4
Mayıs
2025
Pazar
ANASAYFA

BU ESERLERE BİLEREK BAKINIZ


CUMHURİYETİ VE BAŞKENTİ TAÇLANDIRAN YAPILAR

Cumhuriyet’in gizemi, onu tanımak ve sahip çıkmakla başlar. Onu tanımak için, yaşadığımız çevreyi bilmek gerekir. Bırakın konuk olarak gelenleri; Cumhuriyet’in Başkenti Ankara’da yaşayanlar bile, yaşadıkları kenti, Cumhuriyet’in başkentini bilmemektedirler.

  Ankara Etnografya Müzesi

Yeni Cumhuriyet’in kuruluşunda bu kente, bu ülkeye hizmet edenleri; Cumhuriyeti ve Başkentini “taçlandıranları” ve eserlerini, değerini ve önemini bilmek gerekir. Bunları öğrendiğiniz zaman, Cumhuriyeti ve yaşadığınız kenti daha fazla sevecek, daha fazla bağlanacaksınız. Cumhuriyet ve Başkent kolay kurulmamıştır. Bu bir, yoktan var edilişin mucizesidir. Bu mucizede emeği olanları bilmek, yaptıkları eserleri tanımak gerekir.

Her yerde ve her şeyde olduğu gibi “bu mucizede gene Atatürk’ü görmekteyiz.” 

ARİF HİKMET KOYUNOĞLU 

Atatürk döneminde, Türk mimarisinin özelliklerini öne çıkarmak ve uluslararası alana taşımak için, 1.Ulusal Mimarlık Çalışmaları yapılmıştır. Bu çalışmalar arasında Türk mimarisinin özelliklerini taşıyan eser yapımını, değerli mimar Arif Hikmet Koyunoğlu üstlenmiştir.

 Ankara Resim Heykel Müzesi

Ankara'nın eskiden Namazgâh Tepesi olarak adlandırılan şimdiki Opera semtinde, bu değerli mimarın, geleneksel Türk motiflerinden ve inşaat tarzından esinlenerek yaptığı üç büyük eser, Atatürk Cumhuriyeti'nin birer anıt taşı gibi görkemini muhafaza etmektedir. Bu üç büyük eser; Türkocağı Binası(Devlet Resim Heykel Müzesi), Etnografya Müzesi ve Dışişleri Binası olarak yapılan şimdiki Kültür Bakanlığı binasıdır. Türkocağı binasının salonuna girdiğiniz zaman salon ve tavan süslemelerinin ihtişamını, üstte bulunan kurt başını ve hele bu salonda Atatürk’ün oturduğunu düşününce heyecanlanmamak elde değildir. Kültür Bakanlığının kullanmakta olduğu binanın ulus yönündeki girişinde karşılıklı iki mermer merdivenin, sol bir partiden hasbelkader Kültür Bakanlığı yapan bir kişi tarafından kırılarak duvar ile örtülmesi ise tarihi eserler adına tam bir cinayettir. Anafartalar’daki eski Adliye Binası da bu değerli mimarın eseridir. 

MİMAR KEMALETTİN BEY 

Mimar Kemalettin Bey'in önemli yapıtlarından biri olan ve bir ilköğretmen okulu olarak yapılıp, bugün Gazi Üniversitesi Rektörlük Binası olarak kullanılan (Gazi İlköğretmen Okulu) yerin yapımına 1927 yılında başlanmış 1930 yılında tamamlanmıştır.

  Ankara Palas

Cumhuriyetin ilk yıllarında, bir ilköğretmen okulu olarak inşa edilen bu binanın benzerine, bu gün yüksekokul inşaatlarında rastlamak mümkün değildir. Bir gün gitmenizi ve çeşitli etkinlikler yapılan salonunu görmenizi tavsiye ederiz. Şaşıracak ve Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki atılışa hayran kalacaksınız.

Kemalettin Bey eserleri arasında; Ankara Palas, Evkaf Binası (Ulus) ,Mimar Kemal Okulu (Kızılay) da vardır. Yurt dışına açılan bir mimar olarak Kudüs Mescid_i Aksa ve Kubbet-üs Sahra’nın da onarımını da yapmıştır.

CLEMENS HOLZMEISTER

Atatürk’ün büyük bir devlet adamı ve üstün bir insan olduğunun kanıtlarından birini daha burada görmekteyiz. Avrupa’yı Hitler rejiminin baskı ve korkusunun sardığı yıllarda, Türkiye Nazizmin zulmünden kaçan yaklaşık 800 Avrupalı sanatçı ve bilim adamına Atatürk’ün isteği doğrultusunda kucak açmıştır. Bu değerli sanatçı ve bilim adamlarından bir tanesi de Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarında eserleri ile Ankara’yı taçlandıranlardan Avusturya’lı mimar, eğitimci ve ressam Clemens Holzmeister’dır.

