16
Haziran
2025
Pazertesi
ANASAYFA

Yeni Şafak genel yönetmeninin kafası fena halde karışık...

Yeni Şafak genel yönetmeninin kafası fena halde karışık...


Önce karakış ve karma cuma namazıyla birlikte gündemin üçlemesini tamamlayan ‘Baykal ve CHP’nin muazzam serveti’ haberine bir göz atalım...

Yeni Şafak’ın 23 ocak 2006 tarihli, Veli Toprak imzalı, “Bir liderin hesabında 'muazzam' para var!” haberi şöyle kaleme alınmıştı:

“Maliye Bakanı Unakıtan, 'genel merkez inşaatı yaptıran bir parti genel başkanının banka hesabında muazzam para' bulunduğunu açıklaması Ankara'yı karıştırdı.

"O partinin hesabında da 150 milyon YTL var" sözüde başkentte 'o lider kim' tartışması başlattı.

Maliye Bakanlığı'nın, tüm bankalarda 50 bin YTL'nin üzerindeki hesaplarda yaptığı inceleme, bir siyasi parti genel başkanının şahsi hesabında yüklü miktarda para olduğunu ortaya çıkardı.

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan miktarı açıklamazken, sadece 'muazzam para' tanımını kullandı.

Aynı liderin, genel başkanı olduğu partinin hesabında da 150 milyon YTL'nin belirlenmesi, kafaları karıştırdı.

Unakıtan, 'o liderin' yeni genel merkez inşaatı yaptırdığı bilgisini vermesi akla üç partiyi getirdi.

Ankara'da CHP'nin yeni genel merkez binası inşaatı.

MHP'nin 2004 yılında taşındığı yeni bir genel merkezi bulunuyor.

AK Parti ise yeni bina için arsa satın aldı, ama inşaatın temel kazısına bile başlamadı.

Maliye Bakanlığı'nın bir süredir banka hesaplarında yaptığı inceleme, Ankara'da siyasi kulislere bomba gibi düştü.

Maliye incelemesi sonucunda, muhalefet partilerinden birinin genel başkanı ve parti genel merkezine ait banka hesaplarında önemli miktarda para olduğu tespit edildi.

Maliye Bakanı Unakıtan'ın yakın çevresine anlattığı bilgiye göre, bu siyasi liderin şahsi hesabında yüklü miktarda para var.

Unakıtan, tespit edilen paranın miktarını belirtmezken, şaşkınlığını 'muazzam parası var' sözleriyle ifade etti.

Bakan Unakıtan'ın şaşkınlığı gizleyemediği siyasi liderin hesabındaki para milyon YTL olarak ifade ediliyor.

İnceleme devam ettiği için kesin bir rakam verilmiyor.

Şahsi hesabında yüklü para olduğu tespit edilen siyasi lider, 'muhalifleri' tarafından değişik suçlamalarla karşılaşmıştı.

Bu liderin cevabı 'eğer böyle bir para olduğunu ispat ederseniz, bu görevi bırakırım' şeklinde olmuştu.

Maliye Bakanlığı'nın tespitinden sonra bu iddiaların tekrar gündeme gelmesi bekleniyor.

Maliye Bakanlığı, aynı siyasi liderin genel başkanı olduğu partinin hesaplarını da incelemeye aldı.

Parti hesaplarında da önemli miktarda para olduğu bilgisine ulaşılması şaşkınlığı iki kat artırdı.

Partiye ait hesaplardaki para 150 milyon YTL civarında.

Son dönemde genel merkez binası inşaatına önemli harcamalar yapan bu partinin, hesabında da önemli para olduğunun tespit edilmesi ilginç bulundu.

Araştırmada, bankada 150 milyon YTL para bulunan siyasi partinin, gayrimenkul gelirleri olduğu da tespit edildi.

Ankara'nın değişik bölgelerinde çok sayıda işyerinde onlarca dükkanın kira gelirlerinin partiye önemli miktarda para getirdiği belirtildi.

Bu işyerlerinin Kızılay ve Ulus semtlerinde olduğu öğrenildi. Anayasa ve Siyasi Partiler Kanunu (SPK), partilerin ticari faaliyette bulunmasını yasaklıyor.

Ankara'da üç partinin genel merkez inşaatı bulunuyor.

AK Parti Genel Merkez binası için Söğütözü'nde 10 milyon YTL'ye arsa satın aldı. Ancak, henüz temeli bile atılmadı.

CHP, yine Söğütözü'nde yeni bir genel merkez binası yaptırıyor.

Yeni bina, 23 Nisan veya 19 Mayıs'ta açılacak.

