Şezlong yazarları...
‘Şezlong yazarları...’
Pazar gecesi, Rize’nin Atatürk Stadı’nda Galatasaray’a geçen mevsim yine Mustafa Çulçu’nun görev yaptığı karşılaşmanın aynı skoruyla 3 – 0 yenildiği maçtan sonraki basın toplantısındayız...
Önce ev sahibinin hocası Sakıp Özberk geldi...
Fazla uzatmadı Sakıp hoca...
Yine de farklı yenilginin sebeplerini açıklarken ‘...Erken yediğimiz gollerin ardından Galatasaray savunmasının disiplin duvarını aşamadık... Karambol pozisyonları da lehimize çeviremedik... Rakip deneyimiyle karşılaşmayı kazanmayı başardı...’ yorumunu yaptı.
Ardından konuk ekibin teknik patronu Eric Gerets sazı aldı eline...
Belçikalı hoca ‘Şimdi buradan futbolu bilmeyen bazı kişilere şunu söylemek istiyorum. Yardımcılarım Erdal, Stumpf ve Nezihi ile çok uyumlu bir şekilde çalışıyoruz. Onların bana müthiş katkıları ve destekleri var...’ deyince salonda bir anda buz gibi bir hava esti...
Gazeteciler hemen atıldı: ‘Kimi kastediyorsunuz hocam...’
Gerets, ikna edici bir işaret yaptı: ‘Sözlerimin burada bulunanlarla ilgisi yok. Bunları şezlong yazarlarına söyledim...’
Toplantıya katılanlar bunun üzerine rahatladı...
Salonda şezlong olmadığı için hiç biri yan gelip yatmıyordu...
Ayrıca yılların alışkanlığı ve hocaya yakın olmak için çoğu koltuklara oturmak yerine toplantıyı ayakta takip ediyordu...
Canlı yayında, Erman Toroğlu’nun abuk sabuk sorusunu yanıtlamak yerine ‘Biz ondan Ümit Karan’la ilgili özür bekliyoruz...’ diyerek laubaliliğini küstahlığa hatta hakarete dek vardıran eski kabzımal - hakemi kontrada bıraktı...
Bu ‘şezlong yazarları’ dokundurmasının Milliyet’ın başka büyük gazetelerde yer almaması MedyaBurger ekibinin dikkatini çekti.
Hafiyelerimiz, söz konusu ‘şezlong yazarları’nın, haberi kullanmayan gazetelerde olmalarına uyandı.
Bu yan gelip ahkam kesenlerin başında cümlenin malumu Hıncal Uluç’un olduğunda oy birliğine varıldı.
Kendi kendini ‘Türkiye’nin Sean Connery’si’ ilan etmeye kadar vardır narsist - megaloman Uluç, yıllardır stadlara gitmediğini iftihar edercesine açıklar.
Gerekçe olarak tribünlerin kendisine küfrettiğini ileri sürer ama ne diye sövdüklerini savuşturur geçer.
‘Şezlong yazarları’nın padişahı sayılan Uluç, sonunda öylesine azıttı ki evinde arkadaşlarıyla birlikte maç seyretmeleri canlı yayınlatacak denli işin suyunu çıkardı...
Kabahatin büyüğü yayıncı kuruluşundu tabii...
Bu bakımdan Sabah’ın haberi kullanmaması doğal.
Hürriyet de herhalde Toroğlu faktörü yüzünden ‘şezlong’u görmek istemedi.
Şimdi herkes okuduğu gazetede yazan ‘şezlong kalemleri’ni arayıp tarasın.
Gerets, kendi listesiyle karşılaştırıp isimleri güncellemek isteyebilir...
Bize de şezlongları getirin bakalım... Maçı da açın... Ha şöyle...
MedyaBurger
