26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

İŞTE RAKAMLARLA BİR '12 EYLÜL' GERÇEĞİ...

Türkiye 30 yıl önce sabaha karşı yapılan ve gerek etkileri gerekse sancıları halen süren askeri darbeyle uyandı. İşte 12 Eylül gerçekleri...

12 Eylül 1980 günü sabah saat 3.59'da Türk Silahlı Kuvvetleri, emir-komuta zinciri içinde yönetime el koydu. Darbeyle birlikte Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren başkanlığında 5 kişilik bir Milli Güvenlik Konseyi kuruldu.

Askeri darbeyle siyasi partilerin kapısına kilit vuruldu, TBMM kapatılıp anayasa ortadan kaldırıldı. 650 bin kişi gözaltına alındı. Binlerce kişi işkence gördü. 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 230 bin kişi açılan 210 bin davada yargılandı.

İşte rakamlarla 12 Eylül'ün Türkiye'ye getirdikleri:

650 bin kişi göz altına alındı

1 milyon 683 bin kişi fişlendi.

210 bin davada 230 bin kişi yargılandı.

7 bin kişi için idam cezası istendi.

517 kişiye idam cezası verildi.

İdam cezası verilenlerden 50'si asıldı.

İdamları istenen 259 kişinin dosyası Meclis'e gönderildi.

71 bin kişi TCK'nin 141, 142 ve 163. maddelerinden yargılandı.

98 bin 404 kişi örgüt üyesi olmak suçundan yargılandı.

388 bin kişiye pasaport verilmedi.

30 bin kişi 'sakıncalı' diye işten atıldı.

14 bin kişi yurttaşlıktan çıkarıldı.

30 bin kişi 'siyasi mülteci' olarak yurtdışına çıkmak zorunda kaldı.

300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

171 kişi işkenceden öldü.

937 film 'sakıncalı' diye yasaklandı.

23 bin 677 dernek kapatıldı.

3 bin 854 öğretmen, üniversite 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine
son verildi.

Darbe döneminde 400 gazeteci için 4 bin yıl hapis cezası istendi.

Gazetecilere toplam 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi.

31 gazeteci cezaevine girdi.

300 gazeteci saldırıya uğradı.

3 gazeteci silahla öldürüldü.

Gazeteler 300 gün yayın yapamadı.

13 büyük gazete için 303 dava açıldı.

39 ton gazete ve dergi imha edildi.

12 Eylül sürecinde cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

144 kişi kuşkulu bir şekilde öldü.

14 kişi açlık grevinde öldü.

16 kişi kaçarken vuruldu.

95 kişi çatışmada öldü.

73 kişiye doğal ölüm raporu verildi.

43 kişinin intihar ettiği bildirildi.

 

.
Yayın Tarihi : 12 Eylül 2010 Pazar 14:38:00


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
68 KUŞAĞI (Dr. S.) IP: 88.231.70.xxx Tarih : 13.09.2010 23:25:36

Bir "12 EYLÜL GERÇEĞİNİN" diğer yüzü:

~ Dönemin idarecileri, kendi çıkarları ve mevkilerini korumak için, gelişen olaylara göz yumdu.

~ Bu idareciler - gene kendi mevkilerini korumak pahasına - , yüzlerce gencin birbirleriyle çatışmasına da göz yumdu.

~ pekaka primitiflerinin lideri Apo'nun, bu vakitler, kendi emellerini gerçekleştirmek için solculara sığındığı, Dev-Genç ve Dev-Sol örgütlerini istismar ettiği ortamlar yaratışı oldu.

~ "Ülkücü-Milliyetçi" geçinen bir kesimin, -dini de istismar ederek - "Atatürkçü Milliyetçilere" karşı bir kıyımı oldu.

~ Gene bu zamanın yöneticilerinin, -polis devleti kurma - emelleri doğrultusunda nice gençlerin Ankara Emniyet Sarayı'nın üst katlarından aşağıya atılışı ve Türk Kuşu'nda bir genç kızımızın, - kendisine buruşuk paraşüt verilerek - 2 bin metreden aşağıya atılması oldu.

~ Ülkücü geçinenlerin içinde barındırdıkları bağnaz dincilerin, "Atatürk Milliyetçisi" diye, Ankara-Bahçelievler 'de 10 larca genci katliamı oldu.

12 EYLÜL 1980 İLE 12 EYLÜL 2010 ARASINDA NE GİBİ BENZERLİKLER VEYA AYRILACIKLAR VARDIR !

(YAZILARIMIN DEVAMI GELECEKTİR !)


