26
Mayıs
2024
Pazar
ANASAYFA

POLİSİN YAKASINDA KİMLERİN ELİ VAR?

Türk polisi bazılarının iddia ettiği gibi gerçekten eğitimsiz mi? Polis ile gazeteci arasındaki husumetin nedeni ne? Bir emniyet müdürünün canlı yayında gazeteci ile ağız münakaşasına girmesi doğru mu? Batı ülkelerinde böyle durumlar yaşanıyor mu? ABD'de polisin 'dur' ihtarı sonrası ellerini direksiyona yapıştırıp kalanlar kimler? Tüm bu soruların cevabını Kenthaber Yazarı Feramuz Erdin verdi.

Ellerinizi Polisin Yakasından Çekin

Bir an için şöyle bir sahneyi gözünüzde canlandırabilir misiniz?

Mesela; tek başınıza büyükçe bir kavganın ortasına düşmüşsünüz.

Bağırış-çağırış, tekme-yumruk, feryat-figan arasında kendinizi kollamaya, yumruklara hedef olmamaya ve bu arada tarafları sakinleştirmeye ve kavgayı ayırmaya çalışıyorsunuz.

Ama sizi “otorite” olarak görüp de dinleyen olmadığı gibi; arada, bir iki yumruk da size sallıyorlar; belki bilmeyerek, belki de bilerek?

Bu kavgayı bitirmek, sizin göreviniz aynı zamanda.

Neler yapardınız?

Böyle bir durumda, ne kadar soğukkanlı kararlar verebilirsiniz?

Kavganın tarafı olmamanıza rağmen, yediğiniz tekme ve küfürler karşısında, ne kadar sakin olabilirsiniz?

“Ben asla olamazdım; ama polis olmalı.” diyenler “teoride” haklı olmakla birlikte, onlara bir çift sözümüz var:

Siz olamazsanız, polis de olamaz!

Çünkü; polis de sizin yetiştiğiniz aynı kültürle, aynı hamurla yetişti; sizin mahallenizden, hatta akrabalarınızın arasından çıktı.

Siz nasıl etten - kemiktenseniz, duygularınız varsa; o da öyle.

Hasbelkader, siz kendi mesleğinizi; o da polisliği seçmiş.

Bu seçiminden dolayı, ondan, mesleğinin gerektirdiği disiplin ve kurallara uymasını bekleyebilirsiniz; ama her olay karşısında bir “superman” olmasını bekleyemezsiniz.

* * *

“Yok efendim öyle olmamalıymış da, böyle olmalıymış” diye masa başından ahkam kesenlerin, yukarıda anlattığımız gibi bir durumla kendileri karşılaştıklarında, kendilerini kaybedip, neler neler yapmak istediklerine; eminim herkes defalarca şahit olmuştur.

Şunu hepimiz iyi biliriz ki, yaşanan olayın sıcaklığını ve sorumluluğunu hissetmeyen kimse, o anda orada yaşananları asla tam anlamıyla bilemez!

Medyamızın bir kısmı, son günlerde bir stadyumun koridorunda polisle gazeteci arasında geçen tatsız bir olayı diline dolamış, durmadan polise vuruyor!

Zaten Adliye’ye intikal etmiş olan bu konuda, suçlu taraf mutlaka ortaya çıkarılıp, cezaları verilecektir.

İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah da, televizyon canlı yayınına bağlanarak, en alt seviyede görev yapıyor olsalar dahi, kendi memurlarını korumaya; kamuoyunu olayın doğrusu hakkında bilgilendirmeye çalışmıştır.

“Sezar’ın hakkı Sezar’a” misali, kendisini bu kez takdir etmek gerekiyor.

Aslında bu gibi konuları takip etmek üzere, gazetecilikten gelen sivil birisini “basın sözcüsü” olarak görevlendirmek, zaten ağır bir görevi olan İstanbul Emniyet Müdürü’nü gereksiz polemiklere girmekten korumak için bir yöntem olarak düşünülebilir.

Sistemini genel itibarıyla oturtmuş ülkelerde, polis –gazeteci çatışması bu kadar sık gündeme gelmez; çünkü kendini bilen vatandaş polisle çatışmaz.

Polisin, kamu düzeni için konan kuralları uyguladığını; bu kurallara uymanın bir vatandaşlık gereği olduğunu bilir.

Sabırla beklemek, gerekirse yolunu uzatmak veya değiştirmek veya emredildiğinde bulunduğu ortamı terk etmek gibi olaylar, sokaktaki bir insanın gocunmayı asla aklına bile getirmeyeceği hususlardır.

Bu konuya daha önce, “Polisten Başbakana Karakolda Fırça” başlıklı yazımda etraflıca değinmiştim.

* * *


Bizde ise gazeteci ile polis karşı karşıya geldiğinde köşelerde göze çarpan ilk klişe söz şudur:

“Polisler eğitimsiz, ondan böyle yapıyorlar!”

O zaman, hep birlikte bir göz atalım ve kim ne kadar “eğitimsizmiş” bir görelim:

Şu an görev yapan müdürlerin hepsi; amirlerin hemen hemen hepsi “üniversite mezunudur”.

Ben, genç komiserlerin Polis Akademi’sini bitirir bitirmez göreve değil de“yüksek lisansa” atlamalarına kesinlikle karşıyım ama; alt kademe amirlerin külliyatlı bir kısmı da görevi başında iken, bin bir zahmete katlanarak, fırsat yaratıp okula gidiyor ve “master” ve “doktora” yapıyor.

Bunun yanında; bir çok Emniyet Genel Müdürlüğü personeli, dünyadaki çeşitli önemli üniversitelerde, “doktora” eğitimlerine devam ediyorlar.

Memurlar derseniz; son yıllarda mesleğe başlayıp da, şu an en çok eleştirilen Çevik Kuvvet’te çalışanların hemen hepsi, en az 2 yıllık “yüksek okul mezunu”.

