13
Haziran
2025
Cuma
ANASAYFA

10 derste ‘Aydın’ olmak...

10 derste ‘Aydın’ olmak...

 

Bir haftadır gündemin tepesine kurulan ‘Aydınlar heyetinin başbakanla görüşmesi’ sonunda gerçekleştirdi.

 

Amaç aslında barış ve demokrasi açısından son derece olumlu ve yararlı.

 

Ne var ki işin içine böyle ‘Aydınlar’ yaftası karışınca, nem kapanlar oluyor.

 

Eleman kendi kendini ‘Aydın’ ilan etmez normalde.

 

Birilerinin onun için ‘aydın insandır’ diye iltifaten nitelemesi gerekir.

 

Yani durup dururken ortaya ‘Ben aydınım’ diye atılırsan, tuhaf tuhaf bakarlar insana.

 

Ne var ki bu ikilem, aşağıda vereceğimiz ‘Aydın’ olma nasihatleri dizisinin olmazsa olmazlarındandır da aynı zamanda...

 

***

 

Aydın’ın gavurcası olan ‘intellectuel’, köken olarak ‘intellect’den gelir.

 

Bu da kabaca zihin ya da akılla ölçmek anlamına uzanır.

 

Entelektüel ise dilimizde ‘okumuş, kültürlü, aydın olduğu için çevresini de aydınlatabilecek düşünce adamı, eski deyimle münevver’ biçimlerinde tarif edilebilir.

 

Entellektüellerden uyuz olanlar onları entel – dantel diye aşağılamak ister.

 

Belirttiğim gibi başbakanlığa çıkan bu barış havarilerinin resmi adlarının ‘Aydınlar heyeti’ diye basına yansıması tepki alabilecek yakıştırmalardandı.

 

***

 

Bunlar sanki bir nevi ‘Lordlar Kamarası heyeti’ne benzemiş.

 

Başbakan, her fırsatta okumaktan pek haz etmediğini belirttiğine göre bu bağlamda ‘Avam Kamarası başkanı’ pozisyonunda görünüyor.

 

Aydınlar diye bir kast Hindistan’da bile kalmadı.

 

Postmodern bir ortaçağ uygulamasıyla karşı karşıyayız sanki.

 

Aydınlar’ın ardından, insan hangi köşeden Senyörler çıkacak diye pür dikkat etrafı kesiyor.

 

Peşlerinden de Serfler gelecekmiş gibi...

 

***

 

Aydın olunmaz, aydın doğulur gibi safsataya kulak asmamak gerek.

 

Oturur çalışırsan sen de aslanlar gibi aydın olursun.

 

Aslanlar arasında aydınlar var mı, orası da tartışma konusu.

 

Bizim işimiz konuya sosyopsikopatolojik açıdan yaklaşarak, aydın olmayanların 10 derste nasıl aydına dönüşebilmesiyle ilgili.

 

İşte aydın olmanın 10 altın formülü:

 

1) İlk maddenin mucidi merhum İsmail Dümbüllü’dür: ‘Gözün Aydın’ diyene mutlaka ‘kulağın da Manisa’ cevabını yapıştıracaksın...

 

2) Her koşulda mutlaka Aydınger kağıdı kullanacaksın...

 

3) Anlatılanlardan tek kelime anlamasan bile kulak memeni hafifçe ovuşturarak, başını yana yatırarak ağır aksak bir ritimle sallayacaksın...

 

4) Kesinlikle hiç kimseyi, hiçbir şeyi beğenmeyeceksin...

 

5) Asla, ‘evet’ ya da ‘hayır’ diye kestirip atmayacak, cümlelerini her defasında ‘sanırım, kanımca, bu durumda, umarım, yine de hayli enteresting’ gibisinden finallerle havada bırakacaksın...

 

6) Yeni görüşler ortaya atıldığında, sanki fikir babası senmişsin gibi, çok bilmiş bilmiş sırıtacaksın...

 

7) Cümlelerinin yarısında sonu ‘eyşın’la biten kelimeler, kalanında da Arap – Fars karışımı ağdalı bir kokteyl kullanacaksın...

 

8) Her zaman birinci tekil şahıs konuşacaksın. Ağzından sürekli ‘ben, bana, benden, beni, benimle, bence’ sözcüklerini çağlatacaksın...

 

9) Bildiğin ve daha önemlisi hiç bilmediğin konularda sesini yükselterek ahkam keseceksin...

 

10) Ve son altın anahtar olarak kimsenin seni ‘düşünce adamı’ diye tanıtmasına imkan vermeyerek ‘ben bir aydın olarak her meseleye parmak basmak sorumluluğunu taşıyorum’ cümlesini ağzından düşürmeyeceksin...

 

***

 

Kısa yoldan aydın olmanın yolları böyle.

 

"PKK’ya silah bırakma, hükümete de yasal düzenleme çağrısında bulunan" barış gönüllülerinin kendilerine ‘Aydınlar heyeti’ yaftasının takılmasından yana olmadıklarından eminim.

 

Ne var ki medya her zamanki gibi yine kısa yol formülünü hazırlarken, gündeme bu sloganı lanse etti.

 

Sonuçta yukarıda yaptığımız zırzopluklar bir yana, barışa gönül verenleri ülkenin önemli yarasına merhem bulabilmek için kollarını sıvadıkları için alkışlıyor, çalışmalarının semeresini bir an önce almalarını gönülden diliyorum.

 

Yaşasın barış...

 

Savaşma seviş...

 

İkincisi daha zevkli...

Cengiz Alpman
Yayın Tarihi : 10 Ağustos 2005 Çarşamba 20:55:38
Güncelleme :27 Ağustos 2005 Cumartesi 14:12:10


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
serkan IP: 81.215.42.xxx Tarih : 11.08.2005 09:23:01
Aydın olmak için yazılan 10 maddeye bir madde de müsade buyurursanız ben eklemek istiyorum; 11.Haksızın ,suçlunun,katilin haklarını savunmak,tarih okumadan arşiv incelemeden deli saçması zırvalar ortaya atarak dikkat çekmek...