24
Mayıs
2024
Cuma
ANASAYFA

Sermayenin dini olur mu?

Sermayenin dini olur mu, diye sorarsanız, "olmaz" derim. Son dönemde Dubaili Veliaht Prens El Maktum'un Türkiye'ye yapacağı 5 milyar dolarlık yatırımın ardından, eleştriler yapılmaya başlandı. Neymiş efendim; İslamcı körfez sermayesi Türkiye'ye geliyormuş...

Yapmayın yahu... Bilenler bilir; bu hükümeti herhalde en sert eleştirenlerden birisi de benimdir. Buna rağmen Dubaili grubu Türkiye'ye çekme çalışmalarını ayakta alkışlıyorum. Türkiye'ye, İstanbul'a yatırım yapacak Yahudi sermayesini de... Sermayenin dini olmaz. Ulusu da. Para paradır. Para şahandır. Yapamayacağı, gücünün yetmeyeceği çok az şey vardır....

Bakın Dubaili grup Türkiye'ye ilk etapta 5 milyar dolar yatırmaya hazırlanıyor. Ama bu en az 20 milyar dolarlık bir sinerji yaratacak. Nasıl mı? Büyükşehir Belediyesi kurulacak GYO'de yüzde 50'ye yakın hissedar.
Ayrıca bu şirketin yüzde 49'u halka arzedilecek. Yani koyulacak 5 milyar dolarlık sermaye ile ilk etapta 20 milyar dolarlık bir şirketler grubu yaratılacak. Gruptaki şirketlerin her birinin de ayrı ayrı halka arz edileceği düşünülürse varın, oluşan gücü siz hesap edin...

Bunları bir tarafa bırakalım. Grubun yapacağı 5 milyar dolarlık yatırım, kişi başına düşen gelirin 4 bin 106 dolar olduğu Türkiye'de, kişi başına gelirde ortalama 70 dolarlık artış demek. Bu yatırımlardan doğacak işlerde ve istihdamda Edirne'den Kars'a, Trabzon'dan Hatay'a Türkye'nin 81 kentinden insanlar faydalanabilecek.

Yerli sermayenin gücü malum. Herşeye yetmiyor. Genç ve dinamik bir nüfusa, zengin yeraltı ve yerüstü kaynaklara sahip olan bu coğrafyanın en büyük sorunu; kapitaldir. Bu da yabancı sermaye ile aşılırsa Türkiye'de kişi başına düşen gelirin 20 bin doların üzerine çıkmasının önünde hiçbir engel kalmaz.

Sonuçta; bir taraftan Ofer Grubu'nu Yahudi olduğu için, Dubaili El Maktum'u Müslüman ve Arap olduğu için, Avrupalı bilmem ne grubu Katolik, Rusbilmem ne grubu Ortadoks, ABD'li bilmem ne grubu kapitalist olduğu için kaçırırsanız, bu ülkede kendi kendimizle başbaşa kalırız. Ki yalnızlığın ne anlama geldiğini yüzyıllardır görüyoruz.

Dolayısıyla Türkiye'de gerçek anlamda kalkınmanın gerçekleştirilmesi ve ciddi manada zenginleşmenin sağlanması için yabancı sermayeye muhtacız.
Birgün giderlerse ne mi olur? Tapular onlardaysa, topraklar bizde. Tapusuna ortak oldukları gayrimenkulü alıp sırtlarına gidecek halleri yok ya...
Mehmet Bircan
Yayın Tarihi : 12 Ekim 2005 Çarşamba 11:30:36


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?