Artık, 4 yıllık “fakülte mezunları” bile eğitimlerine yönelik bir iş bulamayınca, düz memur olmak üzere polisliğe müracaat ediyorlar.

Üniversite mezunlarının sayıları bir hayli artarken, halen çalışan personelin en düşük eğitim düzeyinin “lise” olduğuna da dikkat çekmek gerekir.

12 ay boyunca sürekli yapılan “hizmet içi eğitimlerle”, teşkilat baştan aşağı yeni uygulamalara adapte edilmeye çalışılmaktadır.

Buradan da görülüyor ki; Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye’deki ortalama eğitim profilinin çok ama çok üzerinde bir insan kaynağına sahiptir!

Sizin “eğitim” dediğiniz, eğer bundan daha başka bir şeyse, ona da diyecek bir sözümüz yok artık?


* * *

Siyasi suçlular veya terör örgütlerince polis hakkında sıkça yapılan “insan hakları ihlali” iddiaları, ilgili-ilgisiz herkes tarafından sakız gibi çiğnenmek suretiyle, kamuoyunda kafa karıştıran bir jargona ön ayak olunmuştur.

Bu iddiaların bir kısmı gerçek olup, adli ve idari tahkikata konu olmakla birlikte; önemli bir kısmı, polisi sindirmek ve görev yapmaktan yıldırmak amacıyla yapılan kasıtlı ve örgütlü bir takım girişimlerdir.

Bu bilgi kirliliği sonucunda; “insan hakkına” sahip olmanın, kişiye bir nevi ‘suç işleme özgürlüğü’ verdiği gibi, çok yanlış ve tehlikeli bir kanaat, maalesef kamuoyunda yer etmiştir.

Bir süreden beri, Türkiye’de polisin sıradan bir ‘adli olaya’ müdahalesi bile nedense bir “insan hakları ihlali” olarak gösterilmekte ve işin ilginç yanı; siyasi görüşü ne olursa olsun, vatandaş da bunu artık böyle görmektedir.

Polisin aslında; çalışan, okuyan, alışveriş yapan, vergi veren, yekdiğerine saygılı, kanunsuz iş yapmaktan çekinen ve bu şeklide toplumumuzun büyük bir kesimini oluşturan sokaktaki insanın “haklarını” korumak için var olduğu gerçeği ise nedense göz ardı edilmektedir.

“Sanık hakları” tabiri ile her kişinin doğuştan hakkı olan evrensel “insan hakları” tabiri maalesef birbirine karıştırılmaktadır!

Bu ikisi arasındaki farkı, basitçe şöyle açıklayabiliriz:

Suçtan mümkün olduğunca arındırılmış bir ülkede özgürce ve can ve mal güvenliğinden emin bir şekilde yaşamak, çalışmak ve okula gitmek, çocuk büyütmek, insani her türlü haktan faydalanmak “insan hakkı”dır; polise ifade verirken yanınızda avukat bulundurmak ise “sanık hakkı”.

Halkı tarafından, polisin insan haklarını sağlamada en önemli figür olduğu bilinen ülkelerde, toplumsal olaylar hariç, polisle halk genelde karşı karşıya gelmez.

Polis, sokaktaki vatandaşın hakarete varan küstahlıklarıyla karşılaşmaz.

Çünkü “kanun ve düzen” oturmuştur. Bunun dışına çıkan vatandaş da olsa, kamu görevlisi de olsa, cezaya çarptırılır.

* * *

O zaman, madem sırası gelmişken, cevabı zaten belli olan birkaç soru soralım:

Sokakta yapılan gelişigüzel polis uygulamalarına asla taraftar olmadığımı daha önce yazmıştım. Yararı kadar, bir çok sakıncaları da vardır.

Bununla birlikte; elinde mahkemeden alınmış “arama izni” ile adli arama yapmak için kapısına dayanan polise zorluk çıkarıp, demokrasi ve insan haklarından dem vuran, ama; sosyetik alışveriş merkezinin kapısında “temizlikçi” kadrosunda çalışan güvenlik görevlisine “bu çantamın içine bakmadınız ama” diye hararetle uzatanlar kimdir?

Türkiye’de polisi her konuda her daim her eleştirip de; ABD ve Avrupa’da, “polis korkusundan” arabasını adeta milim milim kullananlar kimdir?

Havalimanındaki Amerikalı güvenlik görevlisi “ayakkabılar da çıkacak” diye emrettiğinde, şirin gözükmek için tüm sevimli halini takınıp da “çoraplar da çıkacak mıydı?” diye soranlar kimdir?

ABD otoyollarında durdurulduğunda, yanlış anlaşılıp da polis tarafından vurulmamak için ellerini direksiyonun üzerinden hiç ayırmadan gerekirse saatlerce beklenmesi gerektiğini birbirlerine sıkı sıkı tembih edenler kimdir?

Evet, doğru tahmin ettiniz:

Kendi polisine her fırsatta söylenmeyi artık alışkanlık haline getirmiş olan, biz Türkler!


( Devam edecek… )

Feramuz Erdin-Kenthaber
Yayın Tarihi : 27 Aralık 2007 Perşembe 19:17:23


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Hakan ALBAYRAK IP: 88.248.167.xxx Tarih : 30.12.2007 11:11:40

İnsarları aydınlatıcı bu yazınız için size keşekkür ediyorum. Çünkü Polis kendisini savunduğu zaman yanlış anlaşılıyor.vE Erman TOROĞLU gibi birisi çıkıp koskoca T.C. nin polisine "Sen kimsin lan,kimi kıstırıyorsun lan" gibi sözler sarfediyor. Ve T.C. Polisine hakaret eden bu adama da kimseler bir şey demiyor. aslında Erman mıdır nedir ona denecek çok kelime var ama..... Neyse. Feramuz bey gerçekten de T.C Polisini çok güzel analız etmişsiniz. Bundan dolayı sizi kutluyorum. Ve bu tür yazılarınızın devamını diliyorum. Çünkü bizi anlayan ve sizin gibi tarafsız gazeteci pek nadir çıkıyor.