KEMAL ÖZKAN IP: 85.105.182.xxx Tarih : 14.09.2010 13:15:43

herkes yazıyor herkes çiziyor ve herkes 12 eylül 80 lerden sonrasını konuşuyor öncesine kimsenin gücümü yetmiyor yüreğimi yetmiyor anlamak mümkün deyil  İSTANBUL da yaşayanlar çok iyi bilir  sirkeciden  halkalıya trene bindinmi  aklın varsa yaşarsın yoksa sonun başlangıcı  olurdu sirkeciden eline bir gazete alırsın bir başka görüşlü gazeteyide başka bayiden alır iç cebine koyarsın bakırköye kadar bir gazeteyi ondan sonra öteki gazeteyi sevsende sevmesende okursun yoksa karga tulumba trenden atarlardı birilerine göre bakırköyden ötesi kurtarılmış bölge birilerine göre kadıköyden bu yansı  kurtarılmış bölge idi tarafsız kalman imkansızdı  bazı vatandaşlar parti ismi söylemek istemez ben ekmek partisindenim (yani ekmeğimin peşindeyim) derdi vay  senmisin diyen birde başımıza bu partimi türedi  der temiz bir sopa atarlardı kimse o günleri hatırlamak istemiyor ben darbe savunucusu deyilim  ama gerçekleride inkar eden deyilim sayın demirel başbakandı kendilerine bir soru sorulduğunda bana sağcıların anarşit olduğunu söyletemezsiniz onlar güvenlik güçlerinin yanındalar demişdi sayın ecevit bir mayıs mitingine hazırlanırken demirel açıkca uyarmışdı size suikast yapılma ihtimali var diye    uyarıyı yapdı ama bir başbakan olarak  önlem almadı çıkıp konuşsun elinden tutanmı vardı ismi bende saklı  bir ülkücü kahve taradı  ve ihtilal sonrası sekiz kez idam talebiyle yargılandı hemde üzerine kayıtlı otamatik silahla yakalandığı  ve ülkü ocaklarından üzerine kayıtlı olduğu halde sonunda nasıl olduysa beraat etdi her akşam  hava raporu dinler gibi  yurt çapındaki ölen gençlerin sayısını veren bir trt arşivlerini karıştırıp gerçekleri  halka duyurması gerekirken 12 eylül sonrasını yada 60 ihtilalini menderesin idamını ekranlara taşıdı bu nasıl tarafsızlık anlayışıdır bu nasıl demokrasi anlayışıdır  büyük gazeteler 12 eylül öncesinin manşetlerine bir baksınlar 12 eylül sonrası yapdıkları şakşakcılığa baksınlar  bu günde aynı nakaratı söyliyorlar 10 /15 yıl sonra ikdidar değişip yapılanlar yanlışdı denildimi yine yeni ikdidar kayığına biner aynı nakaratı tekrarlar bu ne biçim iki yüzlülükdür  bu ne utanmazlıkdır anlamakda  zorlanıyorum şahsım 12 eylül öncesi iki kez  ölümden döndüm hele birinde mahalle arkadaşım tarafından  kendisine beni  azılı solcu diye tanıtmışlar halbuki her cuma namaza beraber giderdik  zaman zaman  gitdiğimiz camide müezzinlik yapdığım oluyordu  işin farkına varınca lanet olsun böyle siyasete demişdi ama o beni halledemeden kendi arkadaşları onu halletdi davaya karşı geldiği için   herkesin bildiği meşhur bahçeli evler katliamı  ölenlerin ikisi çok yakın arkadaşlarımın çocuğu akrabası altın gibi çocuklardı bu gün onlardan onları katledenlerden kimse bahsetmiyor herkes dilini yutmuş  herkes dut yemiş bülbüle dönmüş  sanki silahlı kuvvetler keyfinden  darbe yapmış  bu gün yargılayacak hesap soracaklarmış buyrun sorun bakalım sorabiliyormusunuz buda bu günkü ikdidarın bu halka yutdurduğu bir  hap içenlere afiyet olsun  bu ülkede vatan haini ararsanız  sıradan vatandaşdaşdan tutunda ordu içinde polisde yargıda basında  aklınıza gelen her yerde onlarca bulursunuz  onların ne vatan haini olduklarını ise ancak vatan bölündükden sonra anlarsınız çünkü onlar bukalemun gibi bulundukları ortama en çabuk adapte olan oldukça hızlı renk değişdirenlerdir ancak söylemlerini arşivleyip günü geldimi önüne koyup  ispatlarsanız bu mümkün olur yoksa demirel gibi dün dündü bu gün bu gündür der sıyrılmasını çok iyi bilen   bukalemun kılıklıları tesbit etmeniz imkansızdır dün milli gömleği çıkardım diyenler bu gün o milli gömleğin altına sığınanlar dün kardeş katilleri eli kanlı  caniler diyip bu gün mhp li kardeşlerim diyenler gibi   dün vatan için mermi atanda yiyende   bu ülkenin müdafacısı  aslanıdır diyenler  bu gün onları faili meçhullerle suçlayan yada suçlanmasına seyirci kalanlar gibi   alehlerinde verilen kararlarda darbeci yargı lehlerinde olunca bağımsız yayargı diyenler gibi  kimin gerçekde ne olduğunu anlıyamaz  ortada kalırsınız  ortada kalanı birileri götürür  şansınıza iyide çıkabilir kötüde .


