18
Mayıs
2024
Cumartesi
ANASAYFA

Vah CHP vah!

Evet beyler vakittir...CHP’de kazanların kaynama vakti geldi çattı yine...

Hem, tarih dediğimiz şey, tekerrürden ibaret değil midir ?

Bizim için uzun sayılacak bir zaman boyunca, havada uçuşan sandalyeleri, fikirlerin değil, yumrukların konuşmasını da çok özlemiştik ayrıca...

Neyse ki, kıpırtılar başladı...

***

Efendim siz hiç, Cumhuriyet tarihinde bu kadar köklü olup da, aynı oranda istikrarsız, başka bir parti gördünüz mü ?

Hatta bir ara, hemen her aybaşı yapılan olağanüstü kongrelerle, sürekli değişen genel başkanlar yüzünden, partide kimin genel başkan olduğunu, neredeyse kimse bilemez olmuştu.

***

Benim, kişilerle hiç işim olmaz. Öncelikle bunu belirtmeyi isterim.

Bu yüzden de liderlerin, parti tabanlarına ve halkın sesine kulak verme yerine, halkın ve parti tabanlarının, liderin peşinden koştuğu siyasete de hep soğuk bakmışımdır.

Ama ülkenin en fazla ihtiyacı olduğu dönemde, ayrıca solun bu kadar parçalandığı zaman dilimine denk gelen, 3 Kasım seçimlerinde, seçmenin yine büyük sayılacak bir çoğunluğunun güvenerek, iktidar kadar önemli olan muhalefet görevi verdiği CHP’nin, yine bizleri hayal kırıklığına uğratmasına isyan etmemek de insanın elinde değil maalesef...

Öyle ya, “İktidar oldular ama muktedir olamadılar” diye eleştirilere maruz kalan AKP, çok kısa bir sürede, kimileri için müspet, kimileri için de menfi sayılacak atılımlarla, nasıl ‘muktedir’ olduğunu gösterirken, muhalefetin üzerine sanki ölü toprağı serpildi...

Şu anda kime sorsanız, kiminle dertleşseniz, hedefteki adamın ‘Deniz Baykal’ olduğunu söylüyor.

Ama bence kesinlikle sorumlu Sayın Baykal değil!

Bu, ifade etmekte güçlük çekiyorum affedin ama, sanki bir ‘yazgı’ gibi bu...

Çok uzun yıllar boyu, sanki o koltuk, hep ‘çivili’ bir koltuk oldu gelen geçen CHP liderleri için...

Bu partiye gönül vermiş, umut bağlamış halk kesimi için de, sonu hüsranla biten, senaryosu hep aynı kişiler tarafından yazılmış bir film gibi...

ANAP’ın en güçlü olduğu o, 80’li yılların sonunda da milletin “İmdat!” isteyerek dört elle sarıldığı CHP’nin, öncelikle yerel yönetimlerde nasıl bir hayal kırıklığı yaşattığını hatırlamayan kaç kişi var ?

Kimse üzerine alınmasın ama, özellikle benim yaşadığım şehirde, Sivaslı olup da, belediyede kadroya alınmayan hemen hemen kimse kalmamış, çoğunluğunu Sivaslı vatandaşlarımızın oluşturduğu gecekondu mahalleleri, neredeyse özel bir statü kazanmıştı.

Ve hemen arkasından patlak veren İSKİ skandalı, terör örgütü mensubu milletvekillerinin meclise girip, Kürtçe yemin etmeleri, DYP ortaklığında 94 krizi ve benzerleri...

***

Onun için, hafızalarımızı biraz tazeleyip, yakın tarihimizi biraz hatırlarsak, şu anki CHP’nin bu durumda olmasının tek suçunun Deniz Baykal’da olmadığını görürüz...

Ayrıca Sayın Baykal, Türk politikasında, adı hiçbir yolsuzluk, hırsızlık olayına karışmamış, siyasi gücünü kullanarak, hiçbir yakınını her hangi bir yere yerleştirme gayreti içinde olmamış ender politikacılardan biridir...

***

Ama gözüken o ki, yine yeni lider arayışlarıyla, yine yapay, günü birlik çözüm arayışlarıyla, köklü temizlikler yerine, yine odanın tozu, dumanı halının altına gizlenme çabasında...

Ve herşeye rağmen, hala bu milletin gözünün içine baka baka...

Çünkü ders alınmazsa, tarihin tekerrürden ibareti kaçınılmaz oluyor...

Vah CHP vahh! 

Yayın Tarihi : 21 Ekim 2003 Salı 00:00:21
Güncelleme :21 Ekim 2003 Salı 15:17:54


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
muhittin can durucan IP: 193.255.88.xxx Tarih : 22.10.2003 14:30:49
GERÇEKTEN DEĞER VERİLECEK VE DİKKATE ALINACAK BİR YAZI BU NEDENLE YAZARI KUTLUYORUM...