CHP'nin yeni genel merkez binasının 3 bodrum, 1 zemin ve 17 kattan oluşacak.

Bina 10 milyon dolara mal olacak...”

Böylesi bir haber beklenen tepkileri almakta gecikmedi.

Tarif edilen partinin açıkça CHP, liderin de Deniz Baykal olması üzerine önce anamuhalefet liderinden, Maliye Bakanı’na karşı açılan yaylım ateşi, zehir zemberek ifadelerle sürdü...

Aynı anda Unakıtan, haberi yalanlayarak, dava açacağını dile getirdi...

Bu arada Yeni Şafak’ın genel yönetmeni Mustafa Karaalioğlu da 25 ocak tarihli yazısında şu açıklamalarda bulundu:

"… Bir haber yayınladık. Maliye Bakanı'nın bir partinin büyük serveti olduğu, parti liderinin de "muazzam parası" olduğunu söylediğine dair bir haber.

Ses getirdi, gündem oluşturdu, tartışıldı.

Ancak, haberde adı geçen kişi yani Maliye Bakanı Kemal Unakıtan bu haberi doğrulamadı.

Bu, meslekte olağandışı bir durum değil, daha önce de hem biz, hem de refiklerimiz bunu yaşadık.

Önce bilgiler arasındaki çelişkileri gösterelim.

Yeni Şafak'ın haberinde partinin adı ve genel başkanı belirtilmemişti.

Zira, bu tür bilgilerin açıklanması kanunen sakıncalıdır.

CHP ise, yaptığı açıklamayla muhataplığı üstlendi.

Haberde, kesinlikle o liderin sahip olduğu para ile ilgili bir rakam verilmedi -ki, zaten biz de böyle bir rakamdan haberdar değiliz- ama bir gazete rakamın 1 milyon YTL olduğunu yazıp, CHP Lideri Baykal'ın bu kadar parası olmadığını aktardı.

O rakamın nasıl elde edildiğini bilmiyoruz.

Haberde, söz konusu liderin malvarlığının açıklanmasına dair bir bilgi veya çağrı da yoktu ama konu o noktaya taşındı.

Nitekim, Maliye Bakanı'na referans yapan iddiaları konu alan son haber de bu gerçeğin açık bir göstergesidir.

Haberin kaynağı kesinlikle Unakıtan değildir, açıklamalarından anlaşıldığı gibi Bakan, durumdan memnun da değildir...”

Umumi neşriyat müdürünün kafasının hayli karışık olduğu ‘ Yeni Şafak'ın haberinde partinin adı ve genel başkanı belirtilmemişti. CHP muhataplığı üstlendi’ biçimindeki ifadesinden kendiliğinden ortaya çıkıveriyor...

Bitmedi, asıl bomba şimdi geliyor...

Haberin yazarı yeni Şafak Parlamento Büro Şefi Veli Toprak, Tercüman gazetesinde 25 ocak 06’da yayınlanan açıklamasında “ “Bakan, Baykal'ı adıyla verdi…’ başlıklı haberde şunlar belirtildi:

“Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'ın 'Bir Genel Başkan'ın banka hesabında muazzam para var' diyerek CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ı hedef alan sözlerini haber haline getiren Yeni Şafak Gazetesi Parlamento Büro Şefi Veli Toprak, haberinin kesinlikle doğru olduğunu belirterek, 'Sonuna kadar haberimin arkasındayım' dedi.

Yeni Şafak'ın haberinin ardından siyasi kulisler oldukça hareketlendi.

Maliye Bakanı'nın sarf ettiği iddia edilen sözler üzerine Baykal, kendisinin kast edildiğini belirterek, banka hesabını açıkladı.

Baykal, 132 bin YTL'lik hesabının olduğunu, iddia edildiği gibi milyon YTL'lik bir parasal varlığı bulunmadığını vurguladı.

Baykal, CHP'nin parasının da 150 milyon YTL değil, sadece 25 milyon YTL olduğunu açıkladı.

Bunun üzerine Maliye Bakanı Unakıtan da kendisinin böyle bir açıklaması olmadığını belirterek, Yeni Şafak'ın haberini yalanlama yoluna gitti.

Tercüman’a konuşan Veli Toprak, bu konuda farklı düşünüyor.

Toprak haberi nasıl yaptığını şöyle anlattı:

'Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan'ın iki ayrı noktada, bu sözleri söylediğini öğrendim.

Haber kaynaklarımı ifşa etmemek için bu görüşmelerde kimlerin olduğunu söyleyemem.

Bu görüşmeler şu şekilde gerçekleşiyor:

Sayın Bakan, dar bir grupla sohbet ediyor.

Bürokrat da var, siyasetçi de...

