Soyadının aksine, sözcükleri teklemeden, seri biçimde sıralayan Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Sabah Gazetesi’nden Yavuz Donat’a konuşmuş. Sabah da bugün, bir sözünden esinlenerek, “Orman yanarken okey oynuyorlar” diye manşet yapmış.
Bakan Pepe’nin, Yavuz Donat’a konuşup Sabah’ın manşetine çıkan söz demeti şöyle:
“Orman yanıyor, vatandaş yangın söndürmeye koşmuyor… Kahvede tavlaya, damaya, okey oynamaya devam ediyor… ‘Nasıl olsa maaşlı adamları var, onlar söndürsün’ diyor. İnanılmaz bir umursamazlık… Biz eskiden böyle miydik?”
Hemen söyleyelim: Biz eskiden böyle değildik…
Şimdi de soralım: Niye böyle olduk?..
*
Niye böyle olmayalım ki!..
Yıllarca, ulusal duyarlılığa vuruldu da vuruldu!..
Vuranlardan biri, Pepe’nin sarılıp sahiplendiği, kavgasını verdiği düşüncedir!..
Bir yerde, Pepe’nin kendisi de!..
*
Şimdi Bakan olmuş, vatandaşın duyarsızlığından yakınıyor!
Acaba, vatandaşı duyarsızlıktan kurtarmak için ne yapmıştır?
Orman köylüsünü suçlamak kolay…
Kaldı ki, bir Bakan’a yakışmayacak o sözleriyle orman köylüsüne haksızlık yapmıştır!
Orman köylüsünün, Bakan Pepe’nin sözünü ettiği gibi, orman yanarken, kahvede oyun oynayacağını, “Nasıl olsa maaşlı adamları var, onlar söndürsün” diyeceğini olası görmüyorum. Bakan’ın, abarttığını düşünüyorum.
*
Bakan Pepe, orman köylüsüne ne vermiş ki, karşılık bekliyor?
Köylüye ulusal duyarlığı mı aşıladı?
Ormanın ve orman yangınının ne demek olduğunu mu anlattı/anlattırdı?
Orman köylüsüne, orman yangınında ne yapacaklarını mı öğretti/öğrettirdi?..
*
Çevre ve Orman Bakanı Pepe’ye şu üç soruyu da soralım:
Ormanlar cayır cayır yanarken, cami cemaati neredeydi? Neden yangın söndürmeye koşmadılar?.. Onları neden anmadınız?
*
Orman yangını söndürmede eğitimsiz, deneyimsiz, bilgisiz orman köylüsü ve o orman köylüsünün içindeki Osman Pepelere yakın cami cemaati iyi ki yangını söndürmeye koşmamıştır.
Yangını söndüreceğim diye, bilgi, deneğim ve eğitimsizliklerinden kaynaklanacak yapacakları yanlışlar ve yanlışlıklar kendilerini yakmalarına, söndürmeye çalışacakları, belki de sönmek üzere olan yangını daha bir alevlendirip genişleteceklerdi…
*
Bir yandan da, önceki gün gazetecilere konuşurken, “Yunanistan’ın bizden çok uçağı, helikopteri var ama bizim 50 – 100 katımız ormanı yandı. Niye? Onların, bizim gibi yüreğini ortaya koyan ormancısı yok” diyen Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin çelişkisine ne demeli?
“Ormancı” dediği, Orman Bakanlığı’nın kadrolu elamanları mı, orman köylüsü mü?
Orman Bakanlığı’nın kadrolu elamanlarından söz ediyorsa, Bakan Pepe yanlış konuşmuştur… Yangın söndürmek zaten onların işi. Elbette ki işlerini candan yapacaklar. Ama orman yangını gibi bir iş, candan çalışmanın yanı sıra, bilgi, bilimsel çalışma, uzman kadrolar, araç ve gereçler ister.
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe, Bakanlığı’nı böyle bir donanıma kavuşturabilmiş midir ya da bu yönde çalışmalara baş koyabilmiş midir?
Sanmıyoruz. Yanılmak isteriz.
*
Bakan Pepe o sözleriyle eğer Orman Bakanlığı’nın kadrolu elamanlarını değil, orman köylüsünü anlatmak istemişse, yaman bir çelişkinin içine düşmüştür.
Bir yandan, “Orman yanarken kahvede okey oynuyorlar” diyecek, diğer yandan, “Yunanlıların, bizim gibi yüreğini ortaya koyan ormancısı yok” diye konuşacak!..
Bakan dediğiniz, bu kadar çelişkiye/çelişkilere düşmemelidir, ne dediğini bilmelidir. Ne yapacağını, ne yaptıracağını da…
“Biz eskiden böyle miydik?” demeden önce, çok ama çok düşünmek gerekir…
*
Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe’nin, “Biz eskiden böyle miydik?” demesi, bizi düşündürmenin yanın sıra umutlandırdı!
Umarız sözde kalmaz.
Eskideki, ulusal duyarlığa, Bakan Osman Pepe gibi bir AKP’nin özlem duyması, bunu seslendirmesi, biz de, “AKP çevrelerinde, ulusal gerçeğin geç de olsa, görülmeye, kabul edilmeye başlandığı” kanısını uyandırdı…
Kent Haber
Yayın Tarihi :
25 Ağustos 2006 Cuma 16:05:59