Süleyman MEMİŞ IP: 94.120.128.xxx Tarih : 26.09.2010 04:24:28

Herkes yorumlarını görüşlerini yazmış iyi iyide hep 12 eylülün adaletsizliğinden bahsedilmiş.Şunu herkes iyi bilsin,12 eylül elbette adaletsiz davranış gösteren herkes için yapıldı.Kendiside adaletsizlere adalet dağıtamazdı o günün şartları gereği.Ayrıca 12 eylül e gelene kadar ki süreç,Türk sağ yada sol görüşün istediği bir durumda değildi.Biraz ufkumuzu genişletelim lütfen.Kenan Evrenin bir sözü vardır.Diyorki:Biz ihtilalin olgunlaşmasını bekledik.Yani şunu söylüyo gerekli şartlar henüz oluşmamıştı dışarıdan bize onay gelmemişti yani ABD den o nedenle iş uzadı demeye getiriyor.uzamasını isteyen el altından ülkede kargaşanın artmasını isteyen ABD.Nedeni ne neden uzattılar işte bu günler için o gün el altından hem evin kızını alıp hem dünürü gücendirmeyen ABD bu gün istediğini elde ediyo.Bizi daha bağımlı hale getiriyo..

O nedenle 12 eylülün adaletsizliğinden çok 12 eylüle gelene kadarki süreci iyi bilmek ülkenin kamplara bölündüğü,kurtarılmış bölgeler oluşturulduğu,sokağa çıkarken akşam eve sağ dönüp dönmeyeceğinin bir garantisinin olmadığı günde en az 10-15 kişinin öldüğü,kahve hanelerin tarandığı,masum kişilerin hiç yere sebbepsizce öldürüldüğü o günler yaşıyanların malumudur.12 eylül darbesi masum kişiler açısından ve türkiyenin bölünmezliği bağlamında gerekli bir darbeydi.Ancak 12 darbesinin bu aşamaya getirilmesinin ne o günün siyasetçilerinin nede partilerin payı yoktur.Sadece sağ ve solu birbirine düşman haline getiren CIA oyunlarıdır.Bizim gençliğimiz bu oyuna geldiği için 12 eylül gerekli hale gelmişti zaten ama ABD  Müttefikleri bu süreci hem karşı gibi görünerek hemde el altından fiilen iç teröre destek vererek bu sürece haklılık kazanmasını sağlamıştır.zaten bütün dünyadaki darbelere bakın bunun aynı bire bir örtüştüğünü görürsünüz.Bu oyuna gelmemek önemli olan.

Ama şunu iyi bilinizki 12 eylül yönetimi elbette adil olmamıştır.Zaten o günün şartları içinde adil olmaları beklenemezdi.Adil bi tutum içinde olsalardı zaten o günkü olaylar asla önlenemezdi.İş çığrından çıkmıştı.Benim 12 eylülden çıkardığım en önemli tespit şudur.Biz seksen yılı aştık demokrasiyle yönetiliyoruz ancak başımıza bir çoban malesef yeter artar.90 yılında Rusyada komünizim çöküp demokrasiyle henüz tanışmış en az seksen yıl komünizm idaresinde inlemiş olan o itaatkar Rus halkı,karşı devrim yapmaya çalışan komünist yanlılarına karşı kendilerini tankların önüne atıp tekrar eski günlere dönemiyeceklerini ve demokrasi istediklerini zorba rus askerlerine karşı o itaatkar kominisler nasılda direnmişlerdi.Bizde durum öyle değil biz malesef seksen değil 180 yılda geçse kimsenin önüne kendimizi atamayız.başımıza çoban yeter.bizim demokrasi anlayışımız malesef darbelere genel anlamda boyun eğmekten geçiyo.Yalnız şu bir gerçek ister27 mayıs 60 darbesi isterse 12 eylül darbesi ABDnin eliyle olmuştur.Bu aşamalarıda yine kendisi zemin hazırlamıştır.Kısacası darbeciden adalet beklenmez.Saygılarımla...S.MEMİŞ


