19
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

Yalanlanan, Cumhurbaşkanlığına karşı çıkılan Başbakan, halkın dilindeki nükteyi kavrayamadı

TOKİ’nin bugün Uşak’ta anahtar teslim töreni vardı. Başbakan, oradaydı. Sevgi seliyle karşılandı (!) “Seni seviyoruz” diyenlere, “Ben de sizi seviyorum” karşılığını verdi.

Türk insanı bir harika! Sağ gösterip sol vurmada üstüne yok! Aradı taradı, sonunda Başbakan’ın anlayacağı dili buldu.

Uşaklılardan biri, Başbakan’a anlayacağı dille seslendi:

“Anamın selamı var!”

Başbakan da saf saf, “Benden de selam söyle” dedi.

Olur, selamını götürüp anasına iletecek!

*
Halkının dilini, dilindeki “nükte”yi kavrayamayan Başbakan’ı ülkede ilk görüyorum.

Seçimde, ceremesini çeker, bedelini öder…

*
Bugün Uşak’ta, “Ekonomimiz, tahminlerin ötesinde büyüme, gelişme gösteriyor” diyen, üç gün önce de (14 Eylül 2006 Perşembe), İstanbul’da, İstanbul Ticaret Odası Meclis toplantısında, 3,5 yıllık Başbakanlığı sürecinde 81 ilin tamamını en az iki defa gezdiğini söyledikten sonra, “Her ilde yatırımlarımız, çalışmalarımız var ve bunlar bundan sonra da aynı hızla devam edecek. Şu anda çivi çakılmayan bir il kimse gösteremez. İhmale uğramış bir il yok” diye konuşan Başbakan’ı, Kars Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Güvensoy öyle bir yalanlıyor ki!.. Ben kızarıp utanıyorum ve parmak ısırıyorum!..

Güvensoy, birkaç günden beri Kars’la ilgili izlenimlerini yazan Sabah Gazetesi’nden Yavuz Donat’a (“Ekonomi sancılı, siyaset yanar döner” başlığıyla dün yani 16 Eylül 2006 Cumartesi günü yayınlandı) bakın neler söylemiş:

”İşsizlik müthiş. Fabrikalar atıl durumda. Arpa, yonca, buğday az... Hiçbiri doyurucu değil. Hayvancılık iyi olmasına iyi olacak da... Kaçak hayvan girişi olmasa. Sulama oluverse tarım da düzelecek. Bayburt Barajı 15 yıldır ha bitti ha bitecek... Artık bir an önce bitsin. Gürcistan sınırındaki Aktaş Kapısı ile Ermenistan sınırındaki Doğukapı bir açılsa Kars, Paris olur.”

*
Hala, “Ekonomimiz, tahminlerin ötesinde büyüme, gelişme gösteriyor. İhmale uğramış bir il yok” diyerek, siyasi çıkarı uğruna, ülke gerçeklerini çarpıtan, ama halkı tarafından artık gırgıra alınan Başbakan’a bugün öğleden sonra bir haber geldi.

Özellikle de, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlığı makamında “Başbakan” sıfatıyla oturmasına karşın, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakanı olamayan, AKP Genel Başkanı siyasetçi Tayyip Erdoğan olarak kalan Başbakan’ı, Çankaya Köşk’ünde Cumhurbaşkanı görmek isteyenleri derinden üzecek, onlara karalar bağlatacak habere göre…

ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Brookings Enstitüsü ABD ve Avrupa Merkezi'nin Türkiye Programı Direktörü Ömer Taşpınar, Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı olmasına karşı çıktı. Karşı çıkmakla kalmadı, “Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olması bence akılsız bir davranış. Erdoğan, cumhurbaşkanı seçilirse hükümet ile halkın arası açılır ve olumsuz şeyler olur” dedi.

Başbakan, Cumhurbaşkanı olmak isterse, AKP’nin parçalanacağını da vurgulayan Taşpınar, doğru saptamalarda bulunmuştur ama hep ussuz (akılsız) davranışlar içinde bulunanlar, bu saptamayı, ussuz davranış içine girmeden algılayabilecekler mi dersiniz?

Ben; Başbakan’ın, ABD’den ve AB’den gelecek her saptamaya, her sese duyarlılık göstereceğine inanıyorum.

Başbakan, “Başbakan Cumhurbaşkanı olmak istiyor” söylemlerinden, bu konudaki yazılıp çizilenlerden ve işaretlerden tedirgin olan AB’li ve ABD’li “dostlarını” üzmeyecek, en kısa sürede rahatlatacaktır.

Ta başından söylüyorum: Başbakan, Cumhurbaşkanı olmayacak. İstese de olmayacak. Çünkü senaryoda Başbakan’a biçilen rol, Başbakanlıktır, Cumhurbaşkanlığı yoktur!

Baykal da, “Başbakan, Cumhurbaşkanı olmak için şafak sayıyor” diye kuru kuruya konuşmasın, ortamı ve gündemi yanlış yönlendirmesin, oy avcılığına kalkışmasın….

Yayın Tarihi : 17 Eylül 2006 Pazar 19:44:32
Güncelleme :17 Eylül 2006 Pazar 19:50:14


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?