştirmesinde ya da daha bir net karar almasında neden sabırlı davranmaz?!

Bu tezciliğin, beklemezliğin, sabırsızlığın altında yatan ne/neler var?!

Doğrusu merak ettik!

*

Bilinmez mi ki:

Ortadoğu, Osmanlı askerinin arkadan hançerlendiği yerdir!

Ortadoğu, Osmanlı’nın itibarını, daha sonra da parçalanıp egemenliğini yitirdiği yerdir!

Ortadoğu, Ortadoğu’da devlet batıran Osmanlı devlet adamlarını da perişan eden, yutup bitiren yerdir!

İsterik hastaları gibi, Lübnan’a asker göndermek için titreyip duranlar, ya Osmanlı’nın Ortadoğu’da başına gelenleri açıp okusunlar, sorup öğrensinler ya da Milli Güvenlik Kurulu’nun, asker emeği, bilgisi ve etkinliği kokan dünkü açıklamasını, açıklamanın satır aralarındaki analizleri, saptamaları algılasınlar, kendilerine dersler çıkarsınlar…

Yoksa sonları, Ortadoğu’da devlet batıranlardan beter olur!..
Yayın Tarihi : 22 Ağustos 2006 Salı 14:31:29
Güncelleme :22 Ağustos 2006 Salı 20:24:34


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?