1 düğün 100 bin cenaze

Myanmar'ın askeri lideri Than Shwe, 1 milyon evsiz için 5 milyon dolar yardım yaptı. Oysa iki yıl önce kızı evlenirken harcadığı para 50 milyon doları bulmuştu..
Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'ı vuran Nargis kasırgasından ölenlerin sayısı resmi rakamlara göre 80 bin. ABD'ye göre ise rakam 100 bini geçti.

Dünyanın milyonlarca dolarlık yardım taleplerini kapıda bekleten askeri cuntanın lideri general Than Shwe, halkına, felaket günü olan geçtiğimiz cumartesiden bu yana yalnızca 5 milyon dolarlık yardım yaptı. Oysa 2006 yılında kızının düğünü ve yeni bir hayat kurabilmesi için harcadığı para tam 50 milyon dolar. Shwe damadı ve kızına lüks bir malikane satın alırken, son model arabalarının anahtarlarını dahi düğün öncesinde teslim etmiş.

TÜRKİYE'DEN 1 MİLYON DOLAR
Tayland'da sürgünde yaşayan muhalifler, general Shwe'yi internette yerden yere vururken, AB'deki sivil toplum kuruluşları da cuntaya tepki gösteriyor. İngiliz yardım kuruluşu Save the Children yetkilisi Farmaner, "Düğün için yapılan harcamalar bu rejimin utancıdır. Yalnızca uluslararası yardımları engellemekle kalmıyorlar, kendi kaynaklarını dahi kullanmıyorlar" dedi.

Bölgeye yardım göndereceğini açıklayan ülkeler arasına dün resmen Türkiye de girdi. Dışişleri Bakanlığı'nca, Myanmar'a 1 milyon dolar değerinde bir yardım paketi gönderileceği belirtildi. BM yardım miktarını 10 milyon dolar olarak açıklarken, dün nihayet ilk BM yardım uçağı Myanmar'a inebildi. İzinlerin çok geç alındığından şikâyetçi olan BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon, cuntaya, "İşimizi kolaylaştırın" çağrısı yaptı.

Halkının durumu umurunda değil

1 milyondan fazla kişiyi evsiz bırakan Nargis kasırgasının vurduğu Myanmar'da ölü sayısı resmi rakamlara göre 100 bini geçti. Ancak ölüm tarlasına dönen bölgelerde binlerce ceset bulunduğu tahmin ediliyor. Şişen cesetlerin yüzdüğü sularla kolera ve benzeri bulaşıcı hastalık tehlikesi başgösterirken önlem alınmazsa birkaç hafta içinde ölü sayısının 500 bini geçmesinden korkuluyor. Resmi olmayan verilere göre ise kasırgada ölenlerin sayısı 200 bine ulaştı. Bazı bölgelerde şimdiden kolera salgının başladığına dair duyumlar alınıyor. Tüm bu olanlara kayıtsız kalan Myanmar askeri cuntası cesetleri toplamak için bile kılını kıpırdatmıyor. Halk arasından gönüllü seçilenler ceset ve hayvan leşlerini kendi topluyor. Açlık ve sefalet içindeki fakir halk su ihtiyacını ölülerin yüzdüğü nehirlerden karşılamak zorunda kalıyor. Ailelerini kasırgaya kurban verenler bazen yüzen cesetleri izleyerek kaybettikleri yakınlarının en azından ölü bedenlerini bulmaya çalışıyor.

CUNTAYA BÜYÜK ÖFKE
Ülkenin güneyinde sular altında kalan birçok kasabaya artık yalnızca botlarla ulaşmak mümkün oluyor. Baskıcı rejim liderleri dün yaptıkları açıklamada "Yardımı gönderin. Ancak yardım görevlisi almayız. Biz kendimiz dağıtırız" dedi. Siyasi uzmanlar bu tavrı "Yabancı askerlerin ülkeye girip rejimlerini yıkmasından korkuyorlar" şeklinde değerlendiriyor. Sürgündeki muhalif liderlerden Myint, "Bu bir doğa felaketi olmaktan çıktı. Cunta rejiminin halkını ölüme terk ettiği bir kıyıma döndü. 400 bin asker hiçbir şey yapmadan duruyor" dedi.

Askeri cunta gelen yardımları gasp etti

Askeri cunta gelen yardımları gasp etti BİRLEŞMİŞ Milletler tarafından gönderilen yardım malzemelerine havaalanına iner inmez el koyan cunta yönetimi BM yetkililerini çılgına çevirdi. Sorun çözülünceye kadar yeni bir yardım uçağının gönderilmeyeceği açıklandı. Bu gelişmeler günlerdir konuşulan "BM zorla ülkeye girsin" tartışmasını daha da alevlendirdi. Tayland sınırında uçaklarını bekleten ve denizde iki savaş gemisini hazır tutan ABD olası bir askeri müdahale için tetikte bekliyor.

Batılı bir diplomat "Artık BM Güvenlik Konseyi'nde alınacak bir yaptırım kararı gerekiyor. Her beklediğimiz gün ölü sayısı katlanarak artar" dedi. ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice dün sert bir şekilde uyardığı Myanmar asker cunta yönetimi için "Beceriksizler" sözünü kullandı. Almanya Başbakanı Angela Merkel de dün cuntaya karşı BM'nin zorlayıcı bir karar alması gerektiğini söylerken Myanmar'a komşu ülkeler ve AB başkentlerinde protesto gösterileriyle halk sokaklara döküldü.