28
Mayıs
2024
Salı
ANASAYFA

Komünist Kıvılcımlı'yı AKP'li yapacaklardı

Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin yayın organı Bizim Gazetede köşe yazarlığı yapan, araştırmacı yazar/gazeteci Emin Karaca, gazeteci Avni Özgürel’in TRT 2'ye yaptığı “Portreler” programındaki Hikmet Kıvılcım’lı bölümünü eleştirdi. İdeolog, teorisyen, siyasetçi, ihtilalci ve bilimdamı kişiliği ile öne çıkan, döneminin başeğmez komünistlerinden ve ateislerinden Hikmet Kıvılcımlı’nın çok yakınında olan Emin Karaca, Özgürel’in çizdiği Hikmet Kıvılcımlı’yı tanıyamadığını, TRT’nin özensiz işlere niye izin verdiğine şaşarak, “Yaşasaydı AKP’li Olurdu, der gibi…” yazısını yazdı. Sözkonusu eleştirel yazıyı TRT’nin de dikkate alması dileğiyle aynen yayınlıyoruz…

“Yaşasaydı AKP’li Olurdu, der gibi…”

Geçen Salı gecesi TRT Televizyonu’nun 2’nci Kanalı’nda Hikmet Kıvılcımlı belgeselini izledim. Yapımcısı aylar önce tanıklığım için bana da başvurmuştu. Bir noktadan sonra aramızda anlaşmazlık çıktığından, izlerken gördüm, daha önce hiç hesapta yokken benim yerime Doğu Perinçek’in görüşlerine başvurmuş. Öteki üç tanıktan ikisi epeyce yakından tanıdığım, Hikmet Kıvılcımlı ile ilişkilerini ve çelişkilerini bildiğim kişiler…Bir edebiyatçı olan üçüncüsünün tanıklığı ise, Kıvılcımlı’nın muayenehanesi orada olduğundan bir Babıali tanışıklığının ötesinde bir şey değil… 

Kıvılcımlı’ya ve dünyasına uzaklığı kamuoyunca da bilinen yapımcının, bu işi eline yüzüne bulaştırıp tam bir çorbaya çevireceğini az çok tahmin ediyordum. Yanılmadığımı anladım. 

Kıvılcımlı’nın hayat hikayesinin akışındaki kişiler, olaylar, olgular karmakarışık edilmiş, değişik yıllardaki hapislik dönemlerinin resimleri birbirine karıştırılmış ve en sonunda eşi Emine Hanım olarak, önceki yılların hem dava hem de hayat arkadaşı Fatma Nudiye Hanım gösterilmiştir. 

Hele ara ara yakınında bulunmuş olan iki tanığın tanıklıklarıyla (!) izleyicilerin karşısına uçmuş, ermiş ve evliyalar katına yükselmiş bir Hikmet Kıvılcımlı portresi çıkarılması bir ömürdü… 

Yıllar önce terki diyar etmiş bir zavallı mültecinin yazısında anekdot olarak geçen, biraz da Kıvılcımlı’nın esprisi şeklinde anlaşılması gereken tekil bir olaydan yola çıkarak; “Dev-Gençlileri, burası bir Müslüman evidir diyerek ayakkabılarıyla içeriye sokmayan” Müslüman bir Hikmet Kıvılcımlı portresi alemdi… 

Belgeseli izlemeyi bitirip kanal değiştirirken güldüm içimden… Yoksa dedim onu yakından tanıyan iki tanıkla, belgeselin yapımcısı bu adamlar bize; “Hikmet Kıvılcımlı yaşasaydı AKP’li olurdu” mu demek istiyorlar … 

Hikmet Kıvılcımlı kimdir

Kıvılcımlı 1902'de Priştina'da doğdu. Babası Priştina'da posta telgraf müdürü Hüseyin Bey, annesi Münire Hanım.

17 yaşında gönüllü olarak Kurtuluş Savaşı'na katıldı, Vefa Lisesi'nde okudu, sınavla İstanbul Tıp Fakültesi'ne girdi.

Öğrencilik süresince direniş faaliyetlerini sürdürdü, Kurtuluş, Aydınlık gibi Türkiye Komünist Partisi (TKP) yayınları yoluyla giderek komünist fikirlerle tanıştı ve 1920'lerin başında TKP üyesi oldu.

1925 yılında Aydınlık gazetesinde ilk yazıları yayınlanmaya başladı. 1925'ten 1950'lere kadar sürekli kovuşturmalara maruz kaldı ve hapis yattı.

1938 yılında Nazım Hikmet 'le birlikte yargılandığı Donanma Davası'nda 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı, 12 yıl yattıktan sonra tahliye oldu. 


Ortada Nazım Hikmet, solda Kemal Tahir, sağda Hikmet Kıvılcımlı.. Bir hapishane hatırası...


1954 yılında legal Vatan Partisi 'ni kurdu. 1965 yılında Tarihsel Maddecilik Yayınları 'nı kurdu ve yönetti, Marks, Engels ve Lenin'in eserlerinden birçok çeviriler yaptı ve yayınladı; Das Kapital'in bir bölümünü Türkçe'ye çevirdi.

1967'de İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği'ni (İPSD) kurdu. İktisattan antropolojiye, marksist düşüncenin tarihsel ve kuramsal gelişiminin açıklanmasına ve Türkiye'de bir işçi sınıfı devriminin strateji ve taktik sorunlarına kadar çeşitli konularda çok sayıda telif eseri ve Aydınlık, Türk Solu, (kendisinin kurduğu) Sosyalist, Ant gibi dergilerde makaleleri yayınlandı.

En önemli eseri olan Tarih Tezi 'ni 1965 yılında yayınladı. 12 Mart 1971 darbesinde arandığı için ağır hasta olduğu halde yurtdışına çıkmak zorunda kaldı.

11 Ekim 1971'de Belgrad'da öldü. Kıvılcımlı'nın arşivi Hollanda Sosyal Tarih Enstitüsü'nde bulunuyor.
Emin Karaca/Bizim gazete
Yayın Tarihi : 17 Kasım 2006 Cuma 18:27:09


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?