adalı IP: 95.149.231.xxx Tarih : 13.09.2010 22:49:15

SAYIN EDİTÖR BAYRAM LİSTESİ GİBİ YAZMIŞ...12 EYLÜL DEN ÖNCE BİLMİYORUM  KENDİLERİ BELKİ TURKİYE SINIR LARI İCİN DE YASAMIYOR DU  ? TÜRKİYE SINIR LARI İCİN DE YAŞAMIŞ HİC BİR VATAN DAŞ 12 EYLÜL DE OLAN DARBEYİ KESİN VE KESİN LİK LE KINAYAMAZ KINAYAN LARIN DA BU VATANIN BİR LİK VE BERABERLİĞİNE OLAN SAMİMİYETİN DEN KUŞKULANIRIM......!!!!!! MALESEF ÜLKEMİZ BÖYLE KİŞİLER LE DOLMAYA BAŞLADI BUDA GÖSTERİYORKİ KENAN EVREN İSİ YARIM BIRAKTI BİTİR MEDEN......


kazım secerli IP: 188.58.236.xxx Tarih : 13.09.2010 16:51:47

sayın editörlerimize ve 50 yıldır hakbilmez hukukçuların vesayetinden türk milletini özgürlüğe kavuşturanlara hepimiz teşekkür borçluyuz?


Kazım Secerli IP: 188.56.133.xxx Tarih : 19.09.2010 16:39:19

Kenthaberde uygar iletişimi yöneten şahsiyetlere ve değerli okuyucularımıza selam!Okulların açılması,tüm eğitim camiasıyla öğrenci+velilere hayırlı olsun.Öğretmen sicillerinin şişirildiği acı gerçeğine bu ders yılında son verilmesi dileğiyle 50 yıldır yaşadığımız yandaş yargı meyanında yandaş yetiştiren eğitimcilere LÜTFEN DİKKAT!Hepimizin özgür düşünen+yazan+nezaketli ve dürüst konuşan evrensel kaliteli insana ihtiyacımız artıyor?Böyle eğitimcileri tesbit ve teşhir,terslerini tecziye hepimizin görevi olsa gerek?Örnek ve öneriler için lütfen:SMS 05324781706,Kazım Secerli,MKÜ Kurucu Hocalarından,Ank.Üni.emk,Hatay+Ankara+Karadeniz(yani HAK arayıp bulamayanlardan herkese SLM)


mmmmmm IP: 78.167.127.xxx Tarih : 16.09.2010 12:16:43

12  eYLÜL'ün baş sorumluları  kesinlikle siyasetçilerdir.GÜNEŞ MOTEL pazarlıklarını ,Cumhurbaşkanını 6 aydan fazla süredir seçemediklerini,Tuncay Mataracıyı,Günlük 25 kişinin öldüğünü,Demirel'in müdahale olmasına göz yumduğunu ,alevi sünni çatışmalarının çıkartıldığını ve 1997 yılnda TGRT televizyonun da CIA istihbarat başkanının her dönem de bir çok Türk gazeteciyi maddeten tatmin ederek arzu ettikleri her olayı yazdırdıklarını,daha sonra bu televizyonun takibeden yıllardan sonra Amerikalılara satıldığını.......her zaman ve devir de okyanus ötelerinin işe karıştığını yaz....

YAZ  GERÇEK VATANSEVER GAZETECİ YAZ.....YAZ....AMA  ÜLKEDE OLUP BİTENLERİ ARAŞTIRMACI GAZETECİ  NİTELİĞİ İLE YAZ.....


Sorular ve beklenen cevapları (Dr. S.) IP: 88.231.70.xxx Tarih : 15.09.2010 19:58:38

~ Önceki darbecilerin yargılanmasını istiyoruz !

~ Şaibeli bir referandum ve depolara atılan "hayır" sandıklarıyla "evet" sonucuyla, kendi bildiğimizi okumak istiyoruz !

~ pekananın, bizim şemsiyemiz altında yasal bir darbe yaparak, Anadolu'nun parçalanmasını (!) istiyoruz !

~ Gene bu darbecilerin sayesinde, biz de, Padişahlık ve şeriyat düzeni kurmak istiyoruz !

~ "Türk" adının ve "Türk Ulusu" kavramının tarihten silinmesini istiyoruz !

~ Sonsuza dek sürecek iktidarımızın, Batı emperyalistlerinin himayesinde devam etmesini de istiyoruz !

