Ülkemizde, belki de dünyada bir ilk gerçekleşti: Suudi Arabistan’nın Ankara Büyükelçisi Muhammed Racaa Abdullah Al-Huseyni, ülkesinin Kralı Abdullah bin Abdülaziz Al-Suud’un Türkiye’ye bugün yaptığı ve Cuma günü bitecek ziyaretinin “önemi”ni kaleme aldı.
Büyükelçi Muhammet Raca Abdullah Al-Huseyni, bugün Gazetesi’nde bugün yayınlanan, “Suud Kralı’nın Türkiye ziyareti neden önemli?” başlıklı makalesinde, “Haremeyn’in hizmetçisi Kralımız Abdullah bin Abdülaziz Al-Suud’un ziyareti, iki ülke arasında 1929 yılında imzalanan dostluk ve işbirliği anlaşması sonrası bir Suudi Arabistan kralının başkent Ankara’ya yaptığı ilk resmî gezidir” dedi, ekledi:
“Aynı zamanda İslam ülkelerini bir çatı altında toplama adına merhum Kral Faysal’ın 1966’da İstanbul’a gelmesinin ardından Türkiye’ye yapılmış ikinci üst düzey ziyaret anlamı taşımaktadır. Türkiye ile ülkem arasındaki ilişkiler tarihi, dini ve kültürel sıkı bir geçmişe dayanır. 72 milyona ulaşan Türk halkının yüzde 99,8’inin kutsal topraklar olan Mekke ve Medine’yle irtibatı, her yıl 250 bin Türk’ün hac, umre ve iş gibi nedenlerle Suudi Arabistan’ı ziyareti bu ilişkilere eklenmelidir. Halen 100 bine yakın Türk vatandaşı ülkemde çalışmaktadır. 25 bin Suudi turist de her yıl Türkiye’yi ziyaret etmektedir. İki ülke ilişkileri ticari ve stratejik olmanın ötesinde manevi, kardeşlik temelleri üzerinde yükselen İslam akidesiyle şekillenmiş ortak bir kültürel geçmişe dayanır.
Makalesinde, “Önemle hatırlatmak gerekir ki bu tarihi ziyaret konusunda dönemin veliahdı (kralımız) Abdullah bin Abdülaziz, basına verdiği 13.09.1984 tarihli açıklamasında şunları söylemiştir: Kardeş Türkiye ile ülkemi birbirine bağlayan bağlar, alışılmış bir ilişki değil, ortak çıkarlar yerine ortak inanışlar üzerine kurulu manevi bir bağdır. Bu nedenle çıkar hesapları bu ilişkileri daha önemli kılmaz. Zararı da ikili sıkı ilişkilerimizi zayıflatmaz” diyen Büyükelçi Muhammed Racaa Abdullah Al-Huseyni şöyle sürdürdü:
“1978 yılında Türkiye ekonomik krizle karşılaştığında IMF’den 450 milyon dolar destek sağlanması için ülkem destek olmak için Türkiye’nin yanında yer almıştır. Borcun uzun süreli ve uygun şartlarla sağlanması için çaba harcanmıştır. Unutulmamalıdır ki Arap bölgesi, Türkiye için hususi bir önem arz etmektedir. Son dönemde yaşanan gelişmelerin güvenlik, stratejik ve ekonomik sonuçları, İslam ve Arap dünyası ile bölge ülkelerinin Türkiye açısından ne derece önemli olduğunu ortaya çıkarmıştır. Ortak ilişkilerin önemini göstermesi açısından birçok nokta bulunmaktadır:
1. Avrupa, Asya ve Ortadoğu arasında Türkiye’nin stratejik coğrafi konumu İslam ile Batı arasında ya da medeniyetler arasında önemli köprü rolü üstlenmesine imkân tanımıştır. Çünkü Türkiye birden çok Arap ve İslam devletiyle komşudur. Bu ülkelerle ortak çıkar, coğrafya, tarih ve kültür ilişkisi bulunmaktadır.
2. Türkiye’nin coğrafi konumu, Arap petrolünün Batı’ya taşınması konusunda rol oynamasına imkân tanımıştır. Türkiye, petrol ve doğalgaz noktasında stratejik bir konuma gelmeyi başarmıştır. Sadece Hazar ve Orta Asya bölgeleriyle sınırlı kalmamış, bu konuda Mısır ve Irak da dahil Ortadoğu’ya uzanmıştır.”
Suudi Arabistan’ın Ankara Büyükelçisi Muhammet Raca Abdullah Al-Huseyni, makalesini şöyle noktaladı:
“Ülkem Türkiye’ye pek çok projesinde mali destek sağlamıştır. Suudi Arabistan Krallığı, bugüne değin Türkiye’ye 2 milyar 191 milyon Amerikan Doları hibe yardımı vermiştir. Yine 400 milyon dolar uygun kredi sağlanmış ve Suudi gelişim fonundan pek çok gelişim projesinde kullanılmak üzere 298 milyon dolarlık fon aktarılmıştır. Suudi Arabistan’ın toplam desteği 2 milyar 890 milyon dolara ulaşmıştır. İki ülke arasında çok sayıda uzlaşıya imza atılmıştır. 1974 yılında Türkiye ile Suudi Arabistan ticari, ekonomik ve teknolojik alanlarda işbirliği mutabakatına varmıştır. Yine 1976 yılında kültürel işbirliği anlaşmasına imza atılmıştır. Kral Abdullah bin Abdülaziz’in ziyareti sırasında da 6 adet işbirliği anlaşmasına imza atılması beklenmekte olup bu, ilişkilerimizin büyük bir sıçrama yapacağının göstergesidir.”
Makalesini, “Güne Bakış” köşemize aldığımız Büyükelçi Muhammet Raca Abdullah Al-Huseyni’ye de, biz, ekranımızın solundaki “Kent Haber Özel” bandımızın altında yer alan “Haber Yorum” köşemizi tıklamalarını, “Atatürk ve Atatürk Türkiyesi’nin amansız düşmanı Suud ailesi” başlıklı yazımızı okumalarını önereceğiz…
Yayın Tarihi :
8 Ağustos 2006 Salı 14:40:00
Güncelleme :8 Ağustos 2006 Salı 14:56:35