22
Mayıs
2024
Çarşamba
ANASAYFA

Varoştan intihar eylemine

Güven Akkuş, İstanbul'a Sivas'tan göç edenlerin çocuklarından. Yani bir göç çocuğu... İstanbul'a tutunmaya çalışan her göç ailesinin çocuğu gibi oraya buraya savrulmuş... Radikal Türk solunun illegal örgütlerine sempati duymuş.. 1966 yılı 1 Mayıs'ında yüzünde kızıl peçe ile Kadıköy'ü cehenneme döndüren "varoş devrimcilerin"den Güven Akkuş; işsizlik, eğitimsizlik, yoksulluk, dağılmış aile, "devrimci"lik, hapishane  ve en sonunda vücuduna bağladığı bombalarla, kendisi gibi yoksulların, orta hallilerin, küçük Anadolu kentlerinden göç edenlerin alışveriş ettiği Ulus'taki çarşıyı kana buladı... İbretle okuyun Akkuş'un hikayesini... 

Onun hikayesi, kaderi işsizlik, geleceksizlik, dışlanmışlık, umutsuzluk olan  "öbür Türkiye"nin hikayesidir...


Ankara Ulus'taki  Anafartalar çarşısını kana bulayan 28 yaşındaki Güven Akkuş adlı terörist Sivas, Zara doğumlu...  İstanbul’da yaşıyordu... TİKB üyesi çıktı...

Ankara Valiliği’nin Ulus’ta meydana gelen patlamanın faili olarak açıkladığı Güven Akkuş’un yaklaşık 9 yıldır ailesiyle görüşmemesi ve bu süre içinde ilişkileri hakkında hiçbir somut bilginin olmaması dikkat çekti.

9 yıldır aileden ayrı 

Güven Akkuş 1979 yılında Sivas Zara’da doğdu. Ailesi aynı yıl İstanbul’a taşındı. Küçükçekmece Mehmet Akif Mahallesi’ndeki Tahsin Banguoğlu İlköğretim Okulu’nda eğitim gördü. Daha sonra Fatih Arpaemini Mahallesi’ndeki Vatan Lisesi’ne kaydoldu. Bir süre sonra okulu terk etti. Akkuş’un, okula kayıt sırasında adres olarak aynı ilçede bulunan ve lise yakınında olan Arpaemini Mahallesi Bican Bağcıoğlu Yokuşu Numara 9’u gösterdiği ancak bu adreste yıllar önce terk edilmiş yıkık bir yapı bulunduğu tespit edildi. Asker kaçağı olan Akkuş İstanbul’da ağabeyiyle birlikte yaşıyordu bir kardeşinin de yıllar önce intihar ettiği öğrenildi.

Hollanda’da kaldı 

Akkuş’un 1996 yılında “TİKB örgütünün propagandasını yapmak” suçundan tutuklandığı ve tahliyesinin ardından “Hollanda’ya gidiyorum” diyerek ortadan kaybolduğu, sonradan PKK’ya katıldığı öğrenildi.

Son telefon Mardin’e 

Akkuş’un patlamadan hemen önce Diyarbakır ve Mardin’le telefon görüşmeleri yaptığı tespit edildi. Mardin’de konuştuğu kişi gözaltına alındı. Diyarbakır’daki kişi ise halen aranıyor. Kullandığı cep telefonunun kendine ait olmadığı bildirildi.

Ağabeyi sorgulandı 

Güven Akkuş’un dayısı ve ağabeyinin, poliste ifadesine başvuruldu. Çalışmalar sonucu Akkuş’un Kartal’da oturduğu belirlenen ve ismi açıklanmayan ağabeyi, polislerce ifadesine başvurulmak üzere şubeye getirildi. Anne ve babası hayatta olmadığı belirtilen Güven Akkuş’un ağabeyi, şubedeki ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

Çatıdaki parmağı ele verdi 

Ankara’da kendisi dışında 6 kişinin ölümüne ve 121 kişinin yaralanmasına neden olan canlı bomba, DNA testi ve parmak izi sayesinde tespit edildi. Olay yerinden toplanan bütün insan bedeni parçaları, Emniyet tarafından toplandı. Yapılan incelemede sahipsiz olarak iki bacak, bir burun, bir kafatası ve iki tane parmak tespit edildi. Parmaklardan birinin bir çatıda bulunduğu öğrenildi. Kriminoloji laboratuvarında gerçekleştirilen DNA testleri sonucunda diğer parçalarla birlikte parmakların da aynı bedene ait olduğu saptandı. Bunun üzerine parmak izi incelemesine geçildi ve sabıkalı olduğu için, bedenin polisin elinde parmak izi bulunan Güven Akkuş’a ait olduğu anlaşıldı.

