18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Türban savunucularına AİHM'den tokat gibi yanıt

Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün türbanlı eşi Hayrünnisa Gül, geçen hafta Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) yaptığı başvuruyu geri çekti. Ardından AİHM, Nisan'da yapılacak Türkiye'deki üniversitelerle ilgili Türban Davası için ret kararı aldı. Bu karar, akıllara, "Acaba Bayan Gül bu karar beklendiği için, daha önce davranıp başvurusunu geri mi çekti?" sorusun akıllara getirdi. Ancak, kararın asıl önemli yanı, "siyasal simge" haline gelen türbana sarılıp, Cumhuriyet'in temel yasalarına karşı savaş açmanın yersizliğin ortaya koyması. Hürriyet Gazetesi'nden Zeynel Lüle'nin haberi, türbanı siyasal görüşlerinin bayrağı yapanlara en güzel yanıt niteliğinde.

Laik üniversitenin kuralına uyulacak

Zeynel LÜLE BRÜKSEL

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, açıklaması Nisan'da yapılacak Türkiye'deki üniversitelerle ilgili Türban Davası için ret kararı aldı.

Leyla Şahin'in başvurusunu değerlendiren AİHM, karar taslağında, üniversitede türban yasağını onayladı. Dinsel simgelerin diğer öğrenciler üzerinde baskı oluşturabileceğine işaret eden AİHM, ‘‘Üniversiteler, farklı inanışlardaki öğrencilerin birlikteliğini sağlamak için inançları açığa vurma özgürlüğünü sınırlayabilir’’ sonucuna vardı.

AVRUPA İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 4. dairesinde görülen ve en geç önümüzdeki ay karara bağlanması beklenen ‘türban davası’ ile ilgili taslağı hazırlandı. Leyla Şahin adlı üniversite öğrencisinin yaptığı başvuru sonrasında hazırlanan taslakta, AİHM'nin daha önce verdiği kararlara atıfta bulunuluyor ve türbanın üniversitelerde yasaklanmasına onay veriliyor. Dolayısıyla daha önceki davaların oluşturduğu içtihat bozulmuyor.

ÖZGÜRLÜK İHLALİ YOK

Raportörün hazırlayıp imzaladığı karar, önümüzdeki günlerde çalışma grupları tarafından incelenecek. Daha sonra ise 7 yargıçtan oluşan AİHM'nin 4. dairesi tarafından son kez ele alınarak karara bağlanacak. Edinilen bilgilere göre AİHM yargıçları, üniversitelerde türbanla eğitimin yasaklanmasının, ‘din ve vicdan özgürlüğüne’ kısıtlama getirmediği konusunda ortak görüş taşıyorlar. Dolayısıyla Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 9. maddesine ihlal olmadığı görüşü hakim.

BAŞKA OKULA GİTSİNLER

Ancak başvuruda en çok, ‘eğitim hakkının engellenmesi’ konusunda tartışma yaşandı. AİHS'nin 1. protokolünün 2. maddesi, bireylerin eğitim hakkını güvence altına alıyor. Tartışma sonunda, ‘‘Laik üniversitelerde eğitim görmeyi seçen bir öğrenci, söz konusu üniversitelerin kurallarını baştan kabul eder’’ görüşü ağırlık kazandı. Öğrencilerin ‘alternatif okullara’ gidebileceği belirtilerek ilahiyat fakültelerinde türban yasağının olmadığı vurgulandı. Edinilen bilgilere göre taslağın 3'e karşı 4 ya da 2'ye karşı 5 oyla kabul edilip karara bağlanması ihtimali güçlendi.

BASKI OLUŞTURABİLİR

Taslakta ret gerekçesi olarak şunlar sıralanıyor:

Dinsel simgelerin herhangi bir yer ve biçim sınırlaması olmaksızın sergilenmesi, sözü geçen dini uygulamayan ya da başka bir dine mensup öğrenciler üzerinde baskı oluşturabilir.

