14
Haziran
2024
Cuma
ANASAYFA

KAVGA DEĞİL İSYAN!

Şanlıurfa Cezaevi’ndeki olayın sis perdesi aralanmaya başladı. Cezaevini ziyaret eden CHP ve BDP’li milletvekilleri yangının kamuoyuna aktarıldığı gibi kavgadan değil, cezaevi şartlarına isyan neticesinde çıktığını belirtti. Milletvekillerinin yaptığı ziyaretin ardından, isyanın ölümle sonuçlanmasında ihmaller zinciri ortaya çıktı.

Tanrıkulu: 2. Uludere
Olayın ardından cezaevine ilk gidenlerden CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, yangını “Bu olay hükümetin ikinci Uludere vakasıdır” şeklinde değerlendirdi. Tanrıkulu, Şanlıurfa Barosu’nun 13 Nisan 2011 tarihinde, Şanlıurfa Cezaevi’yle ilgili 15 tespitinin bulunduğu bir rapor hazırladığını ve bunu Bakan Ergin’e sunduğunu anlattı.
CHP’li Veli Ağbaba izlenimlerini anlatırken, yangın çıkan koğuşta etnisite gruplaşmasının yaşandığını söyledi. Ağbaba, “Ölen 13 kişi Kürt. Dört Arap ve bir Türk ise kurtulmuş. Bu bizim kafamızı karıştırdı” dedi. Ağbaba, cezaevi şartlarını protesto eden mahpusların yangın çıkardığını belirterek, “Barikat yok. Yer yataklarını kapının önüne koymuşlar. Böyle olunca kimse çıkamamış” dedi.
BDP’li Adil Kurt ise ölenlerin Kürt kökenli olmasını, “Eylem yapmışlar. Bir Türk ve dört Arap kökenli katılmak istememiş. Bunun üzerine onları banyoya göndermişler ve ıslak battaniye vermişler” diye anlattı. Yangın çıkınca cezaevi yönetiminin müdahalede geciktiğini ifade eden Kurt, “Yönetim müdahale ettikten sonra da önce yangın hortumu yetişmemiş. Koğuşun on metre ilerisine kadar hortum gelmiş. Gardiyanlar bu mesafeden kovalarla su taşıyarak söndürmeye çalışmış” dedi.
Yangından kurtulan mahkûmlarla görüşen BDP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici ise “Ben daha önce bu tehlikeyi gördüm, neden Bakan Ergin görmedi? Sürekli araştırılmasını istedik. Ama yanıt alamadık. Altı kişilik odada, 30 kişiye kadar tutuklu koyarsan bu sonuç çıkar” dedi.

Ergin’e içeriden uyarı
Aynı cezaevinde bulunan BDP’li tutuklu milletvekili İbrahim Ayhan’ın cezaevindeki koşullarla ilgili Adalet Bakanı Ergin ve Meclis Başkanı Çiçek’i sık sık mektupla uyardığı ortaya çıktı. Ayhan’ın son mektubu ise geçen hafta yazdığı kaydedildi. Ayhan’ın mektubunda, izdihamı anlatarak, “Can güvenliğimiz yok. İnsani olmayan koşullarda yaşıyoruz” dediği belirtildi.

Koğuşta ölenler 18-34 yaşlarında
Gasp-hırsızlık suçlularının kaldığı ifade edilen C-15 koğuşunda ölen 13 kişinin kimlik bilgileri şöyle:

Fuat Yıldız (30): ’Kilitlenmek suretiyle muhafazadaki eşya hakkında hırsızlık’tan hükümlü.
Sinan Özalp (22): ’Gasp’ suçundan hükümlü.
Suphi Köksal (30): ’Konut dokunulmazlığını ihlal’den hükümlü.
Yunus Eşkili (27): ’Birlikte yağma’ suçundan tutuklu.
Mehmet Emin Gerçek (24): ’Nitelikli yağma’ suçundan tutuklu.
Hüseyin Kıskanç (19): ’Kapkaç suretiyle hırsızlık’tan tutuklu.
Mehmet Satış (18): ’Bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık’tan tutuklu.
Şükrü Üldez (21): ’Binada muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık’ suçundan tutuklu.
İbrahim Halil Kaya (27): ’Yağma’ suçundan tutuklu.
Mustafa Kemal Kılıç (22): ’Muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık’ suçundan tutuklu.
Taner Şimşek (19): ’Muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık’ suçundan tutuklu.
İmam Bakır Tek (21): ’Muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık’ suçundan tutuklu.
Mehmet Arslantay (34): ’Muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık’ suçundan tutuklu.
 

Radikal
Yayın Tarihi : 19 Haziran 2012 Salı 11:19:54
Güncelleme :19 Haziran 2012 Salı 11:46:56


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?