28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Emek vampiri emperyalistlerin, Türkiye'ye "rejim ithali" oyunu

Geçen hafta içinde , TBMM İnsan Hakları Komisyonu’nu, Hamas’ın ziyareti konusunda bilgilendirirken, “İsrail’le Hamas’ın gizli gizli görüştüğü”nü söyleyen Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, 16 Şubat 2006Salı günkü konuğu, Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Cyril Svoboda idi…

Konuk Bakan, bu hafta başında İngiltere’nin başkenti Londra’ya gitti. “Chatham House” adlı düşünce kuruluşunda konferans verdi.

Konferansı sırasında, diplomasi ettiğini ayaklar altına alacak bir davranış sergiledi:

“Türk Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, bana, ‘Koalisyon güçleri Irak'ı terk ederse ülke siyasetine İran damgalı yeni İslam'ın egemen olmasından korkuyorum. Bu anlayışın Türk elitine sızmasını da kimse engelleyemez’ dedi. Ancak Gül, koalisyonun Irak'ı terk etmemesi gerektiği yönündeki fikirlerini siyasi nedenlerle kamuoyu önünde açıklayamıyor” dedi!

Amerikan Haber Ajansı UPI, bu sözleri, 28 Şubat 2006 Salı günü haber yaptı, dünyaya duyurdu.

Gününde, ne Türk Dışişleri Bakanlığı, ne de Dışişleri Bakanı Abdullah Gül yalanlamadılar.

Yalanlama; iki gün aradan sonra, dün, ikili görüşmeler çerçevesinde İspanya’ya giderken, gazetecilerin sormaları üzerine, Dışişleri Bakanı Gül’den geldi:

“Türkiye Irak'ın toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine çok önem veriyor ve Irak'ta bir iç kaosun çıkmamasını çok arzu ediyor. Onun için Irak'ta siyasi sürecin bir an önce tamamlanması gerekiyor. Irak'ı Iraklıların kendileri idare edecek duruma gelmeleri gerekiyor. Bunun için de kendi güvenlik güçlerini oluşturmaları gerekiyor. Bütün bunlar olmadan koalisyon güçlerinin birden çekilmesinin büyük bir boşluk yaratacağını görüyoruz ve paylaşıyoruz. Dolayısıyla, bunlar saklı gizli şeyler değil. Ama yine bana atfen söylenen, diğer cümleler, kesinlikle doğru değildir.”

Gül, “Türkiye'nin rejiminin İran'dan etkilenebileceği, İran'ın, Türkiye'ye rejim satabileceği türünde söylemlerin Türkiye'nin gerçeklerine aykırıdır. Türkiye kendisini, çevresine model olarak gösteren ülkedir. Böyle bir ülkenin, başka bir ülkenin rejiminden etkilenmesini düşünmek bile yanlıştır. Hele hele bunları benim ağzımdan çıkmış gibi söylemek çok çok yanlıştır” sözlerinin ardından, şamar oğlana çevirdikleri basına çattı, basını yalan/yanlış haberler yapıp, manşetler atmakla yerdi, suçladı…

Türk Dışişleri Bakanı mı, Çek Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı mı doğruyu söylüyordu?..

Böyle bir konuşma, iki bakan arasında geçmiş miydi?..

“Zabıtlar” açıklanırsa öğreneceğiz!

İnandırıcılığını yitirse de, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün, yukarıda okuduğunuz sözlerinde vurguladıklarının “Türkiye’nin gerçekleri” olduğunu kabul ediyorum. Yani; Irak’ı işgal eden emek vampiri emperyalist güçler, saplandıkları Irak’tan kaçıp gittikten sonra İran’ın, Atatürk Türkiyesi’ne, “şeriat rejimi ihraç” edemeyeceğidir!..

Ama; Türkiye’de, yakın geçmişte yaşanan gerçekler de var ve yadsınamazlar! İran, kimilerinin “devrim” diye tanımladığı gerici rejimini, demokratik, laik Atatürk Türkiyesi’ne aşılamaya/bulaştırmaya çalışmıştır!..

Ancak; amacına ulaşamamıştır! Bu, apayrı bir konudur…

Böyle bir amaca, İran’ın ya da başka bir ülkenin ulaşması da söz konusu değildir…

Yakın geçmişte denenen girişimin başının ezilip kökünün nasıl kazındığını merak edenler, yaşananlardan bilgilenebilirler…

Emek vampiri emperyalistler, boş beyinli yerli işbirlikçilerine kanıp, kendilerini olduklarından güçlü göstermesinler! İki bakan arasında geçtiği dünya kamuoyuna duyurulan konuşmayla, saplandığı bataktan kurtulup kaçmalarına yarayacak destek arayışlarına boşa kalkışmasınlar! Kabul etsinler ve dünyaya duyursunlar: Irak’ta batağa saplanmışlardır! Bölge ülkelerindeki yerli işbirlikçileri dahi yardımcıları olamayacaklar. Ektiklerinin bedelini ödeyecek!..

Atatürk Türkiyesi, gerici rejimini bir ara şırıngalamak isteyen Iran gibi, emek vampiri emperyalistlerin rejim dayatmalarıyla da karşı karşıya kalmıştır! Ama; her defasında geri postalamıştır!..

İki bakan arasında konuşulduğu ya da konuşulmadığı, “zabıtlar”ın eksiksiz açıklanmasıyla anlaşılacak diyalogun basına sızdırılmasının altında; demokratik, laik Atatürk Türkiyesi’ne, “Ilımlı İslam” diye tanımlanan dünyada yeni denenecek gerici rejimi yerleştirme gayreti yatıyor!..

Proje sahibi emek vampiri emperyalistler, Atatürk Türkiyesi’nin, bugünkü yapısı ve yönetim kadroları sayesinde amaçlarına varacaklarının umudundalar! İşbirlikçileri öyle tablolar çizmişler ki, işe, “kesin olup bitecek” gözü ve mantığıyla bakıyorlar! İran gibi, “rejim yapıştırma” girişimlerinde yenilgiye, bozguna uğrayacaklarını kestiremiyorlar!

Türkler, bunu hep yapar: Kendileriyle, ülkeleriyle, değerleriyle, inançlarıyla, rejimleri ve özgürlükleriyle vs uğraşanları hep yenilgiye, bozguna uğratmıştır, uğratır!..

Hiçbir ülkeye rejim servisi yapmadık, yapmayız! Tek bir ülkeden de rejim almadık, almayacağız! Bu bize, Ata’mızdan kalan ilkedir!
Yayın Tarihi : 3 Mart 2006 Cuma 04:03:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?