BUNLARI İSTEYENLER KİMLERDİR ?


sileri IP: 88.230.248.xxx Tarih : 12.09.2010 16:34:47

  Sayın editör 12 Eylül den önce meydana gelen olayları da haberlerinize yazsanıza, günde kaç kişinin öldüğünü, liderlerin birbirleriyle konuşmadığını, askeri yönetimin sivillere yaptırdığı anayasayı halkın yüzde kaç oy oranı ile benimsediğini,  niye bunları yazmıyorsunuz,


ahmet IP: 88.241.184.xxx Tarih : 15.09.2010 01:17:34

o 7000 kişi asılsaydı bu günkü durumlara gelmezdik üç beş adam asmak yetmemiş demek


Kazım Secerli IP: 188.56.191.xxx Tarih : 5.10.2010 09:11:59

Günaydın Sayın editörlerimiz,yorumcularımız ve okuyucularımız:)Hiç kimsenin kıyafetine veya kuaförüne,hangi bahaneyle olursa olsun,müdahale hakkımız yoktur?Abesle iştigal,gerçek görevlerin engelidir.Görünüşe müdahale aldatıcılığı yerine görevlerin doğru yapılması,hassasiyet konusu olmalıdır?Aksi taktirde yaşadığımız bazı olaylarda görüldüğü gibi kurumlar kurum tutar,paragözler malı götürür yutar.Eğitim ve hukuk kurumlarında,kopyecilik+TR(=torpil+rüşvet)hayati konularını bırakıp kıyafet ve kuaförle uğraşmak,soytarılığın ta kendisidir?MEB öğretmenlerinden L.E.(S.) evlat işkencecisi,azmettiricisi  sarhoş anne aile mahkemelerinde kadın olduğundan dolayı kayırılırken,yüksek geliri arttırılırken namuslu dar gelirli ailemin mağdur edilmesi çirkefliktir.Ayrıntılar+nesnel+somut  örnekler+öneriler için Lütfen SMS 05324781706,Herkese saygıyla SLM,Kazım Secerli,MKÜ Kurucu Hocalarından,Ank Üni emk,Hatay+Ankara+Kdeniz(HAK) 


Kazım Secerli IP: 188.58.214.xxx Tarih : 4.10.2010 08:50:36

Günaydın ve hayırlı haftalar dileğiyle KENTHABER Sayın editörlerimizi, yorumcularımızı ve okuyucularımızı saygıyla selamlarım:) Darbeciler dahil, hepimizin hayattan malum  beklentisi mutlu olmaktır. Kalıcı mutluluk ise mutlu etmekle olasıdır. Sağlıklı insanların böyle düşünerek yaşadığı bilimle kanıtlanmıştır. Ruh sağlığı yerinde olmayanlar ise sadist, yani saldırgan veya mazohist, yani saldıranı seven zihniyetle yaşar.İkisinin birleşimiyse sado-mazohist, hem saldıran hem saldırtan sapıklıktır. Tropik ve sıcak ülkelerde böyle ruh hastalarının sayısı daha yüksektir. Başını serin tutabilen soğuk ülkelerdeyse akılcılık, duygusallıktan daha etken olduğundan, saldırganlıklar azalır. Dünyanın her yerinde suçlar sıcak mevsimlerde katlanır. Tüm insanları ilgilendirmesi gereken bu bilimsel gerçekler, en fazla cinsel ve parasal alanlarda görünse de trafikte ve siyasettte de aynen yaşanabilmektedir. Bu ruh hastalıkları, cinsel ayırımcı toplumlarda, kadınlarda daha gizli ve sinsi, erkeklerdeyse daha açık seyreder. Öğretmenler ve hukukçular bu işin başını çeker. Sağlıkçılar ve güvenlikçiler ise genellikle gövdeden sorumludur. BEDENSEL VE ULUSAL İÇGÜÇLER, HER ZAMAN DIŞGÜÇLERDEN DAHA ETKİNDİR. Adalet, eğitim, güvenlik ve sağlık dört ayaklı bir sehpa gibidir. Herhangi biri aksıyorsa bakım ve onarım gereklidir. Süreklilik yaşamsal garanti getirir. Bireysel ve toplumsal islahat, bilgilenmekle,bilinçlenmekle yani hakikatları paylaşmakla olasıdır. Genellikle manevi bilimler nakli, daha çok önemsememiz gereken pozitif bilimler(FKB vs) ise akli gerçekleri aktarır. Böylesi teorik tesbitlerimizin pratiğe uygulanması için somut, nesnel öneriler ve örneklerle SMS 05324781706 mesjlarınız beklenir.Herkese SLM saygılar.Kazım Secerli,MKÜ kurucu hocalarından,Ank Üni emk.Hatay+Ankara+Kdeniz(HAK)