16
Haziran
2025
Pazertesi
ANASAYFA

Hastaya bayramda reçete işkencesine suskun medyamız...

Hastaya bayramda reçete işkencesine suskun medyamız...


Anlaşılan o ki medya mensuplarımızın hepsi son derece sağlıklı, mutlu bir bayramı daha idrak etmiş...

Ayrıca medyamız mensuplarının kendilerinin dışında da aileleri ya da yakın çevrelerinden hasta olan kimseleri yok gibi...

Hepsine sağlık dolu bayramlar, hayırlı başarılar diliyoruz...

Yahu içinizde, kendisi, ailesi ya da yakını için SSK ya da Bağ – Kur Sağlık Karnesi’ne reçete yazdıran tek kişi bile yok mu...

Bizim buralara reçete şikayetleri yağmur gibi yağıyor...

Hepiniz de mi dokuz günlük bayramın coşkusuyla güneye postu serdiniz...

Hepiniz de mi sağlık karnesi denilen dilenci sadakasına muhtac olmaktan kurtuldunuz...

Hepiniz de mi genel yayın müdürleriniz gibi dümenden kapitalizmin sahte refahının sefahatına kapıldınız...

Bakın iyi okuyun...

Okuyun da dokuz günlük bayramını ilaçsız geçirmek zorunda kalan ağır hastaların vahim sorunlarına eğilmenin ne denli önemli bir toplumsal gerçek ve gereklilik olduğunu algılayın...

Şikayet yağmurunun ortak noktası, son dönemde gerçekleşen sağlık karnesine yazılan reçetelerin otomasyon sisteminin, hastalara nasıl işkence etmek amacıyla çalıştırıldığı yönünde...

Yakınanların çoğu, ilaçları çok pahalı olan, kanser ya da benzeri vahim hastalık yüzünden ilaç kullanmak zorundakiler...

Kurban bayramı, 9 ocak pazartesinin de eklenmesiyle malum mübarek dokuzların tekrarı olurken, 6 ocak Cuma günü ilaç reçetesi yazma yetkisi bulunan uzman doktorlar başını kaşıyacak vakit bulamamış...

Bu eczane otomasyon sisteminde hastanın elinde bulunan ilaç miktarı ekrana yansıyarak hangi gün reçetenin yeniden işlem görüleceği belirleniyor...

İşte bütün arıza da bu otomasyondan dolayı ortaya çıkıyor...

Zira eczacıların da ifade ettiği gibi sistemde bayram günleri hiç mi hiç kâle alınmayınca işkence süreci şöyle gelişmiş:

İlacının yenilenmesi bayrama denk gelen hastalar, 6 ocakta eczaneye gittiklerinde ekranda ‘Hastanın elinde ilaç bulunuyor...’ uyarısı sonucunda sistemin ilaç vermemesi gerçeğiyle karşılaşmış...

Arife günü, 9 ocaktaysa, yeniden reçete yazacak açık sağlık birimini arada bul...

Yeniden yazdırsan bile eczanede yeniden ‘ilaç var’ uyarısı yansımış ekrana...

Panikleyenlerin çoğu kanser ve türü ağır hastalar olmuş tabii...

Böylece ilacı bitenlerin yaklaşık bir hafta yaşamsal önem taşıyan ilaçlarını alamamaları trajedisi ortaya çıkmış...

Bu ilaçlar aspirin değil ki gidip nöbetçi eczaneden parasını verip alasın...

Çoğu emekli hastaların maaşının kat be kat üstünde...

Dahası bir yıllık emekli aylığının bir aylık fiyatı değerine eş değerde son derece astromik ilaçların sayısı da az değil...

Sağlık Bakanlığı’nın 3 ocak 2006’dan itibaren geçerli ilaç fiyatları listesine baktığımızda şimdilik en pahalı ilacın 4. 769 YTL’lik Tracleer olduğunu gördük...