Ama resmi bir sohbet ya da görüşme değil.

Dost sohbeti...

Banka hesabı konusu orada konuşuluyor.

Hatta orada Maliye Bakanı, Deniz Baykal'ın ismini telaffuz bile ediyor.

Ancak ben, Sayın Deniz Baykal'ın ismini yazmadım.

Çünkü bu, Bankalar Kanunu'na da aykırı.

Ama haberi öyle bir yazdım ki, Deniz Baykal bile 'Benim robot resmimi çizmişler' dedi.'

Toprak, haberinin doğru olduğundan emin olduğunu belirterek, 'Ben sonuna kadar haberimin arkasındayım. Haberim doğrudur' dedi.

Bakan Unakıtan'ın son Bakanlar Kurulu toplantısı öncesinde basın müşaviri aracılığıyla kendisini aradığını ifade eden Toprak, 'Ben Basın Müşaviri'ne olayı anlattım. Haberimi dürüstçe yazdım. Bakan Bey, elimde konuşmalarıyla ilgili kaset bulunup bulunmadığını da soruyormuş. 'Kaset yok'.. Sonuçta perde arkası bir bilgi. Ama bana 'Kaset var mı?' diye sorulması da düşündürücü' diye konuştu.

Toprak, gündeme oturan haberini savunurken, elinde görüşmeyle ilgili başka bilgi ve konular da olduğunu öne sürdü.

Toprak, 'Elimde başka bilgiler de var. Eğer bunları kullansaydım, emin olun ki, tartışmanın konusu da boyutları da değişir ve farklı boyutlara gelirdi' dedi...”

Veli Toprak’la Genel Yayın Müdürü Mustafa Karaalioğlu’nun açıklamaları şaşırtıcı biçimde net bir ikilem içeriyor...

Karaalioğlu, "İktidara yakın bir gazete..." başlıklı aynı yazısında ‘Yeni Şafak'ta yayınlanan hiçbir haber siyasi partilerin ve yöneticilerinin isteklerine hizmet etmez; etmemelidir de, zira medya-siyaset ilişkileri böyle bir karşılıklılık üzerine kurulamaz...’ deyip CHP ile Baykal’ı işaret etmediklerini yazdıktan sonra devam ediyor...

“Haberin kaynağı kesinlikle Unakıtan değildir, açıklamalarından anlaşıldığı gibi Bakan, durumdan memnun da değildir...” ifadesi kendi muhabirinin yazdığı haberin ‘iktidara, dahası Maliye Bakanı’na yakın olmaması’ yüzünden, sıkıntıya düştüğü izlenimini uyandırıyor...

Medya ilkelerine göre genel yönetmenler, genelde yayınladıkları haberin arkasında durur... Muhabirinin açıklamasını savunmak yerine tersini yazmaz...

Öte yandan Unakıtan’ın ‘Malvarlığı sırdır, açıklamam’ ifadesi ve Baykal’ın da bunu teyit eder biçimdeki savunması, servetlerin bilinmesinde ne gibi sakıncalar olabileceği konusunda kuşkular uyandırıyor...

Günümüzde artık devlet sırları bile şeffaf yönetim biçimine uyum sağlamaya giderken, siyasilerin servetlerinin dökümünün sanki ticari sırmışcasına gizlenmesi işin içinde bit yeniği aramaya yol açıyor...

Maliye Bakanı, bu servetin açıklanmaması gizliliğine sığınarak kendisinin ve ailesinin malvarlığını beyan etmekten kaçınıyor...

Bu gizemli örtüyü hükümetin başıyla ilgili kalkan olarak da kullanıyor...

Peki Baykal ne diye partisinin ve kendi malvarlığının açıklanmasından kaçınır ki...

Bırak açıklasınlar...

Hatta bırakma, bizzat kendin açıkla...

O zaman onlara da ‘Haydi bakalım beyler... Pamuk eller cebe... Dökün malınızı mülkünüzü ortaya...’ diye hesap sorma hakkı da doğar...

Servetin miktarı değil, nasıl, nereden, ne şekilde elde edildiği önemlidir...

Malvarlığınız haram para değilse, ne diye açıklamayıp esrarengiz perdelerin ardına saklanırsınız...

Kemal abi, çık ortaya servetini açıklayıp harbiden abiliğini göster...

Bakalım peşinden kaç kişi gelecek...

Kimbilir belki de Tevfik Fikret'in dediği gibi 'Hak bildiğin yolda yalnız başına da olsa yürümeye devam edebilirsin...'



MedyaBurger


MedyaBurger
Yayın Tarihi : 26 Ocak 2006 Perşembe 15:44:43


Bu haber hakkında yorum yazmak ister misiniz?