Erdal ÇAĞLAR IP: 78.169.158.xxx Tarih : 30.12.2007 17:06:00

Sayın ÖZGÜR bey. Polis olan insan sizin hakkınızda bu yazınızdan dolayı sanırım yanılmadan karar verir. Sizinle burda değilde özel konuşmayı iyelerdim. şunu çok merak ettim (KİM BİZİ POLİSTEN KURTARACAK) demişsin Polis size ne yapıyor açıklarmısın. evine hırsız girer çağırırsın,even yara çağırırsın,çocuğun kaybolur çağırırsın, .... kaybolur çağırırsın, kaza yapar çağırırsın, vs.vs. örnek çoookkkk. dedimya söyleyeceklerimi burdan söyleyemiyorum beni anlayan anladı sizde anladınız umarım. isterdimki şöööyyyylee sizi karşıma alimde konuşayım.


burak IP: 85.98.13.xxx Tarih : 28.12.2007 19:12:58

DEĞERLİ YAZAR KARDEŞİMİZİ BU MÜKEMMEL TESPİTLERİNDEN DOLAYI KUTLUYOR; BAŞARILARININ DEVAMINI CAN-I GÖNÜLDEN TEMENNİ EDİYORUM.. SEVGİLERİMLE


g.omrak IP: 88.225.210.xxx Tarih : 29.12.2007 11:06:09

Feramuz ERDİN beyi öncelikle başarılı yazısından dolayı kutluyorum.bende bu teşkilatın içinde olarak polis her zaman bu ülkenin düzenini,amme ve asayişi bozmak isteyenlerin,bölücülerin her zaman yakasında hatta tepesindedir.görev başındaki bütün arkadaşlarıma saygılar ALLAHA emanet olun.


U. Demir IP: 62.51.30.xxx Tarih : 28.12.2007 21:45:01

Avrupada polis sonsuz dokunulmazliga sahiptir. Polis dur dedimi, dur denilen durmak zorundadir. Butun haklari orada biter ve iradesi artik polisin elindedir. Polis yat der yatar, kalk der kalkar, artik polisin kuklasidir. Egemen polistir. Yan cizene muamelesi hayvansi ve asiri siddet icerir. Uygulanan siddet pisikolojik, asagilayici, rebcide edici, arbede ve iz birakmiycak sekilde uygulanir. Gerek duydugunda olumle bitecek vur emrine sahiptir. Polise el kaldiranin hayati bir daha duzene girmez. Bu muameleyi istemeyenler asayisa, hukumlere uymak zorundadir. Asayis ve huzur icin polis caydirici olmak zorundadir. Huzurlu bir devlet istiyorsak AB&ABD ornekleri ortadadir.


birol kantarcı IP: 85.101.163.xxx Tarih : 28.12.2007 22:50:57

yazınıza katılmamak elde del birileri tarafından halkın huzuruna sağlamakla görevli kişiler ve kurumlar yıpratılmakta iş yapamaz hale getirilmeye çalışılmaktadır.son dönemlerde araçlar yakılmaya başlanmıştır.bildiğim kadarıyla dün aksaraydaki olayda araç yakamaya çalışan kişi polis tarafından yakalanıyor adam bu esnada polisleri bıçakla yaralıyor fakat polisler adama karşı silah bile kullanamıyorlar çünkü kullandığı zaman başına bela açılacağına düşünüyor haklı olarak o silah niye var suçlulara karşı kullanılmak için var(gerekirse).işte kurum bu kadar aciz duruma düşürülmüştür. namusyla çalışan bir insanın polisle hiç birzaman işi olmaz ve korkmaz.polisten ve askerden ancak hainler korkar ve onlar kolluk kuvvetlerinin çalışmasını istemezler


hasan bor IP: 88.238.31.xxx Tarih : 29.12.2007 15:37:07

sayın hocam yazınızı çok beğendim emniyet teşkilatı eğitimi en ii şekilde alıyo bundan emin olabilirsiniz ama uygulamada çok hatalar yaşıyoruz.ben 2 yıl pmyo okudum 2 yıl boyunca 17 dersten eğitim aldım fakat mesleğe başladım ben bunları uygulamayı beklerken bi baktm onlara dair hiç bişey yok biz aldığımız eğitimle yaptığımız uygulamalar çok farklı.bi de gelelim çevik kuvvete sayın hocam bu bizim meslekte sürgün yeri sayılan bi şubedir çalışma saatleri belli olmayan angarya görevleri en çok üstlenen kısacası bi polisin psikolojisinin bozulma yeridir hocam inann ki akşam 21.00 daki maça biz sabahın 8 inde gidiyoruz hava soğuk otobüsler ii değil bi askeriye kadar yatırım yapılmıo yemek desen 2 çikolata ve kumanya zaten kumanyaları yemioz orda bulunan garibanlara veriyoruz hocam onlar para kazanıo polis 10000 kişiyle uğraşıo uyarıyosun dağılın die kimse dinlemio durdurursun ben şu vekilin oğluyum ben şunu tanıyorum sonra medyadan arkadaşlar gelio sinir zaten belli yere kadar gelmiş eninde sonunda bizde insanız hocam polisi geçelim resmen anamıza bacımıza küfrediolar sabret sabret taşıo sonra maç bitio biz hala stattayız millet dağıldıktan sonra şubeye gecenin 1inde gidiyoruz sonra o yorgunlukla eve ve bi gün sonra sabah 9 da şubedeyiz aldığımız maaş ne kadar 1.200 ytl yetermi veya hakkımız bu mu yurtdışında polis dur dediği zaman durulmadığında çekip vuruyolar bunların aldığı maaş 400o euro inanırmısınız o medyanın bize olan tavrını görünce görev yapma iştahı kalmadı bende başlarına bi olay geldiğinde polis nerde polis görevini yapmıo rahatken ise oturular alırlar kalemi polis eğitimsiz polis orantısız güç kullanıyo ben 5 bayramdır evime gidemiyorum annem her bayram ağlıyo nie bizi eleştirenleri korumak için işte bu zoruma gidio hocam taa küçüklükten polise karşı düşmanlık başlıo annesi oğluna bak seni polise veririm seni alır götürür ondan sonra bu çoçukta polis düşmanlığı yanlış hocam gazi mahallesine gideriz yemediğimiz taş molotof kalmaz yaralanırız ama değerimiz yok içimdeki herşeyi yazmaya çalıştım cümleler bozuk oldu hocam affeyleyin sonra eğitimsiz demeyin düzensiz ve devrik kurdum cümleleri sadece bilin istedim saygılarımla ÇEVİK KUVVET