Üniversitelerdeki düzenlemeler, farklı inanışlardaki öğrencilerin birlikteliğini sağlama amacına yönelik olarak, dinsel inançları açığa vurma özgürlüğünü yer ve biçim bakımından sınırlayabilir.

Laik üniversiteler öğrencilerin kılık kıyafetlerine ilişkin sınırlamalar koyarken kökten dinci akımların yüksek öğretimde kamu düzenini bozmamalarına dikkat gösterebilir.

Devlet eğitiminin tarafsızlığının sağlanması, dinsel inancı açığa vurma özgürlüğüne kıyasla daha ağır basar.

Karar Avrupa’ya örnek olacak

AVRUPA'da büyük tartışma yaşanan türban konusunda AİHM'nin vereceği nihai karar önem taşıyor. 11 Eylül sonrası oluşan hava ve Fransa, Almanya ve Belçika'da türbana karşı başlatılan yasaklar da AİHM kararı ile şekillenecek. Son kararı verecek olan AİHM'nin 4. Dairesi'nde, aralarında Türk hukukçu Rıza Türmen'in de bulunduğu 10 yargıç bulunuyor. Ancak davanın karar aşamasında 7 yargıç oylamaya katılacak. 4. Daire'nin kararı, AİHM koridorlarından yansıyan haliyle çıkar ve başvuru reddedilirse, davacı avukatlarının ‘Grande Chambre’ olarak adlandırılan temyiz mahkemesine başvurması bekleniyor.

HÜRRİYET GAZETESİ
Yayın Tarihi : 12 Mart 2004 Cuma 19:43:57
Güncelleme :12 Mart 2004 Cuma 20:22:32


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ÖMER FARUK KARABAYIR IP: 213.232.13.xxx Tarih : 19.03.2004 17:28:37
Ahmet MİM kardeşimin ağzına sağlık diyor saygılar sunuyorum

