AKP ikitidarı her nez derse desin “takke düştü, vehbinin kerakesi” görüldü…

Arkasına aldığı medya rüzgarıyla her ne kadar ekonomi iyiye gidiyor mesajı versede vaziyetin aslında her gün daha çok çamura saplandığı artık gün gibi aşikar..

Hükümetin “Ekonomi iyiye gidiyor. IMF’ye olan borçlarımızı da öderiz” gibi lafları da pek fayda vermiyor artık..

Onlar rakamları çarpıtarak vermeye devam ediyorlar amma….

Diğer kurumlar, eğip büktekleri rakamlarla bile felaketi gözler önüne seriyor…

Önce Sısyal Güvenlik Kurumu Yasası diye bir ucube içat ettiler, Çankaya’dan döndü..

Dönmesi mukadderdi, çünkü aynı yasa Özaül tarafından çıkarılmış ve Demirel tarafından eskiye döndürülmüştü.

Zaten bu sosyal güvence kurumlarının da birleştirilmesi bir süre sonra iktidar değişiminde eskiye benzer bir hale getirelecektir…

Sosyal güvence kurumlarını kurtarmak için 65 yaş sınırını koymak insafsızlığında ötesinde bir şeydir.

Bu ülkede ortalama yaş 66’dır. Yani ölmeden bir yıl önce maaş alacaksınız..

Öylede değil..

Bu yasa ortalama 66 olan ömrünüzü en az 10 yaş birden tırpanlayacaktır.

Çünkü hangi fabrikada 50 yaşın üzerinde adam çalıştırılır, söyler misiniz…

Türkiye’de işçi “ağır işçi”dir…Bedenen çalışır…

Yani kısaca insanları açlığa mahkum etme yasasıdır bu yasanın adı…

Ama bu iktidar bu yasayı noktasına virgülüne dokunmadan geri gönderecek gibi görünüyor..

Bu kez de yargıdan dönecek…

Yani bürokrasi ve vatandaşa hizmet böylece yine engellenmiş olacak…

Denecek ki, “onlar yaptırmıyor”

Vatandaşla bürokrat ve yargı arasına yine nifak sokacaklar…

Tüm bunlar olurken, bu savlarımızı doğrular nitelikte bir işveren (TİSK) raporu yayınlandı…

İlk bakışta çarpıcı, sonra kışkırtıcı, son paragrafları tehdit edici, son nokta ise tabiatına uygun olarak sömürücü.

Sermayeye karşı değiliz…Doğruya doğru deriz..

İşsizlik oranı iktidarın açıkladığı gibi yüzde 12 değil, yüzde 20’lerin üzerinde…

Bu oran yinede iyimser bir tahmin…

Bu hasabın içinde kadın sayısı hiç yok…

Bu işsizliği azaltmak için 10 milyon yeni iş yeri açmak gerek…

Bunlar çarpıcı.

Sadece bu rakamı koruyabilmek için her yıl 70 milyar dolarlık yatırım yapmak gerek…

Kışkırtıcı bir belirleme…

Yabancı sermaye girişi de yetersiz. Zaten çok ta başarılı değil…

Tehdit edici…Yani çözüm sadece benim diyor…Haklı…

Kıdem tazminatı düşür, işçi maaşlarını azalt, sigorta primlerini aşağıya çek…

İşte kapitalizm bu noktada yine yüzünü gösteriyor…

Hangi yüzle bunlar söyleniyor..

Kapitalizmde kendi içinde ahlaki değerlerini taşır…

Bizde ise kapital değil, sadece “yontucu” vardır…

Daha birkaç gün önce, iş dünyamızın vergi oranları açıklandı..

Cümle patronlarımızın aç olduğu anlaşıldı…

Vergi vermeyen bir sermaye, yukarıdaki açıklamaları yapıyorsa bunun tüm dünyadaki adı “Vahşi ve ilkel kapitalizm”dir..

Bu ilkel kapital zihniyet, ne emekcisine, ne de devletine beş kuruş vermeden sadece kendine çalışmak istiyen bir zihniyettir…

Şu ifada çarpıcı ve yalandır…

“İşçinin üretimdeki yüzde 26’lik mayiyeti aşağıya düşürülmelidir”

Ne demek bu…

Maaşını azaltalım..

Diyecekler ki; hayır biz sigorta ve vergi dilimlerinden söz ediyoruz…

Zaten vermiyorsunuz…

SSK sizin prim borçlarınız yüzünden batmadı mı?

Evet görünen, iktidarın “ekonomi iyiye gidiyor” palavrası artık yama tutmuyor…

İş ortakları özel sektörde artık “daha fazla kazanç”, “hiç vergi ödememe” istemeye başladı.

Ekonomideki felaket yakında gün yüzüne çıkacak…

Ama bir şansları var…Avrupa’daki kara para Türkiye’ye akmaya devam ediyor ve cevahiri şimdilik kurtarıyor..

Ama vatandaş bu yükün altında ezilmeye devam ediyor…