KEREM DENİZ IP: 85.108.89.xxx Tarih : 30.12.2007 16:10:54

SAYIN FERAMUZ ERDİN TEŞEKKÜR EDRİM BU GÜZEL OBJEKTİF VE EMPATİ YAPARAK YAZDIĞINIZ YAZI İÇİN. ÇOK YERİNDE TESPİSLER YAPMIŞSINIZ.


bayram orhan IP: 85.110.86.xxx Tarih : 29.12.2007 23:26:04

sayın Feramuz Erdin bey ağzınıza sağlık,Bu yazınızı görsel basınada taşırsanız çok iyi olur,ben büroda çalışan bir emniyet personeliyim Türkiye Cumhuriyetinde bizim kadar nizami çalışan hiç bir kamu kurumu yoktur.


uzun bey IP: 85.97.130.xxx Tarih : 28.12.2007 08:49:25

ÖZGÜR, yorum yazan kişi; sen varya sen, mutlaka gayri meşru bir iş yaptın ki POLİS senin yakana yapıştı. Yoksa senin yakanda POLİSin ne işi var, benimkine niye yapışmıyor. Sen git önce kendini DÜZELT.


serdar IP: 88.252.20.xxx Tarih : 29.12.2007 02:52:52

agzına sağlık hocam dıyecek söz bırakmadın valla yatagımızda guvenle uyumamızı saglayan guvenlık görevlılerımıze saygılı olmaya davet edıyorum saygılarımı sunuyorum sızede meslegınızı layıkıyla yaptıgınız ıcın


Remzi CANGÜVEN IP: 88.228.54.xxx Tarih : 30.12.2007 12:43:57

EK YORUM;AYRICA YORUMCULARDAN FATİH AKARDERE BEYEFENDİYİ DE; MUKAYESESİNDEN DOLAYI KENDİSİNİ KUTLUYORUM VE TEŞEKKÜR EDİYORUM. DOĞRUCU VE DÜRÜST OLMAK LAZIM.İLGİSİ BULUNAN MÜKELLEFLER,SİZLERE SORUYORUM?AVRUPAYA GİTTİNİZ VE ORADAKİ POLİSLERİN UYGULAMALARINI,ÇALIŞMA ŞARTLARINI,YETKİLERİNİ,SİYASİLERİN POLİSİ KULLANAMADIĞINI,YAPILAN GÖREV NEDENİYLE POLİSİN SÜRGÜN YEMEDİKLERİNİ,POLİSİN UYGULAMALARINA,UYULDUĞUNU GÖRDÜNÜZ VE BU DURUMLARI DA;BİLİYORSUNUZ.NEDEN,NİÇİN?HALEN BU DURUMUNUZDAN VAZGEÇMİYORSUNUZ?KENDİNİZİ DİĞER İNSANLARIN VE TOPLUMUN ÜZERİNDE GÖRMEYİ BIRAKMANIZI İSTİYORUZ.EN BÜYÜK İNSAN HAKLARI İHLALİ BİR KİŞİYE FARKLI DAVRANMAKTIR.KENDİNİZE NEDEN FARKLI DAVRANILMASINI İSTİYORSUNUZ?BUNA HAKKINIZ VARMI?SİZLERİN ÖZEL KORUMALARI OLABİLİR AMA; HALKI KORUYAN POLİSLERİN YAKASINDAN ELİNİZİ ÇEKİNİZ Kİ? GÖREVİNİ YAPAN POLİSİN CESARETİ ARTSIN!İNSAN HAKLARI İHLALLERİ YAPILMASIN.SAYGILARIMLA


önder IP: 88.251.201.xxx Tarih : 29.12.2007 13:26:01

öncelikle feramuz beye ağzına sağlık diyorum; herkez tek yönlü değerlendirme yapıyor hep polis suçlu başka suçlu yok sanki bir olay oluyor polisden fazla gazeteci var polis gazeteciylemi uğraşsın olayın tarafları ilemi? polis müdahale edecek ondan önce gazeteci dalıyor, gazetecide polise taş atanı molotof atanı değilde polisin bu saldırılara karşı yapmış olduğu müdahaleleri tek yönlü olarak basına aktarıyor hep suçlu polismiş gibi bırakında polis işini yapsın suçluyla uğraşsın gazeteci ile değil. eğitime gelince polisin değilde gazetecilerin eğitime ihtiyacı var nasıl ne zaman ne şekilde görüntü alınması konusunda ayrıcada polisin müdahalesine engel olmamaları konusunda hatasız kul olmaz polisinde hataları olabilir ama onlarda halkdan birileri onlarda insan duvardan duvara vurmanın anlamı yok çok çalışma var geçim sıkıntısı var herkes gece yatakda yatarken polis sokakta halkının güvenliği için dolaşıyor suçsuz olan polisden kaçmaz polisden kaçıyorsa bir kusuru vardır poli öcü değildir polisde insandır herzaman halkının yanındadır suçlunun karşısındadır