Ahmet MiM IP: 195.93.74.xxx Tarih : 14.03.2004 05:14:52
MUASSIR MEDENiYET - ATATÜRK - KEMALiZM Atatürk´ün gösterdigi muassir medeniyete dogru kosan bu vatanin insanlari, tam muassir medeniyeti sahiplenmeye kalkiyor ki, birileri cikip, "Bu muassir medeniyet; Atatürk ilkelerine aykiridir" diyor. Bütün dünyanin muassir dedigi medeniyet, muassir medeniyet olmuyor birilerince... Neden ? Dogu ve Güneydogudaki tüm hudut kapilari kapali ve Sinirlar mayinli tutuldu 80 yildir. Neden ? Türk müzigini; dogu müziklerinden arindirmak icin, Dogu kökenli müzikler yasaklanip, Türk müziginin egitimi engellendi, bati müzigi egitimi desteklenerek, gelistirilmedi mi bu Türkiye´de.. Neden ? Türk Tarihini; dogu tarihlerinden arindirmak icin, Dogu kökenli Türk tarihi yasaklanip, egitimi engellendi, bati tarihi egitimi desteklenerek, gelistirilmedi mi bu Türkiye´de.. Neden ? Türk kiyafetini; dogu kiyafetlerinden arindirmak icin, Dogu kökenli kiyafetler yasaklanip, Türk kiyafetinin egitimi ve kullanimi engellendi, bati kiyafeti egitimi ve kullanimi desteklenerek, gelistirilerek, özendirilerek kullanilmadi mi bu Türkiye´de.. Neden ? Türk irkindan baska irklar taninmadi, asimilasyonlarla eritilmeye calisildi Türkiye´de.. Neden ? Türkceden baska diller taninmadi, Türkce olmayan tüm kelimeler, Türkceden atilarak yeni ucube kelimeler üretildi ve bir yeni dil üretilmeye calisildi Türkiye´de. Neden ? Alfabe degistirilerek, kullanilan Türkce kelimelerin, yeni alfabe ile yazilmasi saglanildi Türkiye´de.. ..... Neden ? ..... Neden ? ..... Neden ? Bunlarin hepsi, muassir medeniyete ulasabilmek icin yapilmadi mi ? Bu kadar özveri muassir medeniyete ulasabilmek icin verilmedi mi ? Milyonlarca insan, bu hedef icin, magdur edilmedi mi? Hapishanelere tikilmadi mi?, Öldürülmedi mi? Atatürk´ün gösterdigi muassir medeniyete dogru kosan bu vatanin insanlari, tam muassir medeniyeti sahiplenmeye kalkiyor ki, birileri cikip, "Bu muassir medeniyet; Atatürk ilkelerine aykiridir" diyor. Bütün dünyanin muassir dedigi medeniyet, muassir medeniyet olmuyor birilerince... Neden ? Öyleyse söyle " Nedir muassir medeniyet ?" Ya Atatürk Muassir medeniyetin, ne oldugunu bilmiyordu, Ya Atatürk bize hedef olarak Muassir medeniyeti göstermedi, Veyahutta Atatürk inkilaplari, Atatürk´ün fikirleri degildi... Böyle bir sacmalik olurmu ? Atatürk; muassir medeniyetin ne oldugunu, sizden-bizden daha iyi bilen ve gören bir insandi, bu hedefi de bizlere gösteren o idi. Onun inkilaplari da, muassir medeniyete götüren yol idi.. Yol bitti..Hedefe vardik...Simdi Muassir Medeniyete sahip olma zamani geldi.Muassir Medeniyetle, Atatürk ilkeleri arasinda bir catisma yok, bilakis Atatürk inkilaplari; Muassir medeniyetle kaynasmada, yasamada Katalizatör rolü oynayacaktir. Atatürk inkilaplari da, yine Atatürk´ün inkilaplari yorumlamasi ile, gelisimlere, olusumlara aciktir. Yiksa bu inkilaplar; muassir inkilaplar olamazdilar.- Demokrasi, insan, hayvan ve cevre haklari gibi olmazsa-olmaz cag haklarindan, özgürlüklerinden, gerceklerinden olan; Din, Dil, Irk, Alfabe, Düsünce, Kiyafet ve Cinsiyet özgürlüklerine; irticaci, cagdisi, yobaz bir azinlik vardir Türkiye´de.. Kendi cikarlarini koruyabilmek icin , Atatürk´ü bir Maske olarak , Atatürk Inkilaplarini Koruma ve Kollama görevleri icin kurulmus tüm Kurum ve Kuruluslari birer arac olarak kullanmak ( ve kismen de olsa kullanan) isteyen bu irticacilar; Ulusumuzu; Atatürk ve Atatürkcü Kurum ve Kuruluslarla karsi-karsiya getirmeye, böylece de kendi cikarlarini korumaya calismaktadirlar. Halkimizin bu oyunlara gelmemesi gerekir. Mini etek kadar Basörtüsü, Türklük kadar Kürtlük, Monogami kadar Heterogami, Islamiyet kadar Hristiyanlik, Sunnilik kadar Alevilik esit haklara sahiptir muassir medeniyette....

Mustafa BOZKURT IP: 81.215.16.xxx Tarih : 20.03.2004 15:16:27
...iyi günler arkadaşlar.Bu haberler hakkında bu şekilde yorum yapmanız iyidir,fakat şunu ifade etmem gerekir ki kendi iç sorunlarımzın çözümünü niçin başka yerlerde arıyoruz.Başı kapalı olanlar da başını açanlar da bu ülke topraklarında yaşayıp,aynı atmosferi paylaşan ve aynı bayrak altında aynı gayeye hizmet eden insanlardır. İnsanların farklı inançları olabilir,ister ateist ister teist isterse panteist olsun bu kendisinin sorunudur.Yalnız insanlar inançlarını belli ideolojiler uğruna kullanırsa,yani uzaktan endeksli(kumandalı)ise burada müdahale kaçınılmaz olur...Bazı çevreler 'Gazi'yi de anlamadan onun görüşlerini saptırmasınlar.Zira önderimizin tek amacı vardı o da 'Türkiye Cumhuriyeti'ni ilerlemiş devletlerin de ilerisine götürmekti...O,insanların kardeş olduğunu eşit haklara sahip olması gerektiği vurgulamış 'cumhuriyetçilik ve halkçılık'ilkelerinde buna dem vurulmuştur...