“Kadıköy’deki 1 Mayıs linci” sanıklarından 

Güven Akkuş, 3 kişinin öldüğü, 33 güvenlik görevlisinin yaralandığı, işyerlerinin yağmalandığı 1996 yılındaki 1 Mayıs olaylarına ilişkin davanın sanıkları arasındaydı. Kadıköy’deki 1 Mayıs mitinginde çıkan olaylara ilişkin 63 sanıkla birlikte yargılanan Güven Akkuş, MHP Kadıköy İlçe binasına molotof kokteyli attığı, polise mukavemet ettiği iddiasıyla tutuklandı. Yaklaşık 2 yıl cezaevinde tutuklu kaldıktan sonra 23 Ocak 1998’de tahliye edildi. Yasadışı Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) üyeliğinden halen yargılanıyor.

1996’da polisteki ifadesinde ne demişti?

Nilüfer adlı kadın beni TİKB’li yaptı 

Alınteri Gazetesi okuruyum. İkitelli Hacı Bektaşı Veli Kültür Vakfından tanıdığım Nilüfer adındaki bir kadının telkinleri altında kaldım. Nilüfer TİKB’nin propagandasını yaptı. Nilüferin getirdiği bildirilerin dağıtımını ve gazetelerin satışını yaptım. Nilüfer, 1996 yılının şubat ayında Esenlerde “Sivasta insanların köylerinden çıkarılması” konulu bir basın açıklaması yapacağını söyleyerek benim de gelmemi istedi. Gittiğimde asıl adının Aysel Sarıca olduğunu öğrendim.

TİKB’nin yayın organı Alınteri’ni dağıttım 

Akkuş, 1 Mayıs'ta polisi dövenlerden

Okuru olduğum ve dağıtımını yaptığım Alınteri TİKB’nin legal yayın organıdır. Bildirilerini dağıttığım Emeğin Kurtuluşu kurultayı TİKB’nin işçileri örgütlemek için yapmayı düşündüğü legal bir kurultaydı. AFMK (Anti Faşist Mücadele Komitesi) biriminin amacı faşist kimseleri cezalandırma, işyerlerini bombalama ve molotoflamaydı. Bu oluşumda yeraldım ancak eyleme katılmadım.

PKK taşeronu mu? 

Akkuş'un, TİKB'nin önceki eylemlerinde rastlanmayan, buna karşılık PKK'nın sıklıkla kullandığı bir patlayıcı ve yöntemle saldırıyı gerçekleştirmesi "Akkuş PKK'lı mı oldu" kuşkusu yarattı. Ankara Valisi Önal da, "Örgüt üyeliği bağlantısı henüz tespit edilmedi. Şunu vurgulamak isterim, patlayıcının cinsi ve kullanım şekli itibariyle bölücü terör örgütünün tarzına uyuyor" sözleriyle bu kuşkuyu dile getirdi. Terör örgütü TİKB de, dün Akkuş'un örgütle sadece 1997'de uzak bir taraftarlık ilişkisi kurduğunu, cezaevinden çıktıktan sonra bağlantısını tamamen kestiğini açıkladı. Terör örgütünün bu açıklaması Akkuş üzerindeki kuşkuları arttırdı.

Bombayı erken patlattı

Canlı bomba Güven Akkuş Anafartalar Çarşısı önündeki polisi görünce paniğe kapılıp üzerindeki bombayı patlattı...

AA’NIN haberine göre canlı bomba Güven Akkuş Anafartalar Çarşısı önündeki polisi görünce paniğe kapılıp üzerindeki bombayı patlattı. Akkuş’un asıl hedefinin, 800 metre ileride Büyükanıt’ın da katıldığı savunma fuarı resepsiyonunun yapıldığı bina olabileceği belirtiliyor.

