Malatya katliamı sanıkları ilk kez konuştu. Hamit Ç, cinayet anını anlatırken Necati Aydın'ın rahat ölmesi için başının altına havlu koyduğunu söyleyince Aydın'ın eşi Şemse Aydın çığlık atarak “Bu alçakça” dedi.
İlk kez konuşan Zirve Kitabevi katliamı sanıkları cinayet anını kan donduran ifadelerle anlattı. Sanaklardan Hamit Ç, “Necati Aydın rahat ölsün diye başının altına havlu koydular” deyince Aydın'ın eşi Şemse Aydın Çığlık atarak “Alçaklar. Hem öldürmeye geliyorsunuz, hem de rahat ettirdiğinizi söylüyorsunuz” dedi. Malatya katliamı sanıkları Emre G., Salih G., Cuma O., Abuzer Y. ve Hamit C. ile tutuksuz yargılanan Kürşat K. ve Mehmet G., ikinci kez mahkeme önüne çıktı.
SOYKIRIM TALEBİNE RET
3. Ağır Ceza Mehkamesi'nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, 17 müdahil avukatın duruşmanın teknik olarak kayda alınması, dava kapsamında adli emanette bulunan delillerin birer suretinin taraf avukatlarına verilmesi, 16 klasörden oluşan Hıristiyanlık ve misyonerlikle ilgili belgelerin dava kapsamından çıkartılması ve sanıkların soykırım suçu işlemiş olduğu iddiasıyla yargılanması talebini reddetti. Duruşmada, “sanıkların tek tek sorgulanması ve biri ifade verirken diğerlerinin mahkeme salonu dışında birbirleri ile konuşmayacak şekilde tutulması” talebi kabul edilerek sanıklar dışarı çıkartıldı.
Tutuksuz sanıklardan market sahibi Mehmet G, Emre Günaydın'ın cinayeti kendisine anlatmadığını iddia etti. Mehmet G., sanıkların olaydan saatler önce cep mesajlarında kurbanlar için kullandığı 'elma'dan bilgisayar hard disklerinin kastedildiğini ileri sürdü. Sanık Hamit Ç. ise Günaydın'la tanışmasının ise zanlı Salih G. aracılığıyla olduğunu söyleyen Hamit Ç, ondan korktuğu için yayınevine gitme teklifini kabul ettiğini ileri sürdü.
İÇERİ EMRE ALDI
Emre G'ın önce kitabevine çıktığını, sonra kendilerine mesaj göndererek çağırdığını anlatan Hamit Ç, “Kapıyı Uğur Yüksel açtı. Bizim konuşmamıza fırsat vermeden Emre, kendi arkadaşları olduğunu söyleyerek, bizi içeri aldı” dedi. Günaydın'ın lavaboya gidip geldikten sonra ortamın gerildiğini anlatan Hamit Ç, “Emre, yabancı adamın boğazına bıçağı dayadı. Diğerlerine yere yatmalarını, herkesi öldüreceğini söyledi” diye konuştu. Yere yattıktan sonra kurbanları iple bağladıklarını, anlatan Hamit Ç. olayı şöyle anlattı:
RAHAT ÖLSÜN DİYE YASTIK
“Salih Alman'ın başında Abuzer de diğerlerin başında bekliyordu. Biz Emre'ye 'Yeter artık. Burada işimiz kalmadı, gidelim' dedik. Ama Emre 'Dönüşü yok artık' dedi ve Salih'e Necati'yi boğmasını söyledi. 'Yapamam' diyerek boğazından elini çektiğimi gördüm. Emre ise Necati'yi boynundan bıçaklamaya başlamıştı. Emre de lavaboya gitti, elinde bir havluyla geldi. Necati'den bağırma sesi gelmiyordu. Emre daha sonra lavabodan aldığı havluyu Alman'ın yüzüne örterek, boğazını kesti. Uğur'un nasıl öldürüldüğünü ise görmedim.”