Kaya Karakoç IP: 81.212.218.xxx Tarih : 21.03.2004 01:54:19
Haberin başlığı bile itici geliyor insana. Bu vatan evlatlarına hangi fikriden olursan olsun kimseninin tokat atmaya veya tokat gibi vevap vermeye hakkı yoktur. Hele kendi insanımızın diğer bir insana karşı böyle aşağılayıcı bir tavır takınarak manşet atması da dar kalıplar içine sıkışmış kalmış, geniş bakamayan, bu ülkeyi hep birlikte kurtarıp, bu devleti kurup bu günlere getirdiğimizi bilmeyen/bilmek istemeyen vatanımızda her fikirden insanla birlikte yaşamamız gerektiğinin bilincine varamamış, insanları bir özelliğine göre bölen kişilerin akıllıca düşünmelerini öneriyorum.Çünkü bizim insanımız, bizim ülkemiz zarar görüyor. Arkalarından koşturduğumuz bir çok Avrupa ülkesi 1. ve 2. Dünya savaşlarından sonra bizden çok daha kötü durumda idiler. Ama şimdi bizden 100 kat ilerdeler. Onlar kendi içlerinde bu tür problemleri aşmışlar, aralarındaki sınırları kaldırmak için uğraşıyorlar. Biz ise kısır düşünen veya hiç düşünemeyen insanlar yüzünden aramıza yeni siyasi, sosyal veya coğrafik sınırlar koymaya çalışıyoruz. Tabiki bu durumlardan rant sağlayanlar var (bunlar içte de dışta da var). Afrika ülkeleri gibi her on yılda bir demokrasinin kesintiye uğraması bizi onlarca yıl daha geriye götürüyor. 80 öncesinde yüzlerce gencimizin ölümüne sebep olanların kol kola girerek ortak ülkeyi yönettiklerini hepimiz görmedik mi? Peki kol kola girerek ülkeyi yönetebiliyorsanız. Normal vatandaşlarımızın birbirlerine düşman olmasına neden engel olmuyorsunuz/düşman ediyorsunuz? Gelin hep birlikte bu ülkeyi düze çıkarmak için çalışalım, birbirimize köstek olmayalım. Her düşünce olacaktır. Şiddete bulaşmamak şartıyla herkes görüşünü söyleyebilmeli benim ülkemde. Fikirleri beğenmesem bile, bana ters gelse bile hoş görmem lazım (hakaret ve iftira olmaması gerekir). Biz insanların başıyla, kıçıyla uğraşırken elin adamları yol alıyor. ilerlememizi, gelişmemizi,kalkınmamızı, bilimsel çalışma yapmamızı, demokratikleşmemizi, birlikte yaşamamızı engelleyen herkes GERİCİDİR, TARİH ÖNÜNDE SORUMLUDUR, herkes bunu böyle bilmelidir.

ihsan yiğit IP: 81.215.62.xxx Tarih : 29.03.2005 16:49:00
haberin başlığı gercekten çok taraflı.unutmayalım ki bu ülkenin çoğunluğu müsüman.ve bu vatanın kurulmasında dedelerimizle omuz omuza cephede çarpışan da başı örtülü analarımız.lütfen ecdadımıza küfreder gibi davranmayın.bu ülkede ve bütün islam aleminde başörtüsü inancın gereğidir.lütfen oyuna gelmeyelim ülkemizde insan haklarına saygı varsa başörtülülerinde haklarına saygı duyalım zira onlarda insan ve hakları var