Emniyet, patlamadan hemen önce çarşı önünde bir polis aracının tesadüfen durmasının fail Güven Akkuş’un panik olmasına neden olduğu ihtimali üzerinde duruyor. Altındağ İlçe Emniyet Müdürlüğüne bağlı bir polis aracının patlamadan 1 dakika önce çarşı önünde durarak bir başkomiseri indirdiği, elinde telsiz olan sivil komiserin karşıya geçtiği sırada patlamanın meydana geldiği kaydediliyor.

Akkuş’un patlamadan hemen önce Diyarbakır ve Mardin’le telefon görüşmeleri yaptığı tespit edildi. Mardin’de konuştuğu kişi gözaltına alındı. Gözaltı haberi kentte canlı bomba paniğine neden oldu.

Karı-koca izlenimi vererek çarşıda keşif yapmışlar 

Saldırganın yanında bir kadınla olay yerinde keşif yaptığı belirlendi. Fotoğraflarının yayınlanmasının ardından esnaf saldırgan ile bir kadının karı-koca izlenimi vererek, çarşıda bir süre önce dolaştıklarına ilişkin bilgi verdi. Bir hafta önce Ankara’ya geldiği belirlenen Akkuş’un kalmış olabileceği oteller araştırılıyor. Polis, teröristlerin patlayıcıları “zula evler”e sakladığı düşüncesiyle 13 evde arama yaptı.

CEZAEVİNDE PKK'LI OLDU 

Emniyet birimleri, cezaevinden 1998 yılında tahliye olan Güven Akkuş'un, yasadışı yollardan Hollanda'ya kaçtığını belirledi. Türkiye İhtilalci Komünistler Birliği (TİKB) sempatizanı olarak girdiği cezaevinde PKK'lı olarak çıkan Akkuş'un, Hollanda'ya PKK'lı militanlarca kaçırıldığı saptandı. Ulus'taki saldırıdan bir gün önce, Ankara Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nce TİKB'ye operasyon düzenlendiği ortaya çıktı. Operasyonda gözaltına alınan 6 kişi çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Ancak operasyonun Akkuş ile ilgili olmadığı belirtildi. Cezaevine konulan TİKB'lilerin 1 Mayıs'taki yasadışı faaliyetleri nedeniyle tutuklandığı bildirildi.

kenthaber/vatan-aa/ajanslar
Yayın Tarihi : 24 Mayıs 2007 Perşembe 12:20:35
Güncelleme :24 Mayıs 2007 Perşembe 12:44:40


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ibrahim aslanibrahim aslan IP: 88.229.208.xxx Tarih : 24.05.2007 13:21:05
Varoştan intihar eylemine haber başlığı ülkenin içinde bulunduğu durumu tüm çıplaklığı ile gözler önüne sermektedir. SİVAS bir varoş kentidir MARDİN de bi varoş kentidir diyarbakırda. ama burda tüm suçu parasızlık yüzünden geçim sıkıntısı yüzünden memleketini yaşadığı toprakları bırakıp umudunu batıda arayan insanlarda değil onların bu halde olmasına başlıca sebep olanlardadır. TSK doğuda üstüne düşen vazifeyi en iyi şekilde yerine getiren sayılı kurumlardan biridir. Eğitim öğretim toplumsal dayanışma toplluma kazandırma alanlarında faliyetleri gözler önündedir. doğu terör bölgesi diye her şeyi TÜRK SİLAHLI KUVETLERİNDEN bekleyen zihniyet ulusta patlayan bombanın başlıca suçlusudur. Ve Türkiyeyi bir madalyon gibi kullanan yönetim kendine çeki düzen vermelidir. madalyonun önyüzünde metropol kentler arka yüzüde doğu illeri yer almaktadır. sadece yatırımı, projeleri batı üzerinde yoğunlaştıran yönetim populizm yönetiminden öteye gitmememektedir. bombalı eylemi gerçekleştiren bu şahıs okul okusa MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'Ü tanısa bu tür eylemlerin ne kadar çirkin olduğunu anlayacak ve şu an yaşamını yitirmiş 6 insanımız hayatta olacaktı. DOĞU ile TERÖR kelimelerinin arkasına saklanıp siyaset yapanlar biraz gerçekçi ve objektif davranıp; yılan olup deveye boynun eğri diyecekerline kendi eğrilerini görmeye davet ediyorum