salih niyazi ertürk IP: 85.103.87.xxx Tarih : 30.12.2007 21:51:43

şimdi ben bir vatandaş olarak,gerçekten polislere hak veriyorum işleri zor,polislerin içlerinde gerçekten çok iyileri var ama onlarda kaybolup gidebilir art niyetli polisler varsa,aldıklarıda fazla bi para değil zaten,insan hata yapıyo ama iş işten geçiyo tabi polisde hata yapar,önmli olan tekrarlamamak,ben yapmıştım çok büyük bi hata bayan polis sema ya aydıncığa gidiyodu çok uyarmıştı ama hata yaptım mesleğiyle ilgili söyledim haklıydı şikayetinde,bilmiyorum belki okur mu bu yazıyı ama nerdedir,allah ona çok kolaylıklar versin,onun hakkını nasıl ödeyebilirimki ben,allah ne muradı varsa versin,ben zaten öyleydim o polis neler gördü neler bakıyım hata bende,iyiliğimizi istemişti


merve cigal IP: 88.229.42.xxx Tarih : 30.12.2007 08:07:47

şuan bu rahatlığı yaşıyorsak bizleri koruyan polislerimize borçluyuz onlara teşekkür etmemiz gerekliyken nasıl el kaldırabiliyolar o kalkan eller kırılsın


ÖZGÜR IP: 85.98.217.xxx Tarih : 30.12.2007 22:11:31

Erdal bey. polislerden bizi kim kurtaracak diyorum ve bunu yine vurguluyorum. Evet polis hırsızı yakalar, katili yakalar ama polis melek değildir. Belindeki silah ve cebindeki rozetle kendilerini yeryüzünün tanrıları gibi görürler. Polis infaz eder, düşünen öğrencileri toplar, bozuk olan düzene karşı sesini yükseltenlerin sesini coplarıyla ve hakaretleriyle keser ama o bozuk düzende onlara dokunan yanlışlarda böyle yorumlarda olduğu gibi ağlar. unutmayın bey efendi "bozuk değirmende doğru çark olmaz" bana ŞEYTANIN AVUKATLIĞINI YAPMAYIN...


Remzi CANGÜVEN IP: 88.229.64.xxx Tarih : 31.12.2007 07:46:16

EK YORUM:MUTLU KAPLAN BEYEFENDİNİN YORUMUNA KATILMIYORUM.YAŞADIĞI OLAYI TARAFLI ANLATIYOR.SORUYORUM YAŞADIĞI OLAYDA KENDİLERİNİN HİÇ SUÇU YOKMU?%100 HAKLIMI?ÖRNEK VERİYORUM.HOCA'YA BİR KİŞİ GELİR VE YAŞADIĞI OLAYI HOCA'YA ANLATTIĞINDA.HOCA ADAMA HAKLISIN DER VE ADAM GİDER. DAHA SONRA OLAYDA TARAF OLAN DİĞER KİŞİ GELİR VE AYNİ OLAYI HOCA'YA ANLATIR VE HOCA BU KİŞİYE DE HAKLISIN DER VE ADAM GİDER,GİTMEZ HOCANIN HANIMI İSTEMEDEN 2 TARAFIN ANLATTIKLARINI,HOCANIN 2 TARAFADA HAKLISIN DEDİĞİNİ DUYDUĞU İÇİN HOCA'YA İTİRAZ EDER VE HOCA SEN 2 TARAFA DA HAKLISIN DEDİN!BUNLARDAN BİR TANESİ HAKSIZ DEDİĞİNDE.HOCA HANIMINA DA; SENDE HAKLISIN HANIM DEMİŞ.KISSADAN HİSSELER.GÖREVİNİ YAPAN POLİSE KABALIK YAPMAM!DİYELİM;POLİS KABALIK YAPARSA DA ORADA SUSARIM VE DAHA SONRA ŞİKAYETİMİ YAPARIM.HERKES HADDİNİ BİLECEK.POLİS BENİ MERKEZE DAVET EDİYORSA GİDERİM.POLİSİN YARDIMCI KUVVET İSTEMESİNE GEREK YOK.FERAMUZ ERDİN BEYEFENDİNİN YAPMIŞ OLDUĞU TESPİTİ TEKRAR OKUMANI TAVSİYE EDERİM.TÜRKİYE DE POLİSE YAPILANLARI!AVRUPA DA VE AMERİKA DA GÖREMEZSİN.ARAÇ KULLANIYORSAN,POLİS DUR DEMİŞSE,DURACAKSIN VE 2 ELİN DİREKSİYONDA KALACAK!KİMLİĞİNİ ARKA CEBİNDEN ELİNİ ATARAK ALMAYA KALKTIĞINDA;POLİSİN KURŞUNLARINA HEDEF OLURSUN.GÜVENLİK İÇİN KURALLARA UYMAK ZORUNDASIN! BUNA BENZER KATI KURALLARI UYGULAYAN AVRUPA VE AMERİKAN POLİSİ YANINDA BİZİM POLİSİMİZ MELEKTİR,MELEK.BİZLERDE BU ÜLKEDE YAŞIYORUZ!SAYGILARIMLA


Recep GÜMÜŞ IP: 88.227.178.xxx Tarih : 28.12.2007 18:55:57

Gerçekten size katılıyorum.Zaten polıs demek devletin resmi gücü demektir.Polise haksız olarak karşı gelen,var siz hesap edin, kime karşı geliyor...Yalnız tek bir eksiklik görüyorum.bu tür yazılarınızı köşe yazılarında yazmak yerine Türkiye de tanınmış bir kanalda demeç olarak halkımıza aktarsanız ve ya proğramlarla polisin özlük haklarını içeren tüzükleri ve ya kanunları sık sık ekran da yayımlansa hem halk bilinçlenir hem de türk polisi nerede kime karşı nasıl davranacağına daha iyi karar verir dolayısıyla halk da polis de işinin gereği ney se onu yapar.


