TSE'den ricalarımız var!
Türk Standartları Enstitüsü (TSE), Berberler, kapıcılar derken, şimdi de bakkallara ‘standart’ getirmiş!
TSE, öyle standartlar koymuş ki, insan bakkal dükkanı açmaktan vallahi de billahi de vazgeçer!
TSE, sadece bakkallara standart koymakla kalmamış, hiç üşenmeyip, bakkal çıraklarına da öyle bir standart getirmiş ki, akıllara zarar...
Yok artık öyle, eline üç kuruş para geçer geçmez bakkal dükkanı açmak!
Bir kere, her şeyden önce, kişilikli olacaksın, kişilikli!
Sonra da; en az üç yıl bu meslekte çıraklık yapmış olacaksın.
İşletmecilik bilgin olacak. İş hijyeni, müşteri iletişim becerisi, tüketici davranış bilgisi, satış yöntemleri, ticari matematik, temel matematik, şarküteri tezgahtarlık, bilgisayar okur/yazarlığı, Türkçe, matematik, muhasebe, ekonomi, ticaret bilgisi, toplam kalite yönetimi, kooperatifçilik, iş güvenliği meslek derslerini almış olacaksın...
Türkçe'yi doğru kullanıp, başkalarıyla rahat iletişim kurabileceksin, iş kolundaki gelişmeleri takip edebilmek için seminerlere katılacaksın...
Haa bunları başarmış olsan bile, öyle hemen bakkal olup, köşeyi dönmek yok hemşehrim!
Psikolog raporun olacak, psikolog raporun!
Yani, eğer en ufak ruhsal bir problemin varsa, “vay haline!”
Boru mu ulan bu!
Koskocaa bakkal oluyorsun!
Nice imtihanlardan geçip, anaları ağlamış, ne badireler atlatıp, üniversite bitirmiş gencecik insanlar boşta gezip, “iş, işş...” diye inim inim inlerken, sen hiçbir çabaya katlanmadan, ‘Şen bakkal Ali’ diye tabela asacaksın ha ?
Var mı ulan öyle üç kuruşa beş köfte ?
Standart'ın olacak hemşehrim standart'ın!
***
Ellerine sağlık TSE’m benim, ellerine sağlık.
Yalnız bizim, halk olarak senden birkaç isteğimiz var.
Hazır elin değmişken, şu banka hortumcularına, vurgunculara, yalancı siyasetçilere, fakir-fukaraya, ekonomiye de bir standart getirsen de bizim yüreğimize kovalar dolusu soğuk sular serpsen olmaz mı ha ?
Örneğin; bilmem kaç milyar dolara kadar hortumlamaya müsaade edip, daha sonrası için, standarta aykırı desen ?
Halkı, belirli bir volüme kadar inletmek, standart kapsamına girse de, daha yüksek volümlü inlemeler, ‘standarta aykırı’ olsa ?
Siyasetçilerin, seçim meydanlarında attığı yalanların da bir standartı olsa mesela, “Her meydanda bir çuval yalan, standart dahili olup, gerisi için cezai yaptırımlar uygulanacaktır!” desen ?
Fakir fukaranın, don ve atletine kadar alınması standartlara uygun olsa da, don ve atleti standart dışı tutsan ?
İşsizler için, cinnet geçirme ve toplu intihar standartları koysan ?
Orman yangınları için de bir standart koyup, her yaz yakılacak alanları ve yakma zamanlarını belirleyip, ilgilileri bu sıcaklarda uğraştırmasan ?
***
Biz inanıyoruz ki, sen bütün bunları halledebilecek kapasitede bir kurumsun...
Yok yok, sana gaz filan verdiğimiz yok!
Yapabileceğine inandığımız için söylüyoruz tüm bunları...
Öyle ya, bu memlekette bakkallar gibi, tek tük de olsa ayakta kalabilmiş, sadece standartı eksik neler var daha.
Haydi görelim seni!
Hayırlı başarılarının devamı temennileri ile TSE'cim.
