24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Davacıyım efendim!

Dünya, uzayda yerleşim kurma hesapları yaparken, hala inatla ayak sürüyüp, bir türlü pes etmeyen ve bu ülkenin her gününün boş bir yorgunlukla geçmesine vesile olan çağdışı bürokrasiden...

Benim oylarımla makam-mevki sahibi olup, bana hizmet etmek yerine, beni kendine hizmet ettiren ve adı halk arasında ‘devlet büyüğü’ olarak bilinen kimi politikacılardan...

Topluma ayna olma görevini isteyerek unutup, kendi istediği fotoğrafı millete gösteren medyadan...

Zaten cinnet geçirmek üzere olan ve futboldan başka hemen hemen neredeyse bir şeye kafası çalışmayan lumpen takımını gaza getirerek, ‘tribün terörü’ diye yeni bir terör şeklini vücuda getiren, sonra da spor etiği üzerine ahkam kesen sözde futbol yazarlarından...

Cebinde taşıdığı basın kartını, ona buna kaset vs. şeklinde seks materyali satmak için kartvizit olarak kullanan ve her mecliste, “Ben bu basının duayenlerindenim!” diye etrafına martaval sıkan magazin basını mafyasından..

Yılın hemen hemen dört mevsimi, birilerine rant kapısı sağlamak için, memleketin bütün yollarını, sokaklarını şantiye görünümünden çıkarmayan, seçim zamanı ise, “Halka hizmet hakka hizmettir” palavrası ile karşımızda pişkin pişkin sırıtan belediye başkanlarından...

Hafta sonları bir hava almak uğruna bulduğu her karış çimene yayılıp, yiyip içtikten sonra, bu güzelim yeşil alanları ‘kent çöplüğü’ne çeviren ama kendi evinin antresine bile ayakkabısı ile basmayan sözüm ona temizlik imanlılarından...

Ben trafikte sabır taşı olup sıramı beklerken, ters yönden gelip, en öne geçen, “Neden sıranı beklemiyorsun ?” diye hakkını aradığın zaman da, birden aslına rücuv edip, tam bir saldırgan ‘hayvan’a dönüşen trafik magandalarından...

Çocuğu için kayıt parası ödeyemediğinden dolayı, bir anneye okul temizlettiren okul müdüründen...

Camilere bedava elektrik, su, vs. verip de, o okul müdürünün de böylesi zavallı bir duruma düşmesine sebep olan ‘kum cumhuriyetleri’ne özgü eğitim sisteminden...

Tüyü bitmedik yetimin hakkı olan ve yeni bir ülke kurmaya yetecek kadar çok parayı ‘banka patronu’ kisvesi altında hortumlayan ancak, tuvaleti geldiğinde bile, “Aman gübre mübre olur da ülkeye bir faydam dokunur!” korkusu ile ‘hacetini’ bile sınırın dışında yapan vatan hainlerinden...

Yıllarca görev yaptıkları bankalarda, unvan, yüklü maaş, makam aracı vb. nimetlerden faydalanan ancak, portföylerinde depreme uğramadan kurtarabildikleri tek bir banka bulunmayan ve bu ülkede alın terimizle kazandığımız, çoluğumuzun, çocuğumuzun hakkını göz göre göre hortumlatan BDDK yetkililerinden...

Çalıştığı kamuya ait hastaneleri muayenehane ve özel hastaları ile iletişim bürosu olarak kullanıp, hastaneleri diğer hastalar için çile kapısı haline getiren beyaz önlüklü hipokrat yeminlilerinden...

Vatandaşın, neredeyse her Allah’ın günü canını, malını kaybetmesine sebep olan kapkaç olayları için, bitirici tedbirleri hala almayan ve gündüz bile sokaklarda korkudan titreye titreye yürümemize sebep olan sorumlulardan...

Toplumun büyük bir kesimi, aşsız, işsiz, umutsuz günler geçirirken, ‘türban’ denen ne idiğü belirsiz, içi boş bir kavgayı pişirip, pişirip önümüze koyanlardan...

Yüce Atatürk’ün kurduğu bu Cumhuriyete şeriat düzeni getirmeye çalışan ve zaten sinirleri bozuk olan toplumun sinirlerini daha çok germeye çalışan mağara yarasalarından...

Velhasıl kelam, insanca, uygarca yaşamamıza engel olan, haklı olmanın değil, güçlü olmanın ‘geçer akçe’ olduğu böylesi bozuk bir sistemden,

DAVACIYIM HAKİM BEY!

NAFİZ CANDAN
Yayın Tarihi : 16 Eylül 2003 Salı 00:00:21
Güncelleme :21 Kasım 2003 Cuma 19:28:39


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?