1
Mayıs
2025
Perşembe
ANASAYFA

Bu çarketmeler bitmeyecek mi ?

TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın, Habertürk televizyonu’na, başta ‘Cuma tatili’ olmak üzere, söylediklerine takılmadan edemedim.

Arınç, Cuma tatililinin bir ‘çılgınlık’ olduğunu, bu tartışmanın, hükümeti yıpratmak için çıkarıldığını söylüyor.

Arınç ayrıca, Siyasal İslam’ın bittiğini, kendisinin artık, muhafazakar-demokrat olduğunu belirtiyor.

Bu konuşmaları dinlerken, birden başka bir Bülent Arınç’ın TV ekranına çıktığını, ya da ilahi güçler tarafından değişikliğe uğratıldığını sanıp, bir an heyecanlandım.

Ama daha sonra hafızam beni aniden alıp, yakın geçmişe götürdü.

Bu geçmiş o kadar yakındı ki; benim o balık hafızam bile, bunu unutmamı mümkün kılmadı.

Sayın Meclis Başkanımız, bastırdığı 23 Nisan resepsiyonu davetiyesine, davet sahibi olarak, türbanı ile konukları karşılayacak olan eşinin ve kendinin isimlerini yazdırıyor.

Başta Cumhurbaşkanı ve Asker olmak üzere, pek çok kesimden aldığı tepkilerle, çark ediyor ve “Teamüllere uygun bir resepsiyon olacak” şeklindeki bir açıklama yaparak, durumu kurtarmaya çalışıyor.

Ama, sağduyulu hiçbir devlet erkanı ve sivil toplum kuruluşu resepsiyona icabet etmiyor.

Resepsiyon sonunda Sayın Arınç, tüm Türk halkının gözünün içine baka baka, “Türkiye Cumhuriyeti kuruldu kurulalı, böyle güzel bir resepsiyon görmedi” diyebiliyor.

Artık daha da eskilere gidip, Sayın Arınç hakkında daha çok örnekler vermek niyetinde değilim. Zira, Sayın Arınç hakkında vereceğimiz örneklerin hepsi, üç aşağı, beş yukarı aynı.

Edindiğim izlenimler doğrultusunda, ben, Bülent Bey’in Cuma gününün S. Arabistan’daki gibi, tatil günü ilan edilmesi fırsatını yakalamış olsa, sevinçten çılgına döneceğini düşünmeden edemiyorum.

Ayrıcaaaa, “Cuma tatili çılgınlık olur” diyen Bülent Bey unutmasın ki, kendilerinin zaten “çılgın” bir genel başkanları var.

Bu yazıyı niçin yazma ihtiyacı duyduğuma gelince:

Sayın Bülent Arınç, ve arkadaşları, yıllar yılı mensubu olduğu siyasi partilerde, ‘takiyye’ ideolojisini öyle bir içine sindirmiş ki; şahsım, zat-ı muhteremlerin samimi açıklamalarına bile, “acaba” diyerek kuşku ile bakar oldum.

Benim ülkemin geleceğini teslim ettiğim, son bir umut olarak, gördüğüm politikacıların hala o zihniyetten kurtulamamış olmaları, akşam söylediklerinden, yarın çark etmeleri, beni ve benim gibi düşünen kitleleri fena halde kızdırmaya başladı bilmiş oluna.

Yayın Tarihi : 14 Mayıs 2003 Çarşamba 00:00:14
Güncelleme :23 Mayıs 2003 Cuma 00:32:42


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?