 Milli Savunma Bakanlığı Binası

Holzmeister’in en önemli yapıtlarından biri projesini çizdiği TBMM (1963) ve yapımını üstlendiği GÜVEN ANITI’dır. (Kızılay – 1931/1936 rölyefleri Anton Hanak ve Joset Thorak). Çok sayıdaki eserleri arasında Genelkurmay Başkanlığı ve MSB, MEB, Orduevi, Harp Okulu, Çankaya Köşkü, Yargıtay, Ulus Merkez Bankası binaları bulunmaktadır.

HALİT EMİN ONAT – ORHAN ARDA

Bir yarışma sonucu ANITKABİR proje ve mimarisini üstlenen bu değerli mimar ve sanatçıların 1941 de başladığı Anıt, 1953 de tamamlanarak Atatürk defnedilmiştir.

  Anıtkabir

Arslanlı Yol, girişindeki heykeller, ana giriş, hol ve salonları, kuleleri her biri birer tarihi yansıtan ve değerli heykeltıraş, mimar, ressam ve sanatçıların yer aldığı büyük ve muhteşem bir yapıttır. Bu kişilerin Türkiye’nin değişik yerlerinde birçok eserleri ve yapıtları vardır.

  Anıtkabir Aslanlı Yol


VEDAT TEK, Cumhuriyet Müzesi olarak kullanılmakta olan 2.Meclis Binasını (1925), Mimar ekip,

ŞEKİP SABRİ AKALIN Ankara Tren Garı, THY Terminali olarak da kullanılmış olan eski Gar Gazinosu’nu (Ulus – 1925) ,

  Ankara Tren Garı

ENVER TOKAY ve İLHAN TAYMAN; uzun yıllar gökdelen olarak tanınan Emek İşhanı (Kızılay – 1959),

RAGIP BULUÇ; Atakule binasını (Çankaya – 1989) yapan kişilerdir.

AMAÇ VE GENEL ANLATIM

Burada, özellikle Ankara’da bulunan tüm önemli yapıtları ve yapımcılarını anlatmak gibi bir amaç taşımıyoruz. Adına ve yapıtına yer veremediğimiz, bilemediğimiz, hatırlayamadığımız birçok yapı, yapıt, eser ve sanatçımız vardır. Bildirildiği veya öğrendiğimiz zaman, biz veya başkaları, onların da yapıtlarına yer verecektir.

Amacımız; çevremizi, yaşadığımız yeri, ülkemizi tanımak, bilerek ve değerlendirerek bakmak, Cumhuriyetin nasıl ve ne pahasına kurulduğuna biraz olsun dikkat çekebilmektir. Bu eserlere biraz daha dikkat ederek, bilerek, inceleyerek bakınız. Ülkemiz; korunmaya ve sevilmeye en fazla layık olan mukaddes bir vatan toprağıdır.

Gelecek yazımızda, “Cumhuriyeti ve Başkenti Taçlandıran Heykel ve Anıtlar” üzerinde kısa bir gezinti yapacağız.

 

Av.A.Erdem Akyüz/Hukukun Egemenliği Dern.Gen.Bşk.
Yayın Tarihi : 11 Mayıs 2008 Pazar 13:27:59
Güncelleme :11 Mayıs 2008 Pazar 17:02:07


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
ayse coşkun IP: 85.106.148.xxx Tarih : 9.08.2008 01:06:54

ya bende iç mimar olucam çok güzel bir site bu şey clemenster mimarı çok büyük işler yaptığı için çok mutluyum diğer mimarlardan ölmeyeni varsa bana ceap yazınnnn :()))) holeyy


Mehmet Emin yanbeyi IP: 85.98.241.xxx Tarih : 12.05.2008 00:18:47

Yaratmak Allaha mahsus olan bir şeydir.İnsanlar Var olan şeyleri bir araya getirir ve birşeyler üretir Buna da ESER denir.Elbette ki eserler Değerlidir.Fakat Bu Eserleri yapanları Sizin değiminizla Tanrılaşdırmak Roma veya yunan dönemine gitmekdir ve her bir şeye Tanrı biçmekdir.Bizler Yani Müslüman İnanlar Buna karşı çıkarız Çünkü Biz de Putlaşdırmak yokdur.Ben Bir yerde Türkiyede Bazı insanlar Kendini tanrılaştırmaya ve de başkalarını da tanrı görmekdedir.Nedeni açıkdır ben bu konuda ustunum o ise şu konu da üstün.Yani bunu kabullenmek guzel fakat kendini ve başkasını Putlaşdırmak işde Türkiyeyi Orta çağ değil mitolojiye göturecek kadar safsatadır.Millattan öncesine gitmek istiyorsanız gelin benim uçan halıma binin ben sizi götururum.Ama umduğunuzu Orda bulamazssınız.Çünkü o dönemde yaşayanlar bulamadı ki.Ama istisnalar Hariç.Bende o istisnalardan biri olmak için Başkasının Uçan halısına bindim.Kolay gelsin size.


Leman Ardogan IP: 88.230.146.xxx Tarih : 11.05.2008 18:00:04

Erdem Bey, Cumhuriyet dönemi Ankara yapılarını bu denli gözler önüne sermeniz ve hatırlatmış olmanız bir kentli olarak beni çok ekiledi. Ankara'da yaşamış olmak ve Ankara'yı tanımamak çok üzücü.