Bize göre bugün en çarpıcı, en anlamlı başlığı Sabah Gazetesi attı:

Geçirdiler!

Çok doğru! AKP’li vekiller, Türk halkının sesine değil, ağzının içine baktıkları Genel Başkanları Başbakan’ın sesine kulak verdiler; Lübnan’a asker gönderilmesine ilişkin hükümet teskeresini Kamutay’dan geçirdiler.

Bu “geçirme” aynı zamanda, “Hayır” diye haykıran, haykırışı yurtta yankılanan Türk halkına geçirmeli yanıttı.

*
AKP’li vekiller, sevinçten neredeyse kanat açıp uçacak olan Genel Başkanları Başbakanları gibi mutlu olabilirler…

Vicdanları rahat bırakacaksa…

Ama bilsinler ki, dünkü bu geçirmeleriyle, Türk halkıyla aralarına dalın duvar ördüler. Artık halkın görmek istemediği, eğer görürlerse söylemediklerini bırakmayacakları insanlar oldular!

Parti disiplinine uyup Genel Başkan sözü dinlemekten başka seçenekleri olmadığı yönündeki gerekçeleri kimseye inandırıcı gelmeyecek!

*
Dün, 5,5 saat önüne çivilendiğimiz televizyon ekranından bir defa daha izledik, gördük ki; tezkereye “Kabul” oyu veren AKP’li vekilleri, bu ülkenin, bu kalkın değil, Türkiye’nin azınlık AKP iktidarının ve AKP’nin başı Başbakan’ın vekilleridir!

Ne kadar acı, utanç verici!

*
Dün, 5,5 saat önüne çivilendiğimiz televizyon ekranından şuna da tanık olduk:

Vekillerine, hükümetinin tezkeresini kabul ettiren Başbakan’ın kendisi oy vermedi!

“Geldi de, yetişemedi de… Şu oldu bu oldu da… “ demeyi bıraksınlar. Kamutay (TBMM) kayıtlarına, “Başbakan oy kullanmadı” diye geçmiştir. İleriki günlerde, çark edip, “Ben, 5 Eylül Tezkeresi’ne oy vermedim” derse, kimse aksini kanıtlayamaz. Tezkere altındaki imzası kanıt olarak gösterilemez. Gösterile dahi hiçbir geçerliliği yok. Çünkü önemli olan kullanılan oydur…

İleriki yıllara yönelik bir amaç olmasaydı, Başbakan hiç böylesi bir günde, böylesi bir konuda, böylesi bir zamanlama yanlışı yapar mıydı?

*
Başbakan’ın geç kalmasını, bilinçli ve amaçlı hareket olarak algılıyoruz. Bu gerçeğin, ayrıntılarıyla birlikte önümüzdeki günlerde çıkacağını düşünüyoruz.

“Ne söylediğini bilmeyen, durmadan potlar kıran Başbakan’ın, zamanlama yanlışlığı yapması çok doğaldır” türündeki görüşlere de katılmıyoruz.