Remzi CANGÜVEN IP: 88.228.236.xxx Tarih : 27.12.2007 20:40:51

ÖNCELİKLE;SAYIN FERAMUZ ERDİN BEYİ KUTLUYORUM.YAZILANLAR SAPTIRILMADAN O KADAR GERÇEĞİ YANSITIYOR Kİ;ŞU ANA KADAR HİÇ BİR GAZETECİNİN BU ŞEKİLDE DOĞRU TESBİT YAPTIĞINI HİÇ GÖRMEDİM VE OKUMADIM.SAYIN FERAMUZ ERDİN BEYİN POLİSLERLE EMPATİ KURDUĞUNA İNANIYORUM.AYRICA;YAPILAN MUHAKEME VE MUHASEBE DE GERÇEĞİN ASLI OBJEKTİF.KİM OLURSA OLSUN,İŞİNİ,MESLEĞİNİ DÜZGÜN YAPAN İNSAN,ÜLKESİNİ SEVEN İNSANDIR.ŞEREFLE BİTİRİLMESİ GEREKEN EN ASİL GÖREV HAYATTIR.SAYGILARIMLA


İSMAİL DEDE IP: 88.254.92.xxx Tarih : 31.12.2007 11:43:47

Feramuz Aydın beya yazdığı yazıdan dolayı teşekkür ediyorum güzel noktala temas ederek bir kısım insanları aydınlatma yoluna ve bu memleketin evlatları olan Polislere sahip çıktığı için ayrıca teşekkür ediyorum. Ayrıca Polislere eğitimsiz damgasını vuran görsel ve yazılı basın mensuplarının kaç tanesi üniversite mezunu kaç tanesi işi gereği özel eğitim eğitim almış, benim bildiğim ortokul ve lise mezunu bir çok basın mensubu var eğitimden kasıt buysa şu an Emniyet teşkilatının en eğitimsizi %90 lık bir kısmı en az 2 yıllık ve bu oranın yarısı kadarda 4 yıllık üniversite mezunu var iş eğitimi diyorsanız iki yıllık Polis okulu hayatı sonrası en az yılda ü-4 sefer yeni kanun yönetmelik, genelgeler doğrultusunda ve insan hakları konusunda meslek içi eğitim alıyor. TÜM EMNİYET TEŞKİLATINA SONSUZ TEŞEKKÜR VE MİNNETLERİMİ SUNARIM ALLAH' EMANET OLUN


yüksel kayıkcıoğlu IP: 88.231.166.xxx Tarih : 29.12.2007 20:16:43

öncelikle sayın feramuz bey'e ve mesleğini çakallara karşı savunan meslektaşlarıma teşekkür ederim ellerinize sağlık


burhan akbulut IP: 88.227.86.xxx Tarih : 28.12.2007 11:48:48

her polisin kendi memleketinde görev yapmasını isterim


ismail erdoğan IP: 212.174.156.xxx Tarih : 29.12.2007 13:00:34

Feramuz bey ; bir emniyet mensubu olarak , mesleğimize bakış açınızdaki isabetli yaklaşımlarınızdan dolayı sizlere teşekkür ve tebriklerimi sunarım. Bazı olumsuzlukların üstesinden gelirken elbette hata yapabilen bir teşkilatız.ancak sizin bahsettiğiniz olay ve diğer olayların büyük bir kesiminde polis ; insan hak ve hürriyetlerine saygı çerçevesinde ve psiko-sosyal değerlerin toplumla buluşması ekseninde görev yapmaktadır. Dünya polislerinin en önemli suç analizlerinde Türk Polis Teşkilatının tespit ve uygulamaları önemli yer tutar ve bu konudaki bilimsel çalışmalarda ; bazılarını eğitimsiz diye küçümsemeye çalıştığı teşkilat mezunlarımız akademik eğitimler vermektedir. Amerikan polisinin çalışmaları bu konuda her zaman örnek gösterilir. Bilmediğimiz veya görmek istemediğimiz bir gerçekse ; Türk Polis Teşkilatında önemli görevler üstlenmiş arkadaşlarımızın buradaki çalışmalarda eğitimlere önemli katkılar sağladıkları bilinen bir gerçektir.Bir türlü yaranamadığımız bazı basın mensupları ise; şahsi kinlerini, bazı münferit hadiseleri fırsat bilerek kusmaktan ve teşkilatımızı toplum nezdinde küçük düşürmekten geri kalmamaktadırlar. Biz her zaman bütün fedakarlıkları Türk Milleti ve devletimizadına yapmaya hazırız ve yapıyoruz.sizin de ifade ettiğiniz gibi masa başı operasyonlarla karalanmak istenmemiz azim ve kararlılığımıza zarar veremeyecektir. Bu konuda göstermiş olduğunuz hassasiyete teşekkür eder saygılarımı sunarım.


hakan demir IP: 88.224.22.xxx Tarih : 28.12.2007 09:18:35

yazarın bu yazısı polisi sadece eleştirmek adına yapılan yorumlara tokat gibi bir cevap niteliği taşımaktadır.bence medyanın da eğitime ihtiyacı olduğunu ,başkalarını eleştirirken birazda kendilerine bakmaları gerektiğini düşünüyorum.sizin siteniz aracılığıyla medya mensuplarının yeterince eğitimli olup olmadığı konulu anket başlatılmasını istiyorum.teşekkür ediyorum.


Mehmet Cevdet KILAVUZOĞLU IP: 85.96.99.xxx Tarih : 28.12.2007 11:53:21

sayın Feramuz ERDİN öncelikle bu güzel yazınız için sizi kutluyorum.Ben emekli polis memuruyum.Ama halen bütün ruhumla ve bedenimle kendimi bu teşkilatın bir parcası olarak görüyorum.Yazdıklarınız Türk polisinin çektiği çilelerin sadece bir kısmı.Türk Polis Teşkilatı bütün özverili çalışmasına rağmen Türkiye de kimseye yaranamaz.Çünki Türkiye de polis bazılarına göre ikinci sınıf bir vatandaştır.Bağımsız olması gereken teşkilat 657 sayılı devlet memurları kanununa tabi oldukça ne görevini yapabilir nede siyasi etkenlerin oyuncağı olmaktan kurtulamaz.Sizinde belirttiğiniz üzere elinde viski bardağı ağızında purosu ile oturdukları yerlerde ahkam kesen,sözüm ona demokrat geçinen bazı kodamanların ve köşe yazarlarının malzemesi olmaktan kurtul masının tek yolu Türk Silahlı Kuvvetleri gibi kendi özerk yapısına kavuşması ve askeriye gibi içerisinden gelen bir kişinin Genel Müdürlük koltuğuna oturmasıdır.Tabi bu arada polisin maddi ve manevi sorunları nı hallederek içerisindeki çürük elmala rıda ayıklamaları gerekmektedir.Şu unutul mamalıki polis diğer tüm kamu görevlileri gibi bu ülkenin kendi öz evladıdır ve vazgeçilmeyeceklerdendir.Saygılarımla.


