28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Toplum, Atatürk ve Atatürk Türkiyesi yanlısı olmanın bedelini çok ağır ödemiştir!..

Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Harp Okulu'nda 2006 - 2007 Eğitim ve Öğretim yılı açılış töreninde konuştu ve çok önemli sözler söyledi.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt’tan alıntıladığı, “Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne kadar hiçbir zaman, bu kadar farklı iç ve dış tehditlerle aynı anda karşı karşıya gelmemiştir” sözlerinden sonra, “Türk devrimine direniş hareketi irtica ve gericiliktir. Türk devrimine direniş daha Atatürk hayatta iken başlamıştır. Çünkü bütün devrimlerde, devrimin getirmiş olduğu yeniliği hazmedemeyenler ve güçlerini kaybedenler vardır. Bugün, üzülerek ifade etmek istiyorum ki; irticai tehdit, bazı kesimler kabul etmese de, kaygı verici boyutlara ulaşmaktadır. Devrimlerin; bazı kesimler tarafından bilinçli, sabırlı ve planlı bir biçimde aşındırılmaya çalışıldığı ve bu yönde de kayda değer mesafe alındığı bir gerçektir” dedi.

Çok doğru ve yerinde saptamalar. Ama ne acıdır, hatta utanç vericidir ki, Türkiye böyle bir gerçekle karşı karşıyadır! Bunda payı olan herkes suçludur, sorumludur, yargılanıp mahkum olmalıdır. En başta, 12 Eylül darbesini yapan Kenan Evren ve arkadaşları! İç ve dış terör bahanesine sığınmaları anlamsız!

Kara Kuvvetleri Komutanı tarafından seslendirilen Türkiye’nin bugünkü gerçeğinde, Süleyman Demirel ve arkadaşlarının da yadsıyamayacakları payları/katkıları vardır. Deniz Baykal ve arkadaşlarının da!.. Daha başkalarının da!..

Hepsinin yargılanıp mahkum olmaları gerekir.

Geçmişte yapılan bir dizi yanlışlardan ötürü, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin de özeleştiri yapmasının zamanı gelmiştir. Böyle bir özeleştiri, kimi komutanların yanlışlarıyla yara alan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni temize çıkaracak, yarınları daha aydınlık ve güvenli kılacaktır.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve komutan arkadaşları, böyle bir şeyi gerçekleştirirler mi? Bilemem. Ama gerçekleştirmelerini isterim. Eğer gerçekleştirirlerse, ülkeye ve halka hizmetlerin en güzelini yapmakla kalmayacak, ülkenin ve halkın aydınlık, güvenli yarınlarına kapı açacaklar, tarihe geçecekler…

*
Konuşmasında, “Laiklik ilkesi, Türkiye Cumhuriyeti'ni oluşturan tüm değerlerin temel taşıdır. (…) Laiklik ilkesinin demokrasi ile çatıştığını iddia etmek ise sağlam bir temele dayanmamaktadır. Aksine; laik düzen, Türk demokrasinin gelişmesinde ana itici gücü oluşturmuştur” diyen Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ, sözlerini şöyle sürüyor:

“Türk devriminin geriye dönüşünü engelleyici uygulamalar, devrimin korunmasına yöneliktir. Ancak, bunun yanında önemli olan husus, yalnız mevcudun ve gerçekleştirilenlerin korunması ile yetinilmeyerek, devrimlerin daha da ileriye götürülmesidir. Burada Türk toplumunun bütün kesimleri olarak, kendimize sormamız gereken soru şu olmalıdır: Bu konuda bizler, üstümüze düşen görevleri tam olarak yerine getirdik mi, getiriyor muyuz? Eğer, bu konuda kendimizi yetersiz görüyorsak, bunun nedenleri arasında; sorgulamaya dayanan yüksek kaliteli bir eğitim sistemine sahip olunamaması, Atatürk döneminde oluşturulan kurumların giderek etkinliğini kaybetmesi ve güçlü entelektüel ve ulusalcı sosyoekonomik kadrolara sahip olunamaması bulunmaktadır.”

