İki çağrımız var. Biri size, diğeri Başbakan’a…
Siz Kent Haber okurlarına çağrımız şu:
Türkiye’nin azınlık AKP Hükümeti; Türkiye’nin, Ortadoğu ateşinin ortasına çekilmek istendiğini Mısır’da sağır sultanın dahi bilmesine karşın, usa gelebilecek her tür kışkırtmanın (provokasyonun) yapılacağı Lübnan’a asker göndermede istekli, kararlı!
Türkiye’nin terörle boğuştuğu, teröre her gün şehitler verdiği sırada, ülkenin bu ve başka sorunlarından, sıkıntılarından çok, Ortadoğu’da yaşananlarla yakından, hararetli biçimde ilgilenen Türkiye’nin azınlık AKP iktidarına karşı, “Lübnan’a asker göndermeyelim” kampanyası başlatılmıştır. Bu kampanyaya arka çıkmak gerekir.
Siz okurlarımızı, bu kampanyaya sahip çıkmaya, sahip çıkmakla kalmayıp kampanyanın geniş kitlelere ulaşmasında emek harcamaya çağırıyoruz.
Bu; yurt yararınadır, bu yurtta yaşayan bizlerin yararınadır.
“Lübnan’a asker göndermeyelim” kampanyasını, “amaca” ulaştıralım; elimizden gelenleri, ikilemlere düşmeden yapalım, yaptıralım…
*
Diğer çağrımız; bizi dinlemeyeceğini bildiğimiz Türkiye’nin azınlık AKP iktidarının ve AKP’nin başı Başbakan’adır…
Mayıs 2006’dan beri ABD Başkanı George W. Bush’tan beklediği “randevu” geldi.
Geldi ama, sorunlu geldi.
Bush, Başbakan’a, 4-5 Ekim 2006 günlerine randevu verdi.
Oysa tam o günlerde, Almanya Başbakan’ı Angela Merkel’in Türkiye ziyareti var!
Başbakan’ın, Türkiye’de kalıp Almanya Başbakanı ağırlaması ya da Bush randevusundan önce saptanan Alman Başbakanının ziyaretini ileri bir güne kaydırıp ABD’ye Başkan Bush’a gitmesi gerekir…
Tersi de olabilir: Başbakan; 4-5 Ekim 2006’daki Bush randevusuna gitmez, Almanya Başbakan’ı Merkel’i Türkiye’de karşılar, ağırlar…
Başbakan, bu iki seçenekten birinde karar kılacak.
Hangisinde karar kılmalıdır?
Bize göre, Bush randevusuna gitmemekte karar kılmalıdır. Çünkü: Bush, Almanya Başbakanı Angela Merkel’in 4-5 Ekim 2006 günlerinde Türkiye’ye ziyaret yapacağını biliyordu. Bilerek, 4-5 Ekim günlerine randevu verdi. Böyle davranmasındaki amaç; Başbakan’ı, seçenek dayatmasıyla zora, sıkıntıya sokmak. Aslında, Başbakan’a randevu vermek istememiştir. Bu isteksizliğini de açık açık söylemekten kaçınmış, diplomatik dil kullanmış, yaklaşım sergilemiştir.
Almanya ile aylar önce hatta ABD’den randevu isteminde bulunulduğu Mayıs 2006’dan önce program yapılıp bitirilmiş. Seçenekte öncelik, biraz da bu nedenden dolayı, Almanya Başbakanı Merkel’den yana yapılmalıdır.
Bush’a da yanıt niteliğinde olacak Türkiye’ye yakışır seçeneğin, Başbakan’ın 4-5 Ekim 2006 günlerinde ABD Başkanı George W. Bush’un randevusuna gitmemesi, Türkiye’de kalıp konuğu Almanya Başbakanı Angela Merkel’i görkemli karşılaması, ağırlaması, uğurlamasıdır.
Bu seçeneği, Başbakan’a bir çağrı olarak sunuyoruz. Ve Başbakan’a sesleniyoruz: Türkiye’nin itibarı, onur, haysiyeti için çağrımıza kulak verin!..
Kent Haber
Yayın Tarihi :
16 Ağustos 2006 Çarşamba 12:36:14
Güncelleme :16 Ağustos 2006 Çarşamba 12:49:48