“YEREL PADİŞAHLARA” SON ÇAĞRI!..

Hatırlarsınız, “yerel padişahlar” lafını ilk kez bu köşede kullanmıştık ve bu söz halk tarafından çok sevilmişti.

Birçok yayın kuruluşu, seçilmiş olmasıyla birlikte egosu şişmiş “yerel padişahlara” halktan biri gibi yaşama çağrısı yapan bu yazımızdan, kaynak göstermek suretiyle alıntılar yapmıştı.

Yerel seçimlere çok az bir süre kala, seçilince bir “yerel padişah” olmaya heves eden adaylara son bir hatırlatma yapmak istiyoruz:

* * *

Talip olduğunuz belediyecilik makamlarının, son günlerin modasıyla, Osmanlıca adı “Şehr-emaneti” dir.

Yani, o şehirde yaşayan hayvanlar da dâhil her canlının “emanetine” talip oldunuz.

Bu “emanet” size verildiğinde, onu kendi malınızdan daha fazla koruyup kollamak sizin en büyük sorumluluğunuz olmalıdır.

Bizim, çoluk çocuğumuzun ve hatta tüyü bitmedik yetimin parasını harcarken, sırtınızda bir vebal olduğunu asla unutmayın.

* * *

Elinizdeki kaynakları en “tasarruflu” şekilde harcamaya bakın.

Borçla kaynak yaratmadaki rahatlığınız ve maharetinizin bizim ve gelecek kuşakları standart bir hayat kalitesinden mahrum bırakabileceğini asla hatırınızdan çıkarmayın.

Harcarken, 1 liranın bile tasarruf edilmesi gerektiğini tüm personelinize de ezberletin.

* * *

İktidara geldiğinizde seçim döneminde sizinle koşuşturanlar şimdi sizden “ikbal” bekleyeceklerdir.

İş bölümü yaparken, iş yapan ve sorumluluk sahibi insanlara mutlaka öncelik verin. Asla pişman olmazsınız.

Unutmayın vefa göstermeniz gerekenler, seçim zamanı sizinle koşuşturanlar değil; oylarıyla sizi o makama getirenlerdir.

* * *

Evet, haklısınız, halk güce tapar.

Ama siz yine de mütevazı olmayı deneyin.

Halkın alışkanlıklarını kırmak, yenilikler getirmek ve güzeli göstermek yöneticilerin bir diğer görevidir.

Seçimden önce nasıl yaşıyorsanız, seçimden sonra da öyle yaşamaya özen gösterin.

Seçilmiş olmanın ve etrafınızdakilerin yalakalıklarının egonuzu şişirmesine izin vermeyin.

* * *

Kamu gücünü kullandığınızı ve bu gücün sizi “kudretli” kıldığını asla hatırınızdan çıkarmayın.

Bir süre sonra terk etmek zorunda kalabileceğiniz o kudretli koltuğun ihtişamına kapılmayın.

Halktan biri olduğunuzu asla unutmayın.

* * *

Sizin baş sorumlusu olduğunuz trafikte binlerce araç sıkışmış beklerken, siz sirenler çala çala yağ gibi emniyet şeritlerinden akıp gitmeyin.

Belediyenin tüm binek araçlarını hafta sonları tasarruf amacıyla garaja çekin.

Hafta sonları metroyla, otobüsle ve vapurla gezin.

İşinize, batılı mevkidaşlarınız gibi, en az haftada bir kaç gün toplu taşıma araçlarıyla gidip gelin.

Böylece hem halkın çektiği eziyeti yerinde görmüş hem de egonuzun şişmesini engellemiş olursunuz.

* * *

Evet, sevgili halkım;

Yerel yönetimlere seçeceklerinizin, asıl olarak, kamu kaynaklarıyla fiyaka yapmak veya cülus dağıtmak için değil, size hizmet sağlamak için o makama talip olduklarını asla unutmayın.

Oyunuzun kıymetini bilin ve onu layık olana verin.

Unutmayın ki oylarımız, başımıza bizim paramızla bize hava atacak yeni bir “padişah” seçmek için değil; “şehremanetini”, paramızı kendi namusu gibi koruyanlara teslim etmek içindir.