"O kişi veya eşi 'açık evliliği' yaşam biçimi olarak seçtiyse bize ne? Biz kişileri değil olayları ve kavramları konuşmalıydık..." İşte Prof. Dr. Nevzat Tarhan'ın 'Defne Joy Foster açık evlilik kurbanı mı?' başlıklı yazısı...
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Haber 7'ye "Defne Joy Foster açık evlilik kurbanı mı?" başlığıyla yazdığı yazıda "Yok Böyle Dans" ve benzer formattaki programları eleştirdi. Bu programların "milli"leştirilmesine karşı çıkan Prof. Tarhan, açık evliliğin ne olduğunu ve batı toplumlarındaki yerini de anlattı. Yazı şöyle:
Modern yaşam tartışmaları Tanzimat’la birlikte bu toplumun hep gündeminde oldu.
Türkiye’de sistem Halk Evleri’nin öncülüğünde bir yaşam öğretisi sundu.
Bu yaşam öğretisinin son temsilcisi Hıncal Uluç oldu. Tipik çifte standart örneği; “Su testisi su yolunda kırılır” diyerek testinin o yola nasıl girdiğini görmemek gibi.
Evli ve 18 aylık çocuğu olan alkollü kadının başka bir erkeğin evinde kalmasını doğallaştıran anlayış sorgulanmayacak mı? Sorgulanacak ama kırıp dökmeden sorgulanmalı.
O kişi veya eşi “Açık evliliği” yaşam biçimi olarak seçtiyse bize ne? Biz kişileri değil olayları ve kavramları konuşmalıydık.
Resmi ideoloji öğretisinde “Rol kalıp” olarak, kadın çağdaşlık adına modern giyimli, tercihan çalışır, balolara katılır, kocasıyla dans eder, bir yudum içkisini içer, zaman zaman frikik de verir ama çocuklarının annesi sadık bir eş olarak kalır. Erkek çalışır çocuklarının eğitimine önem verir, zaman zaman sadakatsiz yapar, fakat bunu “Erkeğin elinin kiri” olarak görür, içkisiz eğlenemez, eşinin sadakatsizliğine ise kesinlikle tahammül edemez.
Bu anlayış şaman kültür ve pagan kültürden kalan “Evlilik baba evinden koca evine geçiştir” anlayışının modern versiyonudur. Cumhuriyetin kadına değer vermesi bunun için sadece şekilde kalmıştır.
Kadının söz hakkının sınırlı olduğu çifte standardın dikkat çektiği bir anlayış son yaşanan olayda da gözüktü.
Ölen kişi erkek olsaydı bile yine yaşayan kadını suçlayan bir bakıştan söz ediyorum.
Sosyal psikolojide önemli olan “Rol Kalıp”larının hoyratça değiştirilmesinin tehlikesinden söz ediyorum.
Sosyal demokrat pek çok aydının ‘Para’lanınca paralandığı ve orta yaşta hayat arkadaşını terk edip taze bir evlilikle hayatını yaşarken mutsuz çocuklar bıraktığını biliyoruz.
Açık evlilik modern yaşamın sunduğu diğer bir “Rol kalıp”tı. İki taraf da evliydiler ve çocukları vardı aynı zamanda iki taraf cinsel olarak özgürdü birbirlerine karışmıyorlardı.
Hatta 1970’li yıllarda “Açık Evlilik, Mutluluğa Götüren Yepyeni Bir Formül” isimli Nena, George O’Neill kitabı moda olmuştu.
Açık evliliğin sosyal sonuçlarını ABD toplumu yaşadı. Bu evlilikler sürmüyordu, hızlı yaşantının verdiği ruhsal hastalıklar ve özensiz yaşamın getirdiği sorunlar sonucu mutluluk sağlanmıyordu. En çok fatura da çocuklara çıkıyordu.
ACUN ILICALI VE VİCDAN MUHASEBESİ
Acun Ilıcalı masum görünüşlü sunuşu ile ünlü ettiği kişilerle topluma nasıl rol kalıpları öğrettiğinin vicdan muhasebesini yapmayacak mı?
Rol modellerimizi sağlıklı olmayan bir biçimde sunan Milli olduğunu zanneden ama Holly Wood taklidi rol kalıplarını pazarlayan TV kanalları ve yapımcıları geleceğimize zarar verdiklerini anlamayacaklar mı?
Çok kültürlü dünyada cinsel kimliği ile erkekleri baştan çıkaran kadınlar yerine fikirleri ile topluma yön veren kadınların yüceltilmesi gerekmez mi?
Özgürlük demek sorumsuzluk demek değildir. Gelecek kuşaklara karşı sorumluluk hissetmeyen sanatçılar, yöneticiler yeni Defne Joy’lara sebebiyet verdiklerini görmeliler artık.
Yaşananların adı modernlik değil olsa olsa ilkel pagan kültüre dönüş olur. Çok beğendiğimiz Aristo kadını sahip ve efendilerden oluşan aristokrat sınıfına değil kölelerden oluşan öteki sınıfa dahil etmişti.
SAYIN PROF.TARHAN FİKİRLERİNE KATILDIĞIM BİR BÜYÜĞÜMDÜR.SAYGILAR SUNUYORUM.BU OLAYDA KONUŞULMASI GEREKEN TAMDA BUDUR.ÖLEN ALMIŞ BAŞINI GİTMİŞTİR.VARSA BİR GÜNAHI ALLAH AFFETSİN DERİM.HAYATA SADECE HAYVANİ DÜRTÜLER PENCERESİNDEN BAKANLARIDA KINIYORUM. GENÇLİĞİN GİDİŞATINI BİR GÖZDEN GECİRMESİ GEREKİYOR.
BU ALEMDEN DİĞER ALEME GEÇEN İNSANLAR İÇİN ,KONUŞMAK İYİ DEYİL,ANCAK ALLAH RAHMET EYLESİN DENİR,KABUL ETMEK GEREKİRKİ,O ARTIK İLAHİ HUZURDA,SÖYLEDİKLERİNİ O DEYİL,YARATAN DUYUYOR,ONUN GİBİ ONUN HAKKINDA KONUŞANDA O HUZURA ÇIKACAK,
her bir yorumunuza yürekten katılıyor ve destekliyorum
DEFNE KONUSUNDA YAZILAN MAKALELER VE BUNLARA YAPILAN YORUMLARDA , NE YAZIK Kİ, RAHMETLİ SUÇLU KILINMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. ALTANLARIN ÖZGEÇMİŞLERİ VE RUHİ YAPILARI KONUSUNDA ARAŞTIRMA YAPACAK VE BUNLARI YAYIMLAYACAK CESUR BİR YAZAR VAR MI?
Yıl 2011 ve biz halan sanat bile icra etmiş olsalar dahi kadınları cinsel obje olarak görüp,bunun sınırlarını tartışıyoruz.Bırakın artık bunları. Evet ben de karşıyım kadınların pazar malı gibi her yerde kullanılmasına ama, olayın seyrini başka taraflara çekerek konuyu çarpıtmak hiçte doğru değil. Defne ve ya bir başkası hiç önemli değil, kadın değilde kocası bir başka kadının evinde olsa ve orada yaşamını aynı şekilde kaybetseydi ,acaba bu kadar onun bunun ağzında sakız olacak mıydı?Defne ruhun umarım öbür dünyada rahata kavuşur ve bu konuşulanları duymazsın.
yorumlarınıza katılıyorum,kadınlar medyada fizikleriyle değil,toplumun önemli bireyleri olarak çalışan ,üreten,şekliyle yer almalı.