18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Medeniyet Bakanlığı istiyoruz!

Hafta sonu, televizyonlar ve gazeteler yine kanlı haberlerle doluydu!

Önce, Trabzonspor ile, Fenerbahçe arasında oynan lig maçında çıkan olaylarda, kafasından yaralanan minicik bir kız çocuğunun insana dehşet veren görüntülerinin ardından, tüylerimi diken diken eden başka bir haber geldi ekranlara ve ertesi gün gazete sayfalarına...

Haberin özeti ise şöyleydi: 'Küçük hasarlı trafik kazası'yla başlayan ağız dalaşı kanlı noktalandı Tekstilci işadamı tek kurşunla hayatını yitirdi. İngiltere ve Türkiye'de 20 mağazası olan tekstilci Mehmet Demir Baytekin, dün Merter'de kelimenin tam anlamıyla "kazaya kurban gitti." Cipiyle işportacı Mesut Uçan'ın otomobillerinin sürtüşmesinin bedeli, ölüm oldu. Baytekin'in cipi ve Mesut Uçan'ın Şahin otomobili Mehmet Akif Caddesi'nde hafifçe çarpıştılar, her iki otomobilin tamponları zedelendi. Ancak Baytekin'in tartışmak için araçtan çıkıp Uçan'ın yanına gelmesi olayı alevlendirdi. Tartışma sürerken, Uçan, torpido gözündeki tabancasıyla Baytekin'i tek kurşunla başından vurdu!..

Ne uğruna ?

Hafifçe zedelenen tamponlar uğruna!

Bir futbol müsabakasında alınan bir mağlubiyet uğruna!..

Küçücük masum bir kız çocuğu...

O canavarların, bırakın vahşetinin nedenini, sahada oynanan ve futbol denen oyunu bile anlayamayacak kadar minicik bir yavru!...

Babasının kucağında...

Kanlar içinde!..

Tanrı cezanızı versin!

***

Hayatlarımız, bu kadar değersiz olabilir mi hiç ?

Futbol müsabakasına, tam teçhizat giden ve yaşlı, genç, çoluk, çocuk demeden, Allah ne verdiyse tekme tokat, sopa, bıçak girişen, her takımın ‘dayak’ timleri!...

Adı, ‘Ege Dostluk Turnuvası’ olan bir futbol organizasyonunda, tribünden çıkarılan bir ceset!

Aracının torpidosunda silah taşıyan ve ufacık bir tartışmada hiç çekinmeden ateşleyen seyyar satıcı!...

İngiltere’de ve Türkiye’de 20’yi aşkın mağazası olan bir işadamı...

Beş dakika önce lüks otomobilinde kim bilir nereye gidiyordu ?

Beş dakika sonra, İstanbul’un en kalabalık trafiğinin yaşandığı E-5 yolunda, cansız bedeninin üzerinde gazete kağıtları örtülmüş olarak yatıyor!..

Ardında hıçkırıklar, feryatlar, bayılmalar...

Biri mezara, diğeri ise, uzun yıllar, belki de ölümüne kadar yaşayacağı demir parmaklıklar arkasına gitti...

Arabalarını, evlerini, paralarını, pullarını, sevenlerini, sevdiklerini ve hayatlarını geride bırakarak...

***

Sokağa çıktığınız andan itibaren, medeniyetten uzak insanlar topluluğu...

Kimin suratına baksanız, hınç dolu gözler!...

Sanki herkes, vahşet yaratmak için ortam hazırlama telaşında!...

Üstelik bu insanlar, medeniyetin beşiği olan, Anadolu toprakları üzerinde yaşıyor!

Yazıklar olsun!..

Binlerce kere yazıklar olsun!...

***

Acaba kabinede, yeni bir bakanlık oluşturulsa ve adı da ‘Medeniyet Bakanlığı’ olsa, işe yarar mı ? 

“Medeni olmayan insanların yaşadığı bir ülkede Medeniyet Bakanlığı olur mu ?” diye sorabilirsiniz.

Bana sorarsanız olur; bal gibi olur hem de...

Zamanın birinde, İsviçre Denizcilik Bakanı ile Türk Kültür Bakanı konuşurken, Türk Kültür Bakanı, İsviçre Denizcilik Bakanı’na alaylı bir ifadeyle, “Denize kıyısı olmayan bir ülkede, nasıl Denizcilik Bakanlığı oluyor ?” diye sormuş. İsviçreli bakan, anında cevabı yapıştırmış: “Neden şaşırdınız beyefendi, sizde de Kültür Bakanlığı var!”

 

Yayın Tarihi : 17 Ağustos 2003 Pazar 21:47:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?