Belki gözümünden kaçan daha pahalısı da vardır...

‘Şimdilik’ kaydını özellikle belirttik, zira bu resmi liste değil ay içinde, bir hafta da bile değişecek denli oynak bir gösterge...

Bunda biraz Troçki’nin ‘devrim teorisi’ndeki ‘değişmeyen tek şey devrimdir’inin benzeri ‘değişmeyen tek şey ilaç fiyatlarıdır’ yaklaşımını bile hissedebilirsiniz...

Hatta yayınlandıktan hemen sonra iptal edilen listelerin sayısı bile az değil...

Yeni eczane ‘otomasyon’ sistemi, hastaları da eczacıları da ‘oynatmasyon’ yapacak denli sürekli değişkenlik gösteren çılgın bir tablo...

Bir dönem önce aldığınız ilacın, ertesi ay ‘verilmediği’ öylesine sık rastlanan muamma bir eziyet ki...

SSK’nın verdiği ilacın Bağ – Kur’un listesinde olmaması ya da tersi gibi en basit mantığa bile rahmet okutacak uygulamalar da öyle...

En pahalı ilaçların genelde kanser hastalıklarına karşı yazılmasına rağmen 4. 769 YTL’lik rekortmen Tracleer yüksek tansiyonla ilgili...

ABD’de de en pahalı ilaçlar arasında bulunan Tracleer ya da eski adı ve hammaddesiyle Bosentan, günde 50, ayda 2. 970 dolarla Türk kodeksine koşut gidiyor...

Bildiğimiz yüksek tansiyonun çok daha kuvvetlisi sayılan ‘primary pulmonary hipertansiyon’ kalp krizine de yol açan çok tehlikeli bir düşman...

Böyle bir hastanın, bayrama denk geldiği için, almazsa canından olacağı ilacının, otomasyon kurbanı olabilmesini düşünmek bile korkunç...

Tıpkı bilgi sahibi olmanız için aşağıda sayılan diğer pahalı yaşamsal destek ilaçlarının bayram tatili kurbanı olabilme olanakları gibi...

Kan kanseri hastalarının ilacı 4. 546 YTL’lik Glivec, sadece lösemide değil gastro – entestinal tümörlerde de yazılıyor...

2. 362 YTL ederiyle Mabthera’nın da kansere karşı kullanılmasının ardından, ilk bakışta basit gibi görünen eklem romatizmaları için yazılan Humira da 2. 071 YTL’lik fiyatıyla, satın alamayacak konuma düşen hastaların kabusları arasında...

Liste uzar gider...

Gider de Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında yer alan sağlık karnesi kullanan 16 milyon kişinin kabus geçirenlerin sayısını azaltmaz...

Bakanlığın sayfasında ilaç fiyatlarını ayrıntılarıyla bulabilirsiniz...

Öte yandan Sağlık Bakanlığı’nin sitesindeki sosyal yardım kurumlarıyla ilgili açıklamaların tümüne baktığınızda, özellikle sağlık karnesi işlemlerinde hak sahiplerine şüpheli hatta sanık gözüyle bakıldığıyla karşılaşırsanız sakın şaşırmayın...

Tıpkı eczacınızın reçetelerle ilgili son gelişmeyi anlattığında da şaşırmamanız gerektiği gibi...

15 Aralık 2005 tarih 26024 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2005 Mali Yılı Bütçe Uygulama Talimatı (Sıra No:18) (Tedavi Yardımı) Tebliği gereği ilaçların reçeteye yazım ve geri ödenme koşullarında meydana gelen değişikliklerle ilgili talimat şunları içeriyor:

“Ayaktan yapılan tedavilerde; aşağıda 12.4 üncü maddede belirtilen durumlar dışında; reçetelere en fazla dört kalem ve yedi günlük tedavi dozunu aşmayacak şekilde ilaç yazılacaktır...

İlacın yedi günlük tedavi dozunu belirlemek üzere, reçetede mutlak surette günlük kullanım dozu da belirtilecektir...