TURAN IP: 88.230.125.xxx Tarih : 29.12.2007 15:41:29

Feramuz Bey; öncelikle her satırına varana kadar dört dörtlük bir yazıyı yazdığınız için teşekkür ediyorum. Yorum yazan bazı vatan, millet düşmanı hain zihniyetli kişilerin polise dil uzatmalarına biz alıştık, ama onlar unutmasınlar ki başlarına birşey geldiğinde köpekler gibi polise yalvarmaktadırlar.


okan öztürk IP: 81.214.67.xxx Tarih : 29.12.2007 16:30:40

bu tespitinizden dolayı sizi tebrik ediyorum. herkes olaya kendi açısıdan bakıyor. ama her şey her zaman aynı olmuyor. bende bir polisim ve bu bakış açısının toplumumuz tarafından değiştirilmesini istiyorum. birde bir arkadaş bizim yakamızı kim bırakacak diye bir soru yöneltmiş. polis kimsenin yakasına sarılmıyor. kime durduk yere bir fiifl yapıldı. doğru düzgün duran adamlarla polisin işi yok. demekki bir şey yapmışki polisle karşı karşıya gelmiş. lüffen sağlıklı düşünelim. bu kadar basit değil herşey.


BAY DOĞRU IP: 85.110.171.xxx Tarih : 28.12.2007 20:56:03

Öncelikle Feramuz Beyi kutlarım. Bu mesleği ve bu mesleği yapan kişileri çok iyi tanımış. Kimsenin yapmak istemediği bir şeyi yapmış ve kendisini polisin yerine koymuş. Harikasınız Feramuz Bey. Ayrıca bende yüksekokul mezunuyum. Benim yanımda çalışan 65 kişiden 60'ı yüksekokul mezunu. Acaba o polis memuruna tekme sallayan kişi ne mezunu. Birde unutmadan biz yüksekokulun yanında hayat ve insanlık okulunuda bitirdik. SAYGILAR SUNARIM.


Fatih AKARDERE IP: 77.117.138.xxx Tarih : 28.12.2007 19:04:42

Malesef Türkiyede polis teskilati Devletin kolluk kuvveti degil siyasilerin kolluk gücü polis bakanin ogluna ,yakinina adli islem yapmaya kalksa veya bir milletvekiline solugu nerede alir bir kamereramanin cesaretine bak devletin kolluk gücüne tekme atabilecek cesareti nerden aliyor avrupada yasadigimiz icin buranin polisinide görüyoruz ayni hareketi burada düsünmek imkansiz her konuda avrupayi örnek alanlar birazda buranin polis haklarini örnek alsalar bütün polis teskilatinia selamlar


mutlu KAPLAN IP: 88.230.250.xxx Tarih : 30.12.2007 22:39:55

feramuz bey size soruyorum ? siz hiç suçsuzken sçlu durumuna düştünüzmü?ve sizi suçlatan memurların tayini çıkıpta başınıza bir dava bırakıp giden oldumu. olayları dışardam anlamakla olmuyor.içinde oldugunuz bir polis olayınızda yoktur allah bilir sizde taraflı haber yapıyorsunuz.ben olayımı kısaca söyle anlatıyım,2005 yılında 3 arkadaşımla bir parkta oturuyodum parta öyle mahalle arası deyil şehir merkezi.üç kişi geldi sivil polis olduklarını söylediler aşşalayıcı bir üslupla bizde doğru konuşmalarını ve kimliklerini istedik aradaki sürtüşme dolayısıyla başlamıştı zaten kimlikleri göstermelerini beklerken araçtan telsizleriyle merkeze takviye çağrısı yaptılar derken bütün karakol tepemizde onlarda ne oluyor diye bile sormadılar.tek dertleri bizi merkeze götürmeye proglanmış adasıyla hareket ediyolar benim tek sordugum soru şu idi cevap yok karga tulumba merkeze gittikben hala soruyorum ne oluyor cevap yok .neyse bu arada biber gazını unutmayalım sabaha kadar nezarette kaldık diyorumki şimdi bırakırlar bizi nerde savcıya gidiyorsunuz dediler savcıya çıktık savcı yüzümüze bile bakmadan dışarı çıkarttırdı.gine birşey anlamadık.ordan eşyalarımızı toplattılar karakoldan ceza evi tam iki ay kaldım.suçumu orda ögrendim polise mukavemet.ilk duruşmada polislerin hepsi ordaydı ve hepsi şikayetçiydi hakim dahi polislere ifadeleriniz birbirini tutmuyo diye kızdı çünkü aynı olayı herkes farklı anlatmış hakim serbest bıraktı ama sonuçta şikayetçiler vardı onun için mahkeme devam edecekti ve halen devam ediyor ve su an davacı polisreri hepsi ayrı memleketteler ve dava sürüyorve 3 yıla kadar hapsim isteniyor .BENİM SUÇUM NEYDİ?o okulu bitirmek polis olmak onları ne derece dogru insanlar olduklarını gösterir.siz yorumunuzu yayınlamışsınız isterseniz benimkinide yayınlayın en çok kim destek görüyor görelim


