Canaydın üzüldü, medya dört kol çengi...
Canaydın üzüldü, medya dört kol çengi...
Özhan Canaydın Galatasaray’ın kısmetsiz başkanlarının başında gelir...
En başta gerçek bir fair – play ruhuna sahip, iyi niyetli, disiplinli, ilkeli olmasının yanı sıra laubalilikten hoşlanmayan, araya mesafe koyan, yaveliklere prim tanımayan kişiliği yüzünden göreve geldiği 2002 Martı’ndan bu yana medyanın büyük bölümünde neredeyse ‘İstenmeyen Adam’ ilan edilmiş durumdadır...
Maçlardan sonra uzatılan mikrofonlara son derece ciddi bir edayla ‘Centilmence bir mücadele oldu. İki takımın oyuncularını da tebrik ederim...’in dışında genelde tek kelam etmez...
Oysa ,görüntüde spor servisi şefleri ama aslında medya baronları, onu abuk sabuk sorularla öfkelendirip ağzından hasmane yanıtlar almak için tuzak sorular sormaya şartlanmıştır...
Eski deyimle ‘Şeni emellerine nail olamayınca...’ yayın otomatikman ‘Galatasaray’daki kötü gidişte baş rolü oynayan Canaydın...’ diye başlayıp ‘Aslan son yıllardaki en kötü sezonlarını yaşıyor...’a varırken, maksatlı yorum – haberler genelde ‘Cimbom’da yine futbolculara transfer alacakları ödenmedi...’ finaliyle noktalanır...
Oysa Canaydın, medyayla şeffaf dialog sağlama adına periyodik basın toplantıları düzenleyerek kulüple ilgili son gelişmeler konusunda en yetkili ağız olarak konuklarını bilgilendirir...
Medyanın büyük bölümü, geçen Cumartesi yapılan Olağanüstü Genel Kurul’da alınan erteleme kararının ardından alışmadıkları türden böyle bir kulüp başkanına olan kinlerini kusarak rahatladı.
Diğer yandan , hatta meselenin özü, son yarım asırdır süregelen ve ebediyyen devam edeceğe benzer Galatasaray – Fenerbahçe rekabetinden kaynaklanır.
Ne var ki bu ‘ezeli rekabet’ Kadıköylüler’in eski başkanlarından birince ‘düşmanlığa varacak denli çekişme’ye döndürülünce, çim saha da bir daha düzelmeyecek biçimde ‘savaş alanı’na benzedi...
Medyanın Galatasaray’ın kongre üyesi patronları bile ‘Fenerbahçe daha çok sattırıyor... Türkiye’nin yarısı Fenerbahçeli...’ palavralarının dümen suyunda gidip gönül verdiği renklerin aleyhine taammüden uydurulan manşetlerin acısını yüreğine gömmekle yetinmek zorunda kalır...
Daha birkaç yıl öncesine kadar bunun böyle olmadığı hatta tam tersine Türkiye’de en çok taraftarı olan takımın Galatasaray olduğu gerçek sayımlar sonucunda ilan edilmişti...
Fenerbahçe’nin son iki sezondur ‘iç hatlar’da devam eden başarılı rotası, Anti – Cimbom medyasına, Canaydın’a daha sert darbeler vurmasının önünü açtı...
Bu yüzden son kongrede Riva’yı satmak için yetki isteyen Canaydın’ın, projenin 15 Nisan’a ertelenmesi yolunda çıkan karar üzerine fermada bekleyenler tarafından ipi çekildi...
Galatasaray alerjili medya, zilleri takıp dört kol çengi çiftetellisine başladı şakır şakır göbek atarak...
‘Canaydın bitti’... ’Canaydın The End’... ’Canaydın’a muhtıra’... ’Canaydın’a hayır’... ‘Canaydın kaybetti’ ağırlıklı manşetlerden yaşanılan sevinç açıkça ortaya taşıyordu...
Tarafsız medyamızın bu karnaval coşkulu başlıklarının ardında ‘kaybetmesi’ dilenilenin aslında Canaydın değil Galatasaray olduğunu ise ana sütündeki bebeler bile anlıyordu...
MedyaBurger