Hamit Ç'nin Necati Aydın'ı ölürken rahat etmesi için kafasının altına yastık koyduğunu söylemesi üzerine, eşi Şemse Aydın, biranda çığlık atttı. “Bu alçakça. Hem adamı kesmeğe geliyorsunuz, hem de rahat ettireceğinizi söylüyorsunuz” diye bağıran Aydın'ı Mahkeme Başkanı, izin almadan konuştuğu için dışarı çıkardı. Tutuksuz sanık Kürşat K. da Emre G ile 2006'da dershanede tanıştığını belirterek şöyle konuştu: 'Seni misyonerlerle tanıştırayım' dedi ama ben teklifi reddettim. Kafama vurdu, şerefsiz, vatan haini. Emre sinirli, hırçındı. Ne yapacağı belli olmuyordu. Çevresindekiler bu nedenle Emre'den çekiniyorlardı.” Yaklaşık 10 saat süren ikinci duruşma sonrasında mahkeme heyeti, duruşmayı 25 Şubata erteledi.
'Emniyet Müdürü ile arası iyiydi'
Hamit Ç, Emre G'nin hırçın, sert bir tavrının olduğunu, daha öncede iki defa yaralama olayına karıştığını, ancak hakkında adli işlem yapılmadığını savundu. Hamit Ç, şunları kaydetti: “Arkadaşlar arasında Emre G'nin Emniyet Müdürü ile de oturup kalktığı yönündeki duyumlarımız ondan daha çok korkmama neden olmuştu. Bunun dışında belediye önündeki bıçakla yaralamadan da gözaltına alınmamış olması beni korkutmuştu.”
Sıkı güvenlik
Zanlılar adliyeye getirilirken sıkı güvenlik önlemleri alındı. Duruşmayı Almanya Büyükelçiliği'nden Konsolos Vekili Raner Dost, Türkiye Prostestan Kiliseler Birliği Dönem Başkanı Zekai Tanyar, Türkiye Protestan Kiliseler Birliği Dönem Sözcüsü İsa Karataş, Mazlum-Der Genel Başkan Yardımcısı Emrullah Bayer, Helsinki Yurttaşlar Derneği temsilcileri, öldürülen Necati Aydın'ın eşi Şemse Aydın, zanlılardan Emre G'nin babası Mustafa G, bazı sanık yakınları ile yabancı ve Türk basınından çok sayıda gazeteci izledi.
Onlara bir çift lafım var
Alman Tilman Geske'nin eşi Suzanna Geske, katil zanlılarını cezaevinde ziyaret etmek istediğini belirterek, “Katillerle görüşmek istiyoruz ama uygun zamanı bekliyorum. Onlara sorular sormak istemiyorum, sadece birşey söyleyeceğim. Mahkeme arasında gidip gitmeyeceğimi bilmiyorum, onu avukatlara soracağım. Aslında çocuklar da soruyor ne zaman gideceğimizi” dedi. Dava ile ilgili gelişmeyi de değerlendiren Suzanna Geske, olayı 5 kişinin gerçekleştirmediğini ve perde arkasındakilerin de bulunmasını istediğini ifade ederek, “Dava uzun sürebilir. 5 kişi, bir zincirin son halkasıdır. Onlar bu cinayeti işlemiş ama onlara bunu yaptıran kim, asıl onun ortaya çıkartılması gerekiyor” şeklinde konuştu
Davada ihmal varsa gerekenler yapılır
İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Zafer Üskül de duruşmayı izlemek için Malatya Adliyesi'ne geldi. Duruşmanın başlamasından bir süre sonra salondan çıkan Üskül, adliye çıkışında gazetecilerin sorularını cevapladı. Üskül, cinayetle ilgili ihmal iddialarıyla ilgili olarak “Basında bu konuyla ilgili bazı görevlilerin adı geçiyor. Bunlarla ilgili olarak inceleme, soruşturma yapılıyor. Eğer suç unsuru tespit edilirse gereken yapılır. Ancak, herhangi bir eksikliğin olduğunu gözlemlemedim. Yargıya intikal etmiş bir konu hakkında da fazla konuşmak istemiyorum” dedi. Üskül, duruşmayı izlemekle topluma bir mesaj verdiğini kaydederek, “Türkiye'de herkese din ve inanç özgürlüğü vardır. Laiklik güvence altındadır. Toplumda insanlar daha hoşgörülü olmalı. Özellikle gençlerin din ve inanç özgürlüğü konusunda bilgiye ihtiyacı var” diye konuştu