İlacın piyasada bulunan en küçük ambalajı, yedi günlük tedavi dozundan fazla ise, bu ilaç bir kutu olarak verilecektir...

Antibiyotiklerin on gün süreyle kullanımı gerekiyorsa, reçetede kutu adedinin yanına yazıyla, konulan teşhis ve “On günlük” ifadesi yazılacaktır...

İlaç verilmesinde genel kural en fazla dört kalem ilaç, yedi günlük tedavi dozu ve her kalemden de bir kutu ilacın hekim tarafından reçeteye yazılmasıdır...

Ancak, bir kutu ilacın yedi günlük tedavi dozunu karşılamaması durumunda gerekli miktardaki ilaç hekim tarafından reçeteye yazılabilecektir...

Eczane, Kurumca yetki verilmiş olan tabipler tarafından “Konu” maddesinde tanımlanan sağlık yardımlarından yararlandırılan kimseler için düzenlenip, imzalanmış, reçetelerde yer alan ilaçları; bu sözleşmede aksine hüküm bulunmadıkça aynen ve tamamen vermekle yükümlüdür...

Ancak, Kurum mevzuatı uyarınca; sözleşme eki “Eşdeğer İlaçlar Listesi”nde kayıtlı ilaçlardan en ucuz olanının yazılması ve verilmesi gerekir...

***

Bu talimatta hastaların açıkça aşağılandığı izlenimi hissedilmiyor mu yoksa bizim grup mu fazla alıngan davranıyor...

Örneği 7 günlük ilaçla ilgili açıklamada, kutunun daha fazla sayıda ilaç bulundurduğu için verilmesi karşısında duyulan pişmanlık hatta düşmanlık sezilmiyor mu...

Yakında bunu, ilacı sayıyla verme mecburiyeti koyarak değiştireceklerine şüpheniz olmasın...

Ayrıca sonlardaki ‘en ucuz ilacın yazılması...’ talimatının da en hafifinden insancıl bir uygulama olmadığı kesin değil mi...

Bunu belki de ileride ‘en ucuz ilaç olmazsa çöpe atılan ilaçlardan temin edilmesi...’ biçimindeki talimat değişikliğine kadar gidilebileceğine de tanık olabiliriz...

MedyaBurger olarak bütün bu saydıklarımızı acı gerçeklerin medya adına yok sayılmasının acıyı daha da artırdığını vurgulamak amacındayız...

Son olarak reçete yazacak ‘uzman doktor’ uygulamasındaki basiretsizliktir...

Doktorlar, uzman hekimlerin değil ilçelerde illerde bile bulunmadığı gerçeğini açıklarken ‘belki de bu talimatla hastaların uzman bulma adına şehir şehir dolaşırken, ilacını temin edemeyip son nefesini vermesini gerçekleştirmek amacını taşımaktadır...’ biçimindeki acıklı mizahı kullanmak çaresizliğine bile düşmektedir...

Buna ‘üniversite açmak kolay ama yeterince uzman hekim yetiştirmek zordur’ saptamasını eklemek de bizden olsun...

Kimsenin sağlık karnesine muhtaç olmaması ütopyasıyla sağlık dolu mutlu günler dileriz...


MedyaBurger

MedyaBurger
Yayın Tarihi : 17 Ocak 2006 Salı 19:59:13


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?
Yorumlarınız
Tufan Ertörer IP: 88.232.214.xxx Tarih : 23.03.2007 13:09:18
Haberde Bosentan etken maddeli Tracleer adlı ilacı kullanım amacını yanlış belirtmişsiniz.Bu ürün İdiyopatik Pulmoner hipertansiyon ve bağ dokusu hastalıklarına eşlik eden pulmoner hipertansiyonda endikedir.Halkın genelinin bildiği sistemik hipertansiyonla alakası yoktur.Lütfen doğru bilgilendirme yapalım.