23
Mayıs
2024
Perşembe
ANASAYFA

Hangisi ahlaksızlık ?

İstanbul Ticaret Odası (ITO) Başkanı Mehmet Yıldırım, IMF heyeti ile yaptığı bir görüşme sırasında kendilerine, “Çok yüksek faizlerle borç veriyorsunuz. Bu kadar yüksek faizle borç vermek insafsızlık değil mi ?” diye sorar.

IMF heyeti de, “Biz kumarhanelerden kazandığımız paraları size faizsiz mi verelim ? Siz de açın, siz de kazanın.” Cevabını verir.

Adamlar yerden göğe kadar haklı. Çünkü onların işi zenginlik yaratmak, bizim işimiz ise, şekilcilik.

“Kumarhaneler ocak söndürüyor” zihniyeti ile, adeta her biri para basma makinesi gibi çalışan Casinoları kapatıp, sonra da elin yabancısının kumarhanelerden kazandığı paraları ‘eşek yükü’ kadar faizle, el-etek öperek borç olarak almak, acaba şekilcilik değil mi ?

Bu mantık toplumsal ahlaka sığar mı ?

Ayrıca, toplumsal ahlak nidaları ile kapatılan kumarhanelerde, su gibi dolar bırakanlar, şimdi başta Kıbrıs ve Bulgaristan olmak üzere, çeşitli ülkelerde alışkanlıklarını devam ettiriyorlar. “Gitmeyin!” diyebiliyor musunuz ?

Bu ülkede kalması gereken milyonlarca doları, kendi ülkelerine çekmek için, dünyanın her tarafından özel uçaklar kaldıran bu ülkeler ahlaksız (!), ama biz çok şükür ki, ahlaklıyız!

Casinoların müşterileri, sadece kumar için para bırakmayacak, aynı zamanda o ülkenin turizmini de canlandıracak ama kalsın. Buradan gelecek ahlaksız paraya bizim ihtiyacımız yok!

Türkiye, uzun yıllar boyunca, reel üretim ekonomisine geçememiş bir ülke. Borsa denen kuruluş bile, bir rulet masası gibi. Spekülasyonlarla çalışıyor. Hiç hak etmeyen insanlar bir günde batıyor, ocaklar sönüyor.

Tüm birikimini yatırıp, bir işyeri açan, istihdam yaratıp, ülke ekonomisine katkıda bulunan müteşebbis, basiretsiz yöneticiler sayesinde, sabah yatağından batmış, bitmiş olarak kalkıyor ve intiharın eşiğine geliyor.

Son birkaç yıldır, tarihinin en ağır krizini yaşayan ülkede, fuhuş, hırsızlık, gasp, kapkaç olayları ayyuka çıkıyor ama, müsebbiplerinden çıt çıkmıyor.

Tüm bunlar ahlaksızlık değil, ocaklar söndürmüyor, varsa yoksa, ülkeye para basan casinolar, ahlaksızlığın mostrası oluveriyor.

Bu nasıl bir mantıktır ? Nasıl bir düşünce fukaralığıdır ?

Ben hiç anlamış değilim. Galiba durumu en iyi, aşağıdaki fıkra özetliyor:

Temel, tatil köyünde elleri şortunun cebinde, havuz kenarında gezerken, boğulmakta olan bir turist, canhıraş bir şekilde, “HELP! HELP!” diye bağırarak kendisinden yardım ister. Temel, hiç istifini bozmadan, zavallı turiste dönerek, “İngilizce öğreneceğine, yüzme öğrenseydin ya gavat oğlu gavatı” diyerek yoluna devam eder...

*
Yayın Tarihi : 2 Haziran 2003 Pazartesi 16:10:03


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?