ismail IP: 81.213.203.xxx Tarih : 28.12.2007 15:51:10

Görevi millete hizmet etmek olan biz polislerin suçu günahı nedir ki bir türlü aldığı maaş ve çalışma şartlarına rağmen hizmetkarlık yaptığı halktan bazılarına yaranamaz!POlisin belki birkaç saniye içinde vermesi gereken kararı dikkat etmek gerekir ki hakimler bazen ihtilafa bile düşüp aylarca süren mahkemeler sonunda vermektedir. Televizyon başında halka karşı saygısızca oturup orasını burasını kaşıyarak, halka örnek olması gerektiği bilincini yitirmiş insanların bazen asıl amaçlarının ne olduğunu kestirmek zor oluyor! Onların amacı bence zaten polise anti pati besleyen halkı aynen futbol teröristleri gibi yapıp, bir sonraki maçta öclerini alma adına attıkları adımlardır. Ben size gerçekten teşekkür ederim ki, o insanlardan değilsiniz ve bazı şeyleri sadece görmekle kalmayıp buraya da yani millete de sunma cesaretini gösremişsiniz. TEŞEKKÜRLER!


ÖZGÜR IP: 88.232.119.xxx Tarih : 27.12.2007 19:38:02

peki kim bizi polisten kurtaracak. kim bizim yakamızı polisin elinden çıkaracak... yazıklar olsun be... bu basın hep göçlüyümü tutacak artık haklıdan yana olun biraz...


kenan ucur IP: 217.162.122.xxx Tarih : 27.12.2007 20:05:04

Bütün cemisgezekliler Istanbul eminiyet müdürünü iyi tanirlar diger gelen giden komserleri sorsaniz kimsenin aklina gelmez yorumunu size birakiyorum saygilarimla.


pascal IP: 88.230.154.xxx Tarih : 28.12.2007 12:27:05

yazarın bu yazdıklarından sonra hiç kimsenin polis hakkında olumsuz birşey söylemeye hakkı olduğunu düşünmüyorum eline sağlık abi yazdıklarının hepsi doğru herkes polis karşısında aslan kesiliyor


Anadolu Çocuğu IP: 78.169.158.xxx Tarih : 30.12.2007 17:14:14

Herkesin eline, ağzına sağlık. Herkes düşüncelerini yazmış. bende bir Polisim söylenecek çok ama okadar çok şeyler varki buzamana kadar %1 i dile getirildi kimse bizi dinlemedi eğer beni dinleyecek ve çözüm bulacak birileri varsa konuşayım (Konuşmamızda yasak ama) neyse kafanızı ağrıtmayayım Böyle Gam Böyle Keder, Böyle Gelmiş Böyle Gider olanda Garibime,Kimsesizime,Fakirime,Zavallı İnsanımıza olur. Hersekes saygı ve sevgiler sunuyorum


gökhan aybak IP: 85.101.43.xxx Tarih : 30.12.2007 17:00:35

Polislerin gece gündüz, bayram seyran, yılbaşı, çocuğunun, eşinin, annesinin babasının hastalığı,düğünü, nişanı bi yana bırakarak soğukta sıcakta çalışması hiç önemli değil... sosyal yaşantısının olmaması hiç mühim değil...bu bayrak bu toprak sevdasıyla çalışsın ve ÇALIŞALIM... BENDE POLİSİM VE TEK İSTEĞİM BAŞIMIZDAKİ BÜYÜKLERİMİZİN O PROGRAMDA OLDUĞU GİBİ BİRİLERİNİN BAĞLANIP ARKAMIZDA DURMASI VE MESLEĞİMİZİ KÜÇÜK DÜŞÜRÜCÜ ŞEKİLDE SÖZLER SARFEDENLERİN POLİS MERKEZİNE ALINIP İFADESİNİN ALINMASI VE GEREKLİ CEZAYI ALMASI İÇİN HUKUK YOLUNA GİDİLMESİDİR... SAYIN CERRAH'A TEŞEKKÜRLER SAYGILARIMLA...


YÜKSEL KAYIKÇIOĞLU IP: 88.227.106.xxx Tarih : 27.12.2007 23:38:08

Sayın Feramuz ERDİN bey öncelikle bu uzun ama kelimesi kelimesine katıldığım yazınız için teşekkür ederim.Meslek hayatım boyunca Emniyet Teşkilatı mensubu olarak bizi bu kadar net analiz eden ve bu kadar objektif yorumlayan ilk sizi görüyorum .Bunlar bizi 250 bin kişilik teşkilatı zedeleme çabalarıdır ama bunu başaramazlar.Biz işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz bizi eleştirenler sözüm ona Erman Toroğlu ağzından çıkanı kulağı duymayan sağa sola salyalarını akıta akıta ağız ishali olmuş gibi gevezelik yapıyor ne diyeyim zaten gevezelikten maaş alan şahsiyet den fazla şey beklemek yanlış olur


özkan IP: 85.106.249.xxx Tarih : 28.12.2007 15:02:49

En başta bu yazıyı yazan yazarı Feramuz beyefendiyi tespitlerinden dolayı tebrik eder devamını dilerim ben üniversite mezunu olan bir insan olarak polisin eğitiminin yüksek seviyelere ulaştığını söylemek zorundayız Aynı zamanda son zamanlardaki olan olayların polisin varlığıyla ve yokluğuyla nasıl vuku bulacağını cok dehşetle anlıyorum.Burda ahkam kesenler canı yanınca polis nerde kaldı diyecek olaylar başına gelince ahkam kesemiyorlar.Hepimiz sıcacık yatağımızda yatarken sokaklarda bizim için görev yapan polislere sonuna kadar saygılı olmalıyız


kralll IP: 78.181.19.xxx Tarih : 28.12.2007 01:36:56

arkadaşlar polisler kadar çalışan başka bi memur yoktur türkiyede. şartları çok ağır parası çok az . esas meseleye dönelim.... türkiyede kanunlar işlemediğinden polis iş yapamıyor . bi hırsızı yakalıyor mahkemeye götürüyor hırsız polisten önce çıkıyor dışarıya... artı adam savcının karşısında ben yine hırsızlık yapacağım diyor... buna polis ne yapsın....? siz karar verin....