Orgeneral Başbuğ’un vurguladı konularda, toplumun üzerine düşen görevi yerine getirdiğini söylemek olası değildir; çünkü bu da bir Türkiye gerçeğidir.

Toplum, Atatürk’ü, Atatürk devrim ve ilkelerini, demokratik laik Cumhuriyeti vs hep sahiplenmiştir. Ancak, bu sahiplenmenin bedelini her fedasında çok ağır ödemiştir!

Kara Kuvvetleri Komutanı Başbuğ, Türk halkına böylesi ağır bedel ödetenlerin kimler olduğunu hepimizden çok daha iyi bilecek kadar bilgi sahibidir. Onları sorguya alması, sorgulaması ve onların her birinin tek tek yargılanmalarını sağlaması gerekir. Bu bir öneridir ve dikkate alıp gerçekleştirmesi bütün dileğimdir. Böyle bir çalışmanın içine girdiğinde ya da girdiklerinde, Türk halkının yanlarında yer alacağından kuşkuları olmasın.

*
1950'li yıllardan itibaren bazı sıra dışı (marjinal) grupların, dinsel eğilimleri kullanarak, sermaye biriktirip, yatırımlara yönelmesini, dernek ve vakıflar kurarak; eğitim, öğretim alanında ve nihayet de siyasal alanda etkin olmaya çalıştıklarını sıkça görüldüğüne dikkati çeken Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral İlker Başbuğ’un, şu sözlerine ya da saptamalarına katılmamak olası mı?:

“Küreselleşme olgusunun, devletlerin geniş kitleleri koruyan, sosyal devlet vasfının giderek zayıflamasına neden olduğu da bir gerçektir. Bunun sonucunda, toplumların cemaatleşmeye itildiği de, bir diğer gerçektir. Giderek güçlenen bu cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyopolitik yaşamı biçimlendirmeye, dine bağlı bir yaşam tarzı olarak, sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Bu cemaatler ile 677 sayılı kanunla varlığı yasaklanan tarikatlar, devrime karşı hareketlerin odağı haline dönüşmektedirler. (…) “Elbette, ülkemizdeki dinine bağlı, mütedeyyin vatandaşlarımıza karşı saygılı ve dikkatli olmak zorundayız. Ancak, dinin inanç alanından çıkarılıp, ideolojiye dönüştürülmesi, onu siyasallaştırır ki, bundan en büyük zararı görecek olan, dindir.”

*
Dini, siyasalarında ve ticaretlerinde araç yapanlardan kurtarmak gibi bir ciddi sorunla da karşı karşıyayız. Din, bu çıkarcıların kullanım alanlından çıkarılmalıdır.

Bu ülke gerçeğine, ülkenin bir başka gerçeğini de vurgulayalım:

Bu ülkenin ve bu ülkenin insanının; dini, siyasi ya da ticari amaçlı kullanmayacak, yalan söyleyip kandırıcılık yapmayacak, özü, sözü aynı mert, ileri görüşlü, çağdaş, devrimler yapıp yaşatabilecek, Atatürk görüşünde, Atatürk Türkiyesi sevdalısı bir lidere gereksinimi var! Böyle birini bulduğunda –ki bulacaktır-, görülsün, bakısın ki neler olacak!.. Bugün, Kara Harp Okulu’nun 2006-2007 Eğitim ve Öğretim yılı açılışında konuşan Kara Kuvvetleri Komutanının yakındıkları bir bir ortadan kalkacak…
Yayın Tarihi : 25 Eylül 2006 Pazartesi 18:55:28


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
davutpolat IP: 85.101.81.xxx Tarih : 28.09.2006 11:46:49
yazınızı okudum gerçekten ülkemizin siyasal yaşamdaki gerçekleri tespitiniz çok doğru. Asıl sorun tarif ettiğiniz böyle bir lider gelir m?i  